Genelkurmay muhtırasını protesto
(28.04.2007, 07:18) murat tuzcu der ki:
Genelkurmay muhtırası Özgür-Der’in çağrısıyla gerçekleştirilen bir yürüyüşle protesto edildi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan “muhtıra” niteliğindeki açıklamaları protesto etmek amacıyla Fatih Postanesi önünde toplanan Özgür-Der üye ve gönüldaşları, polisin engellemek istemesine rağmen sloganlarla yürüyüşe geçti.
“Darbeciler Halkı Yıldıramaz! Genelkurmay Siyasetten ve Yargıdan Elini Çek!” yazılı bir pankart açarak Saraçhane’ye kadar yürüyen grup, darbe girişimleri karşısında sessiz kalınmayacağı mesajını verdi. Genelkurmay'ın açıklamasındaki İslami değerlere yönelik saldırılara karşı "Örtüye, Kur'an'a, Peygamber'e Can Feda!" sloganıyla karşılık verildi.
Yürüyüş ve açıklamalar boyunca tekbir getiren coşkulu topluluk “Halk Göreve!”, “Halk İradesine Muhtıra Suçtur!”, “Darbe Tehdidi Oligarşinin Tükenmişlik İlanıdır!”, “Özüyle Sözüyle Militarist Kuşatma!” yazılı dövizler taşıdı ve sık sık şu sloganları attı:
“Kahrolsun Halkın Düşmanı Cunta!”, “Kahrolsun Laik Diktatörlük!”, “Şemdinli Paşası Cuntanın Maşası!”, “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz!”, “Örtüye, Kur’an’a, Peygambere Can Feda!”, “Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın!”, “Paşaların Tankı Susturamaz Halkı!”, “Korkak Meclis İstemiyoruz!”, “Darbeciler Yenilecek Direnenler Kazanacak!”, “Uyan Diren Özgürleş!”
Haksöz dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu’nun yönettiği protesto eyleminde, Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, Haksöz dergisi yazarı Rıdvan Kaya, Vakit gazetesi sahibi Mustafa Karahasanoğlu, Abdurrahman Dilipak ve Av. Sibel Eraslan, Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Mustafa Ercan, Demokrat Hukukçular Derneği’nden Av. Ömer Faruk Uysal ve Tüketiciler Birliği’nden Hatice Kalyoncu birer konuşma yaptılar. ASDER, Mazlumder ve Özgür-Der adına okunan basın açıklamalarında ve yapılan konuşmalarda özetle şu vurgulara yer verildi:
“Bu muhtıra hukuka aykırıdır ve suçtur. Ordunun, kendisini halk ve seçilmişlerin üzerinde görmesi, demokratik işleyişi ipotek altına almasıdır. Muhtıranın zamanlaması anlamlı olmakla birlikte, içeriği traji-komiktir. Sanki yıllardır bu ülkede yaşamayan bir güruhun kaleminden çıkmış gibidir. Amaç, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın hukuki değil siyasi olmasını sağlamakla birlikte, aynı zamanda kriz senaryolarıyla bir acil seçimin dayatılmasıdır. Bu da olmazsa darbenin kaçınılmaz olduğunun pişkince ve fütursuzca ikrarıdır.
Muhtıra’da açıkça halkın değerlerine, başörtüsü ve tesettüre, İslami değerlere saldırılmakta, üstelik Malatya olayı gibi, Müslüman halkla hiç ilgisi olmayan gelişmeler üzerinden Müslümanlar zan altında bırakmakta, Türklük dayatmasıyla tek bir etnik kimlik üzerinden düşmanlıklar ihdas edilmektedir.
Hükümet ve halk susmamalıdır. Hükümet, Şemdinli’den Özden Örnek olayı ve Nokta dergisi operasyonlarına değin bugüne kadar iyi bir sınav vermemiş olabilir ama şimdi dik durmalı ve tarihi bir misyonu yerine getirmelidir. Gün o gündür!”
Haksöz haber
(28.04.2007, 07:18) murat tuzcu der ki:
Genelkurmay muhtırası Özgür-Der’in çağrısıyla gerçekleştirilen bir yürüyüşle protesto edildi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan “muhtıra” niteliğindeki açıklamaları protesto etmek amacıyla Fatih Postanesi önünde toplanan Özgür-Der üye ve gönüldaşları, polisin engellemek istemesine rağmen sloganlarla yürüyüşe geçti.
“Darbeciler Halkı Yıldıramaz! Genelkurmay Siyasetten ve Yargıdan Elini Çek!” yazılı bir pankart açarak Saraçhane’ye kadar yürüyen grup, darbe girişimleri karşısında sessiz kalınmayacağı mesajını verdi. Genelkurmay'ın açıklamasındaki İslami değerlere yönelik saldırılara karşı "Örtüye, Kur'an'a, Peygamber'e Can Feda!" sloganıyla karşılık verildi.
Yürüyüş ve açıklamalar boyunca tekbir getiren coşkulu topluluk “Halk Göreve!”, “Halk İradesine Muhtıra Suçtur!”, “Darbe Tehdidi Oligarşinin Tükenmişlik İlanıdır!”, “Özüyle Sözüyle Militarist Kuşatma!” yazılı dövizler taşıdı ve sık sık şu sloganları attı:
“Kahrolsun Halkın Düşmanı Cunta!”, “Kahrolsun Laik Diktatörlük!”, “Şemdinli Paşası Cuntanın Maşası!”, “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz!”, “Örtüye, Kur’an’a, Peygambere Can Feda!”, “Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın!”, “Paşaların Tankı Susturamaz Halkı!”, “Korkak Meclis İstemiyoruz!”, “Darbeciler Yenilecek Direnenler Kazanacak!”, “Uyan Diren Özgürleş!”
Haksöz dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu’nun yönettiği protesto eyleminde, Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci, Haksöz dergisi yazarı Rıdvan Kaya, Vakit gazetesi sahibi Mustafa Karahasanoğlu, Abdurrahman Dilipak ve Av. Sibel Eraslan, Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Mustafa Ercan, Demokrat Hukukçular Derneği’nden Av. Ömer Faruk Uysal ve Tüketiciler Birliği’nden Hatice Kalyoncu birer konuşma yaptılar. ASDER, Mazlumder ve Özgür-Der adına okunan basın açıklamalarında ve yapılan konuşmalarda özetle şu vurgulara yer verildi:
“Bu muhtıra hukuka aykırıdır ve suçtur. Ordunun, kendisini halk ve seçilmişlerin üzerinde görmesi, demokratik işleyişi ipotek altına almasıdır. Muhtıranın zamanlaması anlamlı olmakla birlikte, içeriği traji-komiktir. Sanki yıllardır bu ülkede yaşamayan bir güruhun kaleminden çıkmış gibidir. Amaç, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın hukuki değil siyasi olmasını sağlamakla birlikte, aynı zamanda kriz senaryolarıyla bir acil seçimin dayatılmasıdır. Bu da olmazsa darbenin kaçınılmaz olduğunun pişkince ve fütursuzca ikrarıdır.
Muhtıra’da açıkça halkın değerlerine, başörtüsü ve tesettüre, İslami değerlere saldırılmakta, üstelik Malatya olayı gibi, Müslüman halkla hiç ilgisi olmayan gelişmeler üzerinden Müslümanlar zan altında bırakmakta, Türklük dayatmasıyla tek bir etnik kimlik üzerinden düşmanlıklar ihdas edilmektedir.
Hükümet ve halk susmamalıdır. Hükümet, Şemdinli’den Özden Örnek olayı ve Nokta dergisi operasyonlarına değin bugüne kadar iyi bir sınav vermemiş olabilir ama şimdi dik durmalı ve tarihi bir misyonu yerine getirmelidir. Gün o gündür!”
Haksöz haber