Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müslüman olmadan kardeş olunmaz

E

elif

Guest
Hz Muhammed’i kabul etmeden Müslüman olunmaz;
Müslüman olmadan kardeş olunmaz .

Son birkaç yıldır, yüksek sesle dillendirilmeye başlanan “Müslüman olmak için Muhammed’e (as) iman şart değildir, belki kemaldir, hatta bir takdir meselesidir, hatta hatta bir centilmenlik sayılır” ve “Müslüman olmayan da kurtulmuştur” gibi sözlere en müdellel cevap var bu yazıda.

Bütün bu İslam akaidi ölçülerince “küfür” olan bu iddialara cevap veren, işte o tarihi yazı.

''Bizler dinî konularda Cenabı Hakk’ın koyduğu ölçülere harfiyyen uymak zorunda olan varlıklarız. Bilerek ya da bilmeyerek bu hududu aşmak Allah’ın üzerimizdeki en büyük musibeti olur. Onun için nefsimiz ve milletimiz ile ilgili ‘Kaderi İlahî’nin Hududullah’a mutabık olmasını daima Cenabı Hakk’tan niyaz etmeliyiz. Aksi takdirde akıbetimiz hüsran olur ki, Allah böyle bir akıbetten bütün Ümmeti Muhammedi korusun.

Bu cümleden olarak, bazen kardeşlerimize yol gösterir mahiyetteki ikaz veya tembihimiz asla nefsanî bir hesabın neticesi değildir. İnsanların akıbeti hüsran olursa, uğrayacakları ‘azab–ı elim’in vahim olması durumundadır ki, sevdiğimiz bütün kardeşlerimizi ve de bütün Ümmeti Muhammedi şefkatle ve merhametle kucaklayıp onları sarmak, ebedi hayata takatımız nispetinde hazırlamak inancımızın gereğidir.

Onun için tenkitlerimiz, tembihlerimiz hiçbir zaman bir Müslüman kardeşimizi hakir görmek, hor görmek veya aşağılamak anlayışıyla olmamıştır ve de olmayacaktır. Böyle bir nefsanî duygudan da Allah’a sığınırız. Elbette ki gayretimiz kardeşlerimizin akıbetini heder edecek yanlışlıktan onları korumak ve de “Ancak Müminler birbirinin kardeşidir” inancıyla gerek maddi gerekse manevi yardımlarda bulunmaktır.

Bu sebeple Müminlerin, Musevi ve İsevilere karşı davranış biçimlerini ayetler ve hadisi şerifler ışığı altında seyretmeye devam edip gerekli dersi alalım.

1. “Ey inananlar; kitap verilen her hangi bir gruba uyarsanız imanınızdan sonra (onlar) sizi döndürüp kafir yaparlar“ (Ali İmran: 101)

2. “Benim peygamber olduğumu duymadığı halde İsa’ya inanan, onun dini üzere yaşayıp ölen hayır üzere ölmüştür. Ancak benim peygamber olduğumu duyduğu halde bana inanmadan ölen kişi helak olmuştur.” (Ruhu’l Meani, 1279)

3. “Allah Yahudi ve Hıristiyanlara lanet etsin! Onlar peygamberlerinin kabirlerini mescit edindiler. Arap topraklarında iki din birlikte yaşayamayacaktır.” (Sahihi Buhari, Kitabu’l Cenaiz 62; Sahihi Müslim, Kitabu’l Mesacid, 3; İmamı Malik Muvatta, Kitabu’l Cami, 5)

4. (Ey Muhammed) seninle tartışmaya girişirlerse de ki: Ben “Bana uyanlarla birlikte kendimi Allah’a teslim ettim. Kendilerine kitap verilenlere ve verilmeyenlere ‘Siz de İslam oldunuz mu?’” de. Şayet İslam olurlarsa doğru yola girmişlerdir. Yüz çevirirlerse sana yalnız tebliğ etmek düşer. Allah kullarını görür.” (Ali imran: 20)

5. Hazreti Peygamberin tanıdığı genç bir Yahudi hastalanmıştı. Onu ziyaret eden Hz. Peygamber kendisini İslam’a davet etti. Yahudi genç bu daveti kabul ederek şahadet getirdi ve Müslüman oldu. Bu olaya sevinen Hz. Peygamber evden çıkarken şöyle demiştir: “Onu cehennemden kurtaran Allah’a hamd olsun.” (Sahihi Buhari, Kitabul Cenaiz: 80.)

6. “Ehli Kitaba din konusunda hiçbir şey sormayınız. Çünkü kendileri sapıklığa düşmüş haldeyken elbette size doğru yolu göstermezler. Şüphe yok ki bu durumda siz (onlara bir şey sorduğunuz) taktirde ya batıl bir şeyi tasdik eder, ya da doğru olan bir şeyi yalanlarsınız. Allah’a yemin ederim ki! Musa hayatta olup aranızda bulunsaydı, bana tâbi olmak (uymak) tan başka bir yol asla helal olmazdı.” (Kenzul Ummal, 152; Tefsiru’l Kuran’il Azim 1378; Ruhul Meani 1244 ve 111210)

7. “Ancak mü’minler kardeştir.” (Hucurat: 10)

Ehli kitap olduğu iddia edilen insanların, Muhammed Aleyhisselam’ı peygamber olarak kabul edip, O’nun yoluna girmedikten, getirdiği kitabı kabul etmedikten sonra Mümin sayılmaları ve de kurtuluşa ermeleri kesinlikle mümkün değildir. Peygamber efendimiz devlet başkanlarına ve kabile reislerine yazdığı mektupların tamamında “Allah ve resulü Muhammed’e uyun ki kurtulasınız. Şayet uymazsanız kesinlikle hüsrandasınız” tebliğinde bulunmuştur.

Onun için bir Müslüman ancak bir Müslüman’la kardeş olabilir. Onun dışındaki Musevi ve Hıristiyanlarla din adına uzlaşması ve de anlaşması kesinlikle mümkün değildir. Din adına böyle bir uzlaşma ve anlaşma tamamen İslam dışı bir akidedir.

Ehli Kitap’la din adına uzlaşma ve kardeşlik mümkün olmadığına göre bunlarla münasebetlerimizde İslam’a davet ve tebliğ şartı vardır. Davet ve tebliğ Müslüman’ın vazifesi olduğuna göre, bu münasebetlerin kesinlikle devam etmesi lazımdır. Onun için Musevi ve İsevilere hatta bütün insanlara merhamet, onları Azabı elim’den kurtaracak olan İslam’a davet etmek ve İslam’ı tebliğ etmekle mümkündür.

Bu manada Müslüman sadece Musevi ve İseviler için değil, bütün insanlık için rahmet ve merhamet kaynağıdır. Peygamberimiz Hazreti Muhammed alemlere rahmettir. Ve bütün insanlığı Hakka davet edip, İslam’ı tebliğ etmiştir. Selam her şartta Allah’ın yoluna davet edenlere...“

(alıntıdır)
 
Üst Alt