Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mezhepler Neden Cikmistir

fatih

New member
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
[FONT=&quot]İslâm Tarihinde Mezheblerin Çıkış Sebebleri[FONT=&quot] :confused:
Müslümanlar arasında mezheblerin çıkışını etkileyen başlıca sebepler şunlardır:
1- İnsanların anlayış ve idrak seviyelerinin farklı oluşu, arzu ve isteklerinin uyuşmazlığı.
2- Metod ve ölçülerin farklı oluşu. Mesela; Mu'tezile aklı esas almış ve nakli buna tabi kılmış, Ehl-i Sünnet nakli esas almış ve aklı bunu destekleyici mahiyette kullanmış, İslâm filozofları sadece aklı esas almışlardır.
3-Arab ırkçılığı. Hz. Peygamber zamanında ortadan kalkan Hz. Osman'ın hilafetinin son yıllarında yeniden açık bir şekilde ortaya çıkarak anlaşmazlıklar üzerinde etkili oldu.
4- Hilafet münakaşaları ve bunun neticesinde ortaya çıkan fitne ve iç savaşlar. Bu savaşlarda müslümanlardan ölenlerin ve öldürülenlerin durumu, öldürme (katl), büyük günah işleyenlerin (mürtekib-i kebirenin) durumu meselesi, büyük günah işleyenin kâfir olup olmaması, kader, cebir ve kulun iradesi meselesi, bu iç savaşlarda kaderin rolü, gibi meseleler müslümanlar arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
5- Karşılaşılan eski kültür ve inançların etkisi. Fethedilen ülkelerin değişik kültür ve dinlere mensub halkının bir kısmı samimi olarak ve bir kısmı da zahiren müslüman olmuşlardı. Bunlar eski din ve inanışlarının etkileri altında cebir, ihtiyar, Allahın sıfatları hakkında fikirlerini ortaya koşmuşlar ve bir kısım müslümanları da tesirleri altına almışlardı. Selef alimlerinin bunlara cevap vermekte yetersiz kalması sebebiyle Mutezile mezhebi ortaya çıktı. Bu mezhebin salikleri de akaidde akla önem veren bir metod geliştirmişlerdi.
6- Eski Yunan, Hind ve İran felsefesinin Arapçaya tercüme edilmesi. Eski felsefenin pek çok hükümleri İslam akaidi ile uyuşmuyordu. Bazı müslümanlar İslam Akaidini felsefenin tesiri altında kalarak mütalaa etmişler ve çeşitli görüş ayrılıklarına sebep olmuşlardır. Mutezile, felsefe ile meşgul olmuş, İslam akaidini açıklamada felsefi metodları uygulamışlardır.
7- Bir takım kıssacı ve hikayeciler, İslamla uyuşmayan asılsız hikayeleri nakletmişler ve müslümanlar arasında yaymışlardır. İsrailiyat denilen ve İslâmla bağdaşmayan bu hikayeler tefsirlere ve İslâm tarihlerine girmiş ve bu da müslümanlar arasında ihtilaflara yol açmıştır.
8- İslâmın tanıdığı fikir hürriyeti. Hicri I. asrın sonlarından itibaren herkes istediği gibi düşünür ve görüşünü söylerdi. Açıkça zarurat-ı diniyyeden birini veya birkaçını inkâr etmek hâriç, fikirler ve kanâatler üzerinde baskı yoktu. İlim adamları ortaya atılan meseleler üzerinde deliliyle birlikte hakikati arar, fikir ve kanaatını serbestçe beyan ederdi.
9- Nassların karakteri. Kuranda muhkem ve müteşahih ayetlerin bulunması. Müteşabih nasların belirlenmesi ve bunların tefsir ve te'villeri ihtilafa yol açmıştır.
10- Hadislerin, zabt edilme ve senedi konusunda konulan şartlar sebebiyle sahih, hasen ve zayıf kısımlarına ayrılması, zayıf hadisle amel edilip edilemeyeceği de ihtilaflara yol açmıştır.
11- Arabçanın gramer ve belâgatını bütün incelikleriyle bilememek. İslâmın maksadını anlamamak, hüküm çıkarırken cehalet sebebiyle Kur'ân'ın bütünlüğüne riayet edememek.
12- Heva ve nefse uymak, arzulara tabi olarak delilsiz hüküm vermek, başkalarını delilsiz taklid etmek.
13- Örf ve âdetlerin değişik olması da mezheblerin çıkış sebeplerinden birisidir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=&quot](alintidir) :rolleyes:
[/FONT]
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Neredeyse baştan sona; ilimden uzak ve basit hissiyatlarla yazılmış bir yazı.

Nereden bulursunuz bunları bilmem ama, alıntılanan yazıların okunup, incelenip, doğruluğu var ise insanlara sunulması, İslam adına hareketin esası olacağını bilmek lazım!..
 

fatih

New member
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
Benimde aklimi karistiran bi konu.Eger internetten mezhepler arasindaki farklar diye arastirirsaniz cok sasiracaksiniz lutfen arastirin ve bu farklar kaynaklariyla yazilmistir.

bi ornek veriyim Safi mezhebinde abdestli olan bir kisinin tenine karsi cinsten olan biri sehvetsiz olsa dahi deyse abdesti bozuluyo ama Hanefi mezhebinde bozulmuyo.Hangisi dogru peki ? ben hangi mezhebim Neye gore davranmaliyim?

Bu konuda bir bilgisi olan varmi? Gecen arkadaslarla laf acildi tartistik ama bi yere varamadik.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Dinin teferruatında ihtilâfın olabileceğini kabul ediyoruz, ihtilafı icab ettiren sebepleri kısaca şöylece sıralayabiliriz:

a) Akılların farklılığı: insan akılları, hükümleri çıkarma, delilleri idrâk etme, mânâların derinliğine inme, hakikatları birbirine bağlama bakımından birbirlerinden farklıdır. Din, âyetler, hadisler ve nasslardan ibarettir. Bunları dil çerçevesinde akıllar tefsir eder. insanlar bu hususta birbirlerinden son derece farklı oldukları için ihtilaf normaldir.

b) ilmi Seviye: Bazılarının bildiğin! diğer kimseler bilmeyebilir. Onların bildiklerini de ötekileri bilme miş olabilir. Ebû Ca'fer, imam Malik'ten bütün müs-lümanları aynı görüşte birleştirmeyi sorduğunda imam Malik'in ona cevabı şu olmuştur: «Resulullah'ın Sahabeleri islâm beldelerine dağılmışlardır. Herkesin kendine ait ilmî mevcuttur. Şayet insanları tek bir görüşte toplamaya zorlarsan fitneye sebep olursun.»

c) Cemiyetlerin değişik oluşu: Bir hususu tatbik etme cemiyetten cemiyete değişebilir. Meselâ: imam Şafii Irak'ta verdiği fetvasından Mısır'da dönmüş, her iki fetvasında da hakikati araştırmış, ikna olduğu ilâ fetva vermiştir.

d) Hadis râvilerine itimad derecesi: Bir ravi şu imam tarafından güvenilir, dolayısiyle imam ondan rahatça hadiseleri alır; diğer imama göre ise aynı ravi güvenilir olmayabilir.

e) Delillerin takdiri: Meselâ; bir müetehide göre Sahabe-i Kiramın ameli, haber-i ahada tercih edildiği halde diğer müctehid haber-i ahadı daha kuvvetli bir delil sayar.
Kısaca: Teferruat hakkında birlik ve beraberlik hemen hemen mümkün değildir. Bütün bu sebeplerden dolayı dinî meselelerin bir dalında tam birleşme beklemenin imkânsız olduğuna inanıyoruz.
Çünkü bu, dinin asıl gayesine uygun değildir. Zira Allahü Tealâ islâm dininin kıyamete kadar baki olmasını, her zaman ve her yer için müsait olmasını dilemiştir. Bunun içindir ki, islâm dini kolaydır, elâstikî dir. islâm Dininde donukluk ve zorluk yoktur.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Bu tür konular kafanızı fazla kurcalamasın,Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mezhep ayrılıkları olacağını bilmekteydi ve şu Hadisler mevcuttur.

Alim, [amele ait bilgilerde] ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır. [Buhari]

Ümmetimin [alimlerinin] ayrılığı [ameli mezheplere ayrılması] rahmettir. (Hadika)


 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Öncelikle bilinmesi gerekir ki, Ehli Sünnet itikadının temeline oturan Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki hak mezheblerinin birbiri ile imani noktada, esasda çelişen hiç bir hususu yoktur ve dördü de haktır.

Bu mezheb içtihatlarının görüşleri, sadece isimleri ile anılan İmamlara da ait olmayıp, dönemlerinde yüzlerce alim ile beraber oluşturulmuştur.

Dört mezheb arasında ihtilaf gibi görülen mevzular Peygamberimiz (sav) tarafından çeşitli zaman ve şartlarda icra edilmiş, uygulanmış mevzulardır ve dolayısı ile hepsi haktır. Bu icraları, uygulamaları Kur'an, sünnet, icma, ilim, akıl terazisinde tartan, ilim süzgecinden geçiren alimler kendilerince en doğru olanını hüküm kabul etmiş ama diğer, farklı olan görüşünde hak olduğunu beyan etmiştir. Yani, Hanefi mezhebince namaz abdesti olan erkek, bir kadınla masum bir ten teması ile namaz abdestinin bozulmayacağı ile amel ederken, Şafii mezhebine mensup kişi namaz abdestinin bozulacağı ile amel eder. Demek ki, bu durum Rasülullah Efendimiz (sav) e sorulsaydı, O (sav), ten teması olan kişiye abdest al demezdi, abdest almak isteyeni de engellemezdi. Yani buradan her iki tavrında olabileceği ortaya çıkmaktadır. Bu noktada Hanefi görüşü normal abdest kuralları ile hallenirken, Şafii görüşü ileri takva göstermiştir. Ancak bu durumların olabileceği öngörüsü ile de Rasulullah (sav) "Ümmetimin ihtilafında rahmet vardır" diye buyurmuştur. Biz bu rahmetin ne anlama geldiğini, mesela bu gün Hac döneminde tavaf yapan hacılar üzerinde görebilmekteyiz. O kalabalık ve sıkışıklıkta, bir kadının eline değme ihtimali çok yüksektir ve Şafiiler bu noktada İmamı Ebu Hanife (ra) nın içtihatına uyarak bu müşkili aşarlar.




Benimde aklimi karistiran bi konu.Eger internetten mezhepler arasindaki farklar diye arastirirsaniz cok sasiracaksiniz lutfen arastirin ve bu farklar kaynaklariyla yazilmistir.

Öncelikle internet ortamının mutlak sağlıklı ve doğru bilgiler içeren bir ortam olmadığını bilmek gerekir.
Bununla beraber mezhepler arasında ki farklılıkları "kedi olalı bir av yakalamış" zihniyeti ile değerlendiren Ehli Sünnet dışı mühtelif mihraklar, Müslümanların kafasını karıştırarak, fitne uyandırmaya çalışırlar. Bu noktalarda aklın yanında naklinde olduğunu, her konunun sırf akıl ile de çözülemeyebildiğini idrak etmek gerekir. Her İslami konuda mutlak bir ilmi gerçeklik arayan, eksik kalabilir zira kul için ilmin sonu yoktur.



ben hangi mezhebim Neye gore davranmaliyim?

Ananız, babanız illa ki bir mezhep imamını taklit ediyor, onun içtihatlarını/fetvalarını kabul ediyordur. Siz de o ana, babanın evladı olarak onların mezhebine tabii olabilirsiniz. Dört mezhep imamının görüşlerini okuyup, herhangi birisinde karar da kılabilirsiniz. Türkiye de Müslüman insanların yüzde 85 e yakını Hanefi mezhebi ile amel ederler, siz de Hanefi mezhebine uyarak, muamelatlarınız da genele uyabilirsiniz. Ama mutlak bir mezbeb imamına uyunuz ki, bu bir mesuliyet ve gerekliliktir.
 
Üst Alt