Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mevlana'nin 'fihi Ma Fih'ine Dair Notlarim - 1

Abdullah el-Necdi

New member
Katılım
20 Eki 2007
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Konum
Almanya
MEVLANA'NIN "FIHI MA FIH"INE DAIR NOTLARIM - 1

S. 14 - 15 'de yazilanlar icin (Iz Yayincilik) :

(Notuma sectigim baslik; SERIAT - HAKIKAT veya SURET'E VURGU)

Mevlana, namazin "ruhunun" asil namaz oldugunu, yoksa "seklinin" asil namaz olmadigini söylüyor. Bu baglamda, bir seyhten söz ederek, onun, istigrak (fena, cem, mahv, sekr) halinde iken namaza kalkmadigini, müridlerinden ikisinin de seyhe uyarak namaza durmadiklarini ve fakat bilahare, asil kibleye sirt cevirmis olanlarin namaza kalkanlar olup, iki müridin ise "asil kibleye" (ki o seyhtir) müteveccih bulunduklarinin a'yan oldugunu naklediyor.

Mevlana'nin burada, kul icin ulasilabilecek en yüksek makam olarak ortaya koydugu "istigrak", Ibn Kayyim'a göre (Medaric), ali bir hal degildir. Hatta temyizin sakit olmasi dolayisiyla emir ve nehyin (Seriat'in) ihlali durumunda, bir "eksikliktir".

Ben (el-Necdi) derim ki;

Sufiyye, batin ehli oldugunu söyler. "Suret kaydini asmak"tan ve manaya (ruha) ulasmaktan söz eder. "Sureti asmak" fikri, kimilerini ibahi yapmis. Bunlar, mükellefiyetin sakit oldugu vehmine kapilip mülhid olmuslar. "Sureti asma"yi böyle batil bir anlamda düsünmeyen sufiler ise, kendilerini bu ilhad ehlinden tefrik etmek icin, Seriat'a bagliliklarini (pergel örnegi) ve zahiri sartlara riayetin geregini vurgulamislar. Mevlana, böyle konusarak, kendisini, "sureti asma"yi "Seriat'tan siyrilmak" seklinde anlayanlara daha yakin bir yere yerlestiriyor. Ayni sey, Mesnevi'de, Allah'a tesbih ve tecsim üzere ama ask ile (ruh ve mana ile) övgüler dizen bir cahili Hz.Musa'nin azarlamasi, Allah'in da, bundan dolayi Hz.Musa'yi azarlamasi hikayesinde de var.

Yine derim ki;

Bu, "hali mi ilme takdim etmeli, yoksa ilmi mi hale takdim etmeli" meselesidir. Ilim; vahiydir. Hal ise; sufinin, ruh dünyasindaki durumu. Ilmin, hale takdiminin gerekliligi, Ibn Kayyim'in Medaric'inde teferruati ile islenmis. "Sureti asma"yi, "halin ilme takdimi" seklinde anlamak, Mevlana'nin bu sözlerinde oldugu gibi, müridler icin Allah'a isyan pahasina kula (seyhe) itaati iktiza eder. Bu tür sözler, müteseyyihlere dayanaktir. Sahte seyhler, bu tür sözlere dayanarak, müridlerinden Seriat'a mugayir eylemler talep edebilmekte. Oysa Allah'a isyan olan yerde kula itaat yoktur. Islam'in siari budur. Mevlana'nin sözünü ettigi seyhe tabi olup, namaza durmak yerine seyhlerine teveccüh eden iki mürid, Seriat'i terk etmis olduklari halde, Mevlana'ya göre hakikate isabet etmis oluyorlar.

Derim ki;

Bu konuda istikamet üzere olan, zahiri ve batini, sureti ve manayi "birlikte" gözetenlerin görüsüdür. Ibadet; manasini (ruhunu) yitirmis salt sekilden ibaret olmadigi gibi, suretten soyutlanmis kuru mana da degildir. Ibadet; sadece "Allah icin" (batini sart) olmasi gerektigi gibi, sadece "Allah'in belirledigi sekilde" de (zahiri sart) olmalidir.

Derim ki;

Sufiler, insanlarin, manayi yitirip, dini sadece sekle (surete) inhisar ettiklerini gördükleri icin, "mana"ya vurgu yapma ihtiyaci hissetmisler. Ben de (bu örnekte) "sufilerin" sekli yitirip, dini sadece manaya inhisar ettiklerini gördügüm icin, "surete" vurgu yapma ihtiyaci hissettim.
 
Üst Alt