Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mevlana derki...

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
>MEVLANA DER Kİ
>
>Vakit dar, su akıp gidiyor. Ayrılıktan evvel canını doyur
>
>Âb-ı hayatla dolu olan ırmaktan iç. O suyla senden bitkiler bitsin
>
>Suyu görmüyorsan da bari körler gibi testini ırmağa daldır
>
>Mâdem ırmakta suyun mevcut olduğunu işittin, köre, taklitle iş yapmak
>câizdir.
>
>Testini ırmağa daldır, o zaman onun ağırlaştığını görürsün.
>
>Ağırlaştığını görünce inanırsın. Gönül de kuru taklitten kurtulur.
>
>Kör, ırmağın suyunu açıkça görmezse de testinin ağırlaşmasından onun su
>olduğunu anlar.
>
>Çünkü testi, ırmaktan suyla dolup hafifken ağırlaştı..
>
>Önceleri her rüzgar, beni alıp götürürdü, artık gönül cömert suya ulaştı,
>götüremez.
>
>Sefih kimseler, heveslerine mağlup olurlar. Çünkü onların kuvvetlerinin
>temkîni yoktur.
>
>Şerli kimseler lengersiz gemi gibidirler. Zararlı rüzgarlardan tehlikeye
>düşerler.
>
>İnsan, akıl lengeri ile emniyet bulur. Hemen bir akıl lengeri dilen!
>
>Akıllılar, kerem denizinin inci hazinesinden aklın yardımını alırlar.
>
>Bu yardımlarla gönül, hünerler kazanır. Gönülden de gözler aydınlanır.
>
>Zîra nûr, göze gönülden gelir. Nûrsuz gönül, şer yuvasıdır.
>
>Akıl, gönlü nûrlandırırsa, gözler de gönülden nûrlanır.
>
>Gönle gelen vahyi, doğru sözlülüğü, gökten inen mubarek su bil !
>
>Tay gibi biz de ırmaktan su içip kınayıcı vesveseciden yana bakmayız.
>
>Enbiyanın izinde yol al. Halkın kınaması heva ve hevestir, aldırma !
>
>Hak yolunun erleri, köpek havlamalarıyla yollarından geri kalmazlar.
>
>Vakt nâziktir gider âb-ı revân
>Ola gör hicrândan evvel sîr-i cân
>
>
>Oldu bir cû anda pür-Âb-ı hayat
>Âb ile bulsun nemâ senden nebât
>
>Âb-ı hayvân oldu nutk-ı evliyâ
>Es-salâ ey teşne-i gâfil biyâ
>
>Abı görmezsin ale'l-amyâ hemân
>Kıl sebûyu vâsıl-ı cû'yı revân
>
>Çün işitdin cûda mevcûd oldu âb
>Kûr içün taklîd-i kâr oldu sevab
>
>Cûy-ı âba meşk-endâz ol hemân
>Tâ sana meşhûd ola meşk-i girân
>
>Çün girân gördün olursun müstedil
>Huşkdan âzad-ı taklîd oldu dil
>
>Âb-ı cûyu kûr görmezse ayân
>Fehm ider gördü sebûyu cün girân
>
>Cûydan çünkim pür-âb oldu sebû
>Pes sebük iken girân-bâr oldu bu
>
>Her nesîm ile olurdum münfail
>Lîk vâsıl oldu cûy-ı cûda dil
>
>Gör sefîhân oldu maglub-ı hevâ
>Çünke yok anlarda temkîn-i kuvâ
>
>Keşti-i bî-lenger oldu ehl-i şer
>Kim bulur bâd-ı muhaliften hatar
>
>Lenger-i akl iledir merde emân
>İdegör deryûze-i lenger hemân
>
>Aklın imdadını kapdı âkilân
>Bahr-i cûdun kenz-i dürründen hemân
>
>Oldu imdâdât ile dil pür-fünûn
>Rûşenâya buldu hem dilden uyûn
>
>Dîdeye dilden gelir zirâ ki nûr
>Kalb-i şûrîde olur cây-ı şurûr
>
>Kalbi kim pür-nûr ide akl u hired
>Dîdeler andan ider kesb-i meded
>
>Pes semâdan ol mubârek âbı bil
>Kim olur sıdk-ı beyân u vahy-i dil
>
>Kürre-veş cûdan olup nûşân-ı mâ
>Bakmazız vesvâs-ı tâinden yana
>
>Enbiyâ isrinde eyle tayy-ı râh
>Ta'n-ı halk oldu hevâ itme nigâh
>
>Meslek-i Hak'da o merdân-ı güzîn
>Av'av-ı kelb ile olmazlar pesîn
>
>Mesnevî-i Şerîf
>Manzum Nahif"i tercümesi
>Hazırlayan : Âmil ÇELEBİOĞLU Sönmez Yayınları 1969
 
Üst Alt