Mescidinde İmam O (s.a.)
Mescidinde imamlar Sana vekil oldular
Gerçekte imam Sensin onlar şekil oldular
Sen bugün de cihânın rehberi, ümidisin
Ebû Cehiller ise toprak ve kil oldular
Ravzan'ın arkasında kılarken namazımı
Senin rehberliğinde sunarım niyâzımı
Bu tasavvur kaplıyor gönlümü, şuurumu
Senin yanında yazsın Rabbim alın yazımı
Miraçta peygamberler cemâatin olmuştu
Gerdanlık aradığı tek inciyi bulmuştu
Biz beş vakit namazda senin cemâatiniz
Budur saâdet bize, budur en büyük muştu
Ey Hakk'ın Sevgilisi, ümmetin bir tanesi
Sırtındaki mühürün Rabbimin nişanesi
Sevginle var oluşum, kurtuluşum, ümidim
Sevginle dolup taşsın kulun gönül hânesi
Mescidinde ortak rûh, kutsal rûhun renginde
İki rekat namazım bin rekatın denginde
İftar olup Peygamber sofrası kurulunca
Aynı şeyleri yiyor yoksul gibi zengin de
Mescidindeki bu rûh bir mûcize, yaşıyor
Burada nûr ve rahmet dolup dolup taşıyor
Gönül dudağım kuru, bir su ver rahmetinden
Yaşım kemâle erdi gün tepeyi aşıyor
Beş vakit bülbüllerin ezanınla şakıyor
Cemâat sokaklardan seller gibi akıyor
Sel nasıl sokakları süpürüp paklıyorsa
Mescidde namaz öyle günahları yıkıyor
Benim meselem burda ne günahtır ne sevap
Beklediğim burada bir iltifat, bir hitap
"O bizim Filân" desen, bir kere deyiversen
Dünyamı aydınlatır bu hitap, bu âfitap
Sen en güzel ahlâkı tamamlayıp gitmiştin
Koruyamadık onu bozuldu ahlâk ve din
Burda bile görünce bozulan değerleri
Tek tesellî kalıyor: Senin engin rahmetin
"Ümmet bozulduğunda benim yolumda olan
Yüz şehit sevabını işte o kuldur alan"
Buyurmuştun Ey Nebî, biz senin yolundayız
Bu yolda gelip geçsin ömürden geri kalan
Salât ve selâm sana Sevgili Peygamber'im
Sonra olsun âline ve ashâbına derim
Verilen her selâmı aldığını bilirim
Sevgine, selâmına muhtacız biz Efendim
Medine-i Münevvere
Hayreddin Karaman
27-Ramazan- 1421
23- Aralık- 2000
Mescidinde imamlar Sana vekil oldular
Gerçekte imam Sensin onlar şekil oldular
Sen bugün de cihânın rehberi, ümidisin
Ebû Cehiller ise toprak ve kil oldular
Ravzan'ın arkasında kılarken namazımı
Senin rehberliğinde sunarım niyâzımı
Bu tasavvur kaplıyor gönlümü, şuurumu
Senin yanında yazsın Rabbim alın yazımı
Miraçta peygamberler cemâatin olmuştu
Gerdanlık aradığı tek inciyi bulmuştu
Biz beş vakit namazda senin cemâatiniz
Budur saâdet bize, budur en büyük muştu
Ey Hakk'ın Sevgilisi, ümmetin bir tanesi
Sırtındaki mühürün Rabbimin nişanesi
Sevginle var oluşum, kurtuluşum, ümidim
Sevginle dolup taşsın kulun gönül hânesi
Mescidinde ortak rûh, kutsal rûhun renginde
İki rekat namazım bin rekatın denginde
İftar olup Peygamber sofrası kurulunca
Aynı şeyleri yiyor yoksul gibi zengin de
Mescidindeki bu rûh bir mûcize, yaşıyor
Burada nûr ve rahmet dolup dolup taşıyor
Gönül dudağım kuru, bir su ver rahmetinden
Yaşım kemâle erdi gün tepeyi aşıyor
Beş vakit bülbüllerin ezanınla şakıyor
Cemâat sokaklardan seller gibi akıyor
Sel nasıl sokakları süpürüp paklıyorsa
Mescidde namaz öyle günahları yıkıyor
Benim meselem burda ne günahtır ne sevap
Beklediğim burada bir iltifat, bir hitap
"O bizim Filân" desen, bir kere deyiversen
Dünyamı aydınlatır bu hitap, bu âfitap
Sen en güzel ahlâkı tamamlayıp gitmiştin
Koruyamadık onu bozuldu ahlâk ve din
Burda bile görünce bozulan değerleri
Tek tesellî kalıyor: Senin engin rahmetin
"Ümmet bozulduğunda benim yolumda olan
Yüz şehit sevabını işte o kuldur alan"
Buyurmuştun Ey Nebî, biz senin yolundayız
Bu yolda gelip geçsin ömürden geri kalan
Salât ve selâm sana Sevgili Peygamber'im
Sonra olsun âline ve ashâbına derim
Verilen her selâmı aldığını bilirim
Sevgine, selâmına muhtacız biz Efendim
Medine-i Münevvere
Hayreddin Karaman
27-Ramazan- 1421
23- Aralık- 2000