Birlide.Bilmez
New member
- Katılım
- 27 May 2010
- Mesajlar
- 4
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Değerli dostlar,
Aynı başlık altında birbirinden bağımsız gibi görünen iki ayrı konuyu tek başlık altında açmam size garip gelebilir.Ayrıca her iki konuda bizlere anlatılan ve uygulanan şekli ile genelde itiraza hiç açık olmayan konular olmasına rağmen,cesaret edip açmaya karar verdim.Sizlerden Ricam dikkatle okumanız ve eğer bir hatam var ise,güzellikle uyarmanızdır.Yok eğer anlattığımda bir hata görmemişseniz o halde bunun arkasını iyice düşünmenizdir.
Sabırla ve düşünerek okumanız dileğiyle...
Mescidi Haram ve Miraç konusunu aynı konu altında işlememin nedeni,ikisininde ortak bir ayete dayanması ve bu ortak ayetin bana göre yanlış anlaşılmasından kaynaklanan iki ayrı kavramı doğurması nedeniyledir.
Klasik anlayış, bu ayet ile Peygamberimizin Mescidi Haram'dan , Mescidi Aksaya yaptığı MİRAÇ olayını anlamakta ve bu sebeplede ayetin öznesi için parantez içinde Peygamberimizin adını kullanılmaktadır.
Söz konusu ayet; İSRA SURESİ 1.AYETTİR.
Bu ayet ile Kuran içinde iyice dolaşarak, Namazın kıblesi olan Mescidi Haramı ararken,vardığımız sonuç ile aynı zamanda Miraç konusunuda cevaplamış oluruz.
Mescidi Haram ; ne demektir ?
Öncelikle bunu bir açalım.Bildiğiniz gibi ,Mescid demek “secde edilen yer” demektir. Çünkü Baştaki mim harfi genel olarak olduğu gibi secde kelimesini “edilgen” yapar, yani “secde edilen” yer anlamına gelir.
Haram kelimesini ise,günlük konuşmamızda kullandığımız bir kelime ile çözümlemeye çalışalım.
''Mahrum'' kelimesi sanırım hepinize çağrışım yapacaktır.İşte bu kelime doğrudan ''Haram'' kelimesinden türetilmiştir ve anlamı ''kısıtlanmış'' demektir.Bu açılımla Haram kelimesi ''Kısıtlı-kısıtlamak-kısıtlanmak'' gibi anlamlara gelir.Sonuç olarak ''Mescidi Haram'' ifadesi; SECDENİN KISITLANDIĞI YER demektir.
Şimdi artık Kur'ân içinde Mescidi Haram'ın neresi yada ne olduğunu anlamak için bir gezintiye çıkabiliriz.
--------------------------------------------------------------------------------
İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
İsrâ 2 Biz, Musa'ya Kitab'ı verdik ve İsrailoğullarına: "Benden başkasını dayanılıp güvenilen bir rab edinmeyin" diyerek bu Kitab'ı bir hidayet rehberi kıldık.
İsrâ 3 (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
İsrâ 4 Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.
İsrâ 5 Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi. *
İsrâ 6 Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık.
İsrâ 7 Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mabedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık). *
İsrâ 8 Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kafirler için bir hapishane yaptık.
İsrâ 9 Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.
--------------------------------------------------------------------------------
İsra suresinin ilk ayetlerine baktığımızda,biraz dikkat edersek ayetlerin Musa Peygamberi anlatmaya daha yakın olduğunu görebiliriz.Fakat 2.ayetten başlayan Musa Peygamber ve kavminin hikayesi her nedense ilk ayette devamından bağımsız olarak düşünülmüş ve öznesi olarak parantez içinde Peygamber efendimizin adı ile anılmıştır.Ancak ayetin orjinalinde Peygamberimizin adı yoktur.Peki acaba ilk ayet için öznenin Peygamber efendimizin düşünülmesi Kur'ân'a ne derece uygundur.Ayetin bağlantılarını bularak devam edelim.Ve ayeti orjinalinde olduğu gibi parantezi kaldırarak inceleyelim.
--------------------------------------------------------------------------------
İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
--------------------------------------------------------------------------------
Ayette bu yolculuğu yapan kul bilmiyormuş gibi düşünüp,Kuran içinden en doğru özneyi bulmak için uğraşalım.
1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye
2- kulunu Mescid-i Haram'dan,
3- çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
Ayeti üç parçaya bölüp,öznenin neler yaptığına bakarsak eğer,yukarıdaki şekilde sınıflayabiliriz.
Öznesi belli olmayan bu kul, Bir gece ayetlerin bir kısmını görmek için, mescidi haram olarak anılan bir yerden,çevresi mübarek kılınan bir yere gidiyor.Şimdi Kur'ân içinde bu süreci kim yaşamış olabilir bir bakalım.
--------------------------------------------------------------------------------
Tâ-Hâ 9 (Resulüm!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı?
Tâ-Hâ 10 Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. *
Tâ-Hâ 11 Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:
Tâ-Hâ 12 Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın!
Tâ-Hâ 13 Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
Tâ-Hâ 14 Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.
Tâ-Hâ 15 Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.
Tâ-Hâ 16 Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!
Tâ-Hâ 17 Şu sağ elindeki nedir, ey Musa?
Tâ-Hâ 18 O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır.
Tâ-Hâ 19 Allah: Yere at onu, ey Musa! dedi.
Tâ-Hâ 20 Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
Tâ-Hâ 21 Allah buyurdu: Al onu! Korkma! Biz onu şimdi ilk haline sokacağız.
Tâ-Hâ 22 Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim.
Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.
--------------------------------------------------------------------------------
Bu grup ayetler içinde,aradığımız kelimelere dair yalnızca 1.maddedeki kısma dair bişey bulabildik.
(1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye)
(Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim)
Ancak bu birçok Peygamber için anılması olası bir ayet.Yani buraya kadar bir kanıt elde edebilmiş değiliz.
Ancak şu ayeti lütfen iyice aklınızda tutunuz.Çünkü yazının sonlarına doğru bu ayete vurgu yapacağız
(Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.)
Aynı başlık altında birbirinden bağımsız gibi görünen iki ayrı konuyu tek başlık altında açmam size garip gelebilir.Ayrıca her iki konuda bizlere anlatılan ve uygulanan şekli ile genelde itiraza hiç açık olmayan konular olmasına rağmen,cesaret edip açmaya karar verdim.Sizlerden Ricam dikkatle okumanız ve eğer bir hatam var ise,güzellikle uyarmanızdır.Yok eğer anlattığımda bir hata görmemişseniz o halde bunun arkasını iyice düşünmenizdir.
Sabırla ve düşünerek okumanız dileğiyle...
Mescidi Haram ve Miraç konusunu aynı konu altında işlememin nedeni,ikisininde ortak bir ayete dayanması ve bu ortak ayetin bana göre yanlış anlaşılmasından kaynaklanan iki ayrı kavramı doğurması nedeniyledir.
Klasik anlayış, bu ayet ile Peygamberimizin Mescidi Haram'dan , Mescidi Aksaya yaptığı MİRAÇ olayını anlamakta ve bu sebeplede ayetin öznesi için parantez içinde Peygamberimizin adını kullanılmaktadır.
Söz konusu ayet; İSRA SURESİ 1.AYETTİR.
Bu ayet ile Kuran içinde iyice dolaşarak, Namazın kıblesi olan Mescidi Haramı ararken,vardığımız sonuç ile aynı zamanda Miraç konusunuda cevaplamış oluruz.
Mescidi Haram ; ne demektir ?
Öncelikle bunu bir açalım.Bildiğiniz gibi ,Mescid demek “secde edilen yer” demektir. Çünkü Baştaki mim harfi genel olarak olduğu gibi secde kelimesini “edilgen” yapar, yani “secde edilen” yer anlamına gelir.
Haram kelimesini ise,günlük konuşmamızda kullandığımız bir kelime ile çözümlemeye çalışalım.
''Mahrum'' kelimesi sanırım hepinize çağrışım yapacaktır.İşte bu kelime doğrudan ''Haram'' kelimesinden türetilmiştir ve anlamı ''kısıtlanmış'' demektir.Bu açılımla Haram kelimesi ''Kısıtlı-kısıtlamak-kısıtlanmak'' gibi anlamlara gelir.Sonuç olarak ''Mescidi Haram'' ifadesi; SECDENİN KISITLANDIĞI YER demektir.
Şimdi artık Kur'ân içinde Mescidi Haram'ın neresi yada ne olduğunu anlamak için bir gezintiye çıkabiliriz.
--------------------------------------------------------------------------------
İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
İsrâ 2 Biz, Musa'ya Kitab'ı verdik ve İsrailoğullarına: "Benden başkasını dayanılıp güvenilen bir rab edinmeyin" diyerek bu Kitab'ı bir hidayet rehberi kıldık.
İsrâ 3 (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
İsrâ 4 Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.
İsrâ 5 Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi. *
İsrâ 6 Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık.
İsrâ 7 Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mabedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık). *
İsrâ 8 Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kafirler için bir hapishane yaptık.
İsrâ 9 Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.
--------------------------------------------------------------------------------
İsra suresinin ilk ayetlerine baktığımızda,biraz dikkat edersek ayetlerin Musa Peygamberi anlatmaya daha yakın olduğunu görebiliriz.Fakat 2.ayetten başlayan Musa Peygamber ve kavminin hikayesi her nedense ilk ayette devamından bağımsız olarak düşünülmüş ve öznesi olarak parantez içinde Peygamber efendimizin adı ile anılmıştır.Ancak ayetin orjinalinde Peygamberimizin adı yoktur.Peki acaba ilk ayet için öznenin Peygamber efendimizin düşünülmesi Kur'ân'a ne derece uygundur.Ayetin bağlantılarını bularak devam edelim.Ve ayeti orjinalinde olduğu gibi parantezi kaldırarak inceleyelim.
--------------------------------------------------------------------------------
İsrâ 1 Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
--------------------------------------------------------------------------------
Ayette bu yolculuğu yapan kul bilmiyormuş gibi düşünüp,Kuran içinden en doğru özneyi bulmak için uğraşalım.
1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye
2- kulunu Mescid-i Haram'dan,
3- çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
Ayeti üç parçaya bölüp,öznenin neler yaptığına bakarsak eğer,yukarıdaki şekilde sınıflayabiliriz.
Öznesi belli olmayan bu kul, Bir gece ayetlerin bir kısmını görmek için, mescidi haram olarak anılan bir yerden,çevresi mübarek kılınan bir yere gidiyor.Şimdi Kur'ân içinde bu süreci kim yaşamış olabilir bir bakalım.
--------------------------------------------------------------------------------
Tâ-Hâ 9 (Resulüm!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı?
Tâ-Hâ 10 Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. *
Tâ-Hâ 11 Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:
Tâ-Hâ 12 Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın!
Tâ-Hâ 13 Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
Tâ-Hâ 14 Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.
Tâ-Hâ 15 Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.
Tâ-Hâ 16 Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun!
Tâ-Hâ 17 Şu sağ elindeki nedir, ey Musa?
Tâ-Hâ 18 O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır.
Tâ-Hâ 19 Allah: Yere at onu, ey Musa! dedi.
Tâ-Hâ 20 Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
Tâ-Hâ 21 Allah buyurdu: Al onu! Korkma! Biz onu şimdi ilk haline sokacağız.
Tâ-Hâ 22 Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim.
Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.
--------------------------------------------------------------------------------
Bu grup ayetler içinde,aradığımız kelimelere dair yalnızca 1.maddedeki kısma dair bişey bulabildik.
(1- Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye)
(Tâ-Hâ 23 Ta ki, sana, büyük ayetlerimizden bazılarını gösterelim)
Ancak bu birçok Peygamber için anılması olası bir ayet.Yani buraya kadar bir kanıt elde edebilmiş değiliz.
Ancak şu ayeti lütfen iyice aklınızda tutunuz.Çünkü yazının sonlarına doğru bu ayete vurgu yapacağız
(Tâ-Hâ 24 Firavun'a git. Çünkü o iyice azdı.)