Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Melekler....

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
*Melekler Ve Biz *
**
**


"Melek gibi bir insan, hic kotu birsey yaptigina sahit olmadim", "Sanki
melek kanadina sahip", "Cok temiz bir yuzu var, tipki melek gibi"... Halk
arasinda neredeyse hergun duyabilirsiniz bu turden cumleleri. Insanlar neden
bu cumleleri kullanma ihtiyaci hissederler? Bu cumleleri kullananlar
melekleri gormusler midir? Burada bir benzetme yapildigina gore ve kendisine
benzetilen taraf, benzetmede ustun olduguna gore meleklerin, insanlara karsi
mutlak manada bir ustunlugu soz konusu mudur? Meleklerin insanlarla
iliskileri var midir, varsa nasildir?

Insan ve melek, Cenab-i Hakk'in esma ve sifatini birbirinden farkli sekilde
aksettiren birer ayna. Bu aynalarin hammaddeleri farkli, bulunduklari yerler
farkli, kullanim amaclari da farkli. Ortak bir noktalari var, o da Allah
tarafindan yaratilmis olmalari. Peki hangisi daha pahali, daha degerli bu
aynalarin. Cevap cok basit; aynasina gore degisir. Evet, bazi insanlarin
durmasi gereken yer meleklerin onudur. Onlardan bir adim geride dururlarsa
bu ayip sayilabilir. Bazi insanlar da bulunduklari konumun hakkini verememis
ve birakin melekleri, hayvanlardan dahi geride kalmislardir.

Insanoglu yaratilmadan once melekler yaratilmisti. Daha sonra Allahu Teala
insani yaratmayi murad buyurmus ve meleklere hitaben; *"Ben yeryuzunde bir
halife yaratacagim"* demisti. Melekler de *"yeryuzunde kan dokecek ve fesat
cikaracak bir mahluk mu yaratacaksin?" *diye istifsar (isin aslini sorup
ogrenme, meselenin aciklanmasini isteme) niyetiyle bir sual tevcih
etmislerdi. Ihtimal burada melekler ya levh-i mahfuza muttali olmuslardi
veya insandan once yaratilan, birtakim kotu ameller islemis olan cin
taifesini gormus ve insanoglunu onlara kiyas etmislerdi. Sunu da belirtelim
ki Hazreti Adem'in meleklerle gorustugune dair kitap veya sunnette herhangi
birsey yoktur. Daha sonra Allahu Teala, Hazreti Adem'e mahiyetini tam olarak
bilemeyecegimiz bir sekilde esyanin isimlerini ogretmis ve melekler Hazreti
Adem'e secde ile emrolunmuslardi. Tabii ki burada, Kabe'ye yonelirken
Allah'a teveccuh edildigi gibi Hz Adem'e secde edilirken, Allah'a secde
edilmis oluyordu. Iste insanoglunun meleklere karsi ruchaniyet kazandigi
yerlerden birisi ve en onemlisi bu secde meselesidir.

Melekler, nurdan yaratilmis latif varliklar olduklari icin gorulmezler.
Onlar farkli bir buud, farkli bir alemdedirler. Ustad Hazretleri bizim de
icinde bulundugumuz "alem-i halk"i, meleklerin icinde bulundugu "alem-i
emr"den cok onde tutuyor. Iste bu iki alemin kiyasinda insan onemli bir rol
oynar. Evet, insan meleklerden sonra yaratilmistir ama unutmayin krallar,
sultanlar en son sahneye cikarlar. Tabii ki bu "sonra" kavrami yaratilanlara
goredir. Yoksa Allah icin zaman mefhumu soz konusu olamaz. Cunku zaman ve
mekan, Allah'in fizigi yaratmasiyla baslamistir. Aslinda bizim icinde
bulundugumuz bu alemi diger alemlerden ustun tutan tek bir neden vardir, o
da Seref-i Nev-i Insan, Insanligin Iftihar Tablosu (sallallahu aleyhi
vesellem)'dir.

Meleklerin tam olarak sayisini bilemiyoruz. Fakat sadece bir insani 360
melegin muhafaza ettigini soylersek bu rakam size bir fikir verebilir
zannediyorum. Ayrica dunyada canli-cansiz her mahluk icin muekkel bir melek
vardir. Bizim ruhumuz nasil ki bizi, bir et parcasini konusturuyor agac, tas
gibi varliklar da kendilerine muekkel olan melekler vasitasiyla
konusabilirler. Iste varliklarin kendilerine has bir dille konusmalari bu
sekilde gerceklesir. Hatta arabalara ait muekkel melekler bile olabilir.
Mevlana Hazretleri, arsiyesinde bir melekle karsilastigini ve bu melegin ust
kisminin ates, alt kisminin buz oldugunu soyluyor. Kim bilir bu melek de,
Merkur yildizinin muekkel melegi olabilir. Bilindigi uzere Merkur'un gunese
bakan tarafi ates, gunes yuzu gormeyen diger tarafi buzlarla kaplidir.

Melekler sehadet alemine ait varliklar degillerdir ama izn-i ilahi ile
insanlara gorunur ve onlara yardimda bulunabilirler. Bunun en guzel ornegi
Bedir gazvesidir. Allahu Teala o gun muminlere yardim icin 3000 nisanli,
formali melek gondermisti. Vakia o zaman meleklerin adam oldurmedigi sadece
psIkolojik olarak karsi tarafin moralini bozdugu ifade edilir. Bazi
eserlerde Bedir gazvesinin oldugu gun yagmur yagdigina dair bilgiler vardir.
Her yagmur damlasini bir melegin indirdigini haber veren hadis-i serifi de
hatirlayacak olursak herhalde melekler bu yagmur damlalariyla Bedir
meydanina iniyordu. Bedir gazvesine katilan mu'minlerin, ashab arasinda ayri
bir yeri vardi. Bu farklilik gok ehli icin de gecerliydi ve bu savasa
katilan melekler digerlerinden ustun tutulurdu. Imran b. Husayn'a tavaf
yaptigi zamanlarda melekler gelip selam veriyordu. Bazi sahabiler Kur'an-i
Kerim tilavet ettiginde gelip onlari dinliyorlardi. Guzel kokulardan
hoslanan melekler ayni zamanda zikir, fikir meclislerine gelir ve
buralardaki insanlarin agizlarini koklarlar.

Melekler, insanlar gibi hicret etmezler, cihad yapmazlar fakat onlara bedel
ibadetleri vardir. Ibadete karsi haz duyarlar ve harbe istirak etme gibi
seylerde, bizim ibadete duydugumuz mekarihi duyuyor olabilirler. Nefisleri
yoktur ama yaptiklari seyin farkindadirlar ve istekli yaparlar. Iradeleri
vardir, nebatat gibi sevkle hareket etmezler. Oyle olsaydi ne mukarrebin, ne
de kerubiyyin diye bir ayrim olurdu. Potansiyel olarak, isyan etme
potansiyelleri vardir ama ilahi siyanet, masuniyet onlari kusatmistir.
Kur'an-i Kerim'in beyaniyla "Onlar asla Allah'a isyan etmez ve kendilerine
verilen butun emirleri tam olarak yerine getirirler". Diger taraftan
meleklerin marifet, mehabet, mehafet dereceleri artabilir ama ibadetlerinde
bir derinlesme yasamalari sozkonusu degildir. Mirac'ta, Cibril
(aleyhisselam) gittigi son noktada tabiri caizse bir elbise gibi yikiliyor.
Efendimiz, onun bu durumunu ifade sadedinde "Cibril'in marifetine hayran
kaldim" diye buyuruyor.

Ahirette basta nebiler olmak uzere siddiklar, sehitler, salih kimseler ve
melekler mu'minler icin sefaatte bulunacaktir. Meleklerin sefaati, bizim bu
dunyada onlari tanimamiz, onlarla tanismis gibi davranmamiz ve onlardan haya
etmemiz neticesinde gerceklesecektir. Bu durum ahirette bir tanisIklik
olusturur. Iste Mu'min suresinde yer alan, meleklerin mu'minler icin yaptigi
magfiret dilekleri ve dualar: "...Ey Ulu Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin
her seyi kusatmistir! O halde tovbe edenleri ve Senin yoluna tabi olanlari
affet ve onlari cehennem azabindan koru! Ey bizim ulu Rabbimiz! Sen, onlari
ve onlarla birlikte babalarindan, eslerinden ve nesillerinden iyi kimseleri
kendilerine vad ettigin Adn cennetlerine yerlestir. Muhakkak ki Sen aziz ve
hakimsin. Hem onlari kotuluklerden, gunahlardan koru! Sen kimi dunyada
kotuluklerden korursan, muhakkak ki ona ukbada merhamet edersin".

Melekut aleminin mumessili olan melekler, esref-i mahlukat olan insanoglunun
ustunde bir mevkiye sahip olsalar da ademoglu arasindan oyle kocyigitler
cikmistir ki meleklerle atbasi gitmislerdir. Bunlari goren melekler de "Ya
Rabbi! Biz kan dokecek, ortaligi karistiracak bir mahluk mu yaratacaksin
diye sormustuk ama analar neler doguruyormus, ne insanlar varmis" diyecek ve
Hazreti Adem yaratildigi zaman soyledikleri su cumleyi tekrar dile
getireceklerdir; *"Subhansin ya Rab! Senin bize bildirdiginden baska ne
bilebiliriz ki? Her seyi hakkiyla bilen, her seyi hikmetle yapan
Sensin" .*Mevzuuyu, insanin nerede durdugunu, gercek konumunun neresi
oldugunu veciz
bir sekilde ifade eden merhum Mehmet Akif'in su beytiyle noktalayalim;

*"Avalim sende pinhandir, cihanlar sende matvidir. *
*Senin mahiyetin hatta meleklerden de ulvidir."*
 
Üst Alt