Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mecelle

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Cemaate Selam

Mecelle'nin internette kayıtlı nüshası varmı? , bilen varmı? yardımlarınız için teşekkürler
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, 1868-1878 yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen İslami özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yarım yüzyılında şer'i mahkemelerde hukuki dayanak olarak kullanılmıştır. Bir giriş ile 16 bölümden oluşur ve 1851 madde içerir.

Mecelle kendi çağında 13 yüzyıllık İslam fıkıh geleneği üzerinde inşa edildiği halde, maddeler halinde düzenlenmiş analitik ve pozitif bir hukuk sistemi oluşturma çabası, Batı ülkelerinin Medeni Kanun (code civil) geleneğini yansıtır. Bu anlamda Mecelle, Tanzimat Fermanı ile açılan dönemin en önemli kanunu ve Osmanlı modernleşmesinin en önemli anıtlarından biridir.

Arapça "çok büyük boy kitap" anlamına gelen mecelle, Fransızca "1) büyük kitap, 2) hukuk ilkeleri derlemesi" anlamına gelen codex sözcüğünün çevirisi olarak kullanılmıştır.

Türk Medeni Kanunu'na ek olarak çıkarılan 864 sayılı Tatbikat Kanunu'nun 43. maddesiyle 4 Ekim 1926'da Mecelle yürürlükten kaldırılmıştır. Halen İsrail devletinde, müslümanlar arası muamelelerde geçerli hukuk kaynağı olarak kullanılmaktadır.




Konu başlıkları1 Mecelle'nin Konuları
2 Mecelle'nin Hazırlanması
3 Mecelle'nin Genel Hükümleri
4 Açıklamalı Kaynakça



Mecelle'nin Konuları 99 genel hukuk ilkesini içeren giriş bölümünden sonra Mecelle şu konulara değinir: Büyu' (satış), İcar (kira), Kefalet, Havale, Rehin, Emanet, Hibe, Gasp ve İtlaf, Hacir, İkrah ve Şuf'a, Enva-ı Şirket (ortaklık çeşitleri), Vekâlet, Sulh ve İbra, İkrar (borcu kabul etme), Dava, Beyyinat ve Tahlif (kanıt ve delil), Kaza (yargı).


Mecelle'nin Hazırlanması 1868'de sadrazam Âli Paşa Abdülaziz'e sunduğu ünlü reform tasarısında Fransız Medeni Kanun'unun aynen çevirilerek benimsenmesini önermiş, hatta çeviri için bir komisyon kurulmuştu. Ancak aynı yıl bu projeden vazgeçilerek, İslam medeni hukukunun derlenip modernleştirilmesi fikri ağırlık kazandı. Adliye Nazırı ve eski Meclis-i Ahkâm-ı Adliye Reisi Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında yedi kişilik bir heyet bu işle görevlendirildi. Batı ve Doğu kültürlerine eşit derecede vakıf olan Cevdet Paşa dışında heyet üyeleri, genellikle muhafazakâr ve İslamın Hanefi mezhebine bağlı ulemadan oluşuyordu.

Mecelle'nin birinci kitabına ekli olarak yayımlanan mazbataya göre Mecelle fıkıh ilminin dünya işlerine ilişkin kısmıyla ilgiliydi. Uygar uluslar (milel-i mütemeddine) bu konuyu Medeni Kanun ile çözerken, Osmanlı devletinde bu konuda pek çok kanun ve nizam yapılmıştı. Bunların eksikleri her ne kadar İslami fıkıh ilminde eksiksiz bir şekilde giderilmiş ise de eski içtihat ve fetvaları bir araya getirmek güçtü ve yeni kurulan temyiz mahkemelerinin hakimleri bu kaynaklara yeterince vakıf olmadığından yanlış kararlar verilebiliyordu. Bu nedenle Hanefi mezhebinin sağlam kaynaklarına dayanarak kanun kuvvetinde bir derleme hazırlanmalıydı. Böylece hem şer'i mahkemeler için güvenilir bir kaynak oluşturulmuş olacak, hem nizami (laik) mahkemelerde kullanılmak üzere yeni kanunlar çıkarılmasına gerek kalmayacaktı.


Mecelle'nin Genel Hükümleri Bakınız Mecelle'nin Genel Kuralları


Becelle'nin ilk 99 hükmünden örnekler:

Beraat-ı zimmet asıldır. Borçlu olmamak asıldır. Borç ileri süren, ispatla mükelleftir.
Def'-i mefasid celb-i menafiden evladır. Zararın defi, faydanın celbinden evladır.
Ezmanın tağayyürü ile ahkâm tağayyür eder. Zamanın değişince hükümler de değişir.
Ukudda itibar makasıt ve maaniyedir, elfaz ve mebaniye değildir. Sözleşmenin amaç ve anlamı göz önüne alınır, söz ve yazılışı değil.
Şekk ile yakin zail olmaz. Kuşku, kesin bilgiyi gidermez.
Kadim kıdemi üzere terk olunur. Eskiden varolanın (yeni bir etken ortaya çıkmamışsa) aynen devam ettiği varsayılır.
İçtihat ile içtihat nakzolunmaz. İçtihat içtihatla bozulmaz.
Zarar-ı ammı def için zarar-ı hass ihtiyar olunur. Özel zarar, genel zarara tercih edilir.
Alması memnu olan şeyin vermesi dahi memnu olur. Alması hukuka aykırı olanın vermesi de hukuka aykırıdır.
Beynel tüccar maruf olan şey beynlerinde meşrut gibidir. Ticari örf ve adetler ticari sözleşmelerin şartı gibidir.
Kelamın i'mali ihmalinden evladır. Söze bir anlam vermek, yok saymaktan iyidir.
Beyyine hüccet-i müteaddiye ve ikrar hüccet-i kasıradır. Kanıt herkesi, ikrar ise sadece ikrar edeni bağlar.

Açıklamalı Kaynakça Mecelle, Ali Himmet Berki tarafından yeni harflerle Açıklamalı Mecelle başlığıyla yayımlanmıştır (Hikmet Y. 1978). Dr. Osman Öztürk'ün Osmanlı Hukuk Tarihinde Mecelle (1973) adlı eseri de Mecelle'nin tam metnini içerir.

İstanbul Üniversitesi'nde uzun süre mecelle ve medeni hukuk profesörü olan Ebululâ Mardin'nin Medeni Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paşa adlı kitabı (1945, 1996), konuya ilişkin en ciddi kaynaklardan biridir.

Ömer Nasuhi Bilmen'in Hukuku İslamiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Kamusu (1955) Osmanlı hukuku konusundaki temel başvuru kitabıdır. Rum asıllı Hariciye Nazırlarından, Girit Valisi ve Mekteb-i Hukuk hocalarından Sava Paşa'nın İslam Hukuku Nazariyatı Hakkında bir Etüd (çev. Baha Arıkan, 2 cilt, 1955) adlı kitabı, Batılı düşünce sistematiği çerçevesinde İslam özel hukukunu ele alan çok değerli bir incelemedir.

"http://tr.wikipedia.org/wiki/Mecelle"'dan alındı
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
evet var bekir kardeşimwww:wikipedia.org/wiki/mecelle buradan bulabilirsin
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Mecelle’den seçme maddeler

Mecelle’den seçme maddeler

Mecelle’nin çesitli maddelerinden alinmis “sosyal” nitelik tasiyan hükümlerinden bâzilari sunlardir:

Madde 912- Birinin ayagi kayip da düserek baskasinin malini telef etse öder.

Madde 914- Kendi mali sanarak, baskasinin malini telef eden öder.

Madde 915- Baskasinin elbisesini çekip de yirtan, tamâmen kiymetini öder. Elbiseyi tutup, sahibi çekmekle yirtilsa, yarisini öder.

Madde 916- Çocuk, birinin malini telef etse, çocugun malindan ödenir. Mali yoksa, mali oluncaya kadar beklenir. Velisi ödemez.

Madde 918- Birinin binâsini yiksa, sâhibi dilerse, enkâzi ona birakip binânin kiymetini alir. Yâhut enkâzi ve deger farkini birlikte alir. Agaçlarini kesmek de böyledir.

Madde 919- Yangini durdurmak için bir evi, Hükümetin emri ile yikan ödemez. Kendiliginden yikan öder.

Madde 921- Mazlum olanin, baskasina zulm etmeye hakki yoktur. Her ikisi de öder. Meselâ sahte para alan, bunu baskasina veremez.

Madde 922- Birinin malinin telef olmasina sebep olan, öder. Ahirin kapisini açip hayvan kaçarak zâyi olsa, öder. Hayvani ürkütüp kaçiran da böyledir.

Madde 926- Yoldan geçene zarar veren, öder.

Madde 927- Hükümetin izni olmadan yolda oturup satis yapilamaz.

Madde 928- Duvari yikilip, birinin malina zarar verirse, önceden, duvarin yikilacak, tâmir et gibi ikâz yapilmissa öder.

Madde 929- Basi bos birakilmamis bir hayvanin kendiliginden yaptigi zarari sâhibi ödemez. Sâhibi görüp, men’ etmezse veya hayvanin, tehlikelidir, çâresine bak, denilmisse, öder.

Madde 934- Yolda hayvani baglamaya, aracini park yapmaya kimsenin hakki yoktur. Park yerlerinde durdurabilirler.

Madde 1013- Bir binâya ortak olarak mâlik olan kimselere (Hisse-i sâyi’a sâhibi) denir. Bir binânin yarisi Ahmed’in, üçte biri Ömer’in, altida biri Ali’nin olsa, Ahmed hisse-i sâyi’asini satsa, Ömer ve Ali almak isteseler, yarisini Ömer, yarisini da Ali alir. Ömer, hissesine göre iki misli alamaz.

Madde 1023- Karsiliksiz hediye ve vasiyet gibi temliklerde süf’a hakki olmaz.

Madde 1031- Süf’a hakki bulunan kimsenin, satis yapildigini isitince, hemen hakkini istemesi, iki sâhit yaninda tekrar söylemesi ve bir ay içinde mahkemeye basvurmasi lâzimdir.

Madde 1036- Müsterinin teslim etmesiyle veya hâkimin karar vermesiyle, süf’a sâhibi satilan binâya mâlik olur.

Madde 1198- Komsusuna (zarar-i fâhis) yapamaz. Kullanmaya mâni olan seyler, zarar-i fâhistir. Demirci dükkâni, degirmen, bitisik binâyi sallarsa veya firin dumâni, yaghânenin pis kokusu, harman tozlari, bitisik evde oturulamayacak kadar sikinti verirse, degirmenin, bostanin su yolu, evin temelini, duvarini gevsetirse, çöplük bitisik evin duvarini çürütürse, harman yerine bitisik yapilan yüksek binâ, harmanin rüzgârini keserse, manifaturaci dükkâni yaninda yapilan asci dükkâninin dumanlari kumaslara zarar verirse, lâgim, kanalizasyon yollarinin sizintilarindan komsu duvari zarar görürse, sonra yapilanlar zarar-i fâhis olup, men’ edilirler.

Madde 1201- Evin havasini, manzarasini, günes görmesini kapatmak, zarar-i fâhis sayilmaz. Bir odanin ziyâsini (aydinligini) tamâmen kesmek, zarar-i fâhis olur.

Madde 1202- Mutbah, kuyu basi, ev araliginin görünmesi zarar-i fâhistir. Araya duvar, perde yapmasi, lâzim olur.

Madde 1210- Arada müsterek olan duvari, bir ötekinin izni olmadikça yükseltemez ve üzerine binâ yapamaz.

Madde 1224, yol, su yolu, kanalizasyon zarar-i fâhisi olmadikça, eskiden kalanlarina dokunulmaz.

Madde 1226- Bir kimse, verdigi izinden vazgeçebilir. Meselâ tarlasindan geçmeye izin vermisken, men edebilir.

Madde 1228- Arsasindan geçmekte olan su yolunun geçmesine ve arsaya girilip tâmir olunmasina mâni olamaz. Yeniden su yolu geçirilmesine mâni olabilir.

Madde 1243- Daglardaki agaçlar ve otlar herkese mübahdir. Agaçlari kesen mâlik olur.

Madde 1255- Mübah seyleri ele geçirmekte kimse kimseye mâni olamaz.

Madde 1265- Denizler, büyük göl ve nehirler, sehirlerden uzak sâhipsiz arâzi ve daglar, herkese mübahtir. Fakat, baskasina zarar vermemek sarttir.

Madde 1281- Sehirden uzak, sahipsiz yerde kuyu kazan, bunun (harim) ine mâlik olur. Yirmi metre yari çapindaki dâire içi, merkezindeki kuyunun harimi olur.

Madde 1291- Sehir içindeki kuyunun harimi olmaz. Herkes mülkünde kuyu kazabilir.

Madde 1313- Degirmen, hamam, apartman gibi taksim olunamayan mülk harap olup, tâmirini istemeyen ortak bulunursa, hâkimin izni ile tâmir edilip, sonra hissesine düsen para ondan alinir.

Madde 1314- Müsterek bir binâ yikilinca, yeniden ortaklasa yapilmasini istemeyen olursa, buna cebr olunmaz. Arsa taksim edilir.

Madde 1315- Apartman yikilinca herkes kendi katini yaptirir. Alttaki yaptirmazsa, üstekiler, hâkimin izni ile, hepsini yaptirip, alttaki hissesini verinceye kadar, katini kullanamaz.

Madde 1321- Sâhipsiz nehirleri, Beytülmâl ayiklar. Beytülmâlde para yoksa, masrafi oradan sulama yapanlardan alinir.

Madde 1327- Müsterek kanalizasyonu temizlemek masrafi asagidan baslar. Söyle ki, en asagidaki evden, arsadan baslayip bunun masrafini hepsi öder. Yukaridaki arsalardaki kisimlarin masraflarina asagidakiler istirak etmezler.
 
Üst Alt