Namaz kılarken bir rekatlik namazın içerisinde subhaneke, fatiha, ihlas ettehıyatü, salli barik ve dualarını rabbena atina duasını okuduğumuzu farzedelim; bunların ne anlama geldiği her daim camilerde hutbelerde örneğin mihraç gecesinde ettehıyatü ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Mihracın nasıl gerçekleştiği, ALLAH'ın huzurunda peygamberimiz ile nasıl karşılıklı konuştukları herşey ettehıyatünün içinde vardır. Anlamıda;Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayibât (Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’a dır.)Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetüllahi ve berakâtühüh. (Ey Peygamber! Allah’ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun.)Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn.(Selam bizim üzerimize ve Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun.) en sona olarak bütün melekler hep bir ağızdan aynı anda Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasülüh.(Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O’nun kulu ve Peygamberidir.) Burada anlattığım gibi namaz kılan insanın kıldığı namazda ne anlama geldiğini bilmemesi o kişinin kendisinin öğrenmek isteyip istememesi ile ilgilidir. İslam dininde her şey kolaydır ve ALLAH (c.c) bize nasıl yaşamamız için beden sağlık bir sürü şükür etmemiz gerekenleri verdiyse bunları kullanmaktada da her hususta yol gösterici olmuştur. Bizi hiç bir zaman yanlız bırakmamıştır. Her ademoğlu kendi kendine ALLAH (c.c) ile olan mesafesini kendisi açar. ALLAH (c.c) her yarattığına kendisinden bile daha yakındır. Çünkü Yaratan ALLAH (c.c) bizi bizden daha iyi bilir bizi yarattığı için. Öğrenmek isteyen namazda kılarken okuduğumuz surelerin anlamlarını öğrenir yol açıktır kapı kilitli değildir. Tam aksine Peygamberimizden (sav) başka her şey bize bir perdedir. Yaşayan kuran olan Peygamberimiz (sav) bir kapıdır, ondan başka herşey perdedir biz ademoğullarına.