Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Martılara Simit Değil Kendimi Atarım Ben::::

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr



En sonunda dayanamadım. Olacak olanı çabuklaştırmaktı tek yaptığım aslında. Sadece buydu ve yaptım. Beşiktaş-Kadıköy vapurundayken Boğaz'ın tam ortasında attım kendimi denize. Kıştı. Soğuktu. O yüzden dışarıda çok kimse yoktu. Zaten son vapurdu yani boş koltuk sayısı çoktu. Hiçbir zaman vapurda yer bulamadığım için şikayetçi olmamışımdır ama bu kez yer olup olmaması değildi zaten derdim. dışarıda kalıp denizi izlemekten başka düşüncem yoktu. Bir de sigara içmek tabii ki...

Sonunda dayanamadım. Attım kendimi vapurdan aşağı. Marmara'nın karanlığına ve soğuğa. Vapurdaki kimse fark etmedi. Fark etmemeleri başta işime geldi ama sonra acı verdi. Üstelik geceydi. Her an bir motor ya da yük gemisi çarpabilirdi bana. Tabii eğer o ana kadar ben soğuktan donmamışsam. İki yakadan birine doğru yüzmeyi düşündüm. İyi bir yüzücü değilim ama belki başarabilirdim. İki yakaya da uzun uzun baktım. Deniz analarından kaçış yoktu iki tarafta da ama Galata Kulesi'ne doğru yüzmek "ışığa doğru" gitmek olacaktı. Galata Kulesi... Beni benden iyi anlayan, konuşan suskun kule... Tüm şehrin yükünü çeker gibi duran güzelim tarih...

Ancak oraya kadar yüzecek güç yoktu kollarımda. Nefes yoktu ciğerlerimde. Çok uzakta, karanlığın ötesinde birkaç balıkçı teknesi vardı. Zayıf ışıkları yanmaktaydı. Bense ışıksız ve yapayalnızdım. Koca şehir yıldızları yutmuştu. Marmara kapkara bir delikti ve ben o deliğin ortasında bana çarpacak yük gemisini bekliyordum. Sabahın ilk saatlerinde martılar uyandıkları anda başıma üşüşeceklerdi. Taze bir yemektim onlar için. İyi bir korku filmi sahnesiydim. Bağırsam sesim iki kıyıdan birine ulaşmadan yok olur giderdi boşlukta. Üstelik kendim atlamıştım vapurdan. Ayağım kaymamıştı, düşmemiştim, batmamıştı vapur; ben atlamıştım. Öyleyse niye bağıracaktım ki? Ama ben atlayınca ya balık olacağımı ya da öleceğimi sanmıştım. Sanrılarım. Sancıya dönüşen aşklarım.

Çok geçti artık. Yapacak tek şey denizin ve yalnızlığın ve karanlığın tadını çıkartmaktı. Sabahı bulamayacaktım nasılsa.

Tabii ki öyle olmadı. Ben bunları düşünürken vapur Kadıköy'e yaklaştı ve kalabalıkla birlikte ben de indim, iskeleye atladım ve evimin yolunu tuttum. Ama hava çok soğuktu ve çok üşüyordum. Üstelik kulaklığımda "Bir damla gözyaşı" çalıyordu... Çok soğuktu hava, çok kalabalıktı iskele. Beni bekleyen kimse yoktu ve ben çok yorgundum. Üstelik Marmara Denizi'ne de çok kırgındım.
 

ayýþýðý

New member
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
443
Tepkime puanı
52
Puanları
0
Yaş
32
gerçekten çok ama çok güzel bi yazıydı.senmi yazdın bunu mücahit abi

aslında herkezin hep böyle düşünceleri olur yüksektesin atlasammı dersin
yeter dersin herşey bitsin gitsin onlar terketmese ben giderim dersin
kapatırsın gözlerini umutların tükenmiştir hadi yüreğim yap dersin atla dersin
biticek dersin gözyaşlarınla beraber suskunluklarınıda dökersin
ama atlasamda son degilki dersin ve vazgeçersin
dayan yüreğim dersin ve çeker gidersin
ne yaptıgını bilmeden devam edersin
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
bu umutsuzluk,kullandığın mzalardaki karamsarlık,bence seni yansıtmamalı ayışığı.Selametle
 
Üst Alt