Herkese merhaba. Bu yazı diğerlerinden biraz daha farklı. Belirtmek isterimki
burara yazdıklarım, tamamen, had safhada bir samimiyet ile kalbimden geçenleri diğer insanlarla
paylaşmamdır. Aslında yazmaya gerek görmedim ilk etapta, çünkü herkesin kendi bildiğini
okuduğu bir dünya. Bilemiyorum. Belki herkes yanılıyordur, ben doğruyumdur, yada herkes
haklıdır, sırf ben yanlışımdır. Eğer bu yazıyı okuyan insanları kötü etkilersem, yahut yazıyı
yazmam suçsa, yazıyı yazma sebebimden özür ve af dilerim.
Uzun zamandır derin düşünceler içerisindeyim. Sık sık yanlız kalmayı tercih ediyorum.
Bir çok konuda bazı kanılara vardım. Belirtmek isterimki vardığım bu kanılar tamamen
vicdanımın onayladığı kanılardır. Kendime görev biçmedim elbet hiçbirşeyi bu konuda.
Ancak tek istediğim dünyanın iyi bir yer olması. Düşüncelerimi okuduğunuzda ilk etapta
bana düşmanca tavırlar takınabilirsiniz ancak bu tavırları takınmadan önce bilinki en ufak bir
detay üzerine günler boyu düşündüm. Felsefe üzerine felsefe yaptım, gerek mantık içi gerekse
bilinmezlik çerçevesinde olayları irdeledim. Ne olur samimi olduğuma inanın. Tahmin ettiğiniz
üzre konunun ne olduğu bellidir. Biraz gülünç dursada madde madde sıralamak en basiti..
1. Tanrının varlığı tartışılmaz. Varlığın varlığı ancak yaratılmakla mümkündür. Varlık olmayan
bir varlığın, var etmesinden başka yolu yoktur varlığın var olmasının. Tanrı yoktan var eden
tek yaratandır. Aslen hiçbirşey yoktur. Sadece Tanrı vardır. Burası okadar kesinki, bundan
daha kesin hiçbirşey yoktur. Aslen varlığın var olması, yok olması demektir. Varlık yoktur,
çünkü adı üstünde; Var, yani yok, yokluktan gelme. Varlığı yada yokluğu mümkündür.
Ancak Tanrının yokluğu mümkün değildir çünkü varlığı var eden odur. Tanrı var yada yok
değildir. Sadece Tanrı, Tanrıdır. Varlık ve yokluk aleminin dışında tek birşeydir.
2. İnsanlar herzaman birbirlerine düşman oluyorlar. Din düşmanları. Şu din senin bu din benim.
Hristiyanım, Müslümanım, Yahudiyim yada başka birşeyim. Eğer Tanrı var ise, "dinler" diye
bir kavram olamaz. Bu hem matematiğe hemde mantığa aykırıdır. Yahut Tanrı bize demiş
olmalıdır ki "Sen şu dini yaşa, sen bu dini". Buda gülünç geliyor kulağa gerçekten. Hak böyle
bir çelişkiden uzaktır, çünkü o halde hak olamaz.
3. Tek bir Tanrı'nın ancak tek bir dini olabilir. Bu dinin ne olduğuda bellidir. Sadece Tanrıya
ibadet edilecek, Ondan istenecek, Ondan korkulacak, insanların Onun gönderdiği elçilerin
hiçbirini ayırt etmediği, sadece ona şükredilen bir din olmalıdır bu. Bunun aksi her daim
boş deli zırvasıdır. Bu dine bir isim vermek gerekmez aslen. Bu her insana doğuştan verilmiş
bir özelliktir. İnsan bunu korur, yahut hayata aldanır. Vicdan = Din. Bu gerçekten bu kadar basit.
Bir insan vicdansız ise, bir zarar verme makinası olabilir, buna hiç şüphe yok. Aslen vicdanın
barındırdığı derin duygular Tanrı'nın zavallı insanla olan bağlantısıdır.
4. Tanrı peygamberler göndermiş, kitaplar yollamış, sözler yollamış, insanlar bunlarla oynamış,
bir sürü olay. Fakat görünmekteki herşey hesaplı bir düzen içinde. Son kitap Kuran saf halde.
Okuyan herkes anlayabilir bunu. Tabi anlayarak okuyan, şiir okur gibi Arap olmadığı halde
Arapçasını okumaya çalışan değil. Oraya ileride değineceğim.
5. "Allah katında din İslamdır". Bu ayeti eminim okuyanlar hatırlar. Tanrı diyorki "Din İslamdır"
İslam nedir? Arapça bir kelime olmasının dışında, örneğin İslam'ın kızılderilicesi nedir? yada
20.000 yıl önce kullanılan bir kuzey kutbu dilindeki çevirisi nedir? Öyle ya, din sadece Araplara
inmedi sanırım. Eğer öyle ise Arap olmayan ve doğru yerde doğru zamanda doğamayan insanın
hiçbir şansı yokmudur? "Allah kullarına asla zulmetmez". Bu ayeti bilirsiniz, Tanrıyı doğru
söz söylememekle suçlayacak değiliz ya?.. Sadece tek tanrıya davet eden bu din, tek gerçek
dindir. İslam dininin, yada diğer dillerde adı ne ise, işte o dinin sacece Araplara mahsus olmadığı
bir gerçektir. Bu felsefi bir gerçektir. İslam dini Muhammed ile gelmemiştir. İslam dini
Muhammed'den milyonlarca yıl öncede var olan dindir. İsa ilede gelmemiştir. Tüm peygamberler
bu dini tasdik eden, insanlardaki eksik yetiyi onarmak için Tanrı tarafından seçilmiş, çok
gerektiği zamanlarda gerekli mekanlara gönderilmiş o zamanın insanlarına birer lütuftur.
Din, Allah kendisinden başka şuurlu yaratıklar yarattığı anda var olan kavramdır.
6. Peygamberleri birbirinden ayırt etmek gerçekten gülünçtür ve talihsizliktir. Muhammed en
üstün peygamber diyorlar. Kainatın yaratılma sebebi Muhammed diyorlar. Tüm peygamberler
veliler onun ayakları altında diyorlar. Bizim peygamberimiz Muhammed diyorlar. Bizler
müslümanlarız, Arapça konuşuruz, Muhammed'e selam yollarız. O alemlere rahmettir
bize şefaat edecek diyorlar. Özür dilerim. Fakat bunlar gerçek olamaz. Tanrı kitabında,
Muhammed en üstün peygamber diyor mu? Üstün nedemek? Bu biraz "Benim babam senin
babanı döver" mantığına kaçmıyormu? Yüce Allah çocuk oyuncağımı yarattı? Muhammedde
diğer peygamberler gibi zamanında gönderilmiş bir peygamberdir. Tüm peygamberler Allah'ın
elçileridir. Allah neden üstün kılsın kimini kimine? Peygamberler insanlardan üstündür. Evet,
neden? Çünkü bilemeyeceğimiz bir sebepten Tanrı onları peygamber yapmış. "Muhammed Tanrı'
nın yanına çıktı, Muhammed göklerdeki mertebelerde en yükseklerde diğer peygamberler onun
altında duruyorlar" diyorlar. Nereden biliyorlar? Rivayetler gerçeği yansıtmaz. Kesin bilgimiz
yok ise o konuyu kurcalamak yersizdir, zaten bize bir faydası yoktur .Allah ile konuşan bir
insan mı var ki bu bilgileri versin? Yahut Muhammed "Ben en üstün peygamberim" mi dedi?
Bilin ki üstün olan sadece Tanrıdır.
7. Peygamberler eşittir. Hepsi Allah'ın elçileridir. Biz Allah'a ibadet ediyor isek, Onun tüm
peygamberleri, bizim peygamberimizdir. Musa'da peygamberimizdir, İsa'da peygamberimizdir,
Nuh'da, Lut'da, İdris'te, İbrahim'de, Muhammed'de. Ayırt etmek niye... Biz Muhammed'in
zamanında Arabistanda yaşasak elbet ona uyacaktık. Yahut ondan 10.000 yıl önce Bugünkü
Arjantin'de doğmuş olsak, ve orada bir peygamber gelse O'na uyacaktık. Şu anda neden
Muhammed diyoruz başka birşey demiyoruz? Oda geçmişte kaldı, diğer tüm peygamberlerde.
Aslen şu hiçbirini tanımıyoruz, nasıl uyalım? Şu an uyacağımız vicdanımızdır. Vurgulamak
istiyorum. "MÜSLÜMAN DEMEK ARAP DEMEK DEĞİLDİR" Müslüman demek
aklıyla tek Tanrıyı tanıyan, Ondan korkan ve Ondan umut besleyen demektir.
8. Evet değildir. Müslümanlık insanlık var olduğundan beri var olan tek dindir. O halde
neden dini Arapça yaşıyoruz? Hayatı boyunca Arapça öğrenemeyecek bir Alaskalı din yaşaya-
mazmı o halde? Bu hak olabilir mi? İnsan dinini kalbine giden yol ile, kendi lisanında
yaşamalı değilmi? Hiçbirşey anlamadığımız hissetmediğimiz halde, neden ille Arapça?
Kuran Arapça indirilmiş olabilir. Allah'ın diğer kitaplarıda başka dillerde inmedimi?
Tanrı'nın ayetleri değişmez. Önemli olan biçimi değil taşıdığı mana değilmi? Ay, ingilizcede
"moon" olduğu zaman ay olmaktan çıkıyor mu? Allah Kuran'ı biz ona okuyalım diye indirmiş
olamaz değilmi? Birşeyler öğrenelimki Cehenneme gitmeyelim diye yollamış olsa gerek.
Kuran dua kitabı değil, bilgi kitabıdır.
9. Tanrının emrettiği ibadetlerde neden Arapça konuşuyoruz? Biz Arapmıyız? Bilgisayara
disket takar gibi kılıfına uydurma ibadetlermi yapıyoruz yoksa? Güney kutbunda yaşayan
birisi eline Kuran dahi almadığı halde, gördüklerinden etkilenip hidayete ermişse nasıl
ibadet edecek? Sizcede 3er subhan-ı rabbiyel azim, oturuşlarda 1 tahhiyat, salli-barik vs.
gibi olgular çok gülünç değilmi. Yaratan'a bukadar samimiyetsizlik AYIPTIR kanaatimce.
İnsan namaza durduğunda Kuran'dan okunması güzel olacak ayetleri okuyup, geri kalanında
kalbinden Rabbine ne söylemek istiyorsa onu söylemeli değilmi? Secdelerde robot gibi vehimler
arasına sıkışmış geleneklerden kaynaklanan anlamadığı sözleri sarfedeceğine, onu yedirip içirip
üzerine serin rüzgar estiren Tanrısına kalbinden akan tüm sözleri sarfetmeli değilmi? Belki
kalbine giden yol olan kendi dilinde ettiği ibadet ile samimiyeti yakalayacak? Gözlerinden
yaşlar boşalacak? Güzel olmazmı? Sizcede doğru olan bu değilmi? Birşey istediğiniz zaman
yada merhamet dilerkende Arapçamı konuşuyorsunuz? Hayır, kendi dilinizde yalvarıyorsunuz.
Bence şekilcilik bırakılmalı. Hz. Muhammed diyorlar. "Hazreti" sanırım Türkçede "sayın" gibi
bir manaya geliyor. Bu kadar meraklıysak neden Hz.Başbakan demiyoruz? Biz Arapmıyız?
Din Arap mı? Hz. Muhammed Sallalahu aleyhu ve sellem diyorlar. Neden İsa'dan bahsederken
Hz.İsa Sallallahu aleyhuve sellem demiyorlar? tekrar soruyorum. Bu şekilciliği çok
yadırgıyorum. İnsanları dinden soğutuyorlar. Gelenek ve göreneği bırakmalı, gözümüzü
göklere, denizlerdeki dalgalara çevirip gerçek dini görmeliyiz diyorum. Değinmek istediğim
noktayı anlatabildiğime inanıyorum.
10. Kuran'ın anlattığı, yani bizlerden istediği, bugünün dünyasında şunlardır.
Kötülük yapmayın, yalan söylemeyin, ibadet edin, Allah'ın gücünü anlayın, hayvanlara
iyi davranın, birbirinizin kalplerini kırmayın, olduğu zaman ihtiyacı olana verin, olmadığı
zaman Allah'tan isteyin. Durum budur.
11. Tanrı'nın tek ilgi odağının biz olduğunu sanıyoruz. Oysa kainatın ne kadar büyük olduğunu
söylememe gerek yok sanırım. Evren etrafımızda dönmüyor. Etrafında 9 ila 10 adet gezegen
barındıran Güneşimizin içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinde, Güneşimizden defalarca
daha büyükleri dahil olmak üzre tam 400 milyar güneş bulunmakta. Güneşe en yakın yıldız
olan Alpha Centauri A'dan gelen ışık, tam 5 yılda bize ulaşıyor. ondan sonraki en yakın yıldız
40 ışık yılı uzaklıkta. Işık hızıyla hareket etsek samanyolu galaksisinden çıkmamız 100 milyon
yıl alıyor. Samanyolu galaksisin bağlı olduğu yerel grup geniş galaksi havuzunda aralarında
2şer milyar ışık yılı olan 2000 adet büyüklü küçüklü galaksiler bulunuyor. bunların hepsinden
öte bu yerel gruplardan 200 milyardan fazla var. Ne kadar uzaylı yaratığın olduğunu tahmin bile
edemiyorum. Ve bu sadece bilinen evren. Allah'ın daha ne sistemleri olduğunu, neler yaptığını
neden ve niçin yaptığını bizler bilemeyiz.Unutmayın ki Allah sırf dünyada dahi nekadar kum
tanesi olduğunu bilir. Yerimizi bilmeliyiz.
12. Müslümanlık, evrenin her köşesinde yaşayan varlıklar için vardır. Müslümanlığın
getirdiği saf duyguları yaratıklara şah damarlarından daha yakın olan Allah en iyi bilendir.
Dolayısıyla, şu hristiyan bu müslüman bu musevi, bu dinsiz bilemeyiz. Yıllar boyu veli
olarak anılan bir insan veli olmayabilir, yahut gavur dediklerimiz düşünce tarzı sebebi
ile müslüman olabilirler. Doğruları Allah bilir. Biz bilemeyiz. Zan'nın ise bir kısmı günahtır.
13. Dünyada olup biten çok şey var. Anlam veremediğimiz şeyler. Zeka özürlü insanlar. Dünya
dışından gelip zaman zaman gözlere çarpan uzaylı ziyaretçiler (Bizzat yakından UFO görülmüştür)
Bazı zaman hak yerini bulmuyor. Daha pek çok şey. Fakat herşeyin bir nedeni vardır. Allah
bu dünyada vermediğine Ahirette verecektir diye umut ediyoruz. Görüyoruz Allah sırf bu dünya
için bu kadar muhteşem manzaralar yaratmış. İnsanın tepesine sonsuz bir mavilik vermiş ve
ufkunu açmış. Tanrının merhametini umuyorum vede umarım Cehenneme gitmeyiz.
"Aşşağıların aşşağısına indirdik" sözü ise benim için insanlara akıl verilmesini kasteder.
Böylece insanda saflık gitmiş, şeytani zeka gelmiştir. Hayvanların ise hepsi cennetliktir sanırım.
Unutmayınki anlayamadığınız şeylerde bütünün bir parçasıdır. Her taş yerine oturur. Tek hedef
Cehenneme gitmemek olmalıdır. Bundan gerisi boştur... Aslen bunun dışında akla takılacak mevzu
yoktur bu konuda... Ve unuymayın ki Tanrı sonunda mutlak yokluğa erdireceği hayatları yaratmaktan
uzaktır. Tanrı boş iş yapmaz. "Allah dünya üzerindeki tüm canlıları bir araya toplayacaktır"...
14. Kurban bayramı diye birşey yoktur. Hayvanları boğazlayarak bayram yapılmaz. İslam dinini
çirkinleştirmeyin. Bu tür katliamlardan uzak durun. Gelenektir bunlar. Allah bazı hayvanları insanlar
ve vahşi hayvanlar istifade etsin diye yaratmış olabilir ancak sırf onun içinde yaratmamıştır.
Öyle ise aslan yahut kaplan yahut kurt gibi benzeri hayvanlarında insanları boğazlamaya
hakkı vardır dersem kim nediyebilir. Allah'tan af dileyerek hayvan boğazlanır ve pişmanlık
duygusu ile yenir. Yoksa bırakın. Hayvanlar zaten mezbahalarda kesiliyor. Paranız varsa alın
yeyin. Fakirlere yardım yapacaksanız, onlara para verin, giyecek verin, marketten yiyecek alıp
verin. Etrafı kan gölüne döndürmeyin. İnsanların, çocukların psikolojilerini bozmayın. Bizler
deli değiliz. Hayvan kesmekten zevk almayız. Allah'ın rızası için kesiyoruz nedemektir?
Biz hayvanın boğazına bıçağı dayayıp sürtmeye başlayınca Allah razımı oluyor????
Bu nasıl bir düşünce? Fakirlere yardım başka türlüde olabilir !Hayvanlarında bizim kadar hakları
vardır unutmayın. Hatta kanımca hayvanlar insanlardan daha üstündür. Geçenlerde bir mevzu vardı,
5 adet cins geyik gümrükte takılmış, uyutulmalarına karar verilmiş, hayvan severlerin baskıları
sonucu kurtarılmış. Bunu yapanlar müslümanmı? Kimsin Allah'ın hayvanını uyutma hakkını kendine
görüyorsun? Kimsin 5 geyiği bir yere kapatıyorsun günlerce? Onlar senin göz zevkinin objeleri değil.
Ya Tanrı sana kudret vermeseydi, geyiğe verseydi ve geyik senin hayatına karar verse idi nasıl hissederdin?
Lanet olası gümrüğünüz batsın, LANET OLASI SİSTEMLERİNİZ ÇÖKSÜN ! Orada asıl müslümanlığı
sergileyen hayvanseverlerdir. Beni hiçbir insan sözü ağlatamaz, ancak ormanın derinliklerinden gelen bir kurdun
uluması beni günlercee düşünmeye sevk eder... Belki ben deliyim bilemiyorum. Gerçekten içimden
gelen budur.
15. İnsanların çok takıldığı aslen bomboş bir mevzu olan "tesettür" olayına değinmek istiyorum.
Tesettür nedir? Bir örtü çeşidi. Başı örtmek için. Tanrı "Başlarınızı tesettür ile şu şekilde örtün"
demiş mi herhangi bir yerde? Hayır. Öyle ise nerden çıkarıyorlar bunları? Allah sadece cinsel
çekiciliği olan hanımların belirli yerlerini örtmelerini emreder. Yoksa 60-65 yaşlarında zaten
estetik güzellikten yoksun bir kadının her hangi bir şekilde kendini örtmesine ne gerek var.
Çırılçıplak gezse dahi bir erkek onu arzulamaz ki? O halde neye saçını örtsün? Kuranda
o yıllarda Arabistanda gelenek olan giysi türüne kadınların nasıl yaklaşması gerektiğine dair
işaretler vardır. Fakat bu o yılların Arabistanı için geçerlidir. İnsanlar uzayda yaşamaya başlasa
oksijensiz ortamda gereken giysileri giymeyip tesettürmü geçirecek başlarına kadınlar?
Asıl olan tek mevzu ahlaktır. Tesettür takıp makyaj yapmanın dapdaracık giyinmenin ve salına
salına yürümenin bir alemi varmıdır? Oyun mu oynuyorsunuz? Çarşaf giyilebilir. Tercihtir.
Ancak tesettür takanlar sadece cahilliklerinden giyerler bunu bilin. Tesettür giymekle, hurma
yemekle müslüman olunmaz. Bunlar gülünçtür. Cahil olmayın. Düşünceli olun. Tesettür
boş havadan birşeydir. Madem maksat saçını örtmek, kapşonlu bir svvetşört giyemezmisin?
yada ona uygun bir şapka takamazmısın? Tanrı şöylemi diyecek "Kulum, saçını örtüyle değil,
şapka ile örttün, bu yüzden gir cehenneme".. Buna mı inanıyorsunuz? Yoksa, insanlar, amanın
çevrem neder diye kendinize zulümmü ediyorsunuz? Yani saçını örttüğün zaman tüm cinsel
caziben gidiyor mu? Yahut zaten fiziksel olarak güzel değilsen bir erkek seni arzulamayacak ise
neden saçını örtüyorsun? Tessettür giyen herkes cahildir bunu bilesiniz. Düşüncesiz ve cahildir.
Kaldıki Allah, hayatları boyunca kullarının saçlarını rüzgardan mahrum bırakmak istermi ?
Düşünün, kız, çarşafla örtünüyor, hayatı boyunca, aile ve çevre baskısı, hiçbir erkek onun
yüzünü görmüyor, sonra günün birinde görücü usulü! biriyle evlendiriliyor. Hiç tanımadığı
bir adamla (düşünün çevresindeki insanlar olmasa adam tamamen yabancı) aynı eve aynı yatağa
giriyor. İşte bu tür düşünceli insanların gelenekleri bu sonuçları doğurur. Sevmeden tanımadan
zorla evlendiriliyor. Bu nedir? Allah kadınları cinsel arzu tatmin makinası olarakmı yarattı?
Kızlar ve kadınlar, erkekler yüzünden hapis hayatı yaşamaya mahkummu? **** kölesi mi hepsi?
Hayatı boyunca erkeklerin boyunduruğu altında erkeklerin varlığı yüzünden derisi güneş görme-
yecekmi ? Allah böyle birşey istermi ? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Yahut saçınızı örtmezseniz
her erkeğin sizden faydalanmak istediğinimi düşünüyorsunuz? 7 milyar nüfuslu dünyada bu
kadar yoğun meşguliyetler varken. Çölde yaşadığımızımı sanıyorsunuz yoksa? İslamın,
ve müslümanlığın ne tesettürle, ne düşüncesizlikle, ne zulümle, nede gericilikle alakası vardır.
Asıl dava ahlaklı olmamızdır. Halk arasında cinsellikten uzak olmamızdır. Mahremiyete
sahip olmamızdır. Gerisi boştur. Bunlarla vakit kaybetmeyin. İslamı siyasi şeyler ile boğmayın.
Düşünceli ve akıllı olun. İnsanlara uymayın, gelenekleri görenekleri boş verin. Vicdanınızı
dinleyin. İyi birisi olun.
16. Camilerde yaşanan hallerde pek doğru değildir. Cahil imamlar boş boş konuşuyorlar.
Kimse anlamadığı halde hesapta çok duygulanıyormuş gibi Arapça hutbeleri dinliyor.
Nedir bu? Nasıl bir din yaşamı? Hutbe nedir? Şarkı söyler gibi birde üstüne kimse anlamazken
Allah'ın sözleri okunur mu? Neymiş güzellik mi katıyormuş? Allah bize ilahi ve nota kitabımı
yolladı Muhammed ile? Şimdi örneğin Muhammed Türk olsa idi ve Kuran Türkçe inse idi
şu şekildemi okuyacaktık? "Musaaaaaa bir zamaaaaaaaaaan firaaaaaaaaaavunnnnnaaa
dediiiiiiiiiiiikkkkiiiiii, "Sanaaaa seniiiiiiii hidayeteeeeeeeee erdireceeeeeeek bir yOooOOl
gössstereyimmmmmmmMiiiiiiiiii? yani bu iş nedir ben anlamıyorum. Siz anlıyormusunuz?
Şu an vakit kaybı olan hutbeler ise peygamberimiz Muhammed'in bir uygulaması
idi eskiden. Şimdiki nedir peki? Tamamen şekilciliğe döndü. Ya imamların giydiği
kılık kıyafete nedemeli? Bu tür şeylerden artık midem bulanmaya başladı. Diyanet işleri!!!
başkanlığının başkanlığını yapan şahısların giydiği kıyafetlere nedemeli? nedir o?
"BİZ MÜSLÜMANIZ".. öylemi ? bilmiyordum sağolun... İnsanları bilemem fakat
bana gerçekten gülünç, acınası ve ezik bir hal gibi geliyor. Gerçekte farz olmayan cuma
namazında (nedeni cuma namazının sadece put gününe misilleme olmasıdır. şu an
put günü olmadığını göre böyle bir farz söz konusu olamaz ayrıca zaten Muhammed'in
zamanındaki ay takvimi uygulamasındaki Cuma ile şu anki miladi takvimdeki Cuma denk
değildir, işin mantığı çok kolay çözülebiliyor gerçekten...) imamların anlattığı boş boş
hikayeler yerine, Ebubekir şöyle yapmış şu şöyle yapmış vs. yerine gerçekten faydalı birşeyler
söylense ya.. Bize o gün Ebubekir'in yaptıklarından bir fayda olamaz. Bugünün dünyası
apayrı dünya. Tekrar ediyorum bu din değildir. İnsanlara faydalı olmak değildir. Sonra neden
sırf Araplardan bahsediliyor? Neden diğer peygamberler anlatılmıyor? Neden felsefe yapılmıyor?
Adam gibi bir sohbet ortamı yaratılsa ya.. Gerçekten faydalı mevzular konuşulsa ya... Siz oraya
kalbinizden geçtiği için, Allahtan bahsetme fırsatı yakalayayım diye mi gidiyorsunuz? Yoksa kılayımda
bitsin, hoca konuşsun ben uyuyayım diyemi. Gerçi haklısınız, hocalar uyutuyor insanı. hocalar!!!..
Biz camilere gittiğimizde Tanrıya gönülden ibadet etmiyoruz. Edemiyoruz. Diyanet işlerinin
cahil insanlardan kurulu olmaması gerekir. Düşünceli insanlardan kurulu olması gerekir.
Bilemiyorum. Belkide 7 milyar nüfuslu dünyada artık bir faydası yok. Herkes yanlız namaz kılsın.
Artık müslüman birliği diye birşey olamaz çünkü insanlar müslümanlığın ne olduğunu dahi bilmiyor.
Yahut yakınlarından 3 4 kişilik cemaat oluştursun. Öyle bir sohbet ortamı yaratılsın. Ama en iyisi
yanlız kılmaktır sanırım. Camilerin hali gerçekten içler acısı.
17. "Müslüman adam böyle böyle giyinir" "Şalvar takar, sakal bırakır" "Selamun-aleykum der"
afedersiniz ama FESUPHANALLAH!!!. Ne alakası var? Muhammed'e uymak demek, Araplara
uymak demek değildir. Muhammed, Hawaii'li olsaydı hepimiz "Aloha"'mı diyecektik?
Muhammed'e uymak demek, tüm peygamberlere uymak demektir. Vicdana uymak, iyiliğe uymak
demektir. Sakal bırakarak Müslüman olunurmu ??? Ozamanlarda insanlar keskin jilet bulamadıkları
için ve çöl güneşinden yüzlerini korumak için o yörelerde sakal bırakıyorlardı. Şalvar ve sarık
mevzusu ise tam bir komedi ve düşüncesizlik örneği. İslamı yok eden, insanların İslamın
ne olduğunu anlamamasına teşvik eden işte bu akıl almaz davranışlardır. Allah insana akıl vermiş
değil mi? Allah bize hesap sorarken "Aferim kulum.. Zamanından 1400 yıl öncesinde Arabistanda
yaşamış insanlar gibi giyindiğin için ve Arapça selam verdiğin için sana Cenneti veriyorum" mu
diyecek??????? Yani siz bunu düşününce nasıl bir mantık yürütüyorsunuz? Ramazan ayında
hurma satıyorlar. Neden? Hani hesapta Muhammed'in sünnetine uyyoruz. Hurma yiyen
gerçek Müslümandır(!). Eğer kendine Müslüman diyen insanların bu ahmakça davranışları
İslamı yüceltecekse, o halde ben bu işin sonunu çıkmaz görüyorum. Gençleri İslamdan
soğutmayın. İslam'ı bilmeyen insanları Kurandan, bu ahmakça gelenekler yüzünden uzaklaştırı-
yorsunuz..
18. Elbet daha diyecek pek çok şey var ancak burası için biraz fazla uzun. Herkesi düşünceli
olmaya davet ediyorum. İslam dininin evrensel ve zaman ötesi olduğunu bilin. İslam Muhammed
den öncede vardı, sonrada var olacak. Tüm peygamberler müslümanlığı getirmiştir. Hepsi
bizim peygamberimizdir. Tanrıya giden tek kaynak vicdanımızdır. Allah'ın kitabıdır.
Tek odak nokta dünya değildir. Sonsuzluk söz konusudur. Evrende başkaları yoksa(ki var) bu kadar
yer boşuna olmuş demektir.Allah ise boşuna yaratmaz. Evrende sonsuz denecek kadar uzaylı hayat
formu mevcut olmak zorundadır. Ön yargılı olmayın. Herşeyi Allah bilir. İnsanların sözleri,
toplumun ortak kanıları tamamen yanlış olabilir. Siz kendi vicdanınızın sesini dinleyin. Din bilgini
diye birşey olmaz.Din fakültelerde değil vicdanlarda öğrenilir. İlahiyat vs. gibi dallardan mezun olan insanlar
herşeyi bilir diye düşünmek talihsizliktir. Din onlara sorulur demeyin. Dini denizde yüzen
yunus balıklarıda yaşar. Hocam şu şu nasıldır demeyin. Basit şeylere kafa yormayın.
Şöyle yaparsam geçerli olurmu şu şu nasıldır demeyin. Din bilgisayara disket takmak değildir.
Kendinizi yapayanlız bir çölün ortasında yahut kutuplarda yaşayan biri olarak hayal edin
ve her kafadan yükselen sesler olmasa Tanrıyı nasıl bulurdum diye düşünün. İşte ozaman
müslümanlık nedir anlarsınız. Cuma namazı gibi namazların gelenek olduğunu anlayın.
"Cumaları mescidlere koşun" ayetinin ozamanın Arabistanındaki cuma günleri putlara
özel tapınma günlerine misilleme olarak inen bir ayet olduğunu anlayacak kapasiteye gelin.
Göya biricik peygamberimiz, o üstün varlık Muhammed bir zamanlar zina yapan bir kadına
"TAŞLANARAK ÖLÜM EMRİ" vermiş. Evet bazı hadis kitaplarında böyle birşey yazıyor.
Tanrının elçisi, böyle birşey söyleyebilir mi? Zina yapmışsa Allah'tan tövbe diler, onun günahıdır
Bu tür safsataların gerçeği yansıtmadığını bilin. Zina yapana ceza varsa dahi, taşlanarak öldürme
diye bir şey yoktur. Olamaz, zina yapana ceza ancak bir babanın oğluna vereceği ceza türünden
olur ancak. Kuranın söylediğide budur. Araştırın, öğrenin. Namazın 6 kez olduğunu bilin.
Gece namazının en önemli namaz olduğunu ve en büyük farz olduğunu bilin. Allah'a kendi
dilinizde, robot gibi değilde ,içinizden geldiği gibi ibadet edin. Namazları kaçırmayın.
Allah'ı anarken kendinizi duygulandırın. Enstrumental müzikler dinleyerek Allah'ı anın, güzel
manzaralara bakarak Allah'ı anın. Allah'ın hep güzel şeyleri var ettiğini anın. Kötü şeyleri
ancak insanların ve aslında boş olan istekleri yüzünden yaptığını bilin. ... Şehadet sözünü
söylerken Arapça "Eşhedu enlailaheillallah-ve-eşheduenle Muhammeden abduhuveresuluhu"
demenize gerek yok. Zaten Muhammed'in Tanrının peygamberi olduğunu biliyoruz. Araplar
bunu ozaman söylüyorlardı çünkü kimi Muhammed'in gerçek peygamber olduğuna
inanmıyordu. Allah'ın birliğine şehadet ederken Muhammed'inde O'nun peygamberi olduğuna
şehadet etmek için söylüyorlardı. Biz ise zaten biliyoruz öyle ise bunu ısrarla söylememizin ne
manası var? Hemde Arapça.. Dememiz gereken şudur ;"Şehadet ederimki Tanrı birdir, ondan
başka ilah yoktur, tüm peygamberlerine iman ediyorum, ne olur bana acıyıp benide kulların arasına kat..."
Bundan başka, hayvanlara çok saygı ve sevgi gösterin. Demek istediğim daha pek çok şey var
ancak bukadarı yeterli sanırım.
Herkese saygılar sevgiler....
burara yazdıklarım, tamamen, had safhada bir samimiyet ile kalbimden geçenleri diğer insanlarla
paylaşmamdır. Aslında yazmaya gerek görmedim ilk etapta, çünkü herkesin kendi bildiğini
okuduğu bir dünya. Bilemiyorum. Belki herkes yanılıyordur, ben doğruyumdur, yada herkes
haklıdır, sırf ben yanlışımdır. Eğer bu yazıyı okuyan insanları kötü etkilersem, yahut yazıyı
yazmam suçsa, yazıyı yazma sebebimden özür ve af dilerim.
Uzun zamandır derin düşünceler içerisindeyim. Sık sık yanlız kalmayı tercih ediyorum.
Bir çok konuda bazı kanılara vardım. Belirtmek isterimki vardığım bu kanılar tamamen
vicdanımın onayladığı kanılardır. Kendime görev biçmedim elbet hiçbirşeyi bu konuda.
Ancak tek istediğim dünyanın iyi bir yer olması. Düşüncelerimi okuduğunuzda ilk etapta
bana düşmanca tavırlar takınabilirsiniz ancak bu tavırları takınmadan önce bilinki en ufak bir
detay üzerine günler boyu düşündüm. Felsefe üzerine felsefe yaptım, gerek mantık içi gerekse
bilinmezlik çerçevesinde olayları irdeledim. Ne olur samimi olduğuma inanın. Tahmin ettiğiniz
üzre konunun ne olduğu bellidir. Biraz gülünç dursada madde madde sıralamak en basiti..
1. Tanrının varlığı tartışılmaz. Varlığın varlığı ancak yaratılmakla mümkündür. Varlık olmayan
bir varlığın, var etmesinden başka yolu yoktur varlığın var olmasının. Tanrı yoktan var eden
tek yaratandır. Aslen hiçbirşey yoktur. Sadece Tanrı vardır. Burası okadar kesinki, bundan
daha kesin hiçbirşey yoktur. Aslen varlığın var olması, yok olması demektir. Varlık yoktur,
çünkü adı üstünde; Var, yani yok, yokluktan gelme. Varlığı yada yokluğu mümkündür.
Ancak Tanrının yokluğu mümkün değildir çünkü varlığı var eden odur. Tanrı var yada yok
değildir. Sadece Tanrı, Tanrıdır. Varlık ve yokluk aleminin dışında tek birşeydir.
2. İnsanlar herzaman birbirlerine düşman oluyorlar. Din düşmanları. Şu din senin bu din benim.
Hristiyanım, Müslümanım, Yahudiyim yada başka birşeyim. Eğer Tanrı var ise, "dinler" diye
bir kavram olamaz. Bu hem matematiğe hemde mantığa aykırıdır. Yahut Tanrı bize demiş
olmalıdır ki "Sen şu dini yaşa, sen bu dini". Buda gülünç geliyor kulağa gerçekten. Hak böyle
bir çelişkiden uzaktır, çünkü o halde hak olamaz.
3. Tek bir Tanrı'nın ancak tek bir dini olabilir. Bu dinin ne olduğuda bellidir. Sadece Tanrıya
ibadet edilecek, Ondan istenecek, Ondan korkulacak, insanların Onun gönderdiği elçilerin
hiçbirini ayırt etmediği, sadece ona şükredilen bir din olmalıdır bu. Bunun aksi her daim
boş deli zırvasıdır. Bu dine bir isim vermek gerekmez aslen. Bu her insana doğuştan verilmiş
bir özelliktir. İnsan bunu korur, yahut hayata aldanır. Vicdan = Din. Bu gerçekten bu kadar basit.
Bir insan vicdansız ise, bir zarar verme makinası olabilir, buna hiç şüphe yok. Aslen vicdanın
barındırdığı derin duygular Tanrı'nın zavallı insanla olan bağlantısıdır.
4. Tanrı peygamberler göndermiş, kitaplar yollamış, sözler yollamış, insanlar bunlarla oynamış,
bir sürü olay. Fakat görünmekteki herşey hesaplı bir düzen içinde. Son kitap Kuran saf halde.
Okuyan herkes anlayabilir bunu. Tabi anlayarak okuyan, şiir okur gibi Arap olmadığı halde
Arapçasını okumaya çalışan değil. Oraya ileride değineceğim.
5. "Allah katında din İslamdır". Bu ayeti eminim okuyanlar hatırlar. Tanrı diyorki "Din İslamdır"
İslam nedir? Arapça bir kelime olmasının dışında, örneğin İslam'ın kızılderilicesi nedir? yada
20.000 yıl önce kullanılan bir kuzey kutbu dilindeki çevirisi nedir? Öyle ya, din sadece Araplara
inmedi sanırım. Eğer öyle ise Arap olmayan ve doğru yerde doğru zamanda doğamayan insanın
hiçbir şansı yokmudur? "Allah kullarına asla zulmetmez". Bu ayeti bilirsiniz, Tanrıyı doğru
söz söylememekle suçlayacak değiliz ya?.. Sadece tek tanrıya davet eden bu din, tek gerçek
dindir. İslam dininin, yada diğer dillerde adı ne ise, işte o dinin sacece Araplara mahsus olmadığı
bir gerçektir. Bu felsefi bir gerçektir. İslam dini Muhammed ile gelmemiştir. İslam dini
Muhammed'den milyonlarca yıl öncede var olan dindir. İsa ilede gelmemiştir. Tüm peygamberler
bu dini tasdik eden, insanlardaki eksik yetiyi onarmak için Tanrı tarafından seçilmiş, çok
gerektiği zamanlarda gerekli mekanlara gönderilmiş o zamanın insanlarına birer lütuftur.
Din, Allah kendisinden başka şuurlu yaratıklar yarattığı anda var olan kavramdır.
6. Peygamberleri birbirinden ayırt etmek gerçekten gülünçtür ve talihsizliktir. Muhammed en
üstün peygamber diyorlar. Kainatın yaratılma sebebi Muhammed diyorlar. Tüm peygamberler
veliler onun ayakları altında diyorlar. Bizim peygamberimiz Muhammed diyorlar. Bizler
müslümanlarız, Arapça konuşuruz, Muhammed'e selam yollarız. O alemlere rahmettir
bize şefaat edecek diyorlar. Özür dilerim. Fakat bunlar gerçek olamaz. Tanrı kitabında,
Muhammed en üstün peygamber diyor mu? Üstün nedemek? Bu biraz "Benim babam senin
babanı döver" mantığına kaçmıyormu? Yüce Allah çocuk oyuncağımı yarattı? Muhammedde
diğer peygamberler gibi zamanında gönderilmiş bir peygamberdir. Tüm peygamberler Allah'ın
elçileridir. Allah neden üstün kılsın kimini kimine? Peygamberler insanlardan üstündür. Evet,
neden? Çünkü bilemeyeceğimiz bir sebepten Tanrı onları peygamber yapmış. "Muhammed Tanrı'
nın yanına çıktı, Muhammed göklerdeki mertebelerde en yükseklerde diğer peygamberler onun
altında duruyorlar" diyorlar. Nereden biliyorlar? Rivayetler gerçeği yansıtmaz. Kesin bilgimiz
yok ise o konuyu kurcalamak yersizdir, zaten bize bir faydası yoktur .Allah ile konuşan bir
insan mı var ki bu bilgileri versin? Yahut Muhammed "Ben en üstün peygamberim" mi dedi?
Bilin ki üstün olan sadece Tanrıdır.
7. Peygamberler eşittir. Hepsi Allah'ın elçileridir. Biz Allah'a ibadet ediyor isek, Onun tüm
peygamberleri, bizim peygamberimizdir. Musa'da peygamberimizdir, İsa'da peygamberimizdir,
Nuh'da, Lut'da, İdris'te, İbrahim'de, Muhammed'de. Ayırt etmek niye... Biz Muhammed'in
zamanında Arabistanda yaşasak elbet ona uyacaktık. Yahut ondan 10.000 yıl önce Bugünkü
Arjantin'de doğmuş olsak, ve orada bir peygamber gelse O'na uyacaktık. Şu anda neden
Muhammed diyoruz başka birşey demiyoruz? Oda geçmişte kaldı, diğer tüm peygamberlerde.
Aslen şu hiçbirini tanımıyoruz, nasıl uyalım? Şu an uyacağımız vicdanımızdır. Vurgulamak
istiyorum. "MÜSLÜMAN DEMEK ARAP DEMEK DEĞİLDİR" Müslüman demek
aklıyla tek Tanrıyı tanıyan, Ondan korkan ve Ondan umut besleyen demektir.
8. Evet değildir. Müslümanlık insanlık var olduğundan beri var olan tek dindir. O halde
neden dini Arapça yaşıyoruz? Hayatı boyunca Arapça öğrenemeyecek bir Alaskalı din yaşaya-
mazmı o halde? Bu hak olabilir mi? İnsan dinini kalbine giden yol ile, kendi lisanında
yaşamalı değilmi? Hiçbirşey anlamadığımız hissetmediğimiz halde, neden ille Arapça?
Kuran Arapça indirilmiş olabilir. Allah'ın diğer kitaplarıda başka dillerde inmedimi?
Tanrı'nın ayetleri değişmez. Önemli olan biçimi değil taşıdığı mana değilmi? Ay, ingilizcede
"moon" olduğu zaman ay olmaktan çıkıyor mu? Allah Kuran'ı biz ona okuyalım diye indirmiş
olamaz değilmi? Birşeyler öğrenelimki Cehenneme gitmeyelim diye yollamış olsa gerek.
Kuran dua kitabı değil, bilgi kitabıdır.
9. Tanrının emrettiği ibadetlerde neden Arapça konuşuyoruz? Biz Arapmıyız? Bilgisayara
disket takar gibi kılıfına uydurma ibadetlermi yapıyoruz yoksa? Güney kutbunda yaşayan
birisi eline Kuran dahi almadığı halde, gördüklerinden etkilenip hidayete ermişse nasıl
ibadet edecek? Sizcede 3er subhan-ı rabbiyel azim, oturuşlarda 1 tahhiyat, salli-barik vs.
gibi olgular çok gülünç değilmi. Yaratan'a bukadar samimiyetsizlik AYIPTIR kanaatimce.
İnsan namaza durduğunda Kuran'dan okunması güzel olacak ayetleri okuyup, geri kalanında
kalbinden Rabbine ne söylemek istiyorsa onu söylemeli değilmi? Secdelerde robot gibi vehimler
arasına sıkışmış geleneklerden kaynaklanan anlamadığı sözleri sarfedeceğine, onu yedirip içirip
üzerine serin rüzgar estiren Tanrısına kalbinden akan tüm sözleri sarfetmeli değilmi? Belki
kalbine giden yol olan kendi dilinde ettiği ibadet ile samimiyeti yakalayacak? Gözlerinden
yaşlar boşalacak? Güzel olmazmı? Sizcede doğru olan bu değilmi? Birşey istediğiniz zaman
yada merhamet dilerkende Arapçamı konuşuyorsunuz? Hayır, kendi dilinizde yalvarıyorsunuz.
Bence şekilcilik bırakılmalı. Hz. Muhammed diyorlar. "Hazreti" sanırım Türkçede "sayın" gibi
bir manaya geliyor. Bu kadar meraklıysak neden Hz.Başbakan demiyoruz? Biz Arapmıyız?
Din Arap mı? Hz. Muhammed Sallalahu aleyhu ve sellem diyorlar. Neden İsa'dan bahsederken
Hz.İsa Sallallahu aleyhuve sellem demiyorlar? tekrar soruyorum. Bu şekilciliği çok
yadırgıyorum. İnsanları dinden soğutuyorlar. Gelenek ve göreneği bırakmalı, gözümüzü
göklere, denizlerdeki dalgalara çevirip gerçek dini görmeliyiz diyorum. Değinmek istediğim
noktayı anlatabildiğime inanıyorum.
10. Kuran'ın anlattığı, yani bizlerden istediği, bugünün dünyasında şunlardır.
Kötülük yapmayın, yalan söylemeyin, ibadet edin, Allah'ın gücünü anlayın, hayvanlara
iyi davranın, birbirinizin kalplerini kırmayın, olduğu zaman ihtiyacı olana verin, olmadığı
zaman Allah'tan isteyin. Durum budur.
11. Tanrı'nın tek ilgi odağının biz olduğunu sanıyoruz. Oysa kainatın ne kadar büyük olduğunu
söylememe gerek yok sanırım. Evren etrafımızda dönmüyor. Etrafında 9 ila 10 adet gezegen
barındıran Güneşimizin içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinde, Güneşimizden defalarca
daha büyükleri dahil olmak üzre tam 400 milyar güneş bulunmakta. Güneşe en yakın yıldız
olan Alpha Centauri A'dan gelen ışık, tam 5 yılda bize ulaşıyor. ondan sonraki en yakın yıldız
40 ışık yılı uzaklıkta. Işık hızıyla hareket etsek samanyolu galaksisinden çıkmamız 100 milyon
yıl alıyor. Samanyolu galaksisin bağlı olduğu yerel grup geniş galaksi havuzunda aralarında
2şer milyar ışık yılı olan 2000 adet büyüklü küçüklü galaksiler bulunuyor. bunların hepsinden
öte bu yerel gruplardan 200 milyardan fazla var. Ne kadar uzaylı yaratığın olduğunu tahmin bile
edemiyorum. Ve bu sadece bilinen evren. Allah'ın daha ne sistemleri olduğunu, neler yaptığını
neden ve niçin yaptığını bizler bilemeyiz.Unutmayın ki Allah sırf dünyada dahi nekadar kum
tanesi olduğunu bilir. Yerimizi bilmeliyiz.
12. Müslümanlık, evrenin her köşesinde yaşayan varlıklar için vardır. Müslümanlığın
getirdiği saf duyguları yaratıklara şah damarlarından daha yakın olan Allah en iyi bilendir.
Dolayısıyla, şu hristiyan bu müslüman bu musevi, bu dinsiz bilemeyiz. Yıllar boyu veli
olarak anılan bir insan veli olmayabilir, yahut gavur dediklerimiz düşünce tarzı sebebi
ile müslüman olabilirler. Doğruları Allah bilir. Biz bilemeyiz. Zan'nın ise bir kısmı günahtır.
13. Dünyada olup biten çok şey var. Anlam veremediğimiz şeyler. Zeka özürlü insanlar. Dünya
dışından gelip zaman zaman gözlere çarpan uzaylı ziyaretçiler (Bizzat yakından UFO görülmüştür)
Bazı zaman hak yerini bulmuyor. Daha pek çok şey. Fakat herşeyin bir nedeni vardır. Allah
bu dünyada vermediğine Ahirette verecektir diye umut ediyoruz. Görüyoruz Allah sırf bu dünya
için bu kadar muhteşem manzaralar yaratmış. İnsanın tepesine sonsuz bir mavilik vermiş ve
ufkunu açmış. Tanrının merhametini umuyorum vede umarım Cehenneme gitmeyiz.
"Aşşağıların aşşağısına indirdik" sözü ise benim için insanlara akıl verilmesini kasteder.
Böylece insanda saflık gitmiş, şeytani zeka gelmiştir. Hayvanların ise hepsi cennetliktir sanırım.
Unutmayınki anlayamadığınız şeylerde bütünün bir parçasıdır. Her taş yerine oturur. Tek hedef
Cehenneme gitmemek olmalıdır. Bundan gerisi boştur... Aslen bunun dışında akla takılacak mevzu
yoktur bu konuda... Ve unuymayın ki Tanrı sonunda mutlak yokluğa erdireceği hayatları yaratmaktan
uzaktır. Tanrı boş iş yapmaz. "Allah dünya üzerindeki tüm canlıları bir araya toplayacaktır"...
14. Kurban bayramı diye birşey yoktur. Hayvanları boğazlayarak bayram yapılmaz. İslam dinini
çirkinleştirmeyin. Bu tür katliamlardan uzak durun. Gelenektir bunlar. Allah bazı hayvanları insanlar
ve vahşi hayvanlar istifade etsin diye yaratmış olabilir ancak sırf onun içinde yaratmamıştır.
Öyle ise aslan yahut kaplan yahut kurt gibi benzeri hayvanlarında insanları boğazlamaya
hakkı vardır dersem kim nediyebilir. Allah'tan af dileyerek hayvan boğazlanır ve pişmanlık
duygusu ile yenir. Yoksa bırakın. Hayvanlar zaten mezbahalarda kesiliyor. Paranız varsa alın
yeyin. Fakirlere yardım yapacaksanız, onlara para verin, giyecek verin, marketten yiyecek alıp
verin. Etrafı kan gölüne döndürmeyin. İnsanların, çocukların psikolojilerini bozmayın. Bizler
deli değiliz. Hayvan kesmekten zevk almayız. Allah'ın rızası için kesiyoruz nedemektir?
Biz hayvanın boğazına bıçağı dayayıp sürtmeye başlayınca Allah razımı oluyor????
Bu nasıl bir düşünce? Fakirlere yardım başka türlüde olabilir !Hayvanlarında bizim kadar hakları
vardır unutmayın. Hatta kanımca hayvanlar insanlardan daha üstündür. Geçenlerde bir mevzu vardı,
5 adet cins geyik gümrükte takılmış, uyutulmalarına karar verilmiş, hayvan severlerin baskıları
sonucu kurtarılmış. Bunu yapanlar müslümanmı? Kimsin Allah'ın hayvanını uyutma hakkını kendine
görüyorsun? Kimsin 5 geyiği bir yere kapatıyorsun günlerce? Onlar senin göz zevkinin objeleri değil.
Ya Tanrı sana kudret vermeseydi, geyiğe verseydi ve geyik senin hayatına karar verse idi nasıl hissederdin?
Lanet olası gümrüğünüz batsın, LANET OLASI SİSTEMLERİNİZ ÇÖKSÜN ! Orada asıl müslümanlığı
sergileyen hayvanseverlerdir. Beni hiçbir insan sözü ağlatamaz, ancak ormanın derinliklerinden gelen bir kurdun
uluması beni günlercee düşünmeye sevk eder... Belki ben deliyim bilemiyorum. Gerçekten içimden
gelen budur.
15. İnsanların çok takıldığı aslen bomboş bir mevzu olan "tesettür" olayına değinmek istiyorum.
Tesettür nedir? Bir örtü çeşidi. Başı örtmek için. Tanrı "Başlarınızı tesettür ile şu şekilde örtün"
demiş mi herhangi bir yerde? Hayır. Öyle ise nerden çıkarıyorlar bunları? Allah sadece cinsel
çekiciliği olan hanımların belirli yerlerini örtmelerini emreder. Yoksa 60-65 yaşlarında zaten
estetik güzellikten yoksun bir kadının her hangi bir şekilde kendini örtmesine ne gerek var.
Çırılçıplak gezse dahi bir erkek onu arzulamaz ki? O halde neye saçını örtsün? Kuranda
o yıllarda Arabistanda gelenek olan giysi türüne kadınların nasıl yaklaşması gerektiğine dair
işaretler vardır. Fakat bu o yılların Arabistanı için geçerlidir. İnsanlar uzayda yaşamaya başlasa
oksijensiz ortamda gereken giysileri giymeyip tesettürmü geçirecek başlarına kadınlar?
Asıl olan tek mevzu ahlaktır. Tesettür takıp makyaj yapmanın dapdaracık giyinmenin ve salına
salına yürümenin bir alemi varmıdır? Oyun mu oynuyorsunuz? Çarşaf giyilebilir. Tercihtir.
Ancak tesettür takanlar sadece cahilliklerinden giyerler bunu bilin. Tesettür giymekle, hurma
yemekle müslüman olunmaz. Bunlar gülünçtür. Cahil olmayın. Düşünceli olun. Tesettür
boş havadan birşeydir. Madem maksat saçını örtmek, kapşonlu bir svvetşört giyemezmisin?
yada ona uygun bir şapka takamazmısın? Tanrı şöylemi diyecek "Kulum, saçını örtüyle değil,
şapka ile örttün, bu yüzden gir cehenneme".. Buna mı inanıyorsunuz? Yoksa, insanlar, amanın
çevrem neder diye kendinize zulümmü ediyorsunuz? Yani saçını örttüğün zaman tüm cinsel
caziben gidiyor mu? Yahut zaten fiziksel olarak güzel değilsen bir erkek seni arzulamayacak ise
neden saçını örtüyorsun? Tessettür giyen herkes cahildir bunu bilesiniz. Düşüncesiz ve cahildir.
Kaldıki Allah, hayatları boyunca kullarının saçlarını rüzgardan mahrum bırakmak istermi ?
Düşünün, kız, çarşafla örtünüyor, hayatı boyunca, aile ve çevre baskısı, hiçbir erkek onun
yüzünü görmüyor, sonra günün birinde görücü usulü! biriyle evlendiriliyor. Hiç tanımadığı
bir adamla (düşünün çevresindeki insanlar olmasa adam tamamen yabancı) aynı eve aynı yatağa
giriyor. İşte bu tür düşünceli insanların gelenekleri bu sonuçları doğurur. Sevmeden tanımadan
zorla evlendiriliyor. Bu nedir? Allah kadınları cinsel arzu tatmin makinası olarakmı yarattı?
Kızlar ve kadınlar, erkekler yüzünden hapis hayatı yaşamaya mahkummu? **** kölesi mi hepsi?
Hayatı boyunca erkeklerin boyunduruğu altında erkeklerin varlığı yüzünden derisi güneş görme-
yecekmi ? Allah böyle birşey istermi ? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Yahut saçınızı örtmezseniz
her erkeğin sizden faydalanmak istediğinimi düşünüyorsunuz? 7 milyar nüfuslu dünyada bu
kadar yoğun meşguliyetler varken. Çölde yaşadığımızımı sanıyorsunuz yoksa? İslamın,
ve müslümanlığın ne tesettürle, ne düşüncesizlikle, ne zulümle, nede gericilikle alakası vardır.
Asıl dava ahlaklı olmamızdır. Halk arasında cinsellikten uzak olmamızdır. Mahremiyete
sahip olmamızdır. Gerisi boştur. Bunlarla vakit kaybetmeyin. İslamı siyasi şeyler ile boğmayın.
Düşünceli ve akıllı olun. İnsanlara uymayın, gelenekleri görenekleri boş verin. Vicdanınızı
dinleyin. İyi birisi olun.
16. Camilerde yaşanan hallerde pek doğru değildir. Cahil imamlar boş boş konuşuyorlar.
Kimse anlamadığı halde hesapta çok duygulanıyormuş gibi Arapça hutbeleri dinliyor.
Nedir bu? Nasıl bir din yaşamı? Hutbe nedir? Şarkı söyler gibi birde üstüne kimse anlamazken
Allah'ın sözleri okunur mu? Neymiş güzellik mi katıyormuş? Allah bize ilahi ve nota kitabımı
yolladı Muhammed ile? Şimdi örneğin Muhammed Türk olsa idi ve Kuran Türkçe inse idi
şu şekildemi okuyacaktık? "Musaaaaaa bir zamaaaaaaaaaan firaaaaaaaaaavunnnnnaaa
dediiiiiiiiiiiikkkkiiiiii, "Sanaaaa seniiiiiiii hidayeteeeeeeeee erdireceeeeeeek bir yOooOOl
gössstereyimmmmmmmMiiiiiiiiii? yani bu iş nedir ben anlamıyorum. Siz anlıyormusunuz?
Şu an vakit kaybı olan hutbeler ise peygamberimiz Muhammed'in bir uygulaması
idi eskiden. Şimdiki nedir peki? Tamamen şekilciliğe döndü. Ya imamların giydiği
kılık kıyafete nedemeli? Bu tür şeylerden artık midem bulanmaya başladı. Diyanet işleri!!!
başkanlığının başkanlığını yapan şahısların giydiği kıyafetlere nedemeli? nedir o?
"BİZ MÜSLÜMANIZ".. öylemi ? bilmiyordum sağolun... İnsanları bilemem fakat
bana gerçekten gülünç, acınası ve ezik bir hal gibi geliyor. Gerçekte farz olmayan cuma
namazında (nedeni cuma namazının sadece put gününe misilleme olmasıdır. şu an
put günü olmadığını göre böyle bir farz söz konusu olamaz ayrıca zaten Muhammed'in
zamanındaki ay takvimi uygulamasındaki Cuma ile şu anki miladi takvimdeki Cuma denk
değildir, işin mantığı çok kolay çözülebiliyor gerçekten...) imamların anlattığı boş boş
hikayeler yerine, Ebubekir şöyle yapmış şu şöyle yapmış vs. yerine gerçekten faydalı birşeyler
söylense ya.. Bize o gün Ebubekir'in yaptıklarından bir fayda olamaz. Bugünün dünyası
apayrı dünya. Tekrar ediyorum bu din değildir. İnsanlara faydalı olmak değildir. Sonra neden
sırf Araplardan bahsediliyor? Neden diğer peygamberler anlatılmıyor? Neden felsefe yapılmıyor?
Adam gibi bir sohbet ortamı yaratılsa ya.. Gerçekten faydalı mevzular konuşulsa ya... Siz oraya
kalbinizden geçtiği için, Allahtan bahsetme fırsatı yakalayayım diye mi gidiyorsunuz? Yoksa kılayımda
bitsin, hoca konuşsun ben uyuyayım diyemi. Gerçi haklısınız, hocalar uyutuyor insanı. hocalar!!!..
Biz camilere gittiğimizde Tanrıya gönülden ibadet etmiyoruz. Edemiyoruz. Diyanet işlerinin
cahil insanlardan kurulu olmaması gerekir. Düşünceli insanlardan kurulu olması gerekir.
Bilemiyorum. Belkide 7 milyar nüfuslu dünyada artık bir faydası yok. Herkes yanlız namaz kılsın.
Artık müslüman birliği diye birşey olamaz çünkü insanlar müslümanlığın ne olduğunu dahi bilmiyor.
Yahut yakınlarından 3 4 kişilik cemaat oluştursun. Öyle bir sohbet ortamı yaratılsın. Ama en iyisi
yanlız kılmaktır sanırım. Camilerin hali gerçekten içler acısı.
17. "Müslüman adam böyle böyle giyinir" "Şalvar takar, sakal bırakır" "Selamun-aleykum der"
afedersiniz ama FESUPHANALLAH!!!. Ne alakası var? Muhammed'e uymak demek, Araplara
uymak demek değildir. Muhammed, Hawaii'li olsaydı hepimiz "Aloha"'mı diyecektik?
Muhammed'e uymak demek, tüm peygamberlere uymak demektir. Vicdana uymak, iyiliğe uymak
demektir. Sakal bırakarak Müslüman olunurmu ??? Ozamanlarda insanlar keskin jilet bulamadıkları
için ve çöl güneşinden yüzlerini korumak için o yörelerde sakal bırakıyorlardı. Şalvar ve sarık
mevzusu ise tam bir komedi ve düşüncesizlik örneği. İslamı yok eden, insanların İslamın
ne olduğunu anlamamasına teşvik eden işte bu akıl almaz davranışlardır. Allah insana akıl vermiş
değil mi? Allah bize hesap sorarken "Aferim kulum.. Zamanından 1400 yıl öncesinde Arabistanda
yaşamış insanlar gibi giyindiğin için ve Arapça selam verdiğin için sana Cenneti veriyorum" mu
diyecek??????? Yani siz bunu düşününce nasıl bir mantık yürütüyorsunuz? Ramazan ayında
hurma satıyorlar. Neden? Hani hesapta Muhammed'in sünnetine uyyoruz. Hurma yiyen
gerçek Müslümandır(!). Eğer kendine Müslüman diyen insanların bu ahmakça davranışları
İslamı yüceltecekse, o halde ben bu işin sonunu çıkmaz görüyorum. Gençleri İslamdan
soğutmayın. İslam'ı bilmeyen insanları Kurandan, bu ahmakça gelenekler yüzünden uzaklaştırı-
yorsunuz..
18. Elbet daha diyecek pek çok şey var ancak burası için biraz fazla uzun. Herkesi düşünceli
olmaya davet ediyorum. İslam dininin evrensel ve zaman ötesi olduğunu bilin. İslam Muhammed
den öncede vardı, sonrada var olacak. Tüm peygamberler müslümanlığı getirmiştir. Hepsi
bizim peygamberimizdir. Tanrıya giden tek kaynak vicdanımızdır. Allah'ın kitabıdır.
Tek odak nokta dünya değildir. Sonsuzluk söz konusudur. Evrende başkaları yoksa(ki var) bu kadar
yer boşuna olmuş demektir.Allah ise boşuna yaratmaz. Evrende sonsuz denecek kadar uzaylı hayat
formu mevcut olmak zorundadır. Ön yargılı olmayın. Herşeyi Allah bilir. İnsanların sözleri,
toplumun ortak kanıları tamamen yanlış olabilir. Siz kendi vicdanınızın sesini dinleyin. Din bilgini
diye birşey olmaz.Din fakültelerde değil vicdanlarda öğrenilir. İlahiyat vs. gibi dallardan mezun olan insanlar
herşeyi bilir diye düşünmek talihsizliktir. Din onlara sorulur demeyin. Dini denizde yüzen
yunus balıklarıda yaşar. Hocam şu şu nasıldır demeyin. Basit şeylere kafa yormayın.
Şöyle yaparsam geçerli olurmu şu şu nasıldır demeyin. Din bilgisayara disket takmak değildir.
Kendinizi yapayanlız bir çölün ortasında yahut kutuplarda yaşayan biri olarak hayal edin
ve her kafadan yükselen sesler olmasa Tanrıyı nasıl bulurdum diye düşünün. İşte ozaman
müslümanlık nedir anlarsınız. Cuma namazı gibi namazların gelenek olduğunu anlayın.
"Cumaları mescidlere koşun" ayetinin ozamanın Arabistanındaki cuma günleri putlara
özel tapınma günlerine misilleme olarak inen bir ayet olduğunu anlayacak kapasiteye gelin.
Göya biricik peygamberimiz, o üstün varlık Muhammed bir zamanlar zina yapan bir kadına
"TAŞLANARAK ÖLÜM EMRİ" vermiş. Evet bazı hadis kitaplarında böyle birşey yazıyor.
Tanrının elçisi, böyle birşey söyleyebilir mi? Zina yapmışsa Allah'tan tövbe diler, onun günahıdır
Bu tür safsataların gerçeği yansıtmadığını bilin. Zina yapana ceza varsa dahi, taşlanarak öldürme
diye bir şey yoktur. Olamaz, zina yapana ceza ancak bir babanın oğluna vereceği ceza türünden
olur ancak. Kuranın söylediğide budur. Araştırın, öğrenin. Namazın 6 kez olduğunu bilin.
Gece namazının en önemli namaz olduğunu ve en büyük farz olduğunu bilin. Allah'a kendi
dilinizde, robot gibi değilde ,içinizden geldiği gibi ibadet edin. Namazları kaçırmayın.
Allah'ı anarken kendinizi duygulandırın. Enstrumental müzikler dinleyerek Allah'ı anın, güzel
manzaralara bakarak Allah'ı anın. Allah'ın hep güzel şeyleri var ettiğini anın. Kötü şeyleri
ancak insanların ve aslında boş olan istekleri yüzünden yaptığını bilin. ... Şehadet sözünü
söylerken Arapça "Eşhedu enlailaheillallah-ve-eşheduenle Muhammeden abduhuveresuluhu"
demenize gerek yok. Zaten Muhammed'in Tanrının peygamberi olduğunu biliyoruz. Araplar
bunu ozaman söylüyorlardı çünkü kimi Muhammed'in gerçek peygamber olduğuna
inanmıyordu. Allah'ın birliğine şehadet ederken Muhammed'inde O'nun peygamberi olduğuna
şehadet etmek için söylüyorlardı. Biz ise zaten biliyoruz öyle ise bunu ısrarla söylememizin ne
manası var? Hemde Arapça.. Dememiz gereken şudur ;"Şehadet ederimki Tanrı birdir, ondan
başka ilah yoktur, tüm peygamberlerine iman ediyorum, ne olur bana acıyıp benide kulların arasına kat..."
Bundan başka, hayvanlara çok saygı ve sevgi gösterin. Demek istediğim daha pek çok şey var
ancak bukadarı yeterli sanırım.
Herkese saygılar sevgiler....