Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an'la Canlı Bir Bağlantı İçinde Olmak

  • Konbuyu başlatan zemahseri
  • Başlangıç tarihi
Z

zemahseri

Guest
Allah'ın kendini insana en çok tanıttığı ve açtığı alan, hiç kuşkusuz kelâmdır. Tarih boyunca yüce Allah'ın varlıkla ilişkisi kelâmla kurulmuş, O'nun birliği, sıfatları ve insanlara yönelik buyruklarının anlatılması, sözün imkanları içinde insanlara sunulmuştur. Bu yüzden Kelamullah hem yaratıcı, hem buyurucu, hem de ahlâki olanı belirleyicidir.1

Allah, evreni yaratmak suretiyle realiteyi insanın gözleri önüne sermiş, kelamı ile de hakikati arama kılavuzunu insana vermiştir. Kelamullah, Peygamber(as)'le Allah arasındaki ilk diyalog ortamından çıkıp kitaplaşmış, Kur'an olarak yazılı bir metin haline geldikten sonra da hiç değişmeden bize kadar ulaşmıştır.2 Öyleyse insana düşen görev, kendisini ilahi kelama teslim edip Kur'an'la canlı bir bağlantı içine girmektir. Çünkü insanın kendi türü içinde gelişip olgunlaşması ve hidayete ermesi, İlahi kelamla sürekli ve canlı bir ilişki içine girmesine bağlıdır. Böyle bir ilişki, insanın zihnini, bilincini ve kalbini Kur'an'a açık tutması; onu anlayıp tatbik etmesiyle sağlanabilir.



Kur'an'la canlı bağlantı içinde olmanın en güzel örneğini Peygamber(as) ortaya koymuştur. Onun Kur'an'la bağlantısı, Cebrail'in kendisine getirdiği vahiylerle başladı. Bu vahiyler daha sonra onda bir meleke haline geldi; göğsünü ferahlattı ve belini kıran yükten onu kurtardı.3 Peygamber(as)'in üstün ahlakı temsil etmesi, onun Kur'an'la son derece canlı ve kapsamlı bir bağlantı içine girmesinden ve hayat tarzının Kur'an'a dayanmış olmasından kaynaklanır. İşte bu yüzdenPeygamber(as) Kur'an'ın yaşayan modelidir; onun kişiliği de insanın ve imanın kemalidir.4


Canlı Hitap


Kur'an, birilerinin oturup yazdığı bir kitap değil, Allah'tan insana yönelik canlı bir hitaptır. Onun bu özelliği asla gözden uzak tutulmamalıdır. Eğer Kur'an'ın bu özelliği gözardı edilirse, insanlara yol göstermek ve onlara bir hayat görüşü sunmak için gönderilmiş olan Kur'an, asli işlevinden uzaklaştırılıp anlaşılmaz bir kitap haline getirilmiş olur. Halbuki Kur'an'ın, insan hayatına ve davranışlarına yönelik bir kastı vardır. Öyleyse onun, günlük hayatımızla ve davranışlarımızla irtibatının sağlanması kaçınılmazdır. Çünkü Kur'an'ın hedefi, yüksek değerleri insan hayatına katmak ve insanları o değerlere yöneltmektir.



Kur'an'ın ilgi merkezi, insan ve onun davranışlarıdır. Kur'an'a göre Allah, sadece en kudretli ve en yüce değil, aynı zamanda çok merhametli ve çok şefkatlidir. Evrendeki olaylar, O'nun aşkınlığı kadar içkinliğini de gözler önüne sermektedir. Özellikle insan söz konusu olduğunda, "Allah ona şah damarından daha yakın" olmakta5; ne zaman başı dara düşse "yakarışını duymakta ve ona mukabelede bulunmaktadır."6 Görüldüğü gibi Kur'an'dan salt aşkınlık çıkarılamaz ve Allah göklere kapatılamaz. Kur'an'a göre Allah sadece aşkın değil, aynı zamanda yetkin ve içkindir. Nerede olursak olalım O bizimle beraberdir.7 İnsanın kendini ahlaki helaktan kurtarması, bu idrake sahip olmasına bağlıdır. Bunun için Kur'an, çağrısına kulak tıkayanları azap ve helakla uyarır.8 Bundan maksat, insanın içinde bulunduğu durumun vehametine dikkat çekmek; insan aklını ve kalbini hakikati kabullenecek hale getirip ona üstlendiği şerefli görev ve sorumluluğu hatırlatmaktır.


Sahte Bilinçlenmeden Kurtulmak


İnsanları, İslam dışı arayışlara iten tüm ideolojiler ve düşünceler, sahte bilinçlenmenin ve toplumsal felcin bir sonucudur. Onları bu durumdan kurtarmak ve Kur'an'la canlı bir bağlantı içine girmelerini sağlamak için yapılması gerekenleri şu şekilde özetlemek mümkündür:


a) Kur'an'ın, insana ve insanın ürettiklerine verdiği anlam ve değeri, insana iade etmek. Çünkü Kur'an'a göre insan, hem hazır değerler alma, hem de kendi adına değerler üretme potansiyeline sahip olan bir varlıktır.9


b) Her insana, Kur'an'la doğrudan muhatap olma, onun üzerinde düşünme ve fikir üretme hakkını vermek; yani aklı fonksiyonel kılmak. Dünyada Kur'an'la canlı bağlantı kuramayıp ölüme inkar günahıyla yakalananların ahiretteki şu itirafları, yapılan bu tespiti doğrulamaktadır. 10


c) Bilgide tek kişinin otoritesini veya bilgiçlik taslamayı reddetmek. İlim, Allah'tan ödünç değerler almak, hikmet de ondan yeni değerler üretmektir. Bu konuda herkes, aynı hakka sahiptir. Çünkü "Allah, dilediği kimseyi bilgice yüksek düzeylere çıkarır; fakat her bilgi sahibinin üstünde her şeyi bilen (Allah) vardır."11


d) Din kisvesine bürünen ancak Kur'an'a göre yanlışlığı aşikar olan batıl inanışlarla ve İslam dışı anlayışlarla irtibatı kesmek. Kur'an, kendi çağrısına kulak tıkayanların durumlarını şöyle sorgular: 12

Görüldüğü gibi Kur'an'la irtibat kurmak için sahte bilinçlenmeden kurtulmak, alışkanlık yoluyla benimsenen değerleri Kur'an'la test edip yeniden iman etmek gerekiyor.


Sonuç olarak diyebiliriz ki, Kur'an'la sürekli ve canlı bağlantı içinde olan insan, şeytan hilelerine kanmaz, İslam'ı doğru anlar, inancına şirk, dine de hurafe katmadan yaşar. Dileyelim insanlık, en kısa zamanda Kur'an'la canlı bir bağlantı kursun ve onun gösterdiği hedeflere doğru yol alsın.


Dipnotlar: 1- Bkz. Yasin 36/ 82; İsrâ 17/ 22-38 vb. 2- Bkz. Hicr 15/ 9 3- Bkz. Şerh 94/ 1-3 4- Bkz. Kalem 68/ 4 5- Bkz. Kâf 50/ 16 6- Bkz. Bakara 2/ 186 7- Bkz. Hadid 57/ 4 8- Bkz. Kalem 68/ 44-45; İsrâ 17/ 58 vb. 9- Bkz. Bakara 2/ 31-33 vb. 10- Mülk 67/ 10 11- Yusuf 12/ 76 12- Mâide 5/ 104.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ben çok bir şey anlayamadım, yani bazı kısımları çözemedim sanki . " canlı bağlantı "dan kasıt ne acaba?

Ayrıca şu kısımdan murad nedir acaba "Her insana, Kur'an'la doğrudan muhatap olma, onun üzerinde düşünme ve fikir üretme hakkını vermek; yani aklı fonksiyonel kılmak."

Burası da?.. "Bilgide tek kişinin otoritesini veya bilgiçlik taslamayı reddetmek. İlim, Allah'tan ödünç değerler almak, hikmet de ondan yeni değerler üretmektir. Bu konuda herkes, aynı hakka sahiptir."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Özür dileyerek, bu günler her ne sebebdense izanım kıtlaştı. Yukarıda ki yazı ile alakalı benin idrak edemeyişimin sebebi şu. Yani, Kur'an dan bize intikal etmesi murad edilmiş ve hala edememiş, gizli, örtülü kalan bir şeriat var mı hala, neyi akledip, neyi bulacağız? Kısır kalıyorsam mazur görünüz...
 
Z

zemahseri

Guest
saygıdeğer Bekir ve saygıdeğer Duha insallahü teale en kısa zamanda sorulanıza, kaleme aldıklarınıza cevap vereceğim zira şu an için vakit olarak kafi değilim hakkınızı helal ediniz dua ile...
 
Z

zemahseri

Guest
Ben çok bir şey anlayamadım, yani bazı kısımları çözemedim sanki . " canlı bağlantı "dan kasıt ne acaba?

Ayrıca şu kısımdan murad nedir acaba "Her insana, Kur'an'la doğrudan muhatap olma, onun üzerinde düşünme ve fikir üretme hakkını vermek; yani aklı fonksiyonel kılmak."

Burası da?.. "Bilgide tek kişinin otoritesini veya bilgiçlik taslamayı reddetmek. İlim, Allah'tan ödünç değerler almak, hikmet de ondan yeni değerler üretmektir. Bu konuda herkes, aynı hakka sahiptir."

Saygıdeğer Bekir aslında üstad firimce söylenebilecek bir şey bırakmamış lakin öz de olsa cevaplıyayım insallh 1. kısımda ifade edilen canlı bağlantıdan kastolunan kuranı hayatında canlı kılmaktır ki ruh canlı kalsın... ruhun canlı kalması ise imanla mümkündür imanın bünyede kalması ise amelle mümkündür amelin sıhhatli olması ise bilgiyle mümkündür bilgi ise kuranın kendsidir hal böyleyen kuranı hayatta canlı kılmak müslümanın yegane işidir

bakınız 2. kısımda altını çizdiğiniz kısımda ''üzerinde düşünmek ve fikir üretme hakkını vermek'' her insanda akıl vardır lakin düşünen ile düşünmeyen arasındaki fakat bilenle bilmeyenin arasındaki fark gibidir bir demir düşünün ki işlenmemiş akıl dahi böyledir rahman kelamullahta bir çok noktaya dikkat çekmiş lakin insanlar bu bilgiye bilimle vardıktan sonra dikkat etmişlerdir ki bunun yanında malumunuz üzre düşünmek- akletmek ile ilgili bir çok ayet mevcuttur bir kaç tanesini aktarayım...


Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır. (ANKEBUT SURESİ / 35)
Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (RUM SURESİ / 24)
Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık. (HADİD SURESİ / 17)

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir. (HAŞR SURESİ / 14)

Allah, onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır; öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri, Allah’tan korkun. Doğrusu Allah, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur’an) indirmiştir. (TALAK SURESİ / 10)

3. kısımda ise kişiye verilen ilmin bilginin hikmetle sonuçlanmasından bahsediyor kelamullahta Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (RUM SURESİ / 24) gibi bir çok ayet vardır hikmete uzanan yol ilimden geçer o halde hikmet sahibi olmak için ilim sahibi olmak ve ilmi eyleme yani amele dönüştürmek şarttır ...kafidir inslh hayr ile...
 
Z

zemahseri

Guest
Yo yararı yok kardeşim. Bu sözler havada asıldır.

Bize diyorlar, "eskileri terk edin. Kur'an'a tabi olun. Akledin."

(sanki yapmıyormuş gibi) tamam diyoruz. Bu sefer başlıyorlar itiraza. Kendi fikrim diyorum, daha çok vuruyorlar. Filan zatın desem hakaretin biri bin para. Yahu "bak Kur'an ayeti böyle" diyoruz. Hayır diyor, ayete yorum yapma, benim anladığım gibi kabul et, diyor.

İllaki kendi gibi düşüneceksin. Eh madem senin gibi düşünmemi istiyorsun, madem beni eski alimlerin köleliğinden kurtarmak namına yeni -sizden- alimlere köle yapıyorsun bu kadar vaveyla neden?

Bırakın artık ona yanlış buna yanlış demeyi. Her söylenene itiraz etmeyi. Hakikati anlatın. Mesleğinizi anlatın.
Kendinize yazık ediyorsunuz.

Saygıdeğer Duha yazıyı asarken inanın ilk aklıma gelenlerden biride verdiğiniz cevap gibi bir cevap geleceği ki nitekim öyle oldu belirtmemde faide olduğunu düşünerek ben kendilerine hanif diyen bir takım salt fikir sahiplerinden değilim sünnetin hayatımdaki yeri oldukça önemlidir ...bunun yanında sizinle hemfikir olduğumu ifade etmek isterim..dua ile...
 
Z

zemahseri

Guest
Yok ben yazının içeriğinden çok yazan cenahla ilgilendim. Özürüm onaydı.

Hani, bizi sürekli Kur'an'a akletmeye davet edip dururlar ya. Yine öyle bir yazı sandımdı. Aslında genelde sözün sahibine de dikkat ederim. :eek:

Bir yazı söyleyene ve makamına göre mana kazanır. Bir de o açıdan okuyayım. GErçi Zemahşeri kardeşide pek tanımıyorum ya! :D

Muhabbetle

esflh inanın önemli değil yeniyim tanımamanız doğal hayr ile...
 
Son düzenleme:

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Saygıdeğer Bekir aslında üstad firimce söylenebilecek bir şey bırakmamış lakin öz de olsa cevaplıyayım insallh 1. kısımda ifade edilen canlı bağlantıdan kastolunan kuranı hayatında canlı kılmaktır ki ruh canlı kalsın... ruhun canlı kalması ise imanla mümkündür imanın bünyede kalması ise amelle mümkündür amelin sıhhatli olması ise bilgiyle mümkündür bilgi ise kuranın kendsidir hal böyleyen kuranı hayatta canlı kılmak müslümanın yegane işidir

bakınız 2. kısımda altını çizdiğiniz kısımda ''üzerinde düşünmek ve fikir üretme hakkını vermek'' her insanda akıl vardır lakin düşünen ile düşünmeyen arasındaki fakat bilenle bilmeyenin arasındaki fark gibidir bir demir düşünün ki işlenmemiş akıl dahi böyledir rahman kelamullahta bir çok noktaya dikkat çekmiş lakin insanlar bu bilgiye bilimle vardıktan sonra dikkat etmişlerdir ki bunun yanında malumunuz üzre düşünmek- akletmek ile ilgili bir çok ayet mevcuttur bir kaç tanesini aktarayım...


Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır. (ANKEBUT SURESİ / 35)
Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (RUM SURESİ / 24)
Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık. (HADİD SURESİ / 17)

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir. (HAŞR SURESİ / 14)

Allah, onlar için şiddetli bir azab hazırlamıştır; öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri, Allah’tan korkun. Doğrusu Allah, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur’an) indirmiştir. (TALAK SURESİ / 10)

3. kısımda ise kişiye verilen ilmin bilginin hikmetle sonuçlanmasından bahsediyor kelamullahta Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (RUM SURESİ / 24) gibi bir çok ayet vardır hikmete uzanan yol ilimden geçer o halde hikmet sahibi olmak için ilim sahibi olmak ve ilmi eyleme yani amele dönüştürmek şarttır ...kafidir inslh hayr ile...


Teşekkürler. Anlamakta zorlanmıştım, sağolun...
 
Üst Alt