Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuranda Konusan Hayvanlar

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
KURANDA KONUSAN HAYVANLAR

Kuşların ve karıncaların konuştuğu ayetler bence yanlış çeviri kurbanı. "Karınca vadisi" ve "Tayr" özel bir isim olabilir.

27:16-18 YENİ ÇEVİRİ:

27:16 Süleyman Davud'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize süvarilerin dili (bunların bakımları vs) / Tayr kabilesinin dili öğretildi ve herşeyden verildi. Şüphesiz bu açık bir lütuftur.

TAYR: uçan nesne; kuş; böcek; süvari; hızlı hayvanlar; hızlı biri

27:17 Ülkenin ücra kısımlarından kişiler/krallar/önemli şahsiyetler/homosapien sapienlerden, insanlardan ve süvarilerden/Tayr kabilesinden bir ordu toplandı. Düzenli bir şekilde sevk edildiler.

27:18 Karınca Vadisini geçtiklerinde Vadi sakini bir kadın şöyle dedi: "Vadi halkı, evlerinize girin, Süleyman ve orduları sizi farkında olmadan ezmesin/yok etmesin.

Burada ordulara emreden kadın Sebâ kraliçesi olabilir:

27.23 "Sabâlılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."

TAYR NEDEN KUŞ OLAMAZ?

27:18 ayetine bakıldığında emir veren "karıncanın" dişi olduğunu görüyoruz (nemlet). "Kuş" dili öğrenen Süleyman'da bunu anlıyor (27:19) Kraliçe arı uçabilir ama KUŞ değildir. Tayr'ın kuş diye çevrilmesi de yanlıştır.

Prof. Ahmed Ali de Tayr'ı ulus diye çeviriyor. İsa'nın kuşa hayat vermesi de ona göre kavmini yeniden diriltmesidir. Ona göre Hüdhüd de ona bilgi sağlayan bir ajanın ismi olabilir.
Nemlun: karıncalar; Filistinde Sina bölgesinde Cibrin ve Eskelân arasında bir vadinin adı. Nemleh bu vadide yaşayan insanlara denir. Nemil zeki adam demektir. Nemleh aynı zamanda akıllı olması için ellerine doğumunda karınca yerleştirilen çocuktur. Nemlitler bir kavimdi. Kâmûs Berk sözlüğünün altında, Ebrikeh'in Nemleh'in pınarlarından biri olduğunu yazar, yani el-neml karınca dolu bir vadi değil, Nemel kavminin yaşadığı bölgeydi. Arabistan'da kavimlerin isimlerini hayvanlardan alması garip bir uygulama değildi, benû esed (aslan oğulları); benû kelb (köpek oğulları ) buna örnektir. Dahası 27:18 ayetinde geçen "udkhulu" (GİRİN çğl) ve "menâsikeküm" (evlerinize) kelimeleri Neml'in bir kavim olduğunu destekliyor çünkü ilk kelime sadece mantığa sahip canlılar için kullanılırken sonraki ise (evlerinize) Kuran'da sadece insanların evleri için kullanılmıştır (29:38, 32:26). Bu sebeple Nemleh, el-neml kabilesinden bir kişidir.

Bu aynı zamanda Tayr'ın da özel bir isim olduğunu gösterir.
Aşağıda Neml suresinin 18. ayetinin, Ömer Rıza Doğrul' un Tanrı Buyruğu isimli Kur'an meali çalışmasındaki şeklini sunuyorum. Bilginize.

Neml 18: “Nihayet Neml vadisine vardılar. Neml kabilesine mensup bir kadın: Ey Neml’liler, dedi, yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ile ordusu, farkına varmadan, sizi çiğneyip ezmesinler.”




Ömer Rıza' nın ayete düştüğü dipnot: Neml vadisi, karıncalar deresi demektir. Fakat bunu bu şekilde tercüme etmek doğru olamaz. Tacülarus, (vadi) kelimesinden bahsederken Neml vadisinin Jirbin ile Asklan arasında olduğunu, Nemle’nin, karınca yumurtaları manasındaki Mazin gibi kabile ismi olduğunu anlatır. (Kamus) da da Nemle’nin bir kabile olduğunu tasrih edilir. (kamus), Bark kelimesinden bahsederken Abrika, Nemle’nin sularıdır, der.” (1947, II, 601).

Bu da Neml 20' nin Ömer Rıza' ya ait dipnotu:

Buradaki Hüdhüd, çavuşkuşu değil, bir adam adıdır. Arap muharrirleri Himyer hükümdarlarından birinin Hudad namını taşıdığını söylerler. Bu kelime, Hüdhüd’ün hemen hemen tıpkısıdır. Bu da Hazreti Süleyman’ın memurlarından biriyle konuştuğunu sarahaten gösterir. Hazreti Süleyman gibi kudretli, satvetli bir hükümdarın bir kuşu şiddetli cezalara çarptırması, aklın kabul edemeyeceği bir iş olduğu gibi çavuşkuşu gibi bir kuşun tevhid akidesini izah ve ifade etmesine de imkan yoktur.” (1947, II, 601).
 
Üst Alt