Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an Işığında Yürümek

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Allah’ın dini, Kuran’ın indirilmesinin bitişiyle Peygamberimiz hayattayken tamamlanmıştır:

Rabbinin kelimeleri doğruluk ve adaletle tamamlamıştır. (6 Enam [Davar] Suresi 115)

Kuran dinin bütün ayrıntılarını kapsamaktadır:

Bu kitabı sana her şeyin açıklayıcısı, doğru yola iletici, rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik. (16 Nahl [Arı] Suresi 85)

Kuran, inananlara mükemmel bir şekilde rehberlik eder, inananların dini kaynak olarak Kuran dışında bir kitaba ihtiyaçları yoktur:

Kendilerine okunan bu Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve bir hatırlatma vardır. 29 Ankebut [Dişi Örümcek] Suresi 51

Kuran’ın okunması, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi Kuran’ın bir emridir:

Neden Kuran’ın anlamını iyice düşünmüyorlar? Yoksa kalpleri mi kilitli? 47 Muhammed Suresi 24

Bu ise ancak Kuran’ı herkesin anladığı dilde okumasıyla mümkündür. Kuran’ı anlamayan kimse Kuran’dan öğüt alamaz, Kuran’ın hatırlatıcı özelliğinden yararlanamaz, Kuran’daki bilgileri, hükümleri öğrenemez ve Kuran’ın Kuran’ı düşünme emrini yerine getiremez. Bunları göz önünde bulundurarak Kuran ayetlerinin çevirisinde iki noktaya çok titiz davranmak gerek..

1- Kuran ayetlerini tercüme ederken hiçbir yorum katmamaya, Kuran’ın orijinal anlamını aktarmaya her şeyden daha çok dikkat etmek. Kuran’ın emirlerinin yerine gelmesi ve Kuran’ın doğru anlaşılması için bu olmazsa olmaz şarttır.

2- Kuran ayetlerini en anlaşılır konuşma diliyle tercüme etmeye çalışmak. Böylece Kuran’da geçen Arapça kavramları bilmeyenler, yeni Kuran okumaya başlayanlar, ilkokul,lise yıllarındaki genç nesil de Kuran’ı anlayacaktır. Bunu yaparken anlaşılmaz Osmanlıca ve Arapça’dan da, kullanılmayan öz Türkçe kelimelerden de kaçınılmalı. Çünkü hedef çeviride belli bir dil politikasını izlemek değil; en anlaşılır şekilde Kuran ayetlerini tercüme etmek olmalı. Örneğin Arapça kökenli “akıl” kelimesi de, öz Türkçe “us” kelimesi de aynı anlamı ifade etmek için kullanılırken, daha yaygın kullanılan “akıl” kelimesini seçmek isabetlidir. Fakat bazı çevirmenlerin Arapça’sını aynen bıraktıkları “zikr” kelimesini “hatırlatma”, “gafur” kelimesini “affedici”, “hidayet” kelimesini “doğruya iletme” olarak çevirmek gerek.

Kuran bize kendisini Doğruya İletici (Hidayet), Öğüt (Meviza), Hatırlatıcı (Zikr), Ayırıcı (Furkan), Işık (Nur) olarak tanıtmaktadır. Kuran’ın bu sıfatlarının ifade ettiği anlama uygun olarak, Kuran’ı orijinaline sadık kalarak ve en anlaşılır şekilde tercüme etmek olmazsa olmaz şarttır. Bazıları Kuran’ın tercümesinden rahatsızlardır. Kuran’ın tercümesine karşı yüzlerce yıl savaşan, beş yüz yıllık Osmanlı tarihinde halka Kuran’ın tercümesini okutmayan, insanları “din adamı” etiketiyle sunulan bazı şahıslara mahkum etmeye çalışan bu zihniyet hala faaliyettedir. Bu zihniyet Kuran’ın tercümesini engellemekten ümidini kesmiştir. Fakat Kuran’ın tercümelerine uydurma yorumlar sokmak ve Kuran’ın tercümesinin dualarda kullanılmasını engellemek için çabalar sürdürmektedir.

Namaz Allah’ı hatırlamak amacını güden bir ibadettir. Kuran’da bu şöyle anlatılır:

Bana kulluk et ve beni hatırlamak için namaz kıl. 20 Taha Suresi 14

Allah’ı nasıl anacağımız en güzel şekilde Kuran’da açıklandığı için elbette namazda Kuran okumak çok güzeldir, fakat Namazın ruhuna uygun surelerin seçilmesi elzemdir.

Gerek namazın içinde, gerek namazın dışında dua çok önemli bir ibadettir:

De ki “Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?” 25 Furkan [Ayırıcı] Suresi 77

Dua eden kul Allah’ın kendisine çok yakın olduğunu bilir ve isteği ,derdi, sorunu için Allah’a yönelir:

Kullarım, Beni sana soracak olurlarsa, gerçektende Ben pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm. Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve Bana inansınlar ki doğruya erişsinler. 2 Bakara [Sığır] Suresi 186
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Kuran, inananlara mükemmel bir şekilde rehberlik eder, inananların dini kaynak olarak Kuran dışında bir kitaba ihtiyaçları yoktur:

Kendilerine okunan bu Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve bir hatırlatma vardır. 29 Ankebut [Dişi Örümcek] Suresi 51

sizce burda kastedilen Kuranın yanına başka hak gördüğünüz kitaplar koymayın mı? yoksa tefsir, bazı zatların yazdıkları din kitaplarımı.? yada şöle b i örnek verim? risale sizce bu guruba girermi?




Kuran’ın okunması, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi Kuran’ın bir emridir:

Neden Kuran’ın anlamını iyice düşünmüyorlar? Yoksa kalpleri mi kilitli? 47 Muhammed Suresi 24

Bu ise ancak Kuran’ı herkesin anladığı dilde okumasıyla mümkündür. Kuran’ı anlamayan kimse Kuran’dan öğüt alamaz, Kuran’ın hatırlatıcı özelliğinden yararlanamaz, Kuran’daki bilgileri, hükümleri öğrenemez ve Kuran’ın Kuran’ı düşünme emrini yerine getiremez. Bunları göz önünde bulundurarak Kuran ayetlerinin çevirisinde iki noktaya çok titiz davranmak gerek..

1- Kuran ayetlerini tercüme ederken hiçbir yorum katmamaya, Kuran’ın orijinal anlamını aktarmaya her şeyden daha çok dikkat etmek. Kuran’ın emirlerinin yerine gelmesi ve Kuran’ın doğru anlaşılması için bu olmazsa olmaz şarttır.


Kuran bize kendisini Doğruya İletici (Hidayet), Öğüt (Meviza), Hatırlatıcı (Zikr), Ayırıcı (Furkan), Işık (Nur) olarak tanıtmaktadır. Kuran’ın bu sıfatlarının ifade ettiği anlama uygun olarak, Kuran’ı orijinaline sadık kalarak ve en anlaşılır şekilde tercüme etmek olmazsa olmaz şarttır. Bazıları Kuran’ın tercümesinden rahatsızlardır. Kuran’ın tercümesine karşı yüzlerce yıl savaşan, beş yüz yıllık Osmanlı tarihinde halka Kuran’ın tercümesini okutmayan, insanları “din adamı” etiketiyle sunulan bazı şahıslara mahkum etmeye çalışan bu zihniyet hala faaliyettedir. Bu zihniyet Kuran’ın tercümesini engellemekten ümidini kesmiştir. Fakat Kuran’ın tercümelerine uydurma yorumlar sokmak ve Kuran’ın tercümesinin dualarda kullanılmasını engellemek için çabalar sürdürmektedir.


anadilde ibadet olur mu sizce?.Kuranda 10 ayette arapça indiği yazar.. hatta " "anlasınlar diye arapça indirdik" der.
YÛSUF SÛRESİ
(2) Biz onu, akıl erdiresiniz diye arapça bir Kur'an olarak indirdik.


çevirilerde dikkat edilecek nokta orjinal çeviridir.. doğru.. ancak bazı dil kuralları farkından bi şekilde tam anlatım mümkün değildir bu konuda.. illaki bi ek yada paratezle açıklama gerektiren bi nokta oluyor..ister istemez..

Kuran ın tercümesinden rahatsız olmak, saflıktır....

osmanlı tarihinde tercümesi nasıl olmamış.. yada şöle diyim bu konuyu bilmiyodum.. eski türkçe arapçaya daha yakın ve alfabe latin değil şimdiki gibi. belki buna gerek kalmamıştır..(kişisel yorumum..yanlış olabilir)


çlışma için Allah razı olsun..selmetle..
 

unzurna

New member
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
57
Nurşeyma ellerine sağlık güzel bir yazı yazmışsın. Başarılarının devamını dilerim.:)
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
sizce burda kastedilen Kuranın yanına başka hak gördüğünüz kitaplar koymayın mı? yoksa tefsir, bazı zatların yazdıkları din kitaplarımı.? yada şöle b i örnek verim? risale sizce bu guruba girermi?

Allah'ın kitabına yeğlenen her kitap bu ayetin kapsamındadır, benim şu veya bu deme durumum olamaz, sadece Kur'an okunmasını engelleyen her kitap anlaşılabilir

anadilde ibadet olur mu sizce?.Kuranda 10 ayette arapça indiği yazar.. hatta " "anlasınlar diye arapça indirdik" der.

Allah her dili bilen ve yaratandır, insan arapça bilmiyorsa, öğrenene kadar ibadetten uzak mı dursun, istediği dilde duasını ve ibadetini yapsın, arabça öğrendiği zaman ise arapça ibadete devam eder..

YÛSUF SÛRESİ
(2) Biz onu, akıl erdiresiniz diye arapça bir Kur'an olarak indirdik.


çevirilerde dikkat edilecek nokta orjinal çeviridir.. doğru.. ancak bazı dil kuralları farkından bi şekilde tam anlatım mümkün değildir bu konuda.. illaki bi ek yada paratezle açıklama gerektiren bi nokta oluyor..ister istemez..

Parantez olabilir ama Allah'ın murat ettiği mana verilmeli, başka oluşumları destekleyecek parantezler sakıncalıdır.

Kuran ın tercümesinden rahatsız olmak, saflıktır....

osmanlı tarihinde tercümesi nasıl olmamış.. yada şöle diyim bu konuyu bilmiyodum.. eski türkçe arapçaya daha yakın ve alfabe latin değil şimdiki gibi. belki buna gerek kalmamıştır..(kişisel yorumum..yanlış olabilir)


çlışma için Allah razı olsun..selmetle..

Son kısmını, mezhepler tarihinden okumanızda fayda var, aradığınızı orada bulursunuz inş..
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Nurşeyma ellerine sağlık güzel bir yazı yazmışsın. Başarılarının devamını dilerim.:)

Selam sevgili kerdeşim,
Yaptığınız güzelim yorumlara teşekkür etmediğimi farkedince inanın çok utandım, bunu unutkanlığıma ve hayırsızlığıma verin, geç te olsa, bu güzel desteğiniz için teşekkürlerimi kabul buyurun lütfen, Sizi Allah'a emanet ediyor, hayırlı ömürler diliyorum inşaALLAHurrahman..
 

unzurna

New member
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
57
Selam sevgili kerdeşim,
Yaptığınız güzelim yorumlara teşekkür etmediğimi farkedince inanın çok utandım, bunu unutkanlığıma ve hayırsızlığıma verin, geç te olsa, bu güzel desteğiniz için teşekkürlerimi kabul buyurun lütfen, Sizi Allah'a emanet ediyor, hayırlı ömürler diliyorum inşaALLAHurrahman..

Utanmanıza gerek yok cankardeşim. Doğru olan herşeye teşekkür etmek vazifemdir. Allah yolunu Kuran-ı Kerim yolu yapsın.:)
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Utanmanıza gerek yok cankardeşim. Doğru olan herşeye teşekkür etmek vazifemdir. Allah yolunu Kuran-ı Kerim yolu yapsın.:)


Sevgili unzurna kardeşim,
epeydir yoksun ortalarda,
bir yaramazlık yotur inşa ALLAH
güzel yorumlarınızı inanın arar olduk..
buralardaysanız bir selam deyin yeter..
allaha emanet olun..
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Sevgili unzurna kardeşim,
epeydir yoksun ortalarda,
bir yaramazlık yotur inşa ALLAH
güzel yorumlarınızı inanın arar olduk..
buralardaysanız bir selam deyin yeter..
allaha emanet olun..

Allah razı olsun nurşeyma sen nasılsın görüşmeyeli epeydir yoktum sağol sorduğun için :p
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Allah razı olsun nurşeyma sen nasılsın görüşmeyeli epeydir yoktum sağol sorduğun için :p


ah, birde bizim fetihimiz vardı, evet hatırladım,
sahi kardeş nerelerdesin, bir yaramazlık yoktur inşaALLAH
hoşgeldiniz
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
"Elhamdülillah" bir cümle-i Kur'âniyedir. Bunun en kısa mânâsı, ilm-i nahiv ve beyan kaidelerinin iktiza ettiği şudur:

Yani, "Ne kadar hamd ve medih varsa, kimden gelse, kime karşı da olsa, ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o Zât-ı Vâcibü'l-Vücuda ki, Allah denilir."

İşte, "Ne kadar hamd varsa" el-i istiğraktan çıkıyor.

"Her kimden gelse" kaydı ise, hamd masdar olup fâili terk edildiğinden, böyle makamda umumiyeti ifade eder.

Hem mef'ûlün terkinde, yine makam-ı hitâbîde(hitap makamı) külliyet ve umumiyeti ifade ettiği için, "her kime karşı olsa" kaydını ifade ediyor.

"Ezelden ebede kadar" kaydı ise, fiilî cümlesinden ismî cümlesine intikal (geçiş)kaidesi sebat(sabır) ve devama delâlet (delil)ettiği için, o mânâyı ifade ediyor.

"Has ve müstehak" mânâsını, lillâh'taki lâm-ı cer ifade ediyor. Çünkü o lâm ihtisas ve istihkak içindir.

"Zât-ı Vâcibü'l-Vücud" kaydı ise, vücub-u vücud, ulûhiyetin lâzım-ı zarurîsi(mutlak gereklilik) ve Zât-ı Zülcelâle karşı bir ünvan-ı mülâhaza olduğundan, lâfzullah sair esmâ ve sıfâta câmiiyeti ve İsm-i Âzam olduğu itibarıyla, delâlet-i iltizamiye ile delâlet ettiği gibi, "Vâcibü'l-Vücud" ünvanına dahi o delâlet-i iltizamiye ile delâlet ediyor.

İşte, Elhamdü lillâh cümlesinin en kısa ve ulema-yı Arabiyece(Arap alimlerince) müttefekun aleyh bir mânâ-yı zâhirîsi(görünen manası) şöyle olursa, başka bir lisana o i'câz ve kuvvetle nasıl tercüme edilebilir?

Hem elsine-i âlem içinde lisan-ı nahvî, Arabîden başka birtek lisan var; o da hiçbir vakit Arap lisanının câmiiyetine yetişemez. Acaba o câmi ve i'câzdârâne olan lisan-ı nahvî ile mucizekârâne bir surette ve her ciheti birden bilir, irade eder bir ilm-i muhit içinde zuhur eden kelimât-ı Kur'âniye, sair elsine-i terkibiye ve tasrifiye vasıtasıyla, zihni cüz'î, şuuru kısa, fikri müşevveş, kalbi karanlıklı bazı insanların kelimât-ı tercümiyesi nasıl o mukaddes kelimat yerini tutabilir? Hattâ diyebilirim ve belki ispat edebilirim ki, herbir harf-i Kur'ân, bir hakaik hazinesi hükmüne geçer; bazan birtek harf, bir sayfa kadar hakikatleri ders verir.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
khan kardeş,
konuyu döndüm okudum, yorumlara göz attım, sizin astığınız yazı ile ilgili bir konu bulamadım, bu yazıyı neden astığınızı beyan ederseniz gerçekten memnun olacağım, teşekkürler
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
sizce burda kastedilen Kuranın yanına başka hak gördüğünüz kitaplar koymayın mı? yoksa tefsir, bazı zatların yazdıkları din kitaplarımı.? yada şöle b i örnek verim? risale sizce bu guruba girermi?





anadilde ibadet olur mu sizce?.Kuranda 10 ayette arapça indiği yazar.. hatta " "anlasınlar diye arapça indirdik" der.
YÛSUF SÛRESİ
(2) Biz onu, akıl erdiresiniz diye arapça bir Kur'an olarak indirdik.

çevirilerde dikkat edilecek nokta orjinal çeviridir.. doğru.. ancak bazı dil kuralları farkından bi şekilde tam anlatım mümkün değildir bu konuda.. illaki bi ek yada paratezle açıklama gerektiren bi nokta oluyor..ister istemez..

Kuran ın tercümesinden rahatsız olmak, saflıktır....

osmanlı tarihinde tercümesi nasıl olmamış.. yada şöle diyim bu konuyu bilmiyodum.. eski türkçe arapçaya daha yakın ve alfabe latin değil şimdiki gibi. belki buna gerek kalmamıştır..(kişisel yorumum..yanlış olabilir)


çlışma için Allah razı olsun..selmetle..

Sayın Çapanoğlu yaptığım alıntı Mhmt kardeşimin yazdığı yazıda ki işaretli yerleri destekler mahiyette bir yazıdır ve yazma sebebimiz de destek olmaktır.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Sayın Çapanoğlu yaptığım alıntı Mhmt kardeşimin yazdığı yazıda ki işaretli yerleri destekler mahiyette bir yazıdır ve yazma sebebimiz de destek olmaktır.


cevap için teşekkürler,
alıntı falan göremeyince sanki yazı alakasız gibi durmuş, bunu öğrenmek istemiştim..
 
Üst Alt