Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an Gerçeği

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
"Maalesef inancımızın kaynağı Kur’an’a bakışımızda da bir yığın çarpıklıklar var. Halk arasındaki, ‘Aman dokunmayın, çarpar’ türü saçmalıklar bir tarafa, din adamı geçinen, ‘alim’, ‘ulema’ diye adlandırılan çok sayıdaki şahsiyetin, Kur’an’a yaklaşımında da bu çarpıklıkları görüyoruz. Bu çarpıklığı özetlersek; Kur’an’ı anlamak mümkün değildi. Belki belli şahsiyetler anlayabilirdi. Çünkü onu anlamak için çok şart gerekiyordu. Arapça bilmek de yeterli değildi. Hadis, tefsir, tarih, fıkıh vs. vs. bir sürü şey bilinmesi gerekirdi. Öyle rasgele bir hadis, rasgele bir fıkıh veya tefsir bilgisiyle Kur’an anlaşılmazdı. Hatta bir kısmına göre Kur’an vehbi bir ilim olmadan da anlaşılmazdı. Yani Allah ile aralarında özel bir hat bulunanlar ancak anlayabilirdi. Ayrıca Kur’an’a dokunmak, ona yaklaşmak da belli merasim ve ilkelere tabi olmalıydı. Artık kimse Kur’an’ın anlaşılmasından bahsetmiyordu. Anlamak için okumaktan bahsetmiyordu. O dönem kapanmıştı zaten.. O büyük günahtı. Hâşâ ya bir kelimesini yanlış anlarsan, ya yanlış tefsir edersen, sonun belliydi artık. Yerin ateşti... Bu merasim ve ilkeler sevap kazanmak için veya ölmüş atalarımızın günahlarını hafifletmek veya affettirmek için Kur’an’ı yüzünden(anlamadan-düşünmeden) okumak içindi. Öncelikle abdestli olmak gerekir. Öyle yatarak, uzanarak, rasgele oturarak okumak olacak iş değildi bu. onun için göbeğinden aşağı tutmayacaksın. Adam gibi diz çökeceksin. Hatta takkeni, sarığını vs.ni giyeceksin. Hele kadınsan işin daha da zor. Istesen de, bu şartları yerine getirsen de okuman çok zor. Bir defa sen kadınsın. Beyefendinin verdiği işler var, üstelik evinde olsan bile tesettürlü olman gerekir. Velhasıl bunca problemi aşacaksın da sevap kazanmak için, atalarının günahlarını azaltmak için yüzünden Kur’an okuyacaksın. Oysa beyefendinin isteklerini karşılaman zaten sana cennetteki yerini garantilemiştir(!). Neyse, uzun lafın kısası bu kadar engeli aşıp Kur’an’ı yüzünden okuyacaksın. Gerçi bu kadar engelleri aşıp Kur’an’ı yüzünden okuma savaşı verenler az değil. Gerçekten bu insanların böylesine gayretleri ve samimiyetleri gıpta edilecek bir davranış. Insan, keşke bu gayreti ve sabrı Kur’an’ı yüzünden okumakla beraber O’nu anlamak için de gösterseler diye arzu ediyor. Acaba bu kadar engelden bu kadar protokolden sonra onu anlamak için okumayı düşünmek mümkün müdür. Veya müslümanım diyenler böyle bir ihtiyacı hissediyorlar mı ? Tabi işin zorluğu bu kadarla da bitmiyor. Hasbelkader bu konuda bir hoca efendiyi veya Kur’an konusunda yazılmış bir usul kitabını okumuşsanız artık onu anlamak için okumak bir tarafa, bu konuyu düşünmeniz bile muhal olur. Herkes haddini bilmeli, birinin eteğine yapışmalı.
Nasihinden mensuhuna. Muhkeminden, müteşabihine. Zahirinden, batınına. Öze-linden, geneline vs. aşma-nız gereken o kadar çok engel görürsünüz ki; bırak onu okumayı, ona elinizi sürmeye bile çekinirsiniz. Bir de Kur’an okumak için

Kur’an’a gerçek anlamda saygı, onu okuyup-anlamak, gereği gibi hayatımıza geçirmekle(amel etmekle) gösterilir aranan şartları bunlara eklediğiniz zaman Kur’an okumak aklınıza gelmiyeceği gibi böyle bir şeyi kimseden de istemez veya beklemezsiniz. Eğer birileri de Kur’an konusunda konuşuyorsa ya onları taparcasına taklid edersiniz, ya da ‘şu zındıkları görüyor musunuz, kendi hallerine bakmadan Kur’an hakkında ahkam kesiyorlar’ diye onlara savaş açarsınız. Belki de Allah hâşâ ‘Kur’an anlaşılsın diye kolaylaştırılmıştır’ derken yalan söylüyordur kimbilir. Evet görünürdeki halimiz belki de bu anlattıklarımızdan da acı ve gülünçtür. Ama bizim gerçeğimiz bu. Ama yıkmak zorunda, değiştirmek zorunda olduğumuz gerçeğimiz.
Anlatmaya çalıştığımız Kur’an’ın anlaşılmasının önündeki engelleri burada teker teker ele alıp incelemek mümkün değildir. Bunların her biri kitaplık çapta konulardır. Insanlar en az bin küsür yıldır bu konularda o kadar çok iddialarda bulunmuşlar, o kadar çok görüşler ortaya atmışlar ki; bunların iddiaları bile bu konu için yüzlerce sayfayı tutar. Biz, düşünen beyinlere şu kadarını söylemekle yetineceğiz:
1) Kur’an’ı okumak ve anlamak için iyi niyet ve akıldan başka bir şartın varlığına inanmıyoruz. Konu üzerinde derinleşmek isteyenler, Kur’an’ın indiği dili, dönemi ve ortamı da öğrenme gereğini kendiliğinden hissederler.
2) Kur’an’ı okumak için herhangi bir merasime, herhangi bir duruş ve giyiniş şekline gerek yoktur. ‘La yemessehu illel mütehharin’(Temizlerden başkası dokunmaz) ayetinin Kur’an’a abdestli dokunmakla bir ilgisi yoktur. Ayet, müşriklerin vahyle ilgili ileri sürdükleri iddialara verilen bir cevaptır.
3) Kur’an’a gerçek anlamda say-gı, onu okuyup-anlamak, gereği gibi hayatımıza geçirmekle (amel etmekle) gösterilir.
4) Muhkem-müteşabih, nasih-mensuh, batın-zahir gibi vs. konuların Kur’an’da taşıdığı anlam iddia edilenden çok farklıdır. Konularla ilgili bir çok çalışma mevcuttur. Merak edenler araştırıp bulabilir. Kur’an bir bütündür. Hükmü iptal edilmiş veya insanlara hitap etmeyen tek bir ayet bile mevcut değildir.
5) Kur’an insanı saptırmaz, çarpmaz, hakka hidayete götürür. Yeterki ona iman edilip teslim olunsun.
‘ Muhakkak bu Kur’an hidayete(doğru yola) götürür ve sali-hat(iyilik) yapan mü’minlere büyük ecir olduğunu, ahirete inan-mayanlara da çetin bir azab olduğunu müjdeler.’(17/9-10)
Kur’an tüm insanlara, okunup anlaşılsın, Allah’tan başka ilahlar reddedilsin ve yalnızca Allah’a kulluk edilsin diye gelmiştir.
‘ Işte bu(Kur’an) da mübarek bir kitaptır. Onu biz indirdik. Ona uyun ve korkun ki size rahmet edilsin. Kitap yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik demeyesiniz.’(6/155-156)
‘ Elif, Lâm, Râ. Bu kitap hakim ve haberdar olan Allah tarafından Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir kitaptır.’(11/1-3)
‘ Bu(Kur’an) onunla uyarılsınlar ve tek bir tanrı bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.’(14/52)
‘ Andolsun ki Kur’an’ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur?’(54/17)"

Selamlar!

 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Hangi alim çıkıpta çarpar okumayın demiş???...İsim ver bizde bilelim
 

THE_HAFIZ

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
14 Ağu 2006
Mesajlar
319
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ümmetin hemen hemen 1000 yıllık problemini masaya yatırmış, enine boyuna bir güzel işlemişsiniz, kurtuluşumuzun tek Kur'an da olduğu gerçeğini beyinlere çivilemişsiniz, Allah insanı muhatap kabul ettiyse, muhatabına seslenişi Kur'anla olacaktır, muhatap olmak şerefine nail olmak isteyenler, öğütlerinizi dinler ve Rabbiyle olan anlaşmalarına sadık kalırlar, olmak istemeyen ve 1000 yıldır olduğu gibi zelil yaşamak isteyenler ise, Peygamberimizin şikayeti gibi, KUR'ANI ARKALARINA ATARLAR.. Allah, sözünde duran ve sözünde kaim olan kullarından eylesin, herkesi yüksek feraset sahibi kılsın.. dualarımla
 
S

seha

Guest
Evet kardeşim tespitler doğru,sonuçta ise iltibas var.
Aynı düşünüyoruz niza yok;)
Baki Selam
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Hangi alim çıkıpta çarpar okumayın demiş???...İsim ver bizde bilelim

Ayşegül Hn,

Aşağıdaki alıntıya bakarsanız bu söz alimlere değil halka nisbet edilmiş. Zaten gerçekten alim olan bir insanın böyle birşey söylemesi mümkün mü?

chamdali' Alıntı:
...Halk arasındaki, ‘Aman dokunmayın, çarpar’ türü saçmalıklar bir tarafa, din adamı geçinen, ‘alim’, ‘ulema’ diye adlandırılan çok sayıdaki şahsiyetin, Kur’an’a yaklaşımında da bu çarpıklıkları görüyoruz...
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
THE_HAFIZ' Alıntı:
Ümmetin hemen hemen 1000 yıllık problemini masaya yatırmış, enine boyuna bir güzel işlemişsiniz, kurtuluşumuzun tek Kur'an da olduğu gerçeğini beyinlere çivilemişsiniz, Allah insanı muhatap kabul ettiyse, muhatabına seslenişi Kur'anla olacaktır, muhatap olmak şerefine nail olmak isteyenler, öğütlerinizi dinler ve Rabbiyle olan anlaşmalarına sadık kalırlar, olmak istemeyen ve 1000 yıldır olduğu gibi zelil yaşamak isteyenler ise, Peygamberimizin şikayeti gibi, KUR'ANI ARKALARINA ATARLAR.. Allah, sözünde duran ve sözünde kaim olan kullarından eylesin, herkesi yüksek feraset sahibi kılsın.. dualarımla

THE_HAFIZ,

Teşekkür ederim. İlgin ve desteğin için!
 
Üst Alt