Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an da Hz.Musa

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
HZ.MUSA

Mümin olan bir kavim için hak olmak üzere,
Musa ve Firavun'un haberinden (bir bölümünü) sana okuyacagiz.
(Kasas Suresi, 3)
·

Israilogullarinin Misir’daki Durumu

Mü'min olan bir kavim için hak olmak üzere,
Musa ve Firavun'un haberinden (bir bölümünü) sana okuyacagiz.
Gerçek su ki, Firavun yeryüzünde (Misir'da) büyüklenmis ve oranin
halkini birtakim firkalara ayirip bölmüstü; onlardan bir bölümünü
güçten düsürüyor, erkek çocuklarini bogazlayip kadinlarini diri
birakiyordu. Çünkü o, bozgunculardandi. Biz ise, yeryüzünde
güçten düsürülenlere lütufta bulunmak, onlari önderler yapmak
ve mirasçilar kilmak istiyoruz.

Ve (istiyoruz ki) onlari yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak
yerlesik kilalim', Firavun'a, Haman'a ve askerlerine, onlardan
sakindiklari seyi gösterelim. (Kasas Suresi, 3-6)

·
Hz. Musa’nin Dogumu ve Allah’in Vaadi​

Musa'nın annesine: "Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan,
onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu biz sana tekrar
geri verece iz ve onu gönderilen (elçilerden) kılaca ız" diye
vahyettik (bildirdik). Nihayet Firavun'un ailesi, onu (ileride bilmek
sizin) kendileri için bir düşman ve üzüntü konusu olsun diye
sahipsiz görüp aldılar. Gerçekte Firavun, Haman ve askerleri bir
yanılgı içindeydi.

Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebe i;
onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda de illerdi. Musa'nın
annesi ise, yüre i boşluk içinde sabahladı. E er mü'minlerden olması
için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılı ı) pekiştirmemiş olsaydık,
neredeyse onu(n durumunu) açı a vuracaktı. Ve onun kız kardeşine:
"Onu izle," dedi. Böylece o da, kendileri farkında de ilken onu
uzaktan gözetledi. Biz, daha önce ona süt analarını haram etmiştik.
(Kız kardeşi:) "Ben, sizin adınıza onun bakımını üstlenecek ve ona
ö üt verecek (veya e itecek) bir aileyi size bildireyim mi?" dedi.
Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah'ın
va'dinin hak oldu unu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk.
Ancak onların ço u bilmezler. O, erginlik ça ına ulaşıp olgunlaşınca,
ona bir 'hüküm ve hikmet' ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte
böyle ödüllendiririz. (Kasas Suresi, 7-14)


Hz. Musa’nin Sehirde Bir Olaya Karismasi​

(Musa) Halkının haberi olmadı ı bir zamanda şehre girdi, orda
kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından,
şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından
olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı
ve işini bitiriverdi. (Sonra da:) "Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten
açıkca saptırıcı bir düşmandır" dedi. Dedi ki: "Rabbim, gerçekten,
ben kendi nefsime zulmettim, artık beni ba ışla." Böylece (Allah)
onu ba ışladı. şüphesiz. O, ba ışlayandır, esirgeyendir.
Dedi ki: "Rabbim, bana verdi in nimetler adına, artık suçlu
günahkarlara destekçi olmayaca ım." Böylece şehirde korku içinde
(çevreyi) gözetleyerek sabahladı.
Derken, bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen
(kişi, bugün de) kendisine yardım için ba ırıyor. Musa, ona dedi ki:
"Sen açıkca bir azgınsın." Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini
öldürdü ün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun?
Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden
olmak istemiyorsun."
(Kasas Suresi,15-19)

·
Hz. Musa’nin Misir’i Terk Etmesi


Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki:
"Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda
aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten
ben sana ö üt verenlerdenim." Böylece oradan korku içinde
(çevreyi) gözetleyerek çıkıp gitti: "Rabbim, zalimler
toplulu undan beni kurtar" dedi.
(Kasas Suresi, 20-21)


· Hz. Musa’nin Allah’tan Yardim Dilemesi

Medyen'e do ru yöneldi inde de: "Umarım Rabbim, beni do ru
bir yola yöneltip iletir" dedi. Medyen suyuna vardı ı zaman,
su almakta olan bir insan toplulu u buldu. Onların gerisinde de
(hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu.
Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça,
biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır."
dediler. Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye
çekilerek dedi ki: "Rabbim, do rusu bana indirdi in her hayra
muhtacım."
(Kasas Suresi, 22-24)


· Hz. Musa’nin Medyen'de Geçirdigi Günler

Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek
ona geldi. "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana
mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir." dedi. Bunun üzerine
ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: "Korkma" dedi. "Zalimler
toplulu undan kurtulmuş oldun." O (kadın)lardan biri dedi ki:
"Ey babacı ım, onu ücretli olarak tut; çünkü ücretle tuttuklarının
en hayırlısı gerçekten o kuvvetli, güvenilir (biri)dir." (Babaları)
Dedi ki: "Do rusu ben, sekiz yıl bana hizmet etmene karşılık olmak
üzere, şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum; şayet on
(yıl)a tamamlayacak olursan, artık o da senden. Ben sana zorluk
çıkarmak istemem; beni de inşaallah salih olanlardan bulacaksın."
(Musa) Dedi ki: "Bu, benimle senin aranda olan (bir antlaşma)dır.
Bu durumda iki süreden hangisini yerine getirirsem, artık bana
karşı bir haksızlık söz konusu olamaz. ALLAH, söylediklerimize vekildir."
(Kasas Suresi, 25-28)


· Hz. Musa’nin Medyen'den Ayrilmasi

Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca,
Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine: "Siz durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya bir haber, ya da ısınmanız için bir kor
parçası getiririm." dedi. (Kasas Suresi, 29)


· Hz. Musa’ya Peygamberlik Görevinin Verilmesi

Derken oraya geldi inde, o kutlu yerdeki vadinin sa yanında
olan bir a açtan: "Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan ALLAH Benim;"
diye seslenildi. (Kasas Suresi, 30)

"Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar;
çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın. Ben seni seçmiş
bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle. Gerçekten Ben,
Ben Allah'ım, Ben'den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet
et ve Beni zikretmek için dosdo ru namaz kıl. Şüphesiz, kıyamet-
saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadı ı çabanın karşılı ını
alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyece im. Öyleyse,
ona inanmayıp kendi hevasına uyan, sakın seni ondan alıkoymasın;
sonra yıkıma u rarsın."
(Taha Suresi, 12-16)

· Hz. Musa’nin Mucizeleri
"Sa elindeki nedir ey Musa?" Dedi ki: "O, benim asamdır;
ona dayanmakta, onunla davarlarım için a açlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var."
Dedi ki: "Onu at, ey Musa." Böylece, onu attı; (bir de ne görsün)
o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
(Taha Suresi, 17-20)

"Asanı bırak." (Attıktan hemen sonra) onun şimdi bir yılan gibi
hareket etti ini görünce, arkasına dönüp bakmaksızın kaçmaya
başladı. "Ey Musa, dön ve korkuya kapılma. şüphesiz güvendesin."
(Kasas Suresi, 31)

"Asanı bırak;" (Bıraktı ve) onun çevik bir yılan gibi hareket ettti ini
görünce, geriye do ru kaçtı ve arkasına bakmadı. "Ey Musa, korkma; şüphesiz Ben(im); Benim yanımda gönderilen (elçiler) korkmaz."
(Neml Suresi, 10)

Dedi ki: "Onu al ve korkma, biz onu ilk durumuna çevirece iz.
Elini koltu una sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet)
olarak bembeyaz bir durumda çıksın." (Taha Suresi, 21-22)

"Elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çıksın. Ve (her türlü) dehşetten yana kanatlarını kendine do ru çek. İşte bunlar,
senin Rabbinden Firavun ve önde gelen adamlarına iki kesin-
kanıt (mucize)dır. Gerçekten onlar, fasık bir topluluktur."
(Kasas Suresi, 32)

"Öyle ki, sana büyük mucizelerimizden (birini) göstermiş olalım."
(Taha Suresi, 23)


Hz. Musa’nin Firavun’a Dini Teblig Etmekle görevlendirilmesi
"
Firavun'a git, çünkü o azmis bulunuyor." (Taha Suresi, 24)

"Firavun'a git; çünkü o, azdi." (Naziat Suresi, 17)


·

Hz. Musa'nin Allah’tan Yardim Dilemesi

Dedi ki: "Rabbim, benim gö sümü aç." (Taha Suresi, 25)

Dedi ki: "Rabbim, gerçekten onlardan bir kişi öldürdüm, beni öldürmelerinden korkuyorum." (Kasas Suresi, 33)

Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum." (Şuara Suresi,12)

"Bana işimi kolaylaştır. Dilimden dü ümü çöz; Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar. Ailemden bana bir yardımcı kıl, Kardeşim Harun'u"
(Taha Suresi, 26-30)

"Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün
konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder,
beni do rulasın. Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
(Kasas Suresi, 34)

"Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu işimde ortak kıl, Böylece seni
çok tesbih edelim. Ve seni çok zikredelim." (Taha Suresi, 31-34)
Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."
(Taha Suresi, 45)

"Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet)
suçu(m) var; bundan dolayı beni öldürmelerinden korkuyorum." (Allah:) "Hayır," dedi. "ikiniz de ayetlerimle gidin, şüphesiz sizinle
birlikteyiz (ve) işitmekteyiz."
(Şuara Suresi, 14-15)
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

Allah'in Hz. Musa'nin Duasina Cevap Vermesi


Dedi ki: "Korkmayın, çünkü ben sizinle birlikteyim;
işitiyorum ve görüyorum."
(Taha Suresi, 46)

(Allah) Dedi ki: "Pazunu kardeşinle pekiştirip güçlendireceğiz;
sizin ikinize de öyle bir 'güç ve yetki' vereceğiz ki, ayetlerimiz
sayesinde size erişemeyecekler. Siz ve size uyanlar galip
olanlarsınız."
(Kasas Suresi, 35)

(Allah) Dedi ki: "Ey Musa istediğin sana verilmiştir.
Andolsun, Biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk."
(Taha Suresi, 36-37)

"Seni Kendim için seçtim. Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin
ve Beni zikretmede gevşek davranmayın. İkiniz Firavun'a gidin,
çünkü o, azmış bulunuyor. Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki
öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar."
(Taha Suresi, 41-44)

Ona de ki: "Temizlenmek ister misin?
Seni Rabbine yönelteyim,
böylece (O'ndan) korkmuş olursun."
(Naziat Suresi, 18-19)


· Hz. Musa ile Hz. Harun’un, Firavun’u Dine Davet Etmeleri

"Gecikmeksizin Firavun'a giderek deyin ki:
Gerçekten biz, alemlerin Rabbi'nin elçisiyiz,"
(Şuara Suresi, 16)

"Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz,
israiloğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme.
Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi
olanların üzerine olsun." "Gerçekten bize vahyolundu ki:
Doğrusu azap, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üstünedir."
(Taha Suresi, 47-48)

Ona de ki: "Temizlenmek ister misin?"
"Seni Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan)
korkmuş olursun."
(Naziat Suresi, 18-19)


· Firavun’un Ilk Tepkisi

(Gittiler ve Firavun:) Dedi ki:
"Biz seni içimizde daha çocukken yetiştirip büyütmedik mi?
Sen ömrününnice yıllarını aramızda geçirmedin mi?
Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin;
sen nankörlerdensin." (Musa) Dedi ki:
"Ben onu yaptığım zaman şaşkınlardandım.
Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım;
sonra Rabbim bana hüküm (ve hikmet) verdi ve
beni gönderilen (elçilerden) kıldı." "Bana karşı lütuf
dediğin nimet de, israiloğullarını köle kılmandan dolayıdır."
(Şuara Suresi, 18-22)


· Hz. Musa’nin, Firavun'a Dini Teblig Etmesi

Firavun dedi ki: "Alemlerin Rabbi nedir?" Dedi ki:
"Göklerin,yerin ve bu ikisi arasında olan her şeyin Rabbidir.
Eğer 'kesin bilgiyle inanıyorsanız' (böyledir)."
(Şuara Suresi, 23-24)

(Musa:) Dedi ki: "O sizin de Rabbiniz,
geçmişteki atalarınızın da Rabbidir."
(Şuara Suresi, 26)

"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da,
batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir"
dedi (Musa).
(Şuara Suresi, 28)

Dedi ki: "Bizim Rabbimiz, her şeye yaratılışını veren,
sonra doğru yolunu gösterendir." (Firavun) Dedi ki:
"ilk çağlardaki nesillerin durumu nedir öyleyse?" Dedi ki:
"Bunun bilgisi Rabbimin katında bir kitaptadır. Benim
Rabbim şaşırmaz ve unutmaz." “Ki (Rabbim), yeryüzünü
sizin için bir beşik kıldı, onda sizin için yollar döşedi ve
gökten su indirdi; böylelikle bununla her tür bitkiden çiftler
çıkardık. Yiyin ve hayvanlarınızı otlatın. şüphesiz, bunda
sağduyu sahipleri için elbette ayetler vardır. Sizi ondan
yarattık, ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan
çıkaracağız.
(Taha Suresi, 50-55)


· Firavun’un Azginligi
Çevresindekilere dedi ki: "işitiyor musunuz?"
(Şuara Suresi, 25)

(Firavun) Dedi ki: "şüphesiz size gönderilmiş bulunan
elçiniz, gerçekten bir delidir."
(Şuara Suresi, 27)

(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah
edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım."
(Şuara Suresi, 29)


· Hz. Musa’nin Mucize Göstermesi

(Musa) Dedi ki: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"
(Firavun) Dedi ki: "Eğer doğru sözlü isen, onu getir."
Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o,
açıkça bir ejderha oluverdi.
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o,
bakanlar için 'parlayip aydinlanivermis'.
(Şuara Suresi, 30-33)


·
Firavun’un Hz. Musa’yi Sihirbazlikla Suçlamasi


(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere:
"Bu" dedi, "Doğrusu bilgin bir büyücüdür.
Büyüsüyle sizi yurdunuzdan sürüp çıkarmak istiyor;
ne buyurursunuz?" Dediler ki: "Bunu ve kardeşini oyala,
şehirlere de toplayıcılar gönder, Bütün uzman-bilgin büyücüleri
sana getirsinler."
(Şuara Suresi, 34-37)

Dedi ki: "Ey Musa, sen bizi sihrinle yurdumuzdan
sürüp çıkarmaya mı gelmiş bulunuyorsun?"
(Taha Suresi, 57)
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Firavun’un Hz. Musa’yi Sihirbazlarla
Karsilastirmak Istemesi


"Madem böyle, biz de sana buna benzer bir sihirle geleceğiz;
şimdi sen, bir 'buluşma zamanı ve yeri' tesbit et, bizim de,
senin de karşı olamayacağımız açık, geniş bir yer olsun" dedi.
(Musa) Dedi ki: "Buluşma zamanımız, (ülkenin ulusal) bayram
günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti (olsun)."
(Taha Suresi, 58-59)

Böylelikle büyücüler, bilinen bir günün belli vaktinde bir araya
getirildi. Ve insanlara da: "Siz de toplanıyor musunuz? dendi."
(Şuara Suresi, 38-39)

Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a: "şayet biz galip gelirsek,
bize bir ücret var gerçekten, değil mi?" dediler. "Evet" dedi.
"Üstelik şüphesiz siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."
(Şuara Suresi, 41-42)


· Hz. Musa ile Sihirbazlarin Karsi Karsiya Gelmesi

Dediler ki: "Ey Musa (ilkin) sen mi atmak istersin,
yoksa biz mi atalım?"
(Araf Suresi, 115)

Musa onlara dedi ki: "Atacağınızı atın."
(Şuara Suresi, 43)


· Sihirbazlarin Sihri

(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların
gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya)
büyük bir sihir getirmiş oldular.
(Araf Suresi, 116)

Dedi ki: "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün),
sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine
gerçekten koşuyormuş gibi göründü. Musa, bu yüzden kendi
içinde bir tür korku duymaya başladı. "Korkma" dedik.
"Muhakkak sen üstün
geleceksin."
(Taha Suresi, 66-68)

Onlar atınca, Musa dedi ki: "Sizlerin (ortaya) getirdiğiniz
büyüdür. Doğrusu ALLAH onu geçersiz kılacaktır. şüphesiz
ALLAH, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez." ALLAH,
suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) kendi
kelimeleriyle gerçekleştirecektir.
(Yunus Suresi, 81-82)


· Hz. Musa’nin Sihirbazlari Maglup Etmesi

"Sağ elindekini atıver, onların yaptıklarını yutacaktır;
çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir.
Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz." (Taha Suresi, 69)

Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik.
(O da fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını
derleyip-toparlayıp yutuyor. Böylece hak yerini buldu, onların
bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı. Orada yenilmiş oldular
ve küçük düşmüşler olarak tersyüz çevrildiler.
(Araf Suresi, 117-119)





· Sihirbazlarin Iman Etmesi ve Firavun’un Öfkesi

Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar: "Harun'un
ve Musa'nın Rabbine iman ettik" dediler. (Firavun) Dedi ki:
"Ben size izin vermeden önce O'na inandınız öyle mi? şüphesiz
o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin
ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma
dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı
daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız."
Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla
'tercih edip-seçmeyiz."
Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü
yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.
Gerçekten biz Rabbimize iman ettik; günahlarımızı ve sihir
dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak-sürüklediğin
(suçumuzu) bağışlasın.
ALLAH, daha hayırlıdır ve daha süreklidir."
(Taha Suresi, 70-73)

"Doğrusu biz, iman edenlerin ilki olduğumuzdan dolayı
Rabbimizin bizim hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."
(Şuara Suresi, 51)

Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimizin ayetlerine
inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun.
"Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür."
(Araf Suresi, 126)


· Firavun’un Azgınlığa Devam Etmesi

Sonunda (yardımcı güçlerini) topladı, seslendi; Dedi ki:
"Sizin en yüce Rabbiniz benim." (Naziat Suresi, 23-24)

Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden)
başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara
çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun,
gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten
ölçüyü taşıranlardandı. (Yunus Suresi, 83)

Firavun dedi ki: "Bırakın beni, Musa'yı öldüreyim de o
(gitsin) Rabbine yalvarıp-yakarsın. Çünkü ben,
sizin dininizi değiştirmesinden ya da yeryüzünde fesat
çıkarmasından korkuyorum." Musa dedi ki: "Gerçekten ben,
hesap gününe iman etmeyen her mütekebbirden, benim de Rabbim,
sizin de Rabbinize sığınırım."
(Mümin Suresi, 26-27)


Sarayda Imanini Gizleyen Adam

Firavun ailesinden imanını gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki:
"Siz, benim Rabbim Allah'tır diyen bir adamı öldürüyor musunuz?
Oysa o, size Rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunuyor.
Buna rağmen o eğer bir yalancı ise yalanı kendi aleyhinedir;
ve eğer doğru sözlü ise, (o zaman da) size va'dettiklerinin bir kısmı
size isabet eder. şüphesiz ALLAH, ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyen
kimseyi hidayete erdirmez." "Ey Kavmim, bugün mülk sizindir,
yeryüzünde hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah’tan dayanılmaz
bir azab gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?" Firavun dedi ki:
"Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşümü) gösteriyorum
ve ben sizi doğru yoldan da başkasına yöneltmiyorum." İman eden
(adam) dedi ki: "Ey Kavmim, ben o fırkaların gününe benzer (bir
günün felaketine uğrarsınız) diye korkuyorum. Nuh kavmi, Ad,
Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benzer (bir gün).
ALLAH, kullar için zulüm istemez. Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin
için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum.
Arkanızı dönüp kaçacağınız gün;sizi Allah'tan koruyacak yoktur.
ALLAH, kimi saptırırsa artık onu doğruya yöneltecek bulunmaz.
Andolsun, daha önce Yusuf da size apaçık belgeler getirmişti.
O zaman size getirdikleri hakkında kuşkuya kapılıp
durmuştunuz. Sonunda o, vefat edince, demiştiniz ki;
"ALLAH, ondan sonra kesin olarak bir elçi göndermez."
İşte ALLAH, ölçüyü taşıran, şüpheci kimseyi böyle saptırır.
"Ki onlar, Allah'ın ayetleri konusunda kendilerine gelmiş
bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. (Bu,)
ALLAH katında da, iman edenler katında da büyük bir öfke
sebebi)dir. İşte ALLAH, her mütekebbir zorbanın kalbini böyle
mühürler.
(Mümİn Suresi, 28-35)


Firavun’un Kendine Kule Yaptirmasi

Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka
ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş
yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına
çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."
(Kasas Suresi, 38)
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Mümin Kisinin Firavun ve Kavmini Imana Davet Etmesi

"Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın ilahına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı oldu unu sanıyorum." işte Firavun'a, kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli-düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı. İman eden (adam) dedi ki: "Ey Kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi do ru yola iletip-yönelteyim. Ey kavmim, gerçekten bu dünya hayatı, yalnızca bir meta (kısa süreli bir yararlanma)dır. şüphesiz ahiret, (asıl) karar kılınan yurt odur. Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler. Ey kavmim, ne oluyor ki ben sizi kurtuluşa ça ırıyorken, siz beni ateşe ça ırıyorsunuz. Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya ça ırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, ba ışlayan (Allah')a ça ırıyorum. İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine ça ırmakta oldu unuz şeyin, dünyada da, ahirette de ça rıda bulunma (yetkisi, gücü, de eri ve ba ışlama)sı yoktur. şüphesiz, bizim dönüşümüz Allah'adır. Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar. İşte size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben de işimi Allah'a bırakıyorum. şüphesiz ALLAH, kulları pek iyi görendir." (Mümin Suresi, 37-44)


· Firavun’un Zulme Devam Etmesi

Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki: "Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır'da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terketmeleri için mi (serbest) bırakacaksın?" (Firavun) Dedi ki: "Erkek çocuklarını öldürece iz ve kadınlarını sa bırakaca ız. Hiç şüphesiz biz, onlara karşı kahir bir üstünlü e sahibiz." (Araf Suresi, 127)


· Hz. Musa’nin Kavmine Sabri Ögütlemesi

Musa kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından diledi ini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir." dedi. Dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete u ratıldık." (Musa:) "Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak, böylece nasıl davranaca ınızı gözleyecek" dedi. (Araf Suresi, 128-129)


· Firavun ve Kavmine Allah’in Azabinin Gelmesi

Andolsun, biz de Firavun aile (çevre)sini belki ö üt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklı a ve ürün kıtlı ına u rattık. Onlara bir iyilik geldi i zaman "Bu bizim için" dediler; onlara bir kötülük isabet etti inde (bunu da) Musa ve beraberindekilerin bir u ursuzlu u olarak yorumlarlardı. Haberiniz olsun, ALLAH katında asıl u ursuz olanlar kendileridir; ama onların ço u bilmezler. Onlar: "Bizi büyülemek için mucize (ayet) olarak her ne getirirsen getir, yine de biz sana inanacak de iliz" dediler. Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, bu day güvesi, kurba a ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular. Başlarına i renç bir azab çökünce, dediler ki: "Ey Musa, Rabbine -sana verdi i ahid adına- bizim için dua et. E er bu i renç azabı üzerimizden çekip-giderirsen, andolsun sana iman edece iz ve israilo ullarını seninle gönderece iz. Ne zaman ki, onların erişebilecekleri bir süreye kadar, o i renç azabı çekip-giderdik, onlar yine andlarını bozdular. (Araf Suresi, 130-135)


· Firavun’un Kavmini Küçümsemesi

Firavun, kendi kavmi içinde ba ırdı; dedi ki: "Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim de il mi? Yine de görmeyecek misiniz? Yoksa ben, şundan daha hayırlı de il miyim ki o, aşa ı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir. Bu durumda (e er do ruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli de il miydi?" Böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun e diler. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi. (Zuhruf Suresi, 51-54)

Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı. (Yunus Suresi, 83)


· Hz. Musa’nin, Kavmine Tevekkülü Ögütlemesi

Musa dedi ki: "Ey kavmim, e er siz Allah'a iman edip müslüman olmuşsanız artık yalnızca O'na tevekkül edin." Dediler ki: "Biz Allah'a tevekkül ettik; Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne (konusu) kılma. Ve bizi, kâfirler toplulu undan rahmetinle kurtar." (Yunus Suresi, 84-86)


· Hz. Musa’nin Firavun ve Kavminin Helakini Istemesi

Musa dedi ki: "Rabbimiz, şüphesiz Sen, Firavun'a ve önde gelen çevresine dünya hayatında bir çekicilik (güç, ihtişam) ve mallar verdin. Rabbimiz,
Senin yolundan saptırmaları için (mi?) Rabbimiz, mallarını yerin dibine geçir ve onların kalblerinin üzerini şiddetle ba la; onlar acı azabı görecekleri zamana kadar iman etmeyecekler." (Allah) Dedi ki: "ikinizin duası kabul olundu. Öyleyse dosdo ru yolda devam edin ve bilgisizlerin yoluna uymayın." (Yunus Suresi, 88-89)


· Hz. Musa’ya Hicret Için Vahiy Gelmesi

Andolsun, biz Musa'ya vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan." (Taha Suresi, 77)

Musa'ya: "Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz" diye vahyettik. (Şuara Suresi, 52)
 
Üst Alt