Kur'anda zaman...
Kur'anda zaman...
B'ismillahir_rahmanir_rahiym
ALLAH (c.c.) Tarafindan Yüz Yil Ölü Birakilip Diriltilen Kisi
Ya da altı üstüne gelmiş, ıssız duran bir şehre uğrayan
gibisini (görmedin mi?) Demişti ki: "ALLAH, burasını ölümünden
sonra nasıl diriltecekmiş?" Bunun üzerine ALLAH, onu yüz yıl ölü
bıraktı, sonra onu diriltti. (Ve ona) Dedi ki: "Ne kadar kaldın?"
O: "Bir gün veya bir günden az kaldım" dedi. (ALLAH (c.c.) ona
"Hayır, yüz yıl kaldın, böyleyken yiyeceğine ve içeceğine bak,
henüz bozulmamış; eşeğine de bir bak; (bunu yapmamız)
seni insanlara ibret-belgesi kılmamız içindir. Kemiklere de
bir bak, nasıl bir araya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?"
dedi. O, kendisine (bunlar) apaçık belli olduktan sonra
dedi ki: "(Artık şimdi) Biliyorum ki gerçekten ALLAH, herşeye
güç yetirendir."
(Bakara Suresi, 259)
Kehf Ehli
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk
(derin bir uyku verdik). Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları
süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
(Kehf Suresi, 11-12)
Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye
onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki:
"Ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün veya günün bir
(kaç saatlik) kısmı kadar kaldık." Dediler ki: "Ne kadar
kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla
şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size
ondan bir rızık getirsin; ancak oldukça nazik davransın
ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."
(Kehf Suresi,19)
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl)
daha kattılar. De ki: "Ne kadar kaldıklarını ALLAH (c.c.) daha
iyi bilir.Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel
görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların
bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz."
(Kehf Suresi, 25-26)
Ahirette Zamanin Dünyadakiyle Kiyaslanmasi
Sur'a üfürüleceği gün, Biz suçlu-günahkarları o gün,
(yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak'
toplayacağız. (Dünyada) Yalnızca on (gün) kaldınız" diye
kendi aralarında fısıldaşacaklar. Onların sözünü ettiklerini
Biz daha iyi biliyoruz. Tutulan yol bakımından onların daha
üst olanları ise: "Siz yalnızca bir gün kaldınız" derler.
(Taha Suresi, 102-104)
Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?"
Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık,
sayanlara sor." Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız,
gerçekten bir bilseydiniz,"
(Müminun Suresi, 112-114)
Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri
gibi. Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi
(azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati
kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık
olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?
(Ahkaf Suresi, 35)
Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar,
tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına
and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.
(Rum Suresi, 55)
ALLAH (c.c.) Katinda Bir Günün Bin Yil Gibi Olmasi
Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar;
ALLAH, va'dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten,
senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan
bin yıl gibidir.
(Hac Suresi, 47)
Meleklerin ALLAH (c.c.) Katina Çikma Süresi
(Bu azap) Yüce makamlar sahibi olan Allah'tandır.
Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan
bir günde çıkabilmektedir.
(Mearic Suresi, 3-4)