Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Küresel ısınmamı? küfranı nimetmi?

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
Türkiyedeki kuraklık ilahi bir mesajmıdır? bizlerin aklımızı başımıza toplamamız için Allah tarafından gönderilen bir musibetmidir?
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

Milli Gazete

Zeren Çelebi

Wich Dabbe?!Zeren Ç[email protected]

Hintli grulardan birisi çıkmış diyor ki: BEN ALLAH’IM. Bu ne demek oluyor? Adam olmadık işlere imza atıyor. Yani keramet cinsinden olaylar gösteriyor ve ben Allah’ım diyor. Kim diyecekti bunu hatırladık mı?! Hatırladık. DECCAL! Eeeeeeee!!! Deccal de çıktığına göre kimin de şu an çıkmış olması gerekiyor? MEHDİ RESUL’ün... Mehdi Resul’ün kim olduğunu kim bilir?! Yalnızda ve yalnızca Allah bilir, Allah’ın dostları bilir. Yani Allah’ın evliyası, yaşayan evliyası... Ama Allah’ın evliyasının bunu biliyor olması yetmez. Bu bilgi hepimize lazım gelen bilgi. Bizi kurtuluşa ulaştıracak olan bilgiyi bize ulaştıracak olan kişi MEHDİ RESUL. İslam’ın, Peygamber Efendimiz’in varisi MEHDİ RESUL. Biz kurtuluşumuzu, Kur’an-ı Kerim’i ondan öğreneceğiz... Canım Allah bize gösterir mi ki?! Neden göstermesin ki?! Biz O’nun gerçeklerini öğrenmek istemiyor muyuz?! Biz O’nun kulu, bir tanesi olmak istemiyor muyuz?! O’nun yolunda olmak, her zerremizle O’nun olmak istemiyor muyuz?! İstiyorsak neden göstermesin. Mutlaka gösterir. İstemeyenler istemek istesinler... Bunu da yine Allah’tan istesinler.

MEHDİ HAKKINDA OLUMSUZ PROPAGANDA YAPILMASI
Hadiste Mehdi'nin "sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi" müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Mehdilik ve İmamiye kitabının yazarı bu bölüm için "Mehdi'nin ünü, "durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır" demektedir. Fakat bunu Deccal taraftarları yapacağı için bu propagandanın Mehdi'yi kötüleme şeklinde olacağını söyleyebiliriz.
Peygamberimiz devrinde İslam düşmanları, onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda Peygambere çeşitli hakaretler ediyor, Ona deli, büyücü, kahin şeklinde iftiralar atıyorlardı. Şimdi de İslam düşmanı olan Deccal yanlıları yazılı ve sözlü yayın organlarıyla Mehdi'yi kötüleyecekler, halkın nazarında itibarını sarsmaya çalışacaklardır.
Mümin şahıs (Mehdi) Deccal'ı görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği Deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın!" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İnsanlar Deccal'ın onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır.
(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)
Hz. İsa geldiği zaman, onu herkesin tanıyamayacağını söyleyen Bediüzzaman, ona yakın bazı kişilerin ancak imanın nuru ile onu tanıyabileceklerini ifade etmiştir. Bu da dünya hayatının imtihanın sırrı olması itibariyle böyledir. Bazı insanların yanılarak beklediği şekilde, yani adeta gökten herkesin göreceği şekilde inerek, uçarak vb. şekilde gelişi söz konusu değildir, çünkü bu adetullaha ve imtihan sırrına aykırıdır. Bu nedenle Hz. İsa gibi yaratılışı ve hayatı mucizelerle dolu bir Peygamberi dahi insanlar tanıyamayacaklardır. Önceleri, sadece gerçek imanlı ve ihlaslı az bir kitle, onu imani çalışmalarından, halinden ve kendisini beklediklerinden dolayı tanıyacaklardır.
Bu husus Mehdi için de geçerlidir. 14 asır önce Peygamber Efendimizin (SAV), Allah'ın vahyine dayanarak bildirdiği bir şahıs olan Mehdi, hadis-i şeriflerde öylesine detaylı tarif edilmiş olmasına rağmen, aynı şekilde ona yakın çok az insan dışında uzun süre tanınmayacaktır.
Örneğin Mehdi'nin çıkacağı yer, zaman, etrafındakiler ve yapacağı işler gibi, tanınmasını oldukça belirginleştiren bilgiler hadislerde anlatılmasına rağmen, hatta fiziksel birçok belirleyici özelliğinin bildirilmesine ve kişinin tam teşhis edilebileceği gibi olmasına rağmen yine de uzun süre tanınamayacaktır.
"çok az ve küçük olması": Hz. İsa'yı tanıyacak kişiler ona tabi olan yakın bir Hristiyan grup olmakla birlikte, O'nu bekleyen Müslümanların başı olan Mehdi ve yakınları tarafından da tanınacaktır. Hz. İsa dünyaya geldiği zaman onu tanıyacak yakınları nasıl az bir topluluk olacaksa, Mehdi geldiği zaman da onu tanıyacak yakınları çok az olacaktır. Üstadın burada bu topluluğun hem fert olarak sayılarının çok az olacağı, hem de yaşadıkları ülkenin kurumsal yapılanmasının içinde çok küçük kalacaklarına dikkat çekmiştir.__________________
 

gokhann

New member
Katılım
27 Tem 2007
Mesajlar
115
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Sivas
Türkiyedeki kuraklık ilahi bir mesajmıdır? bizlerin aklımızı başımıza toplamamız için Allah tarafından gönderilen bir musibetmidir?


Evet çünkü kuran-ı kerime bakarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Son yıllarda artan israflar bilinçsiz tüketim emparyalizm, savaşlar v.s hepsi insan oğlunn elindeki kaynakları birer birer tüketmektedir. Bir hikaye dinlemiştim sizlere aktarmak istiyorum. Osmanlı döneminde bir çoban varmış, hayvanlarını otlattığı her yere hayvanların geçtiği her yere bir ağaç dikermiş. Aradan yıllar geçmiş ve bu çoban bide bakmışki arkasında koskoca bir orman görmüş. O hayvanlarının zkatını bu şekilde ödüyordu bizlerde tükettiğimizin zekatını vermeliyiz kaçımız ömrümüz boyunca bir ağaç dikti acaba?

Bizim evimizin önünde boş bir arazi vardı. Kimse bu araziyi kullanmıyor sahibi bırakmış gitmiş, velhasıl aradık bulduk arazinin sahibini, adama dedikki " madem senin bu arazin boş biz hayırlı bir iş yapacağız burada müsaden olursa yine arazin senin ne zaman istersen gel kullan" Adam tamam dedi, çok geniş bir arazi de değildi ama kolları sıvadık ve bir traktör tutarak o sahayı sürdürdük ve aklımıza ne geldiyse ekdik kavun karpuz biber domates v.s. şimdi bir bahçemiz vr ve komşularada haber gönderdik birlikte ekip biçtik birliktede yiyoruz. şimdi önüne gelen bizim taktiği kullanıyor valla manavdan meyva dışında bir şey almıyoruz. Arkadaşlar aslan yattığı yerden belli olur. sizlere tafsiyem çevrenizi güzelleştirin müslümanlık böyle olması gerek bana göre, okuyup öğreneceğiz ama insanlığada faydamız dokunmalı. Birşeylere kilitlenip kalmamak gerek esneklik şart.

Bizler zekatı para olarak görmeye başladık emparyalizmin köleliğinde beyinimz paradan başka bir şey düşünmez oldu, bir gün babamla yolculuk ederken yolda birini gördük yaşlıcada bir adamdı aldık arabamıza ve devam ettik bir süre gittikten sonra adam varacağı yere gelmiş ve arabadan inerkem "hacı baba borcum ne kadar" dedi babama, babamda " borcun falan yok bu da benim arabanın zekatı" işte o zaman ben de uyandım daha küçüktüm o zamanlar ve babamın ne demek istediğini anlamıştım.

Anlatmak istediğim zekat sadece para vermek olmamalıdır ayı zamanda sahip olduklarımızında zekatını vermeliyiz mesela beynimizin zekatı nedir kişi limini yaymakla hükümlüdür doğrumu? O zaman söylenecek fazlada bir şey yok.
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

Mehdinin çıkışını inkar eden, muhakkak Muhammed (S.A.V.)'e indirilene küfretmiştir. Meryem'in oğlu İsa'nın inişini inkar eden de muhakkak kafir olmuştur. Deccal'in çıkacağını kabul etmeyen de muhakkak kafirdir. Hadis-i Şerif
(Cabir İbn-i Abdullah)
Peygamber Efendimizin iki yüze yakın hadisinde ümmetini uyardığı ve kıyamete çok yakın bir zaman da ortaya çıkacak olan otuz yalancıdan korunmasını söyler ve bunların sonuncusu olan Deccal’in şerrinden de Allah’a sığınmamızı ister.

Deccal'in kelime anlamına bakacak olursak, bazı insanların bize anlattığı gibi ucube bir yaratık olmayacaktır. Peygamber Efendimizinde dediği gibi “Deccal İçinizden çıkacak”, Gerçek kıyamet Deccal'inden önce otuz tane yalancısı gelecek bunlar Peygamber olduğunu iddia edenler ve ortalığa dehşet saçanlar. Bu otuz yalancı Deccal olmayacak ama onun gibi dehşet saçacak ve dünyayı gerçek Deccale hazırlayıp sunacaklar.

Deccal'in yardımcıları olacaktır. Günümüze baktığımızda birçok insan kendini Mesih yada peygamber ilan etmiş durumda, yaşadığımız son yüzyıla da bakarsak, Yeryüzünde evrensel olarak büyük bozgunculuk, fitne, savaş, kötülük, açlık hüküm sürmüş ve sürmeye devam etmektedir. Bu isimlerin en bilinenleri, Adolf Hitler, Baba Bush ve Junior Bush, Mussolini gibi tanınmış isimleri sayabiliriz.

Bir Başka Hadis-i Şerif

Ey Allah ın kulları dikkat edin ki onun bir fitnesi de beraberinde Cennet ve Cehennem olmasıdır. Onun ateşi’de cennet, Cenneti de ateştir. Kim onun ateşine atılırsa iki gözünü kapatsın Allah’a yalvarsın o ateş o kimse için serinlik ve selamet olur. Tıpkı ateşin Hz. İbrahim'e serinlik ve selamet olması gibi

Bu hadiste bahsi geçen konuyu şöyle özetleyebiliriz. Deccal ortaya çıktığında ben Deccal’im diye ortaya çıkmayacaktır. Amacının kötülük olduğunu bilen insanlar ona inanmak yerine doğal olarak ondan uzaklaşacaktır. Peki Deccal kendine nasıl cemaat toplayacaktır ? Tabi ki önce kendini ilahlaştıracak mucizeler gösterecek insanlara yardım edecek, onların yanında olacak sonra kendini ilah olarak tanıtacak yaptıkları iyilik ve mucizelerinin karşısında insanlarda ona inanacak ve müridi olacaklar,

SATHYA NARAYAN RAJU
Namı Değer İsmi : SAİ BABA
Ben Peygamberim, Ben Mesih İsa’yım dedi.
Bununla yetinmedi ben Tanrıyım dedi ve şu anda bu insana dünya üzerinde 65 milyon insan Tanrı olarak inanmakta.
Çeşitli mucizeler de sergiliyor bu yalancı, mesela elinden çıkan kaynağı belli olmayan bir külle insanlara şifa dağıtıyor. Aids hastalığını dahil iyileştirebiliyormuş,
Ağzından çıkardığı değerli madenleri halka dağıtıyor
1950 li yıllarda mide kanserinden ölmüş Radnakrişna isimli bir adamı ölümünden 3 gün sonra dirilttiğini iddia ediliyor.

SAHTEKÂR SAİ BABA’NIN MUCİZELERİ(BÜYÜLERİ)

Biraz öncede bahsettiğim gibi, elinden akan ve kaynağı belli olmayan bir kül, birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan bu kül için yılda 10 milyon insan Sai Baba yı ziyaret etmektedir.
Dünyanın en ünlü üniversitelerin Profesörleri bu konu hakkında birçok araştırma yapmışlar, hatta Sai Baba araştırmaları için izin vermiş çok yakından incelemişler. Sai Babanın bir hilesini bulma amacı güden ve onu sevmeyen bu insanlar bu araştırmalardan sonra bir hile bulamadıklarını söylemişler onun en kuvvetli inanlarından olmuştur.
Bu konuda peygamberimizin bir hadisi de vardır. Onun yanına giden imanı zayıf kişiler, mucizeleri ve gösterdikleri karşısında ona tabii olacaklardır.

LİNGHAM

Bir ilginç mucize(büyü) ise Sai Babanın ağzından çıkardığı değerli taşlar. Bu taşlara halk Lingham adını takmış
Genelde altın olarak çıkarıyor. Bu konu ile ilgili video görüntüleri izlediğimde hayretler içinde kaldım, bir hile aradım ama bulamadım,
Binlerce kişinin gözü önünde oturuyor ve ağzından değerli taşlar çıkarıyor.
Dünyada tanınmış illüzyonlar da dahil olmak üzere görüntülerini ve resimlerini hatta yanına giderek canlı olarak izlemişler. Sonuç mu ? Diğerleri gibi gördükleri karşısında ona tabii olmuşlar
Sai Babanın sarayında 2003 yılındaki rakamlara göre 4 buçuk ton altın sadece süslemede ve putlarda kullanılmış ve bunların hepsi Sai babanın ağzından materyalize olan altınlar.

Dünyada yetişmeyen meyveler

En çok üzerinde durduğum konu da bu büyü üzerinde, neden mi, Çünkü Sai Babanın elinden materyalize ettiği maddelerden biride meyveler
Bu meyvelerin özelliği, Dünya da hiçbir ağaçta ve bitki de yetişmeyen meyveler olması bunu ben değil Botanik bilimciler söylüyor. İnsanın aklına hemen aşılama sistemleri geliyor ama maalesef bu tez de çürüyor. Çünkü materyalize olan meyvelerin görüntü ve tatları bildiklerimizden çok farklı,
Bir meyve materyalize ediyor, içinde 4,6 yada 9 meyvenin tadı var ve şekil olarak ta bildiğimiz meyvelerin karması ama inanın hiçbirisine benzemiyor.
Aşılama sistemleri en fazla 2 ağaç türüyle yapılır ve aynı cins ağaçtan aşılama yapılır mesela ağacın bir tarafı armut bir tarafı elma olmaz, iki tarafta armut olur yada iki ağaçta elma olur. Bu şekilde bile aşıların tutması zordur.

Ölüyü Diriltmesi

Gelişen olay biraz detaylı ben özet olarak ve bazı bölümlerini keserek anlatıcam1953 yılında Radhakrişna isimli çok zengin bir Hindistanlı iş adamı mide rahatsızlığını önemsemez hastalığı ilerler ve mide kanserine çevirir. Sai Baba dan yardım isterler, Sai Baba yardım edeceğini söyler ama daha sonra adam ölür ama sai baba hala yardım edeceğini söyler. Beklerler aradan üç gün geçer ümitler tükendi ceset kokmaya başlamıştır.

Cesedi yakmak için hazırlık yapacaklar aile üyeleri toplanmış Radhakrişna yı dışarı çıkaracakları sırada Sai Baba karşılarında belirir ve Radhakrişna yı bırakmalarını ve dışarı çıkmalarını söyler. Dediğini yaparlar. Sai Baba yı içerde bi beş dakika bırakırlar merak edip içeri girerler ve tüm aile üyeleri şok olur. Çünkü 3 gün önce ölen işadamı capcanlı sai babanın dizine başını koymuş teşekkürünü dile getiriyor.

İnanılması güç ama gerçek gibi çünkü bunca senedir bu konuda bir açıklama yapılamıyor ve Allah bu gücü sadece Deccal'e verecektir. İnsanların imanını sınamak için,

Ve diğerleri...

Sai babanın elinde tatlı şerbet ve değişik tatlarda şuruplar akmaktadır. Elinden akan bu maddeler şekerli olmasına rağmen elinde en ufak bir yapışkanlık olmaz
Elinden materyalize olan diğer maddeler değerli mücevherler, kolyeler, dini sembollerin bulunduğu altın kolye uçları, elmas, safir gibi değerli madenler
Çok sert taşları eliyle çok rahatlıkla ovalayıp taş haline getirebiliyor.
Söylenene göre Tayyı mekan olayı yani istediği zaman aynı anda birçok yerde gözükebiliyor çok uzun mesafeleri kısa bir zamanda katedebiliyor.
Elini boş bir torbaya daldırıyor ve insanlar ne isterse onu o torbadan çıkarabiliyor.
Yüzükler, bilezikler ve daha birçok ziynet eşyası
Tahtı som altından ve gümüşten, tahtını çeken araba da tamamen altın***

SAİ BABANIN AYAK ŞEKLİ

Sai Baba nın ayak yapısı çok ilginç kesinlikle bir insanın ayak yapısına benzemiyor, parmaklarının dizilişi ve parmak aralıkları kesinlikle normal değil. Allah tüm canlıların ayaklarını bir düzen içinde yaratmış kuşların ayakları, kedilerin, ineklerin, koyunların insanların hepsinde bir nizam var. Ama bu nizam Sai babanın ayaklarında yok, bu konu merak uyandırsın diye yada gizemli kalsın diye resimlerini koymuyorum. Ona tapan insanlar ayaklarına çok özen gösteriyor ve bakıyorlar herkes ayaklarını öpüyor ve yalıyor. İşin açıkçası Sai babanın ayaklarını görünce aklıma gelen tek şey var acaba sai baba cin mi, yada onlardan destek mi alıyor.

PUTPERESTLİK (PAGANİZM)

Peygamber Efendimizin zamanında bir avuç putperest vardı. Bu azgın ufak toplum için Allah (C.C.)elçisini yolladı ona Kuranı indirdi. Elçisi o topluma ahlakı ve düzeni getirdi. Ama putperestlik tamamen yok edilemedi.
Aradan 1400 sene geçti. Dünyanın nüfusu 7 milyar ve bu nüfusun 3 / 1 i yani ortalama 2 milyarı putperest yani Pagan yani Puta tapıyorlar.Çağ ilerledi, teknoloji had safhada ama yinede insanlar puta tapmaktan vazgeçemiyorlar.
Ve bu oran gün geçtikçe artmakta
Yaptığım araştırmada Hindistan da irtibatta olduğum kişinin bana demesine göre, hedeflerinin İslam ülkelerine sızması ve burada da faaliyetlerini göstermeye başlamasıdır.

Sai Babanın bir merkezide İstanbul da açıldı

Her hafta 100 fakir Müslüman insana yemek yardımı yapıyorlar. Yardım yapılan kişilerle görüştüğümde Sai babayı tutucu bir şekilde savunuyorlar ama hiçbirisinin Sai Babanın şirk koştuğundan Tanrılık iddiasından haberi yok,
Her Pazartesi yemek dağıtılıyor, Her Perşembe bu merkezde kendi inançlarındaki ilahilerle ona ibadet yapıyorlar ve ayda bir kere de büyük kapsamlı toplantıları oluyor.
Fakir insanlarımızın zaaflığından yararlanarak içimize sızmaya çalışıyorlar. Çocuklarınıza, eşinize, dostunuza, akrabanıza dikkat edin bunların esiri olmayın
Bu konuda ise anlatılacak çok şey var ama burada sayfalara sığmaz,

DECCAL’İN ÖĞRETİSİ MEDİTASYON

Bu ve bunun gibi inançları en rahat yaymanın en rahat yolu meditasyon ve Yoga dır. İnsanlara Yoga ve meditasyon öğretme bahanesi ile kendi kitapları olan Bhakavat Gita nın kitabı öğretiliyor.
İstanbul'da Sadece Sai Baba değil bunu gibi bir çok pagan topluluk faaliyet gösteriyor. Bunların bir denetim altına alınması şart oldu, Çünkü oraya giden insanların % 99 gençler ve ailelerinden habersiz bu toplantılara katılıyorlar. Farkına varmadan Budist yada Hindu oluyorlar.
Meditasyon ve Yoga nın altında yatan gizli misyonerliğin açıklamasını burada yapmayı çok isterdim ama tam bir açıklama olmazdı. İnsanlarımız aynı cahiliye devrindeki aşağıdaki putlara tapıyor.

AMACIM ve SONUÇ

Diyeceksiniz ki madem bunlar vardı neden biz duymadık, çünkü bu güçlü organizasyonun içerisinde Başta medya da çok önemli gazete yazarları ve editörlerin olması, çok önemli iş adamlarının ve sosyetenin mürit olması, Sanatçı, Ceo’lar, yazarlar vs gibi önemli şahsiyetlerin inanması önümü tıkayan yegane unsur oldu.
Birçok canlı yayında, önemli tartışma programlarında, bu konu hakkında programa çıktım ama programda nedense yayın ortasında gelen birkaç telefonla kesildi. Kimse bu bilgileri yayınlamaya cesaret edemiyor. Basın Özgürlüğü neden se bu konuda cevap veremiyor.
Ama bu konu hakkında ben susmayacağım kitabım çıkacak ama süresi biraz uzun, Hindistan'daki ve İspanyada bulunan Sai Baba derneklerinden aldığım istihbarata göre bu adamların özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara da geniş çaplı faaliyetleri ve para yardımları, yiyecek, giyecek ve içecek yardımlarıyla büyümeyi planladıklarını söylediler. Kitabın bitmesi uzun sürebilir. Ama bu şekilde halkımızı bilinçlendirebilirim. Asıl amaçları İslam ilkelerinde faaliyetlere devam etmek ve büyümek
Sizler bu Prezantasyonu posta kutunuzdaki tüm kişilere gönderin.
Yakında anlaştığım Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetelerinden biri ile daha detaylı bilgi aktarmaya çalışacağım. Ayrıca herhangi bir televizyondan bu konu hakkında bilgiler, video ve resimler göstereceğim.
Yeter ki bu konuda bana destek çıkın bir inanan ve toprağını seven bir Türk olarak bana arka çıkın

KAYNAK: B.Kerim Kul [email protected]

Araştırmacı – Yazar

İstanbul
 

gokhann

New member
Katılım
27 Tem 2007
Mesajlar
115
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Sivas
Milli Gazete

Zeren Çelebi

Wich Dabbe?!Zeren Ç[email protected]

Hintli grulardan birisi çıkmış diyor ki: BEN ALLAH’IM. Bu ne demek oluyor? Adam olmadık işlere imza atıyor. Yani keramet cinsinden olaylar gösteriyor ve ben Allah’ım diyor. Kim diyecekti bunu hatırladık mı?! Hatırladık. DECCAL! Eeeeeeee!!! Deccal de çıktığına göre kimin de şu an çıkmış olması gerekiyor? MEHDİ RESUL’ün... Mehdi Resul’ün kim olduğunu kim bilir?! Yalnızda ve yalnızca Allah bilir, Allah’ın dostları bilir. Yani Allah’ın evliyası, yaşayan evliyası... Ama Allah’ın evliyasının bunu biliyor olması yetmez. Bu bilgi hepimize lazım gelen bilgi. Bizi kurtuluşa ulaştıracak olan bilgiyi bize ulaştıracak olan kişi MEHDİ RESUL. İslam’ın, Peygamber Efendimiz’in varisi MEHDİ RESUL. Biz kurtuluşumuzu, Kur’an-ı Kerim’i ondan öğreneceğiz... Canım Allah bize gösterir mi ki?! Neden göstermesin ki?! Biz O’nun gerçeklerini öğrenmek istemiyor muyuz?! Biz O’nun kulu, bir tanesi olmak istemiyor muyuz?! O’nun yolunda olmak, her zerremizle O’nun olmak istemiyor muyuz?! İstiyorsak neden göstermesin. Mutlaka gösterir. İstemeyenler istemek istesinler... Bunu da yine Allah’tan istesinler

Ne zaman bir afet olsa birileri Deccalden Mehdi (as)!dan bahsediyor. Bunu sadece ve sadece Allah c.c. bilir. Tarihe baktığınızda her dönem bilirileri çıkar ya kendisini Haşa Allah, Peygamber, mehdi olarak tanıtır ve birilerinden faydalanır. Sayın çelebiyle görüşmek bir türlü nasip olmadı ablamın arkadaşıdır taışmayı çok istedim ama email adreslerinden bir türlü ulaşamadım.
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
"Onlarin ,"Mehdi'ye eski zaman kiyafeti, modasi gecmis, mistik görünüslü ve bir manastirdan cikip kendini El-Mehdi ilan edecek biri zannettikleri görülmektedir. Bu halin vukuunda dini liderler ve alimler ellerinde kitap, ortaya cikacaklar ve vücut yapisi ile eskalinin kitaplardaki tarife uyup uymadígini tetkik ve mukayeseye koyulacaklar. Cihad ilan edilecek ve bütün sofilerle hayattaki bütün eski tip mutaassip kimseler O'nun etrafinda ve bayragi altinda toplanacaklardir. Maneviyat,muska ve dua ile bu cihad kazanilacagina ve topraklar fethedilecegine göre,kilic sadece sembol olarak kullanilacaktir. Bir bakisi kafirleri mahvedecek ve sadece bedduasi tanklarin, tayyarelerin imhasina kafi gelecektir. Mehdi'nin zuhuru itikadina dair avamin görüsü iste budur. Fakat bu mevzu üzerinde okuyabildigim kadariyla edindigim intiba bu vaziyetin tam aksi mahiyettedir. Fikrime göre, gelecek olan kimse bütün cari subelerinde ve hayatin ana problemlerinede cok derin nüfuza sahip ve caginin en modern lideri olacaktir. Devlet idaresi, siyasi basiret ve harpteki stratejik hüner bakimindan bütün dünyayi hayran birakacak. Fakat cok korkarim ki. O'nun getirecegi yeniliklere karsi ilk FERYADI BASANLAR, ULEMA ve SOFILER OLACAKTIR.
(Mevdudi, islam'da ihya hareketleri s.47 48 veya 58-59, Ibrahim Süleymanoglu "Mehdilik ve Imamiye" s.184-187)
 

the okuz

New member
Katılım
19 Mar 2006
Mesajlar
254
Tepkime puanı
1
Puanları
0
etrafımızdaki herşey sadece bir uyarıdır(istisnasız herşey)...bu dünyadaki herşey sadece bir uyarıdır, ölüm anı hariç, ne de olsa ölüm bu dünyaya ait sayılmaz...
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Türkiyedeki kuraklık ilahi bir mesajmıdır? bizlerin aklımızı başımıza toplamamız için Allah tarafından gönderilen bir musibetmidir?

Bediüzzaman Said Nursi'ye atfedilen bir söz vardır: "Bir musibet bin nasihattan iyidir". İyi de bin musibeti geçeli çok oldu, halen ibret alan yok! Nasihat alan yok! Kuraklık ilahi bir mesaj taşımak ile birlikte, beşeri zaafların bir sonucudur, günahların bir sonucudur...Hiç düşündünüz mü neden su sorunu daha çok mesela Türkiye'yi etkiliyorda, Avrupanın gelişmiş ülkelerini etkilemiyor, elbette devasa barajlarınız ile hazırlık yaptınız mı, ya da su tasarrufu ile, ayette diyor israf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez diyor!!! E hani Yusuf (as) nerede, kuraklığa karşı tedbir alacak!!!Yumurta gelmiş kapıya dayanmış, suçu Allah'a atıp kurtulalım? Allah mı diyor günah işleyin diye, Allah mı diyor israf edin diye!!!
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
Şu ayetin gizli imasına “Kim Allah'ı, Resûlü’nü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır.” (Maide Suresi, 56) ayeti teyid ediyor. Çünkü “... hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır.” ayetindeki şeddeli nun (Arapça şeddeli nun harfi) bir sayılsa tam evvelki ayete tevafuk ile (denk gelmesiyle) Hizb-ul Kur’an’ın (Kuran taraftarlarının) faaliyetine vasıta olan bir hadiminin (hizmet eden kimsenin) Kur’an okumaya başladığı 1302 tarihine iki fark ile tevafuk etmekle beraber şeddeli nun iki nun sayılsa binüçyüzelli (1350) eder ki; bu tarihte Kuran’dan muktebes (alınan bilgilerle hazırlanan) olan Risale-i Nur etrafında toplanan, bütün kuvvetleriyle Kuran hizmetlerine çalışan Hizb-ul Kur’an’ın faaliyeti ve delalet (sapkınlık) ve zındıkaya (dinsizliğe) manen galebe ettikleri (galip geldikleri) bir zamana tevafuku (denk gelmesi) ise istikbalde (gelecekte) tam galebelerine (tam galibiyetlerine dair) bir ima-i gaybidir (gizli bir işarettir). (8. Lem’a, Keramet-i Gasviye)
Bediüzzaman Said Nursi bu sözünde, ayetin “...hiç şüphe yok galip gelecek olanlar Allah’ın taraftarlarıdır” cümlesinin ebced değerinin, Hicri 1350 tarihini verdiğini ve bu tarihte Kuran ahlakının bir galibiyeti olacağına işaret ettiğini bildirmiştir. Ancak ayetin ayrıca, bunun gibi gelecekte de yine Kuran ahlakının üstün geleceği bir başka dönem olacağına dair gizli bir işaret içerdiğini de hatırlatmıştır. Nitekim ayetin bu cümlesinin Arapça yazılımında yer alan baştaki “fe” harfi de hesaba katılarak ebcedine bakıldığında, bu sefer de ebced değeri 80 çıkmaktadır. 1350 üzerine 80 ilave edildiğinde de Hicri 1430 etmektedir ki, bu tarih de miladi olarak 2008 yılını vermektedir. Allah’ın izniyle bu tarih Bediüzzaman’ın sözlerinde belirttiği, ayetin Kuran ahlakının gelecekteki, Darwinist, materyalist ve ateist felsefe gibi dinsiz akımlar karşısındaki tam galibiyetine işaret etmektedir (En doğrusunu Allah bilir).
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
Doguda Yer Batmasi Tsunami(2004)
On alamet görülmeden kiyamet kopmayacaktir; ... Biri doguda, biri batida, bir digeri de Arap Yarimadasi'nda meydana gelecek yere batma hadisesi..." (Müslim, Fiten, 39)
Peygamber Efendimiz (sav)'in haber verdigi kiyamet alametlerinden bir tanesi, "dogu tarafinda gerçeklesecek olan yere batma" hadisesidir.
Bu alametin büyük bir kara parçasinin ya da insan toplulugunun ortadan kalkmasi, yeryüzünden yok olmasi anlamina gelmesi muhtemeldir. (En dogrusunu Allah bilir.) 2004 yilinin son ayinda Güney Asya'da gerçeklesen büyük tsunami felaketi bu alametle çok büyük benzerlikler göstermektedir. Dolayisiyla Peygamberimiz (sav) in haber verdigi "dogudaki yere batis" alameti, bu büyük tsunami felaketine isaret ediyor olabilir. (Hiç süphesiz en dogrusunu Rabbimiz bilir.)
Tarih boyunca Asya'da, Uzakdog\'da çesitli felaketler, depremler ve kasirgalar yasanmistir. Bu felaketlerde çok büyük yikimlar gerçeklesmis, çok yüksek sayilarda insan hayatini kaybetmistir. Ancak 26 Aralik 2004 tarihinde Güney Asya\'da gerçeklesen ve 400 bin kisiye yakin insanin ölümüyle sonuçlanan tsunami, bu felaketlerin en büyügü olmustur.
Bu büyük felaket sirasinda, yeraltindaki büyük levhalarin hareketi sonucu olusan 1000 kilometrekarelik kirilmalar ve kitalarin yer degistirmesinin yarattigi büyük enerji, okyanuslarda meydana gelen çok büyük enerjiyle birlesip, Güney Asya ülkelerinden Endonezya, Sri Lanka, Hindistan, Malezya, Tayland, Banglades, Myanmar, Maldiv Adalari ve Seysel Adalari\'ni hatta 5 bin km uzakliktaki bir Afrika ülkesi olan Somali sahillerini dahi vurmustur.
Kiyamet alametlerinin birbiri ardina gerçeklestigi ahir zamanda meydana gelen bu tsunami felaketi, çok genis bir alani etkilemis, sehirlerin deniz sularinin altinda kalip yok olmasina, dünya haritasinin degismesine neden olmustur. iste bu nedenle de \"dogudaki yere batis\" ifadesi ile Güney Asya\'da gerçeklesmis olan bu felakete isaret ediliyor olabilir. (En dogrusunu Allah bilir.)
Batida Yer Batmasi Katrina (2005)
On alamet görülmeden kiyamet kopmayacaktir; ... Biri doguda, biri batida, bir digeri de Arap Yarimadasi\'nda meydana gelecek yere batma hadisesi..." (Müslim, Fiten, 39)
ABD'nin Meksika Körfezi\'nde yasanan Katrina Kasirgasi'nin meydana getirdigi büyük yikim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in haber verdigi bir diger kiyamet alametini, "Batidaki Yere Batis\"i akillara getirmektedir.
Peygamberimiz (sav) in ahir zamanda gerçeklesecegini bildirdigi bu "yere batisin", tarihteki benzerlerinden çok daha büyük, çok daha etkili olmasi gerekmektedir. Nitekim Katrina Kasirgasi da geçmisteki benzerlerinden çok daha büyük bir yikim meydana getirmistir.
"insanlara ölüm gelip evler mezar oldugu zaman halin nice olur."
(Ölüm-Kiyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, s. 392, no. 726)
New Orleans Sehrinin Yere Batisi
Katrina Kasirgasi birçok sehirde çok büyük tahribat olustururken, New Orleans\'i yasanamayacak hale getirdi. ABD nin turizm ve kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilen New Orleans'in yüzde 80'i sular altinda kaldi. Bazi yerlerde suyun yüksekligi 6 metreyi asti. Dolayisiyla New Orleans sularin altina gömülerek, adeta ortadan kalkti.
Peygamberimiz (sav)'in haber verdigi "Dogudaki yere batm" alameti Endonezya'da yasanan tsunami felaketine bir isaret olabilecegi gibi,"Batidaki yere batma" hadisesi de New Orleans sehrinin ortadan kalkisina bir isaret olabilir. Hiç süphesiz en dogrusunu Allah bilir.
Büyük Olaylarin ve Hayret verici Seylerin Meydana Gelmesi
Onun zamaninda büyük hadiseler vuku bulacak. (El-Kavlu\'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Onun zamaninda nice hayret veren haller zuhur edecektir. (Mektubat-i Rabbani, 2/258)
Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çikis alametleri) Resulullah Efendimiz (sav)'in irhasatina (peygamberligine delil olan alametlere) benzer. (Mektubat-i Rabbani, 2/258)
Hz. Muhammed (sav)'in dogumundan önce büyük ve olaganüstü olaylar meydana gelmisti. Dogdugu gece yeni bir yildiz dogmus, atese tapan iran Padisahlarinin sarayinin 14 burcu yikilmis, iran'da 1000 yildir yanmakta olan Mecusi atesi sönmüs, Semavi Vadisi sel sulari altinda kalmis, Save Gölü kurumustu...
Rivayetlerde isaret edildigi gibi, Hz. Mehdi\'nin ortaya çikisi da, Peygamber Efendimiz (sav)'inkine benzeyecektir. Onun çikisi döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktir.
1979
2500 yillik iran sahligi yikildi ve iran Sahi Riza Pehlevi öldü.
1980
1980 yili baslarinda ilk AiDS vakalari tespit edildi.Su ana kadar on binlerce kisinin ölümüne sebep olan bu hastaliga "Cagin Vebasi" ismi verildi. AiDS, 1960'larda Amerika\'da baslayan ve her çesit cinsel serbestligi getirmis olan \"**** Devrimi\"ni sona erdirdi.
1985
Kuzey Kolombiya\'daki Nevada Del Ruiz yanardagi 400 yildir ilk kez patladi. Eriyen kar ve buzun olusturdugu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kisi öldü.
1989
Soguk Savasin sembolü olan Berlin Duvari insasindan tam 28 yil sonra yikildi.
1990
Sovyetler Birligi yikildi ve Gorbaçov la birlikte Bagimsiz Devletler ortaya çikti.
1991
irak'in Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra yillarca sürecek olan Körfez Savasi basladi.
1993
Avrupa\'nin ortasinda bulunan Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarindan çikarildi.
2003
60.000 senede bir gerçeklesen bir olay meydana geldi ve Mars gezegeni Dünya'ya en yakin konuma geldi.
Dünyanin en kurak bölgelerinden olan Mekke'de meydana gelen sel felaketinde 12 kisi yasamini yitirdi.
 
Üst Alt