Hazreti Osman, kölesi ile bir yerden geçiyordu. Bir ağacın altında herkesten uzak vaziyette yatan Ebu Zerri Gıffari hazretlerini gördü. Ebu Zerr, eshabın maddeten en fakirlerinden biri idi. Hz. Osman yanındaki kölesine bir kese altın verdi:
“Git bunu şu ağacın altında yatan adama ver. Eğer dediğimi yaparsan seni azad edeceğim” dedi. Hz. Osman’ın bu müjdesine sevinen köle, mutlaka parayı verebileceği ümidiyle uyuyan adamın yanına varıp uyanmasını bekledi. Bir müddet sonra Ebu Zerr Hazretleri uyanmıştı. Köle:
“Al bu keseyi... “ diye rica ettiyse de Ebu Zerr, kabul etmiyordu. Köle ısrar ederek:
“Eğer bu altınları alırsan kölelikten kurtulacağım. Sen benim azad olmamı istemez misin?” diye söylediğinde O:
senin kölelikten kurtulmanı ben de isterim ama, ben onu alırsam sen hür olacaksın, ben köle olacağım. Sen benim köle olmamı ister misin? Diyerek parayı almayı kabul etmedi.
Allah razı olsun benzer bir olayıda ben anlatayım inşallah...
Mahir B. Dinar dünyaya ender gelen ulemadan birisidir. Bir gün çarsida gezerken incir satan bir kisinin yanina ugrar. Lakin o satici onu tanimaz. Elindeki ayakkabi karsiligi adamdan bir incir istemis, fakat ayakkabisi pek eskiceymis. Adam, senin bu ayakkabin hiçbir sey etmez diyerek , teklifi geri çevirmis. Bunun üzerine Malik B. Dinar Hz. yoluna devam etmis. O gittikten sonra incir saticisinin arkadasi onun yanina gelip;’ yanindan ayrilan o zat kimdi? Taniyor muydun? Diye sual eylemis. Incircide bilmedigini söyleyince; senden incir isteyen o sahis meshur alim Malik B. Dinar Hz. idi demis. Bunun üzerine satici pek çok pisman olmus. Hemen kölesinin eline biraz incir verip pesinden gitmesini emretmis. ‘Muhakkak bu incirlerden o hazrete ikram et, yemesini sagla’ diye siki siki tembih etmis. Bunun karsiliginda köleye hürriyetini verecegini , hatta bin dinar para verecegini müjdelemis. Köle bunlari duyunca sevinçle kosa kosa yola koyulmus ve Malik B. Dinar Hz. lerini yakalamis. Köle;’ ey dervis,ne olur bu incirlerden birkaç tane yiyiver, bunun karsiligi olarak patronum beni azat edecek, üzerinede bin dinar cebime para koyacak, ne olur isteklerimi geri çevirme’ demis. Buna karsilik Hazret incir yememek üzere Allah’a söz verdigini, kesinlikle bu incirlerden yiyemeyecegini söylemis. Köle ricalar ederek,yalvararak Hazrete hayatinin hep çile ve sikinti içinde geçtigini ve bundan kurtulmanin onun verecegi karara bagli oldugunu aktarmis. Hazret ‘ senin o incir dolu tabagin içinde azat olman varsa, benim içinde onda ahiret azabi saklidir. Sen belki dünyada bu azaptan kurtulacaksin ama ben sonra mahserde ki azaptan nasil kurtulurum’ diyerek kölenin israrli teklifini geri çevirdi. ‘Artik sen git, senin kölelikten kurtulman kolaydir ama, benim azaptan kurtulmamsa çok zordur’ buyurdu. Ve köle son sansini deneyerek tekrar yemesi için israr edince;’ ben dinimi bir incir tanesine satmam ve kiyamete kadar da incir yemeyecegim’ diye cevap verdi.
Iste nefsi ne kadar arzu ederse etsin,Allah için nefsini öldürmek arzusuyla bir daha kesinlikle vefatina kadar incir yemiyor. Hayati boyunca, her Persembe günü velileri toplar ve onlara türlü yemeklerden ve meyvelerden tesekkül etmis ziyafetler verirdi. O ziyafetlerde her sey yemesine ragmen hiç incir yemedi.