Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kıyamet Öncesi Yaşananlar ve Yaşanacaklar

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
ZUHRUF SURESİ
33- İnsanlar bir tek ümmet haline gelmeyecek olsalardı, o Rahman’a nankörlük edenlerin evlerine gümüşten tavanlar çatar, sırtlarına binip yükselecekleri merdivenler yapardık.
34- Evlerinde kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık;
35- Her yanda süsler oluştururduk…

---Bunları şimdi yapmıyoruz çünkü insanlar bir tek ümmet haline gelmedi…
---İnsanlar bir tek ümmet haline geldikten sonra bunları yapacağız…

---Söylenenler yapıldığına göre insanlar bir tek ümmet haline geldiler demektir…

İnsanların bir tek ümmet haline gelmeleri ne demek?
Belirli bir zamana ait ve tek anlayışa sahip insanlar topluluğu demek…

Belirli zaman: Kıyamet öncesi
Tek anlaşışa sahip olma: Tüm insanların iyi insan olması ya da tüm insanların kötü insan olması…

HAC SURESİ
1- Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet saatinin zelzelesi gerçekten çok büyük bir şeydir.
2- Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiğinden vazgeçer ve her gebe kadın, taşıdığını düşürür. Sen o gün insanları sarhoşlar halinde görürsün; oysaki onlar sarhoş değillerdir, ama Allah’ın azabı çok şiddetlidir.

Kıyamet en büyük helak ve azaptır… Geçmişte helak edilen toplulukların kâfir topluluklar olduğu gerçeğini düşünürsek kıyamet helakını yaşayacak olanların da kafir olmaları kaçınılmazdır…

Bu durumda kıyamet öncesi bir tek ümmet haline gelecek insanlar topluluğu:
Tek anlayışa sahip: Tüm insanların kötü-kâfir olduğu gerçeğidir…

NEML SURESİ
82- O söz tepelerine indiğinde, yerden onlar için bir dabbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

Yeryüzündeki tüm insanlar için, yerden bir dabbe çıkar ve onlara şöyle der:
Siz reenkarnasyon sistemi ölçüleri dahilinde önceden insan olarak yaşadınız ve gereğince inanmadığınız için şimdi bu durumdasınız; hepiniz kalpleri mühürlü kafirlersiniz der...

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
ZUHRUF SURESİ
33- İnsanlar bir tek ümmet haline gelmeyecek olsalardı, o Rahman’a nankörlük edenlerin evlerine gümüşten tavanlar çatar, sırtlarına binip yükselecekleri merdivenler yapardık.
34- Evlerinde kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık;
35- Her yanda süsler oluştururduk…

---Bunları şimdi yapmıyoruz çünkü insanlar bir tek ümmet haline gelmedi…
---İnsanlar bir tek ümmet haline geldikten sonra bunları yapacağız…

---Söylenenler yapıldığına göre insanlar bir tek ümmet haline geldiler demektir…




Sanki çelişkiler mi var açıklamada? Yani Allah'ın (cc) vaad ettiği güzel şeyler var. Ve bu vaad ettiklerini bahsedilen ümmet Allah'u Teala'nın istediği gibi bir ümmet olmadığı/olamadığı/olamayacağı için vermediğini söylüyor ve vermediği güzellikleri " O Rahman'a nankörlük edenler" ifadesinde ki "nankörlük" kelimesi ile "günaha/küfre/şirke batan bir ümmet haline gelmeyecek olsaydınız" gibi bir açıklamaya götürüyor.

Bir de bu gün herkeste bu bahsedilen lüks/konfor/refah yok, sadece belli kesimlerde var.
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Vaat edilen şeylerin güzel yada çirkin oluşu bakış açısına göre değişir…

Kuran ölçüleri dahilinde bir topluluk helak edilmeden önce nimetlendirilir…

HUD SURESİ
48- …Bazı ümmetler de var, kendilerini önce nimetlendireceğiz sonra bizden acıklı bir azap hepsini kucaklayacak.”

ENAM SURESİ
6- Kendilerinden önce nice yurt ve medeniyeti yerle bir ettiğimizi görmediler mi? Biz o yurtlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine gök bereketini bol bol indirmiş, nehirleri altlarından akar hale getirmiştik. Derken onları kendi günahlarıyla helak ettik ve arkalarından başka bir nesil oluşturduk.

Bir topluluk helak edilmeyi hak etse bile Allah’ın vaat ettiği şeyler ve süre gerçekleşmeden o topluluk helak edilmez…

TAHA SURESİ
129- Eğer rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir söz, belirlenmiş bir süre olmasaydı, bunlar için de helâk kaçınılmaz olurdu.

ANKEBUT SURESİ
53- Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok.

Reenkarnasyon sistemi gereği helak edilecek insanlara yapmış olduklarının karşılığı bu dünyada tam olarak verilir…

HUD SURESİ
15- Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.
16- Öyleleridir ki bunlar, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Ürettikleri, orada işe yaramaz olmuştur. Yapıp ettikleri de batıl hale gelmiştir.

Ayrıca şunu belirtmek isterimi ki; Kuran da daha önce helak edilen toplulukların yapmış oldukları sapıklıklar günümüz dünyasında fazlasıyla mevcut…

Türkiye’yi örnek verecek olursak:
Fuhuş serbest
Eşcinsellik serbest
Faizcilik serbest
İçki serbest
Adam kayırma serbest

Sigara serbest
Kumar serbest-Milli piyango-iddia
Bar pavyon eğlence yerleri serbest
Teşhircilik serbest
Mankenlik meslek
Hırsızlığa verilen ceza Kuran ölçüleri ile verilmiyor
Kadın ve erkeğe verilecek miras Kuran ölçüleri ile verilmiyor.

Maide Suresi: 44-Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirdir…


Kısacası insanlar; Allah’ın hükümlerini ellerinin tersiyle bir kenara itip kendi anayasalarını yapmanın derdine düşmüşler…


İslam’ı uyguluyorum diyen toplumlar ise şan şöhret peşinde koşan ve pisliğin içine gömülmüş zavallılar durumundalar…
Sudi Arabistan karalı ise Amerikanın köpekliğini yapmakta…

Reenkarnasyon sistemi gereği insan ömrü ortalama 1000 yıldır…
Kuran da var olan Reenkarnasyon sistemi fark edilemeden Allah’ın insanlara karşı adaletli olduğunun anlaşılabilmesi imkânsız…

Kısacası; İnsanlar bir tek ümmet olmuş durumdalar…
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
reenkarnasyon islam dininde yoktur.reerkarnosyon ahireti red eder.insan ölür ve derecesine göre tekrar ya insan veya başka bir mahluk olarak gelir,dünyaya.buda ahireti reddetme demektir.

Bak güzel kardeşim Kuran üzerine kafa yorman çok güzel ama halis bir niyetle hisset,selim bir akılla düşün,terceme dahi olsa istifade edersin ediyorsun.Yalnız Kuranı ve dolayısı ile islamı başka inançlarla mezc etme,mikser gibi karıştırma yoksa ortaya hilkat garibesi yazılar çıkıyor.İnşallah faydalı olur sözlerimiz.Kusur insandandır.
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Sn. sinang
Ahireti ret edecek hiçbir sistemi benim kabul etmem mümkün değildir…


Başkalarının reenkarnasyondan ne anladıkları beni ilgilendirmiyor; ben,
Kuran ölçüleri dahilindeki reenkarnasyon sistemini savunuyorum…

Bu konuda sana Kuran’dan onlarca ayet sunabilirim…
Hatta
Reenkarnasyonun olmadığına delil olacak ayetleri sunacak olursan; aslında o ayetlerin de reenkarnasyon sistemine ait ölçüler taşıdığını sana açıklayabilirim…
Eğer
Kuran ölçüleri dahilinde benimle sohbet edebilecesen!
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Eğer
Kuran ölçüleri dahilinde benimle sohbet edebilecesen!

Kuran ölçüleri nedir.buyurun açıklayın.siz mi keşf ettiniz.biz reenkarnasyonun ne olduğunu söyledik.beni ilgilendirmez diyorsun.O zaman reenkarnasyon deme.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Hayli ilginç yorumlarınız da var.
Yorumlarınıza doğru/yanlış yapalım bari...




Vaat edilen şeylerin güzel yada çirkin oluşu bakış açısına göre değişir…


Kuran ölçüleri dahilinde bir topluluk helak edilmeden önce nimetlendirilir…

Yanlış





ANKEBUT SURESİ
53- Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok.

Reenkarnasyon sistemi gereği helak edilecek insanlara yapmış olduklarının karşılığı bu dünyada tam olarak verilir…


Yanlış





Ayrıca şunu belirtmek isterimi ki; Kuran da daha önce helak edilen toplulukların yapmış oldukları sapıklıklar günümüz dünyasında fazlasıyla mevcut…

Türkiye’yi örnek verecek olursak:
Fuhuş serbest
Eşcinsellik serbest
Faizcilik serbest
İçki serbest
Adam kayırma serbest

Sigara serbest
Kumar serbest-Milli piyango-iddia
Bar pavyon eğlence yerleri serbest
Teşhircilik serbest
Mankenlik meslek
Hırsızlığa verilen ceza Kuran ölçüleri ile verilmiyor
Kadın ve erkeğe verilecek miras Kuran ölçüleri ile verilmiyor.

Maide Suresi: 44-Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirdir…


Kısacası insanlar; Allah’ın hükümlerini ellerinin tersiyle bir kenara itip kendi anayasalarını yapmanın derdine düşmüşler…

İslam’ı uyguluyorum diyen toplumlar ise şan şöhret peşinde koşan ve pisliğin içine gömülmüş zavallılar durumundalar…
Sudi Arabistan karalı ise Amerikanın köpekliğini yapmakta…

Doğru







Reenkarnasyon sistemi gereği insan ömrü ortalama 1000 yıldır…

Kuran da var olan Reenkarnasyon sistemi fark edilemeden Allah’ın insanlara karşı adaletli olduğunun anlaşılabilmesi imkânsız…

Kısacası; İnsanlar bir tek ümmet olmuş durumdalar…

Yanlış

Evet şimdi bakalım, 3 yanlış 1 doğru.

2 yanlış 1 doğruyu götürdü

1 yanlışla iddianız sınıfta kaldı.
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
İsmin bir önemi yok… Reenkarnasyon ya da her neyse…
Esas olan şu ki; Allah insanlara öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar bir süre veriyor ve o süre dahilinde insanları yaşatıyor… Ve bu süre ortalama 1000 yıl…

FATIR SURESİ
37- Feryat edip dururlar orada; “rabbimiz, çıkar bizi de önceden yaptığımızdan başka şey yapalım. Barışa ve hayra yönelik iş yapalım.” Sizi biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik mi? Nezir de geldi size. Hadi, tadın bakalım azabı! Zalimler için hiçbir yardımcı yok artık.

Kuran’daki sisteme göre kıyamet koptuktan, hesaba çekildikten ve cennet yada cehenneme girildikten sonra geri dönüş yoktur…
İnsanların Allah'a karşı sunabilecekleri hiçbir bahaneleri yok...

Cehennemde geri dönmek isteğinde bulunan herkese şu cevap veriliyor

1- Size öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği bir süre ömür verdik
2- Size Nezir geldi

Bu durum günümüzde yaşayan tüm insanlar için de geçerlidir…

BAKARA SURESİ
91- Onlara “Allah’ın indirmiş olduğuna inanın!” dendiğinde şöyle konuşurlar: “biz, bize indirilene inanırız” ve ondan ötesini inkâr ederler. Oysaki o, kendilerinin yanındakini doğrulayıcı bir gerçektir. Söyle onlara: Madem iman sahibiydiniz, daha önce Allah’ın peygamberlerini niye öldürüyordunuz?

Hz. Muhammet, karşısında duran Ehlikitap’ın küfre sapmış olanlarına diyor ki: “Neden Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

Bu insanlar önceden yaşamış ve önceki yaşamlarında peygamberleri öldürmemişler ise?

Kuran ile bağdaşmayacak olan şu sonuçlar kalıyor…
1- Bu insanların ataları peygamber öldürmüş ama hesabı atalarına değil torunlarına soruluyor!
2- Hz. Muhammet zamanında yaşayan peygamberler var onları öldürmüşler!

Üçüncü bir seçeneğiniz varsa buyurun siz yazın…
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Sn. Bekir
Aklındaki kuruntularla değil; eğer varsa,
Kalbindeki Kuran ölçüleri ile hüküm ver de biz de ikna olalım...
Amacın dalga geçmekse; en fazla kendini küçük düşürürsün...
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
3-Seçenek şu ki bu insanlar atalarını dinine inandıklarını söylüyorlar.ataları ise kendilerine gelmiş peygamberleri öldürmüş kimseler.öyleyse bunlar atalarının kendilerine gelen peygamberleri öldürmelerini biliyor ve haklı görüyorlar.bu nedenlede bu soruya muhattap olmaları gayet normaldir.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Mutezile'den Tenasuhiyye ve- dürzi ve nusayri-diğer bazıları tenasuhu isbat etmek için Kur'an-ı Kerim'den şu ayeti delil getirmek istemişlerdir: "Yerde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş hariç olmamak üzere hepsi sizin emsalinizi (benzerleriniz) olan ümmetlerdir..." (el-En'âm, 6/38). Bu sapık fırkalar bu ayeti delil getirirken şöyle demişlerdir: "İnsanlar temiz ahlâk, doğru bilgi gibi özelliklere sahip iseler, ruhları meleklerin bedenlerine kadar nakledilir. Bazen de meleklere karışırlar. Ama şakî, câhil ve âsî olurlarsa, günahlarına göre çeşitli hayvanların bedenlerine naklonulurlar. Çünkü ayetteki "emsal" sözü zatî (öze aid) sıfatların hepsinde musâvatın (eşitliğin) husülünü gerektirir. Musavatın husülünde, gelip geçici (arazî) sıfatların varlığına itibar edilmez. Sonra, hayvanların ruhlarının Rab'lerini bildiklerini, kendilerinde meydana gelen saadet ve şekavetlerini tanıdıklarını ve Allah'ın da onlara kendi cinslerinden peygamberler gönderdiğini iddia etmişler ve şöyle demişlerdir:

"Madem ki onlar da bizim gibi ümmetlerdir. Allah da "Hiç bir ümmet yok ki aralarında bir nezîr (peygamber) gelip geçmemiş olsun" (Fâtır, 35/24) buyuruyor."

Tenasuhun aksini savunanlar ise şöyle derler: "el-En'âm, 38. ayette geçen "sizin benzerleriniz" (emsâlüküm), hayvanlar, yaratılışta, beslenme, rızıklarını arama, nesillerini devam ettirme, tehlikelerden korunma ve ölümde size benzerler demektir. Yani onlar da can (ve nefs) sahibi olup hayatlarını ve cinslerini devam ettirmede insanlara benzerler demektir. Tenasühcülerin zikrettiklerini isbata delâlet eden bir şey yoktur" (Fahreddirı Razî, Mefâtihu'l-gayb, İstanbul 1307-1308, IV, 57).

Hayvanlara, insana verilen ruh (nefs-i natıka) verilmiştir. Sorumluluk hissi taşıyan bu ruh yalnız insana verilmiştir. Hayvanlar mükellef tutulmamışlardır. "Sonra onu düzeltip tamamladı ve ona (Âdem'e) ruhundan üfürdü" (es-Secde, 34/9).
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Dalga geçmek değil, ama sizin mantalitenizle yorum yapıyorum. Eğer yorumlarımı dalga geçmek olarak algılarsanız, bu durumda ben sizinle, siz Kur'an la dalga geçmiş olursunuz. Çünkü Kur'an ayetleri hiç kimsenin şahsi hissiyatları ile yorumlanıp, ilan edilemeyeceği kadar kutsal ve mühimdir.

Daha açık yorumlayalım.


Vaat edilen şeylerin güzel yada çirkin oluşu bakış açısına göre değişir…

Kur'an ayetlerinde verilen misaller, yapılan açıklamalar, gösterilen/emredilen yollar, vaadler, hükümler değişik biçimler arzetsede, Allah'ın emri Kur'an meali okuyanın okuyanın bakış açısına göre değişmez. Eğer öyle bir şey olsaydı size farz olanlar bana olmaz, bana helal olan size olmaz, ona günah sayılan size sayılmaz gibi gariplikler olurdu. Bakış açısı olabilir ama bakış açısına göre değişmez.


Kuran ölçüleri dahilinde bir topluluk helak edilmeden önce nimetlendirilir…

HUD SURESİ
48- …Bazı ümmetler de var, kendilerini önce nimetlendireceğiz sonra bizden acıklı bir azap hepsini kucaklayacak.”

ENAM SURESİ
6- Kendilerinden önce nice yurt ve medeniyeti yerle bir ettiğimizi görmediler mi? Biz o yurtlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine gök bereketini bol bol indirmiş, nehirleri altlarından akar hale getirmiştik. Derken onları kendi günahlarıyla helak ettik ve arkalarından başka bir nesil oluşturduk.



Kur'an ölçülerine göre bir topluluğun helak edilmeden önce nimetlendirilmesi iddianıza delil koyduğunuz Hud/48 "bazı ümmetler" diyerek istisnai bir durum oluşturmuşken siz bu hali genelleme yapmaktasınız.


Ayrıca mesajı tersten alıyorsunuz. Helak edilen ümmetlerin sanki bir işaret/emare gibi önce nimetlendirileceğini iddia etmektesiniz. Oysa durum böyle değil. Ayetler, helak edilen ümmetlerin helak ediliş sebebi olan imansızlıklarını, yaşamış oldukları hayat zorluklarından/sıkıntılarından kaynaklanmadığını, bunların Allah tarafından nimetlendirilmiş, nimete şükretmemiş kavimler olduğunu, her hangi bir eksikliğe düçar olmadıkları halde isyan etmöiş kavimler olduğunu işaret etmektedir. Helak sebebi nimet ile direkt alakalı değildir.


Bir topluluk helak edilmeyi hak etse bile Allah’ın vaat ettiği şeyler ve süre gerçekleşmeden o topluluk helak edilmez…

TAHA SURESİ
129- Eğer rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir söz, belirlenmiş bir süre olmasaydı, bunlar için de helâk kaçınılmaz olurdu.

ANKEBUT SURESİ
53- Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok.

Taha Suresi 129 ayet ile ortaya koyduğunuz iddiayı, eğer Taha Suresi 124 ayetten itibaren anlamlandırsaydınız yapmazdınız sanıyorum.


124-Her kim de zikrimden yüz çevirirse, ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.»
125-Diyecek ki: «Ey Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin. Oysa ben, gören bir kimse idim?»
126-Allah: «Öyle, sana ayetlerimiz geldi de sen onları unuttun. Bugün de böyle bırakılacaksın.» buyurur.
127-Ve işte haddi aşıp Rabbinin ayetlerine inanmayanları Biz böyle cezalandırırız ve elbette o ahiret azabı daha çetin ve daha kalıcıdır.
128-Yurtlarında yürüyüp durdukları kendilerinden önceki nice nesilleri helak etmemiz kendilerini doğru yola sevketmedi mi? Muhakkak bunda ibret alacak akıl sahipleri için birçok deliller vardır!
129-Eğer Rabbin tarafından önceden vermiş bir söz olmasaydı, mutlaka azap derhal yapışırdı; fakat belirlenmiş bir süre var.

Ne anlatıyor bu ayetler? Her kim bana itaat etmezse ona kıyamette azap var. Ve bir örnekleme yapıyor Kur'an usulü ile... Kul Rabb'ine soruyor, -Ya Rabb, bu azab niye, ben dünya da böyle bir azab içinde değildim, Allah, cevaben kula Dünyada iken itaatsizlik ettiğini bildiriyor ve Allah'ın azabının zaman zaman da, Allah'ın gücüne delilolması anlamında Dünyada da tecelli ettiğini, ancak ahiret azabının daha kavi olduğunu, bu gözle görülür Dünya azablarından misal alınması gerektiğini ama "Eğer Rabb'in tarafından önceden verilmiş bir söz olmasaydı" şeklinde ki ifade ile insanoğlunun ölene dek tevbe kapılarından yararlanabileceğini, bunun bir vaad olduğunu, eğer böyle bir vaad olmasaydı azabın yapılan günahın ardından derhal verilebileceğini anlatmaktadır. Ankebut Suresi 53. ayette de aynı mantık vardır.




Reenkarnasyon sistemi gereği helak edilecek insanlara yapmış olduklarının karşılığı bu dünyada tam olarak verilir…

HUD SURESİ
15- Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.
16- Öyleleridir ki bunlar, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Ürettikleri, orada işe yaramaz olmuştur. Yapıp ettikleri de batıl hale gelmiştir.

Reenkarnasyon: Lügatte tenasüh, tekammüs, tecessüd-ü cedîd1, ölümden sonra rûhun bir bedenden başka bir bedene, kimi kez de insandan hayvana, hayvandan insana geçmesi, rûh göçü2 manâlarına gelmektedir. Kelimenin kökü, bedenlenme, bir bedene bürünme manasındaki enkarnasyon’dur. Buna göre reenkarnasyon, tekrar bedenlenme manasına gelmektedir. Renaissance (tekrar doğuş) da aynı manadadır.
Lügatte tenasühle aynı manaya gelmesine karşılık, bilhassa günümüzde bu fikri savunan bazı gruplara göre reenkarnasyon, tenasühten farklı ve daha husûsi bir manâda kullanılmaktadır. Buna göre, reenkarnasyonda bir gerileme ve hayvan bedenlerine intikal söz konusu değildir. Bu yönüyle reenkarnasyon, daha çok doğu öğretilerinde görülen ruhun başka bir varlığın bedenine geçmesini ifade eden tenasüh ve ruh göçünden, başka bir ifadeyle métempsychose ve transmigration’dan tamamen farklıdır. Yeni tenasühçüler olarak da isimlendirebileceğimiz bu kişilere göre, reenkarnasyonun Hint felsefe ve dinlerindeki tenasüh ile esas ve amaç bakımından hiç bir ilgisi yoktur. Çünkü, tenasühte tekâmül fikri yoktur. Cezâ ve mükâfat esasına göre bir geliş-gidiş vardır. Reenkarnasyonda ise, dünyevî bağlardan kurtulamamış rûhların tekâmül için dünyaya tekrar gelmesi vardır. Varlık, dünyaya her bağlanışında geçmiş hayatlarının toplu ürünü olan bir durumla karşılaşır. Tekâmülde hiç bir zaman aşağı seviyelere dönülmeyeceği (tedennî olmayacağı) kabul edilmiştir.

Şimdi sizin iddianıza göre Hud Suresi 15 ve 16 ayete göre reenkarnasyon gereği, yani bu reenklarnasyon sistemin bir benzeri şeklinde, helak olacak kavimlerin ahiret azapları Dünyada verilir. Ben böyle anladım. Farklı bir şey diyorsanız düzeltin. Oysa ayetin manası;

Her kim dünya hayatını ve ziynetini isterse, yani muradı ve niyeti dünya nimetleri olur ve hep buna çalışırsa dünyada amellerinin karşılığını kendilerine öderiz, ne kadar çalışmış, neyi hak etmişlerse eksiksiz veririz. Ve onlar bu dünyada hiç mağdur edilmezler. Bu günkü çoğu refah içinde ki kafir milletlerin durumu da bunu teyid eder. Yani hakları yenmez, emek ve çalışmalarının bedelinden hiç bir şey eksik verilmez, bekletilmez ve ertelenmez. Hepsi emeklerinin karşılığını bu dünyada muhakkak alır. Hasılı uluhiyetin şanı, kullarının istediklerini çalıştıklarından daha aşağı olmamak üzere vermeyi gerektirir. Ameller de niyetlere göredir. Onun için muradı sırf dünya olanların çalışma ve gayretlerinin karşılığı bütün değeriyle, hatta fazlasıyla bu dünyada kendilerine verilir, alacak verecek kalmaz, hesap kesilir ve iş bitirilir.

15-Ancak bundan "Onların hepsinin eşit olarak bütün dünya muratları hasıl olur." gibi mânâ çıkarılmamalıdır. Çünkü onlara ödenen muratları ve emelleri değil, amelleridir. Söz konusu dünyalık, kendi muradı ve arzusu kadar olmasa bile muhakkak ki, ameli ve çalışması kadardır. Verdiği emekten daha az, daha aşağı olmaz. Mesela bir inci bulmak niyetiyle denize dalan bir kimse arzu ettiği inciyi bulamazsa da denize dalıp çıkarak dalgıçlığı öğrenir. Denize dalmayı öğrenme niyetine erer. Ya inci avcılığına devam eder, belki beklediğinden de fazla inci daneleri elde eder, ya da bir kazaya uğrar, ölür veya sakatlanır. İşte her amelin asıl semeresi ve akıbeti Allah'ın ona takdir ve tayin etmiş olduğu neticesidir.
16- Bunlar, yani, dünya hayatının nimetini ve lüksünü gaye edinmiş bulunanlar o kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka hiç bir şey yoktur. Ve bütün yaptıkları orada yok olmuş olur. Yani dünya hayatında bir iyilik de işlemiş olsalar, ahiret sevabı elde etmek gibi bir niyetleri bulunmadığı, bütün çabalarını ve niyetlerini dünya hayatına yöneltmiş bulundukları için ahirette hepsinin eli boş kalır; amelleri, fani olan dünya hayatı ile birlikte yok olup gitmiştir. Ahirette durum böyle tezahür eder. Ve yaptıkları herşey batıldır. Zaten aslında boştur, temelsizdir, sonu yoktur. Çünkü zaten dünya hayatı fanidir, onu tutmak veya donatmak için her ne yapılsa boştur. Ecel gelince hepsini siler, süpürür götürür. Açıkçası Allah'dan başkası fani olduğundan, sırf Allah için yapılmış olmayan her amel batıldır.

Tüm tefsir alimlerinin hükmü de bu mihval üzeredir.
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52

Kur'an ölçülerine göre bir topluluğun helak edilmeden önce nimetlendirilmesi iddianıza delil koyduğunuz Hud/48 "bazı ümmetler" diyerek istisnai bir durum oluşturmuşken siz bu hali genelleme yapmaktasınız.

ENAM SURESİ
42- Yemin olsun ki, senden önce de ümmetlere elçiler göndermiştik. O ümmetleri, bize yaklaşıp sığınsınlar diye zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık.
43- Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında bir sığınabilselerdi! Ne yazık ki kalpleri katılaştı; şeytan, yapmakta olduklarını onlara süslü gösterdi.
44- Öğütlenmeye çağrıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler.
45- Böylece, zulme saplanan topluluğun kökü kesilmişti. Hamt olsun âlemlerin rabbine!

Kuran ölçüleri dahilinde düşünüldüğünde,
Bir topluluğa sığınmaları için zorluk ve darlık tattırılıyor...
Helak edilmeden yani o topluluğun kökü kesilmeden önce de herşeyin kapıları üzerlerine açılıyor...
Herşeyin kapılarının üzerlerine açılması bolluk ve nimete boğulmaları...

Bu ayet içinde "bu durum istisnai" derseniz size başka ayetler de sunabilirim...
 

Bahattin Ergezen

New member
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52

Şimdi sizin iddianıza göre Hud Suresi 15 ve 16 ayete göre reenkarnasyon gereği, yani bu reenklarnasyon sistemin bir benzeri şeklinde, helak olacak kavimlerin ahiret azapları Dünyada verilir. Ben böyle anladım. Farklı bir şey diyorsanız düzeltin.

Reenkarnasyon sistemi gereği ortalama 1000 yıl yaşamış insanlar topluluğu tekrar gönderilmemek üzere (Yecüc ve Mecüc'ün önü açılıncaya dek) helak edilererek kabre konulurlar...

Helak edilmeleri dünya hayatında bir azap ve rezilliktir onlar için...

ZÜMMER SURESİ
25- Onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Fakat azap kendilerine, hiç farkında olmadıkları bir yerden geldi.
26-Allah; onlara dünyada rezilliği tattırdı. Ahiretin azabı ise elbette daha büyüktür. Bir bilselerdi!

Ahiretin azabı ve rezilliği çok daha büyük olacaktır onlar için...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ben yorumlarınıza katılamıyorum Bahattin Bey, Ehli Sünnette de buna benzer bir yorum hiç görmedim, duymadım. Olabilir ki Siz böyle bir inanç içindesiniz, hayırlı olsun.
 
Üst Alt