CE_Neferi69
New member
KERKÜK'TE ÇOCUK OLMAK
Ben de çocuktum.
Düşüm aynıydı sizlerle¸ gülüşüm aynı.
Ben de açken ağlar¸
Tokken oynardım.
Aklım ermezdi büyüklerin oyununa¸
Bir canı diğerine yuvarlardı onlar¸
En çok can yakan da kazanırdı.
Onlar bizle oynardı¸
Biz topaçlarımızla.
Dua ederdi avlumuzda babam gün boyu¸
Ekmek¸ su mu uzatırmış boyu?
Annem öyle derdi ağlayarak her öğün¸
Unutturmaya çalışırdı açlığımızı¸
Annem bize hiç unutturamadı
Bir elmanın tadını.
Küçücük yüreğimi siper etmek isterdim bazen¸
Tutmak isterdim bombaları düşmeden¸
İsterdim de yetişemezdim¸
Şeker kokan ellerimi kirletemezdim¸
Ben çocuktum¸ savaşmayı beceremezdim.
Babam ağlıyor başımda
Annem nerde¸ ölen kim?
Bu benim bedenim mi yerdeki
Bu gün en son gün mü ömrümdeki?
Kurşun askerlerim mi çocuk bedenimdeki?
Kerkük’te bir çocuk ağlıyor
Bedeninde yaşından çok kurşun yarası.
Minicik elinde bir horoz şekeri¸
Tutmuşsun¸ inatla bırakmıyorsun¸
Sanki yüreğini avucunda taşıyorsun¸
Çocuğum¸ yaşına hiç yakışmıyorsun.
Oyunlar oynanmıyor artık oralarda¸
Pazarlar kurulmuyor¸ ninniler duyulmuyor.
Kerkük’te hâlâ bir çocuk ağlıyor¸
Avazları inletiyor dünyayı.
Tıkanırken bizlerin kulakları¸
Kerkük’te bir çocuk ağlıyor.
Evet¸ hâlâ duyuyorum¸
Yüreğim ezik¸ gözlerim yaşlı¸
Kerkük’ü dinliyorum.
Tülay EKİNCİ
Ben de çocuktum.
Düşüm aynıydı sizlerle¸ gülüşüm aynı.
Ben de açken ağlar¸
Tokken oynardım.
Aklım ermezdi büyüklerin oyununa¸
Bir canı diğerine yuvarlardı onlar¸
En çok can yakan da kazanırdı.
Onlar bizle oynardı¸
Biz topaçlarımızla.
Dua ederdi avlumuzda babam gün boyu¸
Ekmek¸ su mu uzatırmış boyu?
Annem öyle derdi ağlayarak her öğün¸
Unutturmaya çalışırdı açlığımızı¸
Annem bize hiç unutturamadı
Bir elmanın tadını.
Küçücük yüreğimi siper etmek isterdim bazen¸
Tutmak isterdim bombaları düşmeden¸
İsterdim de yetişemezdim¸
Şeker kokan ellerimi kirletemezdim¸
Ben çocuktum¸ savaşmayı beceremezdim.
Babam ağlıyor başımda
Annem nerde¸ ölen kim?
Bu benim bedenim mi yerdeki
Bu gün en son gün mü ömrümdeki?
Kurşun askerlerim mi çocuk bedenimdeki?
Kerkük’te bir çocuk ağlıyor
Bedeninde yaşından çok kurşun yarası.
Minicik elinde bir horoz şekeri¸
Tutmuşsun¸ inatla bırakmıyorsun¸
Sanki yüreğini avucunda taşıyorsun¸
Çocuğum¸ yaşına hiç yakışmıyorsun.
Oyunlar oynanmıyor artık oralarda¸
Pazarlar kurulmuyor¸ ninniler duyulmuyor.
Kerkük’te hâlâ bir çocuk ağlıyor¸
Avazları inletiyor dünyayı.
Tıkanırken bizlerin kulakları¸
Kerkük’te bir çocuk ağlıyor.
Evet¸ hâlâ duyuyorum¸
Yüreğim ezik¸ gözlerim yaşlı¸
Kerkük’ü dinliyorum.
Tülay EKİNCİ