Zalimler el vurup hep ţemţir-i canrübâya
Kasdettiler serâpa evlâd-ı Mustafâ’ya
Devran olup müsâit ol kavm-i bîhayâya
İslam dündü bîdâdî serhadd-i intihâya
Kimler eder tahammül ya Rab bu iptilâya
Âmâc edip vücûdun bin nâvek-i kazâya
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya.
Cûş eyleyip belâya manend-i mevc-i tûfân
Keţi-i Ehl-i Beyt’i kıldı şikest ü virân
Maktul olup serâser ashâb-ı âli zîşan
Yektârev oldu ol meh çün âfitab-ı rahşân
Her yandan etti savlet hınzîr-veş Yezîdân
Sertâbepâ vücudun zahm eyleyüp kızıl kan
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver Sultan-ı Enbiyâ’ya.
Ahsâb-ü âlinin hep kibari ve sigari
Bir bir kılup önünde azm-i huzûr-i Bâri
Dilteng edip susuzluk tâ arţa oldu sâri
Ezvac-ı tâhiratın feryâd-ı bîkârları
Her yüzden etti tazyik a’dâ o şehriyârı
Âhir çıkup elinden dâmân-ı ihtiyârı
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya.
Yârân edip serâpa mest-i mey-i ţehâdet
Meydanda kaldı tenha ol mihr-i ecv-i hâcet
Bu hâl olup adûya sermâye-i cesâret
Etrafın aldı birden ol kavm-i pür dahâlet
Yetmiţ iki yerinden mecruh olup nihâyet
Bundan ziyâde harbe Hak vermeyüp icâzet
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya
Ol şâh-ı dinpenâhı tenha görünce düşman
Etti hücûm-u savlet şiddetle her taraftan
Bir hâle vardı âhir zanm-ı hadeng-i âhen
Manend-i kasr-ı cennet cisminde oldu rûşen
Envâ-ı yârelerden her canibinde revzen
Kâzım olup nihâyet bîtâb harb ederken
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya
BİRAZ OSMANLICA AMA...
Kasdettiler serâpa evlâd-ı Mustafâ’ya
Devran olup müsâit ol kavm-i bîhayâya
İslam dündü bîdâdî serhadd-i intihâya
Kimler eder tahammül ya Rab bu iptilâya
Âmâc edip vücûdun bin nâvek-i kazâya
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya.
Cûş eyleyip belâya manend-i mevc-i tûfân
Keţi-i Ehl-i Beyt’i kıldı şikest ü virân
Maktul olup serâser ashâb-ı âli zîşan
Yektârev oldu ol meh çün âfitab-ı rahşân
Her yandan etti savlet hınzîr-veş Yezîdân
Sertâbepâ vücudun zahm eyleyüp kızıl kan
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver Sultan-ı Enbiyâ’ya.
Ahsâb-ü âlinin hep kibari ve sigari
Bir bir kılup önünde azm-i huzûr-i Bâri
Dilteng edip susuzluk tâ arţa oldu sâri
Ezvac-ı tâhiratın feryâd-ı bîkârları
Her yüzden etti tazyik a’dâ o şehriyârı
Âhir çıkup elinden dâmân-ı ihtiyârı
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya.
Yârân edip serâpa mest-i mey-i ţehâdet
Meydanda kaldı tenha ol mihr-i ecv-i hâcet
Bu hâl olup adûya sermâye-i cesâret
Etrafın aldı birden ol kavm-i pür dahâlet
Yetmiţ iki yerinden mecruh olup nihâyet
Bundan ziyâde harbe Hak vermeyüp icâzet
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya
Ol şâh-ı dinpenâhı tenha görünce düşman
Etti hücûm-u savlet şiddetle her taraftan
Bir hâle vardı âhir zanm-ı hadeng-i âhen
Manend-i kasr-ı cennet cisminde oldu rûşen
Envâ-ı yârelerden her canibinde revzen
Kâzım olup nihâyet bîtâb harb ederken
Düştü Hüseyn atından sahra-ı Kerbelâ’ya
Cebrail var haber ver sultan-ı Enbiyâ’ya
BİRAZ OSMANLICA AMA...