Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kendimizi Taniyalim !

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Selamun Aleykum vRvB.

Degerli kardeslerim Bu konunun cok önemli oldugu kanaatindeyim... Yazacaklarimizi kabul etmeyecek olanlar olabilir, lütfen bu konuyu iyice irdeleyin....

Allahu Teala insan' camurdan yaratmis (insan vücudunu sekillendiren özel bir camur/torprak)... Yani Gördügümüz ve bu biziz diye algiladigimiz fizik bedeni yaratmis.. Fizik bedenimiz'e 7 kademeden olusan bir nefs insaa etmis Allahu Teala(sems-7)..
1. Nefsi emmmare (Yusuf 53), 2.Nefsi levvame (kiyamet 2), 3.Nefsi mülhime (Sems-8), 4.Nefsi mutmainne (rad 28), 5.Nefsi Radiye (Fecr 29), 6.Nefsi Mardiyye (Fecr-29) ve 7. nefsi tezkiye (Fatir 18, sems 9)...

Nefsimiz dogdugumuzdan itibaren %100 afetlerle doludur... 19 afetten olusur. Seytanin sigindigi ve Allah'in izin verdigi icin kötülügü ilham ettigi mercii nefsimizin kalbidir... Gönül diye de adlandirilir... Kisaca nefsimizin Kur'an'da ki vermis oludugu afetleri söyle siralayabiliriz:
1.Kin ve nefret, 2.yalan, 3.küfür, 4.zulüm, 5.Hased ve düsmanlik, 6.cehalet, 7.cimrilik, 8.öfke, gayz, 9.isyan, 10.sabirsizlik, 11.gurur ve kibir, 12.Hirs ve sehvet, 13.Nankörlük, 14.dedikodu,giybet,iftira 15.Zan, 16.iptila, 17.Vefasizlik, 18.Murailik, 19.Fitne ve fesad.....

Bu saydiklarimizin hepsi ayetlere dayalidir, uzun sürmemesi icin aktarmadim, ama ayetleri görmek isteyenler söyliyebilirler insaallah...


Nefsimiz, iki yönlüdür... Hem kötülüge meyillidir, hem de iyilige... Iyilige yönelmesi bizim elimizdedir, nefs tezkiyesinde Allah'a ulasma dilegi ve zikrullah olmazsa olmaz sart ....

Devam edecek insaallah...
Allah razi olsun
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Nefsimiz biz ayikken fizik vücuttan ayrilmasi imkansizdir, ancak biz uyudugumuz, bayildigimiz veya öldügümüz zaman kendi alemine, yani berzah alemine gider. Nefsimiz, fizik vücudumuzun ikizi gibidir.. Rüyanizda kendinizi görüyorsaniz, bilin ki nefsinizi görmüssünüzdür... Iste orasi berzah alemidir. Nefs her uyudugumuzda oraya gider, ama bizler ne gördügümüzü genelde unuturuz..... Nefsimizin bir diger adi, hayvani ruh'tur... nefsimizde bir ruh'tur, ama Allah'in bize üfürmüs oldugu ruh degil...
"Artik kücük cihad bitti, büyük cihada baslayacagiz" diyor Hz. Muhammed s.a.s efendimiz bir savastan sonra... Sahabe soruyor, bu hangi cihattir, diye ... Nefs cihadidir, diyor Kainatin efendisi...
Nefsin afetleri birer put misalidir, onlari yok etmek gerekiyor.... Peygamber efendimizin sahabesi sadece taslardan olan putlari degil, ayni zamanda nesflerinde ki olan afetleri/putlarida zamanla yok etmeyi basarmistir... O yüzden sahabe olmuslardir. O yüzden sahabe birer hidayet yildizlari olmuslardir...

Devam edecek insaallah...
Allah razi olsun
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
şeytan bir melek olmasına karşın Allah(c.c.) ın emirlerine uymamaktan ötürü lanetlenenlerden olmuştur.

Selamun Aleykum vRvB..

18/KEHF-50: Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbih(rabbihî), e fe tettehızûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvv(aduvvun), bi'se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).
Ve meleklere, “Âdem’e secde edin.” demiştik. İblis hariç, hemen secde ettiler. O cinlerdendi. Böylece Rabbinin emrini (yapmayarak) fıska düştü. Hâlâ onu ve onun zürriyyetini (neslini), onlar sizin düşmanınız (olduğu halde), Benim yerime dostlar mı ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel (cehennem).


Sevgili kardesim görüyoruz ki, seytan bir melek degil, cin taifesindendi...

Daha aktaracagim cok yazilar olacak bu konu hakkinda, aktaracagim yazilar kesin ispat vasitalari olacaktir.... En büyük ispat vasitasi Kur'an'dir, o yüzden Kur'an'da insanoglu nasil dizayn edilmis, onu aciklamak istiyoruz... Önemli görünmeyen bu mesele vede bilinmeyenleride katarsak aslinda o kadar mühim ki, buda aktaracagim yazilar ile yerli yerine oturtulacaktir insaallah....
Allah razi olsun
selam ve dua ile
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Insan 3 vücuttan yaratilmi$tir.(Önce fizik vücut,sonra nefs ve daha sonra ruh)

SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem’î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.


Not:"Sonra" sözüyle fizik vücuddan,"dizayn etti" sözüyle nefsten, "ruhundan üfürdü" sözüyle ruhtan bahsedilmektedir.

Nefs; insanin 3 vücudundan birtanesidir.Kar$it elektronlardan olu$mu$ enerji bedendir.Nefsimiz bu alemde fizik degildir.Madde oldugu alem berzah alemidir (orada fizik standartlarindadir).Ki$i öldügünde, fizik bedende, nefsi ceken manyetik alan kayboldugu icin, nefs fizik vücuttan ayrilir ve berzah alemine gider.
Nefs iki yönlü yaratilmi$tir.Nefsin iyi (ahsen) yönlü olu$abilen (Tin 4), nefsin tezkiye ve tasfiye olmayip cehennemle cezalandirilan yönlü olu$abilmesi(Tin 5):

TÎN-4: Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm(takvîmin).
Andolsun ki Biz, insanı (nefsini), ahseni takvim içinde (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparak en güzele ulaşabilecek özellikte) yarattık.
TÎN-5: Summe redednâhu esfele sâfîlîn(sâfîlîne).
Sonra onu, esfeli safiline (en sefil hale, nefsinin karanlıklarına) iade ettik (çevirdik).

Nefs kendisine zulmeder:Yunus 44,Ankebut 40,Kasas 16,Nahl 118

YÛNUS-44: İnnallâhe lâ yazlimun nâse şey'en ve lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn(yazlimûne).
Muhakkak ki Allah, insanlara (hiç)bir şeyle (asla) zulmetmez. Lâkin insanlar, kendi nefslerine zulmederler.

Tezkiye ve tasfiye edilmemi$ nefsin tüm talepleri dünyaya dönüktür:Rum 7,Kasas 78,Bakara 200,Hud 15,16

RÛM-7: Ya’lemûne zâhiren minel hayâtid dunyâ, ve hum anil âhıreti hum gâfilûn(gâfilûne).
Onlar, dünya hayatının zahirini (görünen kısmını) bilirler. Ve onlar, ahiretten gâfil olanlardır.


Her nefs kendisinde mevcut olan 19 afet sebebiyle ve iblisin nefse tesiriyle $er talep eder(Hicr 39),ihlasa ula$an ki$i nefsindeki 19 afetten kurtuldugu icin $eytana siginak olmaktan kurtulur(Hicr 40):

HİCR-39: Kâle rabbi bi mâ agveytenî le uzeyyinenne lehum fil ardı ve le ugviyennehum ecmeîn(ecmeîne).
(İblis şöyle) dedi: "Rabbim, beni azdırmandan dolayı, onlara mutlaka yeryüzünde (azgınlığı) süsleyeceğim ve mutlaka onların hepsini azdıracağım.


HİCR-40: İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).
Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.

Ihlas, Nefsin Allah’a teslim olusudur… Afetlerin tamamen yokedilisidir.
19 afetin barindigi yer insanin nefsinin kalbidir.Iki kapisi vardir,ba$langicta iki kapi a$agi dönüktür:

1.Kapi-Takva Kapisi (Rabbani kapi,Nur Kapisi):Nurlarin kalbe girmesini saglar.Insan yaratildigi zaman kalbindeki nur kapisi kapali ve a$agi dönüktür.Allah'a ula$mayi dileyenin kalbine Allah hidayeti koyar (Tegabün 11).A$agi dönük olan nefsin manevi kalbinin nur kapisi, nurlarin girmesini saglayacak $ekilde yukariya,Allah'a döner (Kaf 33).Nefsin kalbinde hareket edebilecek özellikte yaratilan bir mühür vardir.Takva kapisinin bulundugu yerde ve takva kapisini tamamen kapatmi$tir.Zikirle rahmet ve fazl takva kapisina gelir,mühür sebebiyle fazillar kalbe giremez,yalniz rahmet sizabilir.Mür$ide tabi olundugu an kalbin mührü acilir ve kalpteki küfür alinir (Al-i imran 177).Kalbe iman yazilir (Mücadele 22).Ki$i nefs tezkiyesine ba$lar (Mu'min 40).Allah,Allah diye (Müzemmil 8) zikir cekildigi sürece rahmet,fazl ve salavat nuru kalbe iner.Rahmet iki nuru ta$ir-1.salavat,2.Fazl....Fazillar iMAN kelimesinin etrafinda toplanir,kalbi aydinlatir ve kalicidir.Salavat nuru ise fazillarin yerle$mesi icin karanliklarin/afetlerin etkisini azaltir.

2.Kapi-Füccur Kapisi:$eytanin karanliklari bu kapidan girer ve aciktir.Kalp kapkaranliktir.19 afet küfür kelimesinin cazibe alani icindedir.Nefsin kalbinde sem'i (i$itme),fuad (idrak etme),basar (görme) hassalari vardir(Secde 9).Allah'a ula$mayi dilemeyenlerin bu hassalari örtülü ve mühürlüdür.Engeller sebebiyle takva kapisi kapali ve a$agi dönüktür.Bu nedenle nefsin kalbine hicbir zaman nur inmez.Ki$i hu$uya ula$amadigi icin de mür$idine ula$amaz.Ne kadar zikir cekerse ceksin nefsini tezkiye edemez ve hidayete eremez:Bakara 7,isra 45,46Casiye 23,A'raf 179

CÂSİYE-23: Efe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveh(gışâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) kıldı (çekti). Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?

Allah'in nurlarini insanin kalbine indiren zikirdir.Nefsin temizlenmesini saglar...

ZUMER-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin)
Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (rahmet-fazl ve rahmet-salâvât), Kitab’a müteşabih (benzer) olarak indirdi.
Rab’lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah’ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah’ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.

Hadis-i $erif: "Allah sizin soyunuza, maliniza, sizin $eklinize bakmaz; Allah'in nazar ettigi yer nefsinizin manevi kalbidir."

Allah, görmeyen,i$itmeyen ve idrak etmeyen insanlar icin, onlarin hayvanlar gibi ve mezarda oldugunu buyurmaktadir:Araf 179,Enfal 22,Fatir 22

A'RÂF-179: Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).
Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalpleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok dalâlettedirler. İşte onlar, onlar gâfillerdir.

Insan yaratildigi anda nefsinin özellikleri sebebiyle dalalettedir...Allah'a ula$mayi dilemedikce kurtulu$a eremez,hassalarindaki ve uzuvlarindaki engeller sebebiyle hep dalalette kalacak ve hic hidayete eremeyecaktir.Allahu Teala buyuruyor:

13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe). </SPAN>
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na ulasmayi dileyen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”

Demek oluyor ki hidayete ermemiz icin kendimiz caba göstererek, Allah’a inabe etmeliyiz, yani O’na ulasmayi dilemeliyiz... Dilemeyenler icin "nefslerini hüsrana dü$ürdüler" diye buyuruyor Allahu Teala.

YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı (Allah’a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrana düştüler (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimse(ler) olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıramadılar).


Nefslerini hüsrana dü$ürenler, günahları sevaplarından fazla olanlardır:

MU'MİNÛN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.


Nefsimizin tezkiyesi ve tasfiyesi üzerimize farz kilinmi$tir:Enam 152,Maide 105,Fecr 27,28,A-li imran 190,Nisa 103

MÂİDE-105: Yâ eyyuhellezîne âmenû aleykum enfusekum, lâ yadurrukum men dalle izehtedeytum ilâllâhi merciukum cemîân fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ey âmenû olanlar! Nefsleriniz, üzerinizedir (bir borçtur, nefsinizin sorumluluğu üzerinizedir).
Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri, size haber verecektir.
Nefsimiz tezkiye olacagina dair yemin etmi$tir:$ems 9,Müddesir 38,39,40

ŞEMS-9: Kad efleha men zekkâhâ.
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.


Nefslerin cehennemde rehine oldugu,sadece yeminlerini yerine getirenlerin cennette olacagi:

MUDDESSİR-38: Kullu nefsin bimâ kesebet rehîneh(rehînetun).
Bütün nefsler, iktisap ettikleri (kazandıkları) dereceler sebebiyle (karşılığı olarak) rehinedirler (bağlıdırlar).
MUDDESSİR-39: İllâ
ashâbel yemîn(yemîni).
Yemin sahipleri (yeminlerini yerine getiren nefsler) hariç.
MUDDESSİR-40: Fî cennât(cennâtin), yetesâelûn(yetesâelûne).
Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Insanlarin kendi nefslerini tezkiye edemedigi:Nisa 49,Nur 21,Necm 32,

NİSÂ-49: E lem tere ilellezîne yuzekkûne enfusehum belillâhu yuzekkî men yeşâu ve lâ yuzlemûne fetîlâ(fetîlen).
(Habibim), nefslerini tezkiye ettiklerini söyleyenleri görmedin mi? Hayır, öyle değil (nefsini tezkiye ettiğini söyledi diye kimsenin nefsi tezkiye olmaz). Ancak Allah, dilediği kişinin nefsini tezkiye eder. Ve onlar, hurma çekirdeğinin ince ipliği kadar bile zulüm olunmazlar.

Nefsi Allah'in tezkiye ettigi:Nur 21,Bakara 157,Ahzap 43

NÛR-21: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun).
Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah’ın yasak ettiklerini) emreder. Ve eğer
Allah’ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı (rahmet ve fazil nurlari nefsinizin kalbine yerleşmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediğinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi işitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir).

Kisi Allah’a ulasmayi diler ve Allahu Teala hidayet garantisi verdigi icin Nebileri veya onlarin hak varislerini vasita olarak kisinin nefsini tezkiye eder... Hidayete ulasildigi zaman, yani 7 nefs kademesi yasandigi zaman, hidayete erilmis olunuyor.. Ve böylece Allah’in garantisi sona erip kisi tekrar kendi iradesine birakiliyor.. Artik kisi nekadar gayret gösterirse o kadar yükselir...

BAKARA-151: Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).Nitekim size içinizde (görev yapmak üzere) sizden bir Resûl (Peygamber) gönderdik ki; âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup açıklasın) ve sizi (nefsinizi) tezkiye etsin, size kitap ve hikmet öğretsin ve (hikmetin de ötesinde) bilmediğiniz şeyleri öğretsin.

ÂLİ İMRÂN-164: Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve
yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).
Andolsun ki mü’minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni’met olmak üzere kendi zamanlarında, kendi içlerinden bir resûl beas ederiz, onların aralarında (kendi kavminin içinde) onlara Allah’ın âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel (resûle tâbî olmadan evvel) onlar açık bir dalâlet içinde idiler


Allah'in, Allah'a ula$mayi dileyeni resulüne ula$tirdigi ve ki$inin nefsini zulmetten nura cikarmasi icin resulüne izin verdigi:A'raf 35,Maide 16,Furkan 70,71

MÂİDE-16: Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Allah, rızasına tâbî olan kişiyi O’nunla (Resûl’ü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sıratı Mustakîm’e hidayet eder (ulaştırır).


Mür$ide tabiyetle ki$inin nefs tezkiyesine ba$lamasi:Nur 21,Mümin 40,Nisa 49

4/NİSÂ-49: E lem tere ilellezîne yuzekkûne enfusehum belillâhu yuzekkî men yeşâu ve lâ yuzlemûne fetîlâ(fetîlen). </SPAN>
(Habibim), nefslerini tezkiye ettiklerini söyleyenleri görmedin mi? Hayır, öyle değil (nefsini tezkiye ettiğini söyledi diye kimsenin nefsi tezkiye olmaz). Ancak Allah, dilediği kişinin nefsini tezkiye eder. Ve onlar, hurma çekirdeğinin ince ipliği kadar bile zulüm olunmazlar.


MU'MİN-40: Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).
Kim seyyiat (şerr, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü’minlerdir. Onlar, cennete konulacak


Nefs tezkiyesi ancak kisinin Hidayeti kalben dilemesiyle ve zikrullah cekmesiyle kalbe Rahmet, salavat ve Rahmet, fazil nurlari kalbe inzal olarak tezkiye olunabilir…
Bu konuyu hamdolsun ki bitirdik… Fizik vücudumuz ve nefsimiz bunlardi… Birde Allah’In insana üfürmüs oldugu ruhumuz var… Onuda aciklamak istiyoruz insaallah
Allah razi olsun
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Selamun Aleykum vRvB.

Allahu Teala insani iki vücuddan degil 3 vücuddan varetmistir…1.fizik vücud, 2. Nefs (hayvani ruh), 3. Allah’in üfürmüs oldugu ruh (Rahmani Ruh)…. Malesef din adamlarimiz asirlardir bu kavramlar hakkinda yanlislara sapmistir. Nefse ruh diye hitap edenler olmus, Fizik bedenimizin Allah tarafindan canli tutulmasini unutup ruhun bize hayat verdigi iddaa edilmis. Kitaplarda nefse ruh denmis, rahmani ruh’a ruh denmis, devrin imam’inin ruh’una ruh denmis, belki onlar ve ögrencileri (müridleri) nedemek istediklerini anlamislar, ama asirlar sonra bu gibi kavramlar yanlis anlasilmaya baslanmis…Halbu ki Kur’an’a baktigimizda 3 vücudun varoldugunu anlariz, Allahu Teala fizik vücudu yaratiyor, nefsi sevva (sems 7) ediyor ve bedenimize ruh üfürüyor (secde 9)…. Nefs, fizik vücudumuzda seytani temsil eder, Üfürülmüs olan Ruh’sa Allah’i temsil eder. Hani derler ya her insanin solunda bir seytan, saginda bir melek vardir diye. Asli itibariyle solumuzda nefs, sagimizda ruh vardir. Birisi serri emreder, digeri Allah’in ahlakini emreder..

Ruh nedir diye bir sual olursa: Ruh, Allah’a aittir, Allah’in zatina aittir ve insanogluna bir emanet olarak verilmistir. En serefli mahluk olma sebebimiz Allah’in ruhunu bedenimizde tasimamizdir. Bu ruh, bizi canli tutmasi icin verilmedi. Seytan nasil nefse tesir edip serr islemeyi yol olarak gösteriyor ve nefs de aklimiza bunu ulastiriyorsa, Ruh’da bunun yanlis oldugunu aklimiza ulastirir. Kumanda yeri aklimizdir.. Aklini kullanan ruhu rehber edinir… Tabi nefste, seytanda bir rehberdir, onlarida rehber edinebiliriz, yalniz onlarin söylediklerini yapmama sartiyla. En iyi yol bu olsa gerek…

Baska hicbir mahlukun bize üfürülmüs olan ruhu yoktur, cinlerin nefsi vardir, ama ruhu yoktur…. ve yinede canlilar… Meleklerinde, hayvanlarinda Allah’in üfürmüs oldugu ruhu yoktur, ama hayattalar… Demek oluyor ki bize üfürülmüs olan ruh bizi canli tutmasi icin degil, ayri bir görevi varoldugu icin verilmis…. Ruh, Allah’a aittir ve öldükten sonra ölüm melekleri tarafindan Allah’a ulastirilacaktir... 7. semaya kadar ölüm melekleri tarafindan ulastirilir, daha sonra sidretul müntehadan tek basina Allah’in zatina dogru kendi seyir eder/döner. Iste “Bize döndürüleceksiniz “ayetleri mahseri ifade ettigi gibi, bunuda ifade ediyor.... Allahu Teala “Size ruh’tan az bir bilgi verilmistir” diye buyuruyor... Bildigimiz kadariyla aciklamaya calisiyoruz insaallah...

RUH AHSENDİR VE TEK YÖNLÜDÜRRuh bir tek yönde, Allahın Zatı hedef olmak üzere istikametlendirilmiştir. Kurân-ı Kerîmimizde Rabbimiz, ruhu hep temsilcisi olarak vaaz ediyor ve değişik kademelerdeki ruhların varlığı, irşad yolundaki vazifeden kaynaklanıyor. Kurân-ı Kerîmimizde, ruhumuzun da nefsimiz gibi tezkiye ve tasfiyesinin gerekli ve lüzumlu olduğuna dair hiç bir işarete rastlamak mümkün değildir. Rabbimiz ruhu şöyle tasvir ediyor:
17/İsra-85- Kulirrûhu min emri Rabbî.- De ki; Ruh, Rabbinin emrindendir.

Rabbimizin emrinden olan bu varlığın, Allahın bizdeki üç emanetinden sadece birisi olduğunu Rabbimiz, Ahzab Sûresinin 72. Âyet-i Kerîmesinde açıklıyor;

33/AHZAB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Çünkü o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.

En büyük emanet olan Ruhumuzdur. Nefsimiz 19 afetlerle donatilmistir ve görevimiz nefsimizin afetlerini ruhun hasletlerine cevirmeyi basarmak. Hz. Muhammed s.a.s efendimiz sunlari buyuruyor:Ey insanlar Allahin ahlaki ile ahlaklanin. Yani Nefsinizi afetlerden arindirip ruhun hasletlerine ulastirmaya calisin. Ruh bedenimizde Allahin ahlakini temsil eder. Baska hadiste: „Allah insani kendi suretinde yaratti“. Allahin suretinde yaratilan vechimiz, nefsimiz degil, ruhumuzdur, ruhumuzun hasletleridir.. Ruhun hasletleride nefsin afetleri gibi 19’dur…

Ruhumuz, 1.Sevgi, 2.Iman, 3.Dogruluk, 4.Adalet, 5.Edeb, 6.Kemalat, 7.Cömertlik, 8.Sükunet, 9.Itaat, 10.Sabir, 11.Tevazü, 12.Kanaat, 13.Sükür, 14.Ketumiyet, 15.Hakikat, 16.Meziyet, 17.Vefa, 18.Samimiyet, 19.Tevhid hasletleriyle donanmistir…
Ve böylelikle Allah’in nasil adaletli ve nasil haktan yana oldugunu da görmüs oluyoruz… Hic kimse cehenneme girdikten sonra „Yarabbi benim nefsim vardi diyemiyecek… Cünkü insana nefste verildi ama ruh’da verildi… Cehenneme girmesi insanin kendi sucudur. Aktarilacak daha cok yazilar var... Bu konunun takip edilmesi rica olunur...
Devam edecek insaallah
Allah razi olsun
 

Furkan-01

New member
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
Web sitesi
www.evliyalardiyari.com
Selamun Aleykum vRvB.

Ruh konusunda bir cok yanlis anlasilmalar mevcut ve bunlari saymakta fayda vardir…
Bunlarin önemi gelecekteki yazilarla yerli yerine oturtulacagi kanaatindeyim...

1.Ruh bedenden cikarsa kisi ölür yanilgisi !

Ruhumuz, her günah isledigimizde bedenimizden cikar ve böylelikle günaha istirak etmemis olur. Ruh, günah islemeye müsait yapida degildir, cünkü Allah’in nurundandir ve Allah’in ahlakini temsil eder…Osmanli döneminde kötü insanlara „Ruhsuz“ diye tabir vardir, iste günah isleyen kisi ruhu bedeninden cikar ve böylece ruhsuz kalir… Elbette ruh kisinin neyaptigini bilir ve onu takip eder… Ruh Allah’i diler, Allah’a ait ve O’na müstaktir/hasrettir… Nefsimiz sebebiyle günah islemis olursak, Ruhumuz bedenimizden cikar, ama geri döndügündede mutlaka nefsimize azab verir…

2.Bu dünyada Emanet olan ruhu Allah’a ulastirmak diye birsey yoktur yanilgisi… !

Allahu Teala Rad 21’de sunlari buyuruyor….

13/RA'D-21: Vellezîne yasılûne emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi). </SPAN>
Ve onlar Allah’ın (ölümden evvel), Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O’na (Allah’a) ulaştırırlar. Ve Rab’lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.

39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne). </SPAN>
Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin (ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah’a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.

Bu iki ayet sanirim yeterli olacaktir… Bu konunun önemini gelecekteki yazilarda da aktarmak isteriz insaallah…

3.Ruh hastaligi yanilgisi…!

Nefsani arzularina maglub olan sahislar depresyon gecirerek bir travma yasiyor ve bu hastaliga ruh hastasi deniyor… Elbette bu hastalik ruh’la alakasi yoktur, belki nefsle ve beyinle/düsüncelerle alakasi vardir… Ama kesinlikle Allah’in emanet olarak vermis oldugu ruh’la alakasi yoktur….

4.Kisi öldükten sonra ruh bir müddet azaba tutulur, azab ceker yanligisi….

Kisi öldükten sonra Ruh Allah’in zatina dogru yol alir… Azaba tutulan nefstir/hayvani ruhtur, … Bu azabada kabir azabi deniyor… Rahmani Ruhumuz azab cekmez…

Allah razi olsun
Devam edecek insaallah...
 
Üst Alt