hannane
New member
aşk asırlık bir mesele
aşkla kurulunca alem
aşkla doğanlar yazılmış
ilahi aşk defterine...
kays hüznü sinmiş üzerime
ben nereye gölgeme değen çile o şehre
yakamdaki hüzün kays diye ağlıyor her gece
ne çöl kuraklıgım diniyor
ne leyla diye inleyen gözlerim
hasret leyla kokuyor çöl leyla
ceylanların gözlerinde leyla duruyor
leyla işte ta şuramda
kalbim leylanın adına yaşıyor
yusuf geliyor hatrıma
kuyular derinlikler zindanlar
gömlegindeki izler geliyor hatrıma
kuruyana kadar ağladığım gözlerim
aşktan geçiremedim
bu gönül sürgününde
sevda diye bir ömür dilenirim
kapısında köle olduğum leyla
bakışından merhamet içerim
ellerin değmiştir diye ağaçların dallarına
ayakların basmıştır diye çölün derinliğine
şükreder yetinirim
yüksek vadilerden iz sürüp
bir göl suyuna aksin değse
bin yıl gölü seyrederim
sen gitsende leyla
ben hep seninim
seni ansa ormanın masum kuşları
ömrümce ellerimle beslerim
adının anıldığı yerde
huzur uykularından geçerim
ah leyla ........
aşk bir imkansızlıkmış
ve imtihanmış
obanın reisinin tek çocuguna
adaklar adanıp gelen umuda
kara dert saldı bir bakışın
kaysın ruhuna
künyesine ebu kays denilmeyecek
senin aşkın ile yandıkca
mecnun koydular adımı
adımın diğer yanına
dünya serilse ne çıkar leyla
sırf gölgen için bile değer
çöllerde leyla diye ağıtlar yakmama
divane eden aşk muradımdır
kurak çöller senle saraydır
muradım seninle yaşamak değil
senin aşkını taşımaktır
bakışın cenneti sunmaktadır
hasretin bile miras leyla
ellerim semada
yalvarırken yaradanıma
aşk ve adın yanyana leyla
bilirim leyla
dünya zindandır sevdalıya
acıdır hasrettir aşk imtihandır esasında
ayrılık aşkla başlar dünyada
ah leyla
cennet aşkı ağırlamaktadır
ön provası bu yüzden dünyadadır
aşk imtihan hasrettir leyla
dünya heybesini mahşere taşımaktır aslında
aşkın sahibine varışın adıdır aşk
leyla .........
nuran mümine bucak
aşkla kurulunca alem
aşkla doğanlar yazılmış
ilahi aşk defterine...
kays hüznü sinmiş üzerime
ben nereye gölgeme değen çile o şehre
yakamdaki hüzün kays diye ağlıyor her gece
ne çöl kuraklıgım diniyor
ne leyla diye inleyen gözlerim
hasret leyla kokuyor çöl leyla
ceylanların gözlerinde leyla duruyor
leyla işte ta şuramda
kalbim leylanın adına yaşıyor
yusuf geliyor hatrıma
kuyular derinlikler zindanlar
gömlegindeki izler geliyor hatrıma
kuruyana kadar ağladığım gözlerim
aşktan geçiremedim
bu gönül sürgününde
sevda diye bir ömür dilenirim
kapısında köle olduğum leyla
bakışından merhamet içerim
ellerin değmiştir diye ağaçların dallarına
ayakların basmıştır diye çölün derinliğine
şükreder yetinirim
yüksek vadilerden iz sürüp
bir göl suyuna aksin değse
bin yıl gölü seyrederim
sen gitsende leyla
ben hep seninim
seni ansa ormanın masum kuşları
ömrümce ellerimle beslerim
adının anıldığı yerde
huzur uykularından geçerim
ah leyla ........
aşk bir imkansızlıkmış
ve imtihanmış
obanın reisinin tek çocuguna
adaklar adanıp gelen umuda
kara dert saldı bir bakışın
kaysın ruhuna
künyesine ebu kays denilmeyecek
senin aşkın ile yandıkca
mecnun koydular adımı
adımın diğer yanına
dünya serilse ne çıkar leyla
sırf gölgen için bile değer
çöllerde leyla diye ağıtlar yakmama
divane eden aşk muradımdır
kurak çöller senle saraydır
muradım seninle yaşamak değil
senin aşkını taşımaktır
bakışın cenneti sunmaktadır
hasretin bile miras leyla
ellerim semada
yalvarırken yaradanıma
aşk ve adın yanyana leyla
bilirim leyla
dünya zindandır sevdalıya
acıdır hasrettir aşk imtihandır esasında
ayrılık aşkla başlar dünyada
ah leyla
cennet aşkı ağırlamaktadır
ön provası bu yüzden dünyadadır
aşk imtihan hasrettir leyla
dünya heybesini mahşere taşımaktır aslında
aşkın sahibine varışın adıdır aşk
leyla .........
nuran mümine bucak