Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kalbin huzuru....

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Kalbin Huzuru[/FONT]

[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

[FONT=Times New Roman, Times, Serif]"Allah iman edenlerin yardımcısıdır. Onları karanlıklardan kurtarıp, nûra çıkarır. Küfredenlerin dostları ise şeytandır. O da kendilerini nurdan ayırıp karanlıklara çıkarır. Onlar Cehennem'in arkadaşlarıdır. Onlar orada, bir daha çıkmamak üzere, ebedi kalıcıdırlar." (Bakara sûresi;257) [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Allah'ın, mü'minleri zulmetlerden nura çıkarması mü'minlerin derecelerine göredir. Muhakkak ki mü'minler de iman ve amel hususunda derece derecedirler. Her bir mü'min dînin emir etdiği amellere ihlâsla sarılarak îmandaki derece ve isti'dadının artmasına çalışmalıdır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Şunu iyi bil ki: Îman konusunda mü'minlerin dereceleri farklıdır: Avâm, Havâs ve Havassu'l-havâs olmak üzere bunlar üçe ayrılır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Allah Teâlâ mü'minlerin avâmını, küfür ve dalâlet karanlıklarından, îman ve hidâyet aydınlığına çıkarır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]"Hidâyeti kabul edenlerin Allah muvaffakiyetini artırmış, onlara ateşten nasıl kaçınacaklarını ilhâm etmiştir." (Muhammed sûresi: 17) [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Mü'minlerin havâssını Allah Teâlâ, nefsâni ve cismânî sıfatlarından karanlıklarından, rûhânî, rabbâni aydınlığa çıkarır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]"Bunlar, imân edenlerdir. Allah'ın zikriyle gönülleri huzur ve sükûna kavuşanlardır." (Ra'd sûresi: 28) [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Kalbin, Allah'ın zikri ile huzûra kavuşması, ancak nefsâni sıfatlardan temizlenip, rûhânî sıfatlarla bezendikten sonra olabilir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Havassu'l-havassa gelince, Allah Teâlâ onların maddi varlıklarını ortadan kaldırarak, rûhâni yaratılış olayının karanlıklarından kurtarıp, onlar için ebedilik sıfatının tecelli nuruna kavuşturur. Böylece onları o nurda ebedileştirir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Kemâlât-ı insaniyye üç noktada toplanır: [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]1 – Sahih itikad: İman esaslarına, ehl-i sünnet ve'l-Cemaat akaidine göre inanmak, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]2 – Husnü'l-muâşere: İnsanlarla güzel geçinmek. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]3 – Tehzib-i nefs: Nefsi ıslâh edip itâat ve ibâdete sâlih hâle getirmek. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Kulun Hak Celle ve Âlâ ile muâmelesindeki ahlâkının en güzeli teslimiyyet ve rızâ,halkla muâmelesindeki ahlâkının en güzeli afv ve cömerdlikdir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Mal sevgisi nefsin ahlâkının ağır basan taraflarındandır. Aynı şekilde acelecilik de düşük ahlâkdır. Bu sebeble denilmişdir ki sabır şükürdenefdaldir. Sabredenlerin ecirlerinin hesabsız verileceği âyet-i celîlelerde beyân olunmuşdur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Ruhlar iki kısımdır. Mün'ame (nimet içindeki) ruhlar, muazzebe (azâb içindeki) ruhlar. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Azâba düçar olan ruhlar, habsedilmiş, birbirini ziyaret ve görüşmeden alıkonulmuş ruhlardır. Nimet içindeki ruhlara gelince, onlar, serbest, birbirleriyle karşılaşır, ziyaretleşir ve dünyâda daha önce olup bitenleri hatırlayıp, yâdederler. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]O halde, akıllı kimseye yakışan odur ki: İyi insanlarla sohbeti tercih etsin, gece ve gündüz âhırete hazırlansın, mal ve makama aldanmasın ve uzun uzun emellerle Allah'dan uzaklaşmasın. Zirâ dünyâ fânidir ve dünya üzerindeki herkes de fânidir. Öyle ise her an ve her zaman Allah'dan korkunuz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]İbni Abbas (r.a.)'ın: [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]"Ben cinleri de insanları da başka bir hikmete mebni değil, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zâriyât sûresi: 56) âyetindeki "bana kulluk etmeleri için" sözünü, "beni tanımaları için" şeklinde tefsir etmesi meseleye ışık tutması açısından dikkate değer. Zira gerçek marifet, Allah'ı tanıma ancak ibâdet yolu ile elde edilebilir. Allah'tan başkası ile iştigal ve ona ibadetin hâricinde bir takım şeylerle maşguliyet gerçekten perdedir. Bu yüzden selefi sâlihin Peygamberimiz –sallallahu aleyhi ve sellem-'e uyarak insanlardan ayrı kalmak sûreti ile kulluğun zevkini tadarlardı. İnsanlara karışarak meydana gelecek gafleti ortadan kaldırmaya pek dikkat ederlerdi. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Ramazanoğlu Mahmud Sâmi [/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]Bakara sûresi Tefsiri s. 227-228, 330-331. [/FONT]

[/FONT]
 
Üst Alt