Tarih bilmem kaç, bilmem kaçta, askare gidecem, babam nasihat etti.
Oğlum ne olursa olsun, kesinlikle komutanlarına karşı gelmeyeceksin deyip ,uğurladı babam beni askere.
Türkiyenin bir kışlasına ,sabah vardık, çeşitli kayıt işlemlerden sonra, elbise verip sonra tıraş solonına girdik
Ağzı körelmiş tıraş makinelerle, saçımız yoluna yoluna tıraş olunurken.
Acıyor diye şikayet her ettiğimizde, başımıza şaplağı yetik.
Ve günler için de, her yemek yiyişimiz de, iki dilim ekmek verdiler, ekmek istediğimde ise tokatla karşılık buldum.
Günler içinde şapkam çalındı, şikayet ettim .
Çalınma olmaz yer değiştirmiş niye çaldırdın diye? tokat yedim.
Günler içinde atış talimi için atışa gittik.
Başımdaki komutan atış yaptırırken, vuramıyorsun diye her atışımda, mermiyle horoz gibi kafamı dimdikliyordu.
Ve vuramadın diye, 5 mermiden sonra bir mermi fazla verdi.
Sonra hedef tahtasının yanına gittik, 200 metreden atış yapıyorduk .
Hedef tahtası belden insan maketiydi.
Boyun aşşağısına baktım hiç delik yok ,kafa kısmına baktım merminin üçü, ağız bölümüne girmiş.
İkisi birer gözüne girmiş, biriside tam anlının ortasına girmiş.
Bunu gören üst rütbeli komutan oğlum ne yaptım adamın kafasını parçalamışsın dedi.
Ama 5 mermi olması lazım, burda 6 mermi var biri fazla dedi.
Bilmiyom komutanım dedim, zorlayınca başımdaki komutanım vuramadığım için birini fazla verdi dedim. Bunu üzerine, o komutanı üst komutan fırçaladı ve benim atışımı geçersiz saydılar .
Atış bittikden sonra yatak haneye yola çıktık, yatak hane aşşağı yokurı 300 metreydi
Her yüzmetrede bana fazka mermi veren komutan bölüğü durdurup.
Askerlerin ortasında, bokserin kum çuvalına vurduğu gibi dayak attı.
Niye söyledin fazlamermi aldığını diye.
Ben tekvondocu olduğum halde, tek ayağımla ağzını burnunu dağıtabileceğim halde.
Babamın nasiyetını hatırladım, hiç el kaldırmadım.
Allahımın hikmeti o kadar darbeye karşılık hiç acı duymadım.
Hiç bir yerimde morarmadı, ve böyle yatak haneye gidesiye kadar her yüz metrede üç öğün dayak yedim.
Bunu gören başka bir komutan benim ses çıkarmedığımı görünce.
sabahleyin yanıma gelerek dedi.
Sabah yemeğinden önce yanıma geleceksin tekmil vererek.
Bu gün ben dayak yemedim diyerek bir tokat yiyeceksin.
Kendin gelmezsen ben gelirsem, 10 tokat atarım dedi .
bu şekilde bir ay yemekten önce bir tokat yedim.
Dedimya tekvondocuydum istesem tek ayağımla dağıdırtım yüzünü.
Ama babama verdiğm söz aklıma geldiğin için hep sabretdim.
Gören başka komutanlarda, göz yumuyorlardı ses çıkarmıyorlardı.
Bu şekilde acemi birliğimi bitirdim.
Usta birliğindede eğitim yaparken üçköşe teşkil diye nişan talimi vardır.
Askere gidenler bilir 25 metrede birisi hedef tahtasına üzerine oturur .
Elinde ortası delikli teneke kepçe vardır.
Sen nişan alırsın sonra kalemle işaretle dersin.
Bu şekilde üç defa işaretlettirirsin.
İşaretleri birleştirince ,üçgen çizmiş gibi olursun.
Bu üç gen çizgiyi ne kadar küççük yaptırırsan okadar başarılı olmuş olursun.
Ben üç gen yerine üç nokyayı üst üste getirmişim.
Bunu gören komutan ilk defa görüyorum üç noktanın üst üste getiren demişti.
Arkadaşların çoğu geniş üçgen çizdirmişler, ve bu geniş çizdirenler .
Sıraya geçirdi komutan, ve onları sırayla ellerine copladı.
Bana sende çok iyi yaptığın için eç elini dedi ,benimde elimi çopladı.
Ve ilerki zamanlarda atış yarışması vardı 25 metreden.
Atış yaparken dedim kendi kendime, ne olur, ne olmaz yine dayak yerim diye
Birini boşa atayım diye karar verdim.
Ve iki atışımı hedefe attım, sonuncu atışımı bilerek hedef tahtasını dışına attım.
Sonra hedefi komutan inceledi ,baktıki ya oğlum iki mermin aynı delikden girmiş.
Çünkü delik biraz genişlemiş ordan biliyor.
İki mermi aynı yerden girdiğini ama üçüncü mermi hadef tahtasında yok dedi.
İkisini bir delikden geçirdiğine göre, üçüncüsüde bunu kenarında olması lazım ,ama hedef tahtasında yok dedi.
Bilmiyom komutanım diye geçiştirdim, ama üçüncüyü bilerk dışa atmıştım.
Yine ilerki bir zamanda üst rütbeli bir komutan kara kolumuzu denetlemeye gelmişti.
Eğitimle ilgili soru sordu bizlere genelde hep ben el kaldırarak doğru cevapladım.
Senden başkası eğitim görmedimi diye düşünülmesin diye.
Sorunun birine cevap vermedim.
Soru şuydu hali koptere kaç misli önüne atış yapılır vurmak için
Arkadaşlar el kaldırıp kimisi 1, kimisi 7 dediler.
Üst rütbeli alt rütbedeki bizim komutanımıza sen söyle bakalım dedi birden.
Bizim komutanımız 5 dedi.
Bilemedin komutan dedi.
Ben el kaldırdım söyle dedi.
Üç dedim afferim evladım dedi.
Komutanın daki rütbeyi söküp sana takmak lazım sen ondan iyi bildin dedi .
Denetim bittikden sonra bizim komutan madem biliyordunda başından neye söylemedin beni maçup ettin diyerek tokat yedim.
Arkadaşlarıma fırsat verdim size sorcanı nerden bileyim dedim ama tokatıda yedim.
Bu şekilde bitirdim askerliğimi.
Şimdi feminisler dayak olmazsa disiplin sağlanmaz askerlikde derseniz.
Bende derim aile de bir askerlik gibidir.
Kocalar eğitilsin dersiniz.
Eğitilcekse en güzeli askerde dayaksız eğitilsinler. Erkekler, çünkü sonuçta hepsi koca olacaklar.
Üzerine düşün feminisler, diğer konunları çıkarttığınız gibi askerde erkekler eğiltisin.
Kadına karşı dayak atılmaması için, ama bu eğitim dayaksız olmalı .
Yoksa babanın oğluna, oğlum sigara içme diyipde kendisi içerse eğitimin hiç faydası olmaz.
Veya üzerine düşün feminisler kanun çıkartın.
Cumhur başkanı, başbakanı, belediye başkanı, ve muhtarlık ,hep iki kişiden olsun.
Biri kadın biri erkek ve kararları kadın erkek iki başbakan beraber versi.
Baş bakanlıkta kadın erkek iki başbakan olsun. Olmaz derseniz.
Ailedede iki aile başkanı olmaz .
Olur diyenler kanun çıkarsınlar, başbakanlık kadın erkek iki başbakan olsun.
Başarıyla yürütürlerse
ERKEKLEREDE ONLARI ÖRNEK ALSIN !,ailedede kadın erkek ailenin başkanı olsun.
Hayır olmaz kadın erkek iki başkakan derseniz. Ailedede olmaz kadın erkek iki başkan.
O zaman geriye ne kalıyor derim.
Feminisler erkeği aile başkanı istemiyorsunuz.
İki başbakanda olmaz diyorsunuz.
O zaman kadınlar olsun aile başkanı.
Üzerine düşün kanun çıkartın.
EVİN REİSİ BAŞKANI KADINDIR DİYE .!
Yoksa bu kanunu çıkarmazsanız dilinizle kuş tutsanız. Ne kadar çaba harcasanız amacınıza ulaşamazsınız.
FEMİNİSLER ÇARENİZ BU DEĞİLSE YORMAYINIZ KENDİNİZİ BOŞUNA BOŞUNA !!!...
Oğlum ne olursa olsun, kesinlikle komutanlarına karşı gelmeyeceksin deyip ,uğurladı babam beni askere.
Türkiyenin bir kışlasına ,sabah vardık, çeşitli kayıt işlemlerden sonra, elbise verip sonra tıraş solonına girdik
Ağzı körelmiş tıraş makinelerle, saçımız yoluna yoluna tıraş olunurken.
Acıyor diye şikayet her ettiğimizde, başımıza şaplağı yetik.
Ve günler için de, her yemek yiyişimiz de, iki dilim ekmek verdiler, ekmek istediğimde ise tokatla karşılık buldum.
Günler içinde şapkam çalındı, şikayet ettim .
Çalınma olmaz yer değiştirmiş niye çaldırdın diye? tokat yedim.
Günler içinde atış talimi için atışa gittik.
Başımdaki komutan atış yaptırırken, vuramıyorsun diye her atışımda, mermiyle horoz gibi kafamı dimdikliyordu.
Ve vuramadın diye, 5 mermiden sonra bir mermi fazla verdi.
Sonra hedef tahtasının yanına gittik, 200 metreden atış yapıyorduk .
Hedef tahtası belden insan maketiydi.
Boyun aşşağısına baktım hiç delik yok ,kafa kısmına baktım merminin üçü, ağız bölümüne girmiş.
İkisi birer gözüne girmiş, biriside tam anlının ortasına girmiş.
Bunu gören üst rütbeli komutan oğlum ne yaptım adamın kafasını parçalamışsın dedi.
Ama 5 mermi olması lazım, burda 6 mermi var biri fazla dedi.
Bilmiyom komutanım dedim, zorlayınca başımdaki komutanım vuramadığım için birini fazla verdi dedim. Bunu üzerine, o komutanı üst komutan fırçaladı ve benim atışımı geçersiz saydılar .
Atış bittikden sonra yatak haneye yola çıktık, yatak hane aşşağı yokurı 300 metreydi
Her yüzmetrede bana fazka mermi veren komutan bölüğü durdurup.
Askerlerin ortasında, bokserin kum çuvalına vurduğu gibi dayak attı.
Niye söyledin fazlamermi aldığını diye.
Ben tekvondocu olduğum halde, tek ayağımla ağzını burnunu dağıtabileceğim halde.
Babamın nasiyetını hatırladım, hiç el kaldırmadım.
Allahımın hikmeti o kadar darbeye karşılık hiç acı duymadım.
Hiç bir yerimde morarmadı, ve böyle yatak haneye gidesiye kadar her yüz metrede üç öğün dayak yedim.
Bunu gören başka bir komutan benim ses çıkarmedığımı görünce.
sabahleyin yanıma gelerek dedi.
Sabah yemeğinden önce yanıma geleceksin tekmil vererek.
Bu gün ben dayak yemedim diyerek bir tokat yiyeceksin.
Kendin gelmezsen ben gelirsem, 10 tokat atarım dedi .
bu şekilde bir ay yemekten önce bir tokat yedim.
Dedimya tekvondocuydum istesem tek ayağımla dağıdırtım yüzünü.
Ama babama verdiğm söz aklıma geldiğin için hep sabretdim.
Gören başka komutanlarda, göz yumuyorlardı ses çıkarmıyorlardı.
Bu şekilde acemi birliğimi bitirdim.
Usta birliğindede eğitim yaparken üçköşe teşkil diye nişan talimi vardır.
Askere gidenler bilir 25 metrede birisi hedef tahtasına üzerine oturur .
Elinde ortası delikli teneke kepçe vardır.
Sen nişan alırsın sonra kalemle işaretle dersin.
Bu şekilde üç defa işaretlettirirsin.
İşaretleri birleştirince ,üçgen çizmiş gibi olursun.
Bu üç gen çizgiyi ne kadar küççük yaptırırsan okadar başarılı olmuş olursun.
Ben üç gen yerine üç nokyayı üst üste getirmişim.
Bunu gören komutan ilk defa görüyorum üç noktanın üst üste getiren demişti.
Arkadaşların çoğu geniş üçgen çizdirmişler, ve bu geniş çizdirenler .
Sıraya geçirdi komutan, ve onları sırayla ellerine copladı.
Bana sende çok iyi yaptığın için eç elini dedi ,benimde elimi çopladı.
Ve ilerki zamanlarda atış yarışması vardı 25 metreden.
Atış yaparken dedim kendi kendime, ne olur, ne olmaz yine dayak yerim diye
Birini boşa atayım diye karar verdim.
Ve iki atışımı hedefe attım, sonuncu atışımı bilerek hedef tahtasını dışına attım.
Sonra hedefi komutan inceledi ,baktıki ya oğlum iki mermin aynı delikden girmiş.
Çünkü delik biraz genişlemiş ordan biliyor.
İki mermi aynı yerden girdiğini ama üçüncü mermi hadef tahtasında yok dedi.
İkisini bir delikden geçirdiğine göre, üçüncüsüde bunu kenarında olması lazım ,ama hedef tahtasında yok dedi.
Bilmiyom komutanım diye geçiştirdim, ama üçüncüyü bilerk dışa atmıştım.
Yine ilerki bir zamanda üst rütbeli bir komutan kara kolumuzu denetlemeye gelmişti.
Eğitimle ilgili soru sordu bizlere genelde hep ben el kaldırarak doğru cevapladım.
Senden başkası eğitim görmedimi diye düşünülmesin diye.
Sorunun birine cevap vermedim.
Soru şuydu hali koptere kaç misli önüne atış yapılır vurmak için
Arkadaşlar el kaldırıp kimisi 1, kimisi 7 dediler.
Üst rütbeli alt rütbedeki bizim komutanımıza sen söyle bakalım dedi birden.
Bizim komutanımız 5 dedi.
Bilemedin komutan dedi.
Ben el kaldırdım söyle dedi.
Üç dedim afferim evladım dedi.
Komutanın daki rütbeyi söküp sana takmak lazım sen ondan iyi bildin dedi .
Denetim bittikden sonra bizim komutan madem biliyordunda başından neye söylemedin beni maçup ettin diyerek tokat yedim.
Arkadaşlarıma fırsat verdim size sorcanı nerden bileyim dedim ama tokatıda yedim.
Bu şekilde bitirdim askerliğimi.
Şimdi feminisler dayak olmazsa disiplin sağlanmaz askerlikde derseniz.
Bende derim aile de bir askerlik gibidir.
Kocalar eğitilsin dersiniz.
Eğitilcekse en güzeli askerde dayaksız eğitilsinler. Erkekler, çünkü sonuçta hepsi koca olacaklar.
Üzerine düşün feminisler, diğer konunları çıkarttığınız gibi askerde erkekler eğiltisin.
Kadına karşı dayak atılmaması için, ama bu eğitim dayaksız olmalı .
Yoksa babanın oğluna, oğlum sigara içme diyipde kendisi içerse eğitimin hiç faydası olmaz.
Veya üzerine düşün feminisler kanun çıkartın.
Cumhur başkanı, başbakanı, belediye başkanı, ve muhtarlık ,hep iki kişiden olsun.
Biri kadın biri erkek ve kararları kadın erkek iki başbakan beraber versi.
Baş bakanlıkta kadın erkek iki başbakan olsun. Olmaz derseniz.
Ailedede iki aile başkanı olmaz .
Olur diyenler kanun çıkarsınlar, başbakanlık kadın erkek iki başbakan olsun.
Başarıyla yürütürlerse
ERKEKLEREDE ONLARI ÖRNEK ALSIN !,ailedede kadın erkek ailenin başkanı olsun.
Hayır olmaz kadın erkek iki başkakan derseniz. Ailedede olmaz kadın erkek iki başkan.
O zaman geriye ne kalıyor derim.
Feminisler erkeği aile başkanı istemiyorsunuz.
İki başbakanda olmaz diyorsunuz.
O zaman kadınlar olsun aile başkanı.
Üzerine düşün kanun çıkartın.
EVİN REİSİ BAŞKANI KADINDIR DİYE .!
Yoksa bu kanunu çıkarmazsanız dilinizle kuş tutsanız. Ne kadar çaba harcasanız amacınıza ulaşamazsınız.
FEMİNİSLER ÇARENİZ BU DEĞİLSE YORMAYINIZ KENDİNİZİ BOŞUNA BOŞUNA !!!...