bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
Soru:Allah(c.c)'in herşeyi önceden bilmesi insanın hür iradesinin olmadığını göstermezmi??
Cenab-ı Allah bir ayeti kerimesinde buyuruyor ki;
-"Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." (Bakara 35)
-“Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi. (Araf, 13)
-Allah; “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. (Hicr,34-35)
-"İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi. " (Hicr, 39-40)
Hicr suresi 34-35. ayeti kerimede şeytanın Adem(a.s)'a secde etmemesi şeytanın hür iradesinin bir sonucu olduğunu gösterir..Allah(c.c) şeytanın bu büyüklenmesi karşısında onu en aşağı bir varlık olarak lanetlemiştir..(Araf, 13)Şimdi Allah-ü Teala eğer ki şeytanı kendisine asilik etmesi için yaratmış olsaydı bu olay sonsuz çelişkiyi doğuracaktı ki zaten yukarıdaki 4 ayet o anda yaşanmış bir olaydır ve Allah-ü Teala şeytanı o anda lanetlemiştir..Önceden hazırlanmış bir kurgu olabilirmi sizce???..Eğer böyle düşünülürse dünya sınavı gereksiz olur,insanın hür iradesi olmaz ve kötülüğün Allah(c.c) tarafından geldiğine inanılır..Çünkü şeytanın yaptığı kötülük bu durumda Allah'ın izin vermesiyle olacaktı..Sonucu bilinen bir şey üzerinde böyle bir tepki vermek anlamsız olacaktı.."Elimizde yazılmış bir senaryo var..Tiyatro oyuncularının ne yapıcağını önceden daktilo ediyorsunuz ve film başlıyor..Bazı oyuncuları film bittikten sonra senaryoyu siz yazdığınız halde yakıyorsunuz, bazılarına ödül veriyorsunuz..Oyuncular neden bizi yakıyorsun diye sorduklarında ben böyle istedim diyorsunuz"..Kardeşlerim kaderi böyle yorumlarsanız sonucu kesinlikle bu şekildedir..
Eğer ki hür irade gerçek anlamında düşünülürse yani Allah'ü Teala'nın Hz.Adem'i yarattıktan sonra şeytanın büyüklenmesi, O'na başkaldırması kötülüğün başlangıç noktasını gösterir..Bu durumda kötülük Allah(c.c)'dan gelmemiş olur..Çünkü Allah-ü Teala'nın şeytanı kovması o andaki celal sıfatının tecellisidir..Bu durumun Allah(c.c)'in izni olmadan gerçekleşmiş bir olay olması gerekir..Çünkü dünya hayatının başlaması, azap ve mükafatın konması için şeytanın hür iradesini kullanması gerekir..
Eğer böyle düşünülürse insanlar yanlış seçim yaptıklarında ve şeytana uyduklarında gerçeği bulmaları için peygamberler ve kitaplar gönderilir,deprem ve sel gibi doğal afetler ile ikazda bulunulur,Allah'a isyan edenler cehennemi hak etmiş olurlar..Allah'ın varlığına aklen ve kalben iman edenlerde sonsuz mutluluğun kapısı aralarlar..Dua'nın kazayı önlemeside bu sebepledir..Siz Cenab-ı Haktan niyaz ederseniz, eğer ki kalpten bir dilek olursa bu istediğiniz kabul olur..Allah-ü Teala sizin bu duruma düşeceğinizi yaptığınız ameller doğrultusunda bilir..Yazılmış ve bitmiş olan bir kader inancı bu duruma ters düşmektedir..Çünkü ben geçmiş zamanda dilemiyorum, şu an ve şimdi diliyorum ve Allah-ü Teala şu an ve şimdi dileğimi kabul buyuruyor..
Anlatmak istediğim en önemli nokta şeytanın Allah'a isyan etmesi ona büyüklenmesi Allah(c.c)'in isteği doğrultusunda gerçekleşmemiştir..Bu olay kesinlikle Allah(c.c)'in ilminin ve bilgisinin sonsuz olmadığını göstermez aksine büyüklük yapanların cezasının, O'nu inkar edenlerin sonunun cehennem olduğunu gösterir..Şeytan büyüklendiği için cezasını çekecektir..Ve dünya sınavında biz insanları kötü yola sürüklemeye çalışmaktadır..Şeytan Allah'ın varlığına ve birliğine inanır, sadece Hz.Adem'e secde etmemiştir..
Biz insanlar hür irademizi kullanırken Allah-ü Teala bizim ne yapacağımızı bilir..Yapılan seçimlerin sonucunda nereye sapacağımızı ve o yolun sonucunda ne olacağını da bilir..Çünkü O'nun ilmi ve bilimi sonsuzdur..Sadece olaylara müdahale etmez..Bu durumda bizler yaptığımız amellere göre cennet ve cehennemi haketmiş oluruz..Allah-ü Teala bizleri hür irade konusunda serbest bırakmıştır..Eğer ki hür iradenin de ne yapacağı önceden bilinmiş olsaydı yapılan amellerin hiçbir anlamı kalmaz..Cennet ve cehennem ehli önceden yazılmış olurdu ki böyle bir sınavın anlamı olmazdı...
Cenab-ı Allah bir ayeti kerimesinde buyuruyor ki;
-"Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." (Bakara 35)
-“Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi. (Araf, 13)
-Allah; “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. (Hicr,34-35)
-"İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi. " (Hicr, 39-40)
Hicr suresi 34-35. ayeti kerimede şeytanın Adem(a.s)'a secde etmemesi şeytanın hür iradesinin bir sonucu olduğunu gösterir..Allah(c.c) şeytanın bu büyüklenmesi karşısında onu en aşağı bir varlık olarak lanetlemiştir..(Araf, 13)Şimdi Allah-ü Teala eğer ki şeytanı kendisine asilik etmesi için yaratmış olsaydı bu olay sonsuz çelişkiyi doğuracaktı ki zaten yukarıdaki 4 ayet o anda yaşanmış bir olaydır ve Allah-ü Teala şeytanı o anda lanetlemiştir..Önceden hazırlanmış bir kurgu olabilirmi sizce???..Eğer böyle düşünülürse dünya sınavı gereksiz olur,insanın hür iradesi olmaz ve kötülüğün Allah(c.c) tarafından geldiğine inanılır..Çünkü şeytanın yaptığı kötülük bu durumda Allah'ın izin vermesiyle olacaktı..Sonucu bilinen bir şey üzerinde böyle bir tepki vermek anlamsız olacaktı.."Elimizde yazılmış bir senaryo var..Tiyatro oyuncularının ne yapıcağını önceden daktilo ediyorsunuz ve film başlıyor..Bazı oyuncuları film bittikten sonra senaryoyu siz yazdığınız halde yakıyorsunuz, bazılarına ödül veriyorsunuz..Oyuncular neden bizi yakıyorsun diye sorduklarında ben böyle istedim diyorsunuz"..Kardeşlerim kaderi böyle yorumlarsanız sonucu kesinlikle bu şekildedir..
Eğer ki hür irade gerçek anlamında düşünülürse yani Allah'ü Teala'nın Hz.Adem'i yarattıktan sonra şeytanın büyüklenmesi, O'na başkaldırması kötülüğün başlangıç noktasını gösterir..Bu durumda kötülük Allah(c.c)'dan gelmemiş olur..Çünkü Allah-ü Teala'nın şeytanı kovması o andaki celal sıfatının tecellisidir..Bu durumun Allah(c.c)'in izni olmadan gerçekleşmiş bir olay olması gerekir..Çünkü dünya hayatının başlaması, azap ve mükafatın konması için şeytanın hür iradesini kullanması gerekir..
Eğer böyle düşünülürse insanlar yanlış seçim yaptıklarında ve şeytana uyduklarında gerçeği bulmaları için peygamberler ve kitaplar gönderilir,deprem ve sel gibi doğal afetler ile ikazda bulunulur,Allah'a isyan edenler cehennemi hak etmiş olurlar..Allah'ın varlığına aklen ve kalben iman edenlerde sonsuz mutluluğun kapısı aralarlar..Dua'nın kazayı önlemeside bu sebepledir..Siz Cenab-ı Haktan niyaz ederseniz, eğer ki kalpten bir dilek olursa bu istediğiniz kabul olur..Allah-ü Teala sizin bu duruma düşeceğinizi yaptığınız ameller doğrultusunda bilir..Yazılmış ve bitmiş olan bir kader inancı bu duruma ters düşmektedir..Çünkü ben geçmiş zamanda dilemiyorum, şu an ve şimdi diliyorum ve Allah-ü Teala şu an ve şimdi dileğimi kabul buyuruyor..
Anlatmak istediğim en önemli nokta şeytanın Allah'a isyan etmesi ona büyüklenmesi Allah(c.c)'in isteği doğrultusunda gerçekleşmemiştir..Bu olay kesinlikle Allah(c.c)'in ilminin ve bilgisinin sonsuz olmadığını göstermez aksine büyüklük yapanların cezasının, O'nu inkar edenlerin sonunun cehennem olduğunu gösterir..Şeytan büyüklendiği için cezasını çekecektir..Ve dünya sınavında biz insanları kötü yola sürüklemeye çalışmaktadır..Şeytan Allah'ın varlığına ve birliğine inanır, sadece Hz.Adem'e secde etmemiştir..
Biz insanlar hür irademizi kullanırken Allah-ü Teala bizim ne yapacağımızı bilir..Yapılan seçimlerin sonucunda nereye sapacağımızı ve o yolun sonucunda ne olacağını da bilir..Çünkü O'nun ilmi ve bilimi sonsuzdur..Sadece olaylara müdahale etmez..Bu durumda bizler yaptığımız amellere göre cennet ve cehennemi haketmiş oluruz..Allah-ü Teala bizleri hür irade konusunda serbest bırakmıştır..Eğer ki hür iradenin de ne yapacağı önceden bilinmiş olsaydı yapılan amellerin hiçbir anlamı kalmaz..Cennet ve cehennem ehli önceden yazılmış olurdu ki böyle bir sınavın anlamı olmazdı...