Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kabristanda Kur'an okumak sünnet değil midir?

cüneytkaya

New member
Katılım
10 Tem 2007
Mesajlar
85
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Evet sünnettir. Muteber eserlerde bilgiler şöyledir:
Kabristanda oturup Kur'an okumak caizdir. (Halebi-yi kebir s. 496)

Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun! Sevabını ölülere gönderin! Sevabı hepsine vasıl olur.) Hadis-i şerifte, (Bir kimse, kabristandan geçerken, 11 kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir) buyuruldu. (Etfal-ül müslimin - İmam-ı Birgivi)

Kabristanda Kur'an okumak sünnettir. (Seyyid Ahmed Tahtavi)

Mezarlıkta Kur'an okuyup, sevabını ölülere hediye etmeli. (Fetava-yı Hindiye c.5, s.350)

Kabristanda, yüksek sesle veya yavaş Mülk suresi veya diğer sureler okunabilir. (Zahire)
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
kardeşim öncelikle yazdıklarınızı tefakkuh etmenizi öneririm.
kabristan'da kuran okumak sünnet değildir, müstehaptır...
Sünnettir diyen sadece Seyyid Ahmed Tahtavi var, bu şahsın kim olduğunu bilmiyorum...
Ancak şunu söyleyebilirim, hanefi mezhebinin meşhur kitaplarından hidaye'de misvak için sünnet değil müstehaptır denmektedir. Oysa misvak ile ilgili hadisler, kabir de kuran okunacağı hadislerinden daha kuvvetlidir...

mesela teceddin sultan'ın kabri şerifini ziyaret ettiğimde, bir fatiha okurum, bazen de bakara'nın başını okurum, kabirlerde yatanların ruhlarına hediye eylerim...fatiha'yı adetten okurum, ancak bakara'nın başını bazı sahabeler vefat ettiğimizde başımızda bunları okuyun demiştir...

Kabirlerde kuran okumak müstehaptır...
 

Çilekeþ

New member
Katılım
10 Tem 2007
Mesajlar
243
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
Konum
Ýslambol
Hz. Ali ( R.A ) : Yasin Suresi'nin hikmetinden bahsederken ''ölen kişi için okunursa ona rahmet olacağını'' soylemiştir. Fakat genel anlamda okumanın hükmünü yeni öğrendim. Allah razı olsun.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Bismillah

Kur'an hikmet ve hüküm sahibi Yüce Allah'tan öncelikle dirilere gönderilmiş bir kitaptır,Kur'anı kabir başında okumakla evden okumak arasında fark yoktur,evet bizim ölüm anlayışımızda tebdili mekandır,mezardakiler hiçliğe gitmediler,Allah'ın rahmeti geniştir ve onlarıda kaplamıştır,Kur'an alemlere rahmettir,fakat mezar ziyaretlerinin Resulullah sav. ce yasaklanması,sonradan ise serbest bırakılması,teşvik edilmesi,gerçekten manidardır,en büyük hakikat tevhid'tir,kalbler bu hakikat ile kuşatılmamış ise herşeyi karıştırır,heryerde ve her zaman başka Rabler edinmek ister,meyleder,işini doğru,dürüst yapmazda başkalarından torpil bekler.İslam ilk saffada işte bu kafaya ve kalbe savaş açmıştır.Kur'an'da müslüman ile kafirin gezmesi,seyahatinden bahs ederken,mümin kişinin ibret aldığı,diğerinin ise zevk ve sefa için gaflette dalmak için bunu yaptığını söylüyor.Acaba şimdi soralım kendimize gavur dediğimiz avrupalı turist mi yoksa kimliğimizde müslüman yazan bizler mi zevk,sefa için dolaşıyoruz.İşte kabir ziyareti de buna benzer öncelikle ibret almak lazım değil mi?Bu sıkıcı bir gün geçirmek,anlamadığımız üç,beş dua etmek,dilek tutmak,için adet haline getirdiğimiz bir yermidir,şehirlerin kıyısına attıklarımız,bir zamanlar bizim gibiydiler,öldüler,biz diriyiz ve ne garipki onlardan yardım bekliyoruz.Onlar salih kişilerse ancak arkada mümin bir kişi bıraktıkları için sevinirler,bizlerde o konuma düşeceğimizi gönül gözümüzle bağlanır,tefekkür,ederiz de hak yolunu iyice belleyip,elbette o hakikat yolundaki kardeşimizide anıp,dualarla,Yasinlerle yadı cemil eder,onun öldüğü mukaddes dava uğrunda ölmeyi temenni ederiz.
Allah'a emanet kalınız..
 

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
cevap

cevap

ÖLÜLERE KUR’AN OKUNMAZ



بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ


Müslümanların içerisinde bulunduğu çirkin arızalardan birisi de ; gerek kabir ziyaretleri esnasında ve gerekse oralara uğramadan ölüler için Kur’an okuyup seva-bını onlara gönderme adetleridir ….

Bu konuda ne Allah’ın kitabında ve ne de Resulü’nün sünnetinde mesele ile alakalı hiçbir delilin olmamasına rağmen,inananların kısmı azamı bu yanlışın içeri-sinde hayat sürmektedirler .

Halbuki Allah resulü s.a.v bir çok hadislerinde ölen bir kimseye nelerin fayda vere-ceğini ve kabir ziyaretinde de bir müslümanın nasıl hareket edeceğini açıkça uygu-lamış ve inananlara da bunu anlatmıştır.

Allah Resulü s.a.v kabirleri ziyaret ettiği zaman şu duayı okurdu :

" السلام عليكم أهل الديار، من المؤمنين والمسلمين. وإنا، إن شاء الله، للاحقون . أسأل الله لنا ولكم العافية "

“ Esselamu aleykum ehled diyarı minel mü’miniyne vel müslimin. Ve inne inşa-allahu le lahikun. Es elullahe lena ve lekumul afiyeh “

“ Ey mü’minlerin ve Müslimlerin diyarı ! Allah’ın selamı üzerinize olsun. Allah dilerse muhakkak biz de sizin yanınıza geleceğiz. Allah tan bizlere ve sizlere afiyet dilerim “ }
MÜSLİM : 3.C.975.N

Hatta Aişe validemiz Allah Resulü s.a.v’e : “ Kabirleri ziyaret edeceğim zaman onlara nasıl dua edeyim “ diyesorusorduğunda, Allah resulü s.a.v ona şu duayı okumasını söylemiştir.

{ ….. Aişe r.a dan…………….. Resulullah s.a.v buyurdular ki : Cibril bana :
- Muhakkak ki Rabbin sana Baki – mezarlığı – ehline gidip onlar için istiğfar etmeni emrediyor,dedi. Ben – Aişe’de – dedim ki :
- Ya Rasulallah ! onlar için nasıl dua edeyim ? . Resulullah s.a.v dedi ki : Şöyle de :

السلام على أهل الديار من المؤمنين والمسلمين ويرحم الله المستقدمين منا والمستأخرين وإنا، إن شاء الله، بكم للاحقو

“ Esselamu aleykum ehled diyarı minel mü’miniyne vel müslimin. Ve yerha-mullahu’l mustakdimine minna vel musta’hirin. Ve inna inşaallahu bikum le lahikun “

“ Ey mü’minlerin ve Müslimlerin diyarı ! Allah’ın selamı üzerinize olsun.Allah, bizden önce ölenlere ve bizden sonra öleceklere rahmet eylesin.Allah dilerse biz de sizlere kavuşacağız “ }

MÜSLİM : 3.C.974.N

Dolayısıyla, eğer kabirlerde Kur’an okumak caiz olmuş olsaydı … veya Kur’an okuyup da onun sevabını ölülere gönderme gibi bir şey dinimiz de caiz olmuş olsaydı,bunu Resulullah s.a.v mutlaka hanımına söylerdi. Çünkü,İslam’ın bu hususta bir kuralı vardır ki,o da :

تأخير البيان عن وقت الحاجة لا يجوز

“ İhtiyaç anında beyanın tehiri caiz değildir “

Yani,eğer ölüler için Kur’an okumanın onlara faydası olacak olsaydı bunu Allah Resulü s.a.v mutlaka söylerdi. Çünkü kendisine, kabirleri ziyaret etmek isteyen bir kimsenin orada ne yapacağı sorulmuştur.
Eğer Kur’an’a ve Sünnet’e az da olsa vukufiyetimiz olmuş olsaydı, insana faidesi olmayacak bu gibi bid’atlerle uğraşmayacağımız gibi, bununla uğraşan kimselere de bunun tam zıddına bir çok delillerin olduğunu anlatırdık.

Bakınız Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında ne buyuruyor :

وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنبَغِي لَهُ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُّبِينٌ لِيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّاً وَيَحِقَّ الْقَوْلُ عَلَى الْكَافِرِينَ

“ Biz ona – yani Muhammed’e – şiir öğretmedik. Ki,ona yakışmaz da. O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Ki,onunla diri olanları uyarsın ve inkar eden-lere de azab sözü hak olsun. “
YASİN : 69.70.AY.
Ayet’i kerimeye dikkat edilirse,لِيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّاً“ … diri olanları uyarması için … “ ifadesiyle Kur’an’ın, dirilerin uyarılması için indirildiği anlatılmaktadır.

Rabbimiz yine bir Ayet’i Celile’sinde şöyle buyurmaktadır :

كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ

“ O mubarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, Ayet’lerini düşünsünler ve akıl sahipleri de öğüt alsınlar. “
SAD : 29.AY.

Bu Ayet’i kerime de inandığını söyleyenlere açıkça şunu anlatmaktadır ; Kur’an, akledebilen ve düşünebilen kimseler için inzal olmuştur. Dolayısıyla onun, düşünme,akletme ve anlama hasleti elinden alınmış ölü kimselere okunması makul değildir…..

Bununla beraber şunun da hiç unutulmaması gerekir ki,bu inanç ve amel Kur’an’ın gaye ve hedefine de terstir.
Çünkü Allah’u Teala Kur’an’ı kerimi,onunla amel edilsin diye göndermiştir.Yani o, ölülerin kitabı değil dirilerin kitabıdır.

Ölenlerin ise artık amelleri kesilmiştir.Onlar Kur’an’ı ne okuyabilirler ve ne de onunla amel edebilirler.

Onlar için okunan Kur’an’ın sevabı da onlara ulaşmaz. Meğer ki, Kur’an’ı kendisine öğrettiği kimse ola..….. Yani, bir kimse hayatta iken kime Kur’an öğretmiş ise,onun okumasından bir sevap kazanabilir. Çünkü bu şey, henüz hayatta iken kendisinin sa’yı gayretinden olan şeylerdendir.

Çünkü Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ

{ Ölüleri diriltecek,işledikleri amelleri ve geride bıraktıkları eserleri yazacak olan elbette biziz ….. }
YASİN : 12.AY.

مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا”………………..

{ Kim güzel bir işe aracılık ederse,onun da o işten bir payı vardır … }
NİSA : 85.AY.

Sünnet’i seniyyede ise şöyle buyrulmaktadır :

- قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: من سَنَّ سنة حسنة فيعمل بِهَا كَانَ لَهُ أجرها، ومثل أجر من عمل بِهَا لاَ ينقص من أجورهم شيئاً............."

{ …… Cerir bin Abdullah r.a’dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kim iyi bir çığır açar da o yolda yürünürse,o yolda yürüyenlerin sevabı kadar bu çığırı açan kimseye de ecir yazılır.Onların sevaplarından da bir şey eksilmez ……… }

MÜSLİM : 3.C.1017.N
İBNİ MACE : 1.C.203.N

Hulasa, bu delillerin umum ifadeleri bizlere şunu anlatmaktadır : İster hayatta olsun ister ölü olsun, kim hayırlı bir işe vesile olmuş ise,o işten hasıl olan sevapların aynısını bu kimse de kazanacaktır.

Dolayısıyla,hayatta iken birilerine Kur’an öğretenler, o kimseler Kur’an okudukça sevap kazanacaklardır…. İşte Kur’an-ın ölüye ancak bu şekilde faydası olur.

İbni Kesir r.h ;

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى


“ İnsan için kendi çalışıp çabalamasından başka bir şey yoktur “
NECM : 39.AY.

Mealindeki Ayet’in tefsirini yaparken şöyle diyor : “ Yani başkasının günahı kişiye yüklenmediği gibi,kendi nefsi için kazandığı hariç, başkasının yapacağı sevaptan da yararlanamaz.

İbni Kesir devam ediyor ve diyor ki : Bu Ayet’i Kerime’den İmam Şafii r.h şu hükmü çıkarmıştır :

“ Ölüler için okunup,hediye edilen Kur’an’ın sevabı onlara kavuşmaz,çünkü okunan Kur’an onların ameli ve kazancı değildir. Bunun içindir ki Allah’ın Resulü s.a.v ölülere Kur’an okumayı ümmetine tavsiye etmemiş ve ne açık bir ifade ile ve ne de ima yolu ile de olsa, onlara bu yolu göstermemiştir “
Bununla beraber, Sahabeden de bu hususta sahih bir nakil yoktur.Şayet bu hayırlı bir iş olmuş olsaydı,şüphesiz ki onlar bu hayırda bizleri geçerdi. - Yani onlar bizden önce bunu yaparlardı - Unutmayın ki,Allah’a yaklaştıran ameller ancak nas’la sabit olur. Bu gibi hususlarda ne kıyasla ve ne de şahsi görüşlerle hareket edilmez. “

İBNİ KESİR : 13.C.7554.S

SÜNNET’TEN DELİLLER


Ölülere Kur’an okunmayacağının sünnet’ten delilleri ise şunlardır :

عن أبي هريرة , أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا تجعلوا بيوتكم مقابر. إن الشيطان ينفر من البيت الذي تقرأ فيه سورة البقرة .

{ …. Ebu Hureyre r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Muhakkak şeytan, içerisinde Bakara suresi okunan evden kaçar.}

MÜSLİM : 2.C. 780. N
TİRMİZİ : 5.C.3036.N
AHMED : 2 / 284-337

{ …… Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Evlerinizde Bakara suresini okuyunuz, oraları kabirlere çevirmeyiniz. }
BEYHAKİ : 5 / 448 / 1056


Hulasa, ölülere faydası dokunsun diye Kur’an okumanın eğer dinimizde bir yeri olmuş olsaydı, Müslümanlara karşı çok şevkatli ve merhametli olan Peygamberimiz Muhammed s.a.v :

“ Evleriniz de Kur’an okuyunuz ve namaz kılınız, oraları kabirlere çevirmeyiniz “

diye nasihatte bulunmazdı… Çünkü,kabirler Kur’an okuma ve namaz kılma yeri değil-dir….. Bunun içindir ki ; Hayatı boyunca defalarca kabirleri ziyaret eden Allah Resulü s.a.v, ne böyle bir şey yapmıştır,ne ümmetine böyle bir şey tavsiye etmiştir ve ne de ima ile de olsa buna işaret etmiştir …..

Kendisinin de hadisi şeriflerinde buyurduğu gibi :

ما بقي من شيء يقرب من الجنة ويباعد من النار إلا وقد بين لكم . ( صحيح )

{ Size cennet’e yaklaştıracak ne var ise onu açıklamışımdır. Ve yine size, cehen-nem’den uzaklaştıracak ne var ise onları da açıklamışımdır.}


M. ZEVAİD : 8 . 264 - S . SAHİHA : 4.C.1803.N - HAKİM : 2.C. 4. SAY



عن أبي ذر قال تركنا رسول الله صلى الله عليه وسلم وما طائر يقلب جناحيه في الهواء إلا وهو يذكرنا منه علما قال فقال صلى الله عليه وسلم فذكره . وله شاهد من رواية عمرو عن المطلب مرفوعا بلفظ ما تركت شيئا مما أمركم الله به إلا قد أمرتكم به وما تركت شيئا مما نهاكم عنه إلا قد نهيتكم عنه .


وإسناده مرسل حسن .

{ Ebu Zerr r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v bizi, hava’da kanat çırpan kuştan dahi malumat vemiş olduğu halde terk etti . }
İBNİ HİBBAN : 1.C. 65.N
AHMED.MÜSNED : 5 / 162
TABERANİ KEBİR : 1647.N
S . SAHİHA : 4.C. 1803.N

{ Ve yine bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : Allah’ın size emredip de benim size emretmediğim hiçbir şey bırakmadım.Ve yine,Allah’ın size yasaklayıp da benim size yasaklamadığım hiçbir şey de bırakmadım.}
S . SAHİHA : 4.C. 1803.N

Artık bu delillerden sonra söylenecek tek söz Allah,bu konuda problemi olan kimselere anlayış ve hidayet versin “ sözüdür.


BU KONUDAKİ ZAYIF VE UYDURMA HADİSLER


Ölüye Kur’an okuma hususunda delil olarak öne sürülen hadislerden birtanesi şudur :

حدثنا محمد بن العلاء ومحمد بن مكّي المروزي، المعنى قالا: ثنا ابن المبارك، عن سليمان التيمي، عن أبي عثمان وليس بالنهدي، عن أبيه، عن مِعْقِل بن يسار قال: قال النبيُّ صلى اللّه عليه وسلم: " اقرءوا {يس~} على موتاكم"

{ …… Ma’kıl bin Yesar r.a dan. Dedi ki : Resulullah s.a.v : “ Ölülerinize { Yasin } okuyunuz “ buyurmuştur. }
EBU DAVUD : 4.C.3121.N
İBNİ MACE : 4.C.1448.N
İBNİ HİBBAN : 5.C.2991. N
AHMED : 5 / 26 . 19790.N
HAKİM : 1 / 565

İBNİ HACER : Ravilerden Ebu Osman mübhem’dir. Yani meçhuldür.
TEHZİB : 12 / 370

İBNİ MUNZİR : Ravilerden “ Ebu Osman ve babası “ tanınmış kimseler değillerdir.

İBNİ MUNZİR : 5 / 310 / 922

EL – ALBANİ : Bu hadis zayıftır. Bu hususta herhangi sahih bir hadis yoktur.

DAİFU EBU DAVUD : 3121.N

KİTABU’L CENAİZ : 11. S

İRVAU ĞALİL : 688.N
MİŞKAT : 1622


" من دخل المقابر , فقرأ سورة ( يس ) خفف عنهم يومئذ , و كان له بعدد من فيها حسنات "


{ …. Resulullah s.a.v buyurdular ki :” Kim kabristana giripte orada Yasin suresini okursa, Allah onların yüklerini hafifletir ve o kabirde bulunanların sayısı kadar o kimselere hasenat yazar “ }
EBU NUAYM . Fİ AHBARUL ESBAHAN : 2.344.345
SUYUTİ . Fİ İLAL : 2 . C . 44 - EL- ALBANİ . SİLSİLETÜ’D DAİFE : 3.C.1246.N

أخرجه الثعلبي في " تفسيره " 3/161/2 من طريق محمد بن أحمد الرياحي : حدثنا


أبي : حدثنا أيوب بن مدرك عن أبي عبيدة عن الحسن عن # أنس بن مالك # مرفوعا .



هذا إسناد مظلم هالك مسلسل بالعلل :



الأولى : أبو عبيدة . قال ابن معين : " مجهول "



الثانية : أيوب بن مدرك متفق على ضعفه و تركه , بل قال ابن معين : " كذاب "


. و في رواية : " كان يكذب " .



الثالثة : أحمد الرياحي , و هو أحمد بن يزيد بن دينار أبو العوام , قال البيهقي " مجهول "


قال الألباني في " السلسلة الضعيفة و الموضوعة : موضوع

Hadis olarak zikredilen bu rivayet ; Salebi’nin tefsirinde zikredilmektedir. El-Albani – Allah kendisine rahmet eylesin – Silsiletü’d Daife’de zikrettiği gibi : “ Bu hadis Mevzudur “ yani uydurmadır.

İbni Main : Sened de bulunan Ebu Ubeyd Meçhul’dür,der.


İbni Main : Eyyub bin Müderrik için ; “ yalancıdır “ der.

Beyhaki : Sened te bulunan Ahmed er-Riyahi için “ meçhul “ der.

El-Albani : yine der ki : Sened de bulunan Eyyub bin Müderrik’in zayıflığı ve terki hususunda ittifak edilmiştir.
EL-ALBANİ . S. DAİFE : 3.C.1246.N

Bu husustaki uydurulan şeylerden bir tanesi de şudur :


{ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kim kabristanın yanından geçer ve ihlas suresini onbir defa okuyup da bunun ecrini ölülere bağışlarsa,o kimseye ölü sayısınca mukafat verilir. }

Asrımızın muhaddislerinden Nasiru’d-din El Albani bu rivayetle alakalı şunları söy-lemektedir :

Bu batıl ve uydurma bir hadis’tir. Bunu Ebu Muhammed el-Hallal,el-kıraati alel Kubur 201 / 2 de.
Deylemi “ Abdullah b. Ahmed b. Amir’in babasından.onun Ali er-Rıza’dan,onun babalarından rivayete dair bir nüsha’da zikretmiştir.

Bu ise batıl ve uydurma bir nüsha’dır. Bu,ya burada sözü geçen Abdullah’ın uy-durması ya da onun babasının uydurmasıdır.

Nitekim ez-Zehebi el-Mizan’da böyle demiş ve Hafız İbn Hacer’de el-Lisan adlı ese-rinde ona uymuştur.

Daha sonra Suyuti, Zeylu’l Ahadiysi’l Mevdua adlı eserinde aynı şeyleri tekrarlamış ve onun bu hadisini zikretmiştir.

İbn Arrak Tenzihu’ş Şeria el-Merfua fi’l-Ahadiysi’ş-Şeria ve’l-Mevdua adlı eserinde de aynı şeyleri söylemiştir.
EL-ALBANİ . K.CENAİZ : 142.S

{ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Hangi ölünün başında Yasin suresi okunursa Allah onun işini kolaylaştırır. “

EL-ALBANİ : S. DAİFE : 5219.N


Hulasa,kabirlerde Kur’an okuma veya başka bir mekanda da olsa Kur’an okuyup onun sevabını ölülere bağışlama hususunda zikredilen bu ve bunun gibi rivayetler zayıf ve uydurma rivayetlerdir. İlim ehlinin de ifade ettiği gibi ; bu hususta sahih bir hadis yoktur.

Allah’u Azze ve Celle bizlere, hakkı hak bilip ona ittiba eden ve batılı da batıl bilip ondan uzak duran kullar olmamızı nasibeylesin ……






VEL HAMDU LİLLAHİ RABBİL ALEMİN









TACUDDİN EL- BAYBURDİ
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Kur’an-ı Kerim’in sadece bir ciheti yoktur. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, “İnsana hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insanın bütün hacatı maneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, cami bir kitab-ı mukaddestir. 1

Yani Kur’an-ı Mübin hayatımızı tanzim eder. Allah’a olan mesuliyetlerimizi gösterir, dünyaya geliş gayemizi, neler yapmamızı, nasıl ibadet edeceğimizi öğretir ve her şeyin hikmet ve mahiyetini anlatır. Hülasa Kur’an-ı Kerim bir zikir, fikir, dua ve davet kitabıdır.

Kur'ân-ı Kerimin tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun mü'min ruhlara verdiği feyiz hayatta iken kalmaz, aynı şekilde kabir âleminde de devam eder, orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur.

Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (a.s.m.) şu tavsiyelerde bulunur: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz."2

Bu hadis-i şerif, Yasin Sûresinin hem ölüm döşeğinde olan hastaya okunmasına, hem de ölmüş mü'minlerin ruhuna bağışlanmak üzere okunabileceğine işaret etmektedir.

Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:
"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar."3

İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer'in ölülerin ruhuna Bakara Sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır.4

Bir Fâtiha'nın veya okunan bir Yâsin'in bütün ölülerin ruhuna aynı şekilde hiç eksilmeden nasıl ulaştığını da Bedüzzaman'dan bir nakille öğrenelim:

"Fâtır-ı Hakim nasıl ki, unsur-u havayı; kelimelerin, berk (şimşek) gibi intişarlarına ve tekessürlerine (yayılma ve çoğalmalarına) bir mezraa (tarla) ve bir vasıta yapmış ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedi (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de okunan bir Fatiha dahi, meselâ, umum ehl-i imanın emvâtına (ölülerine) aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevî âlemde, mânevî havada çok manevî elektrikleri, manevî radyoları sermiş, serpmiş; fıtri telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor.
"Hem nasıl ki, bir lamba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba olur. Aynen öyle de, Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.5

Zaten kabirdeki yakınlarımız devamlı surette bizden yardım beklemektedir. Bizden gelecek bir dua, bir Fatiha, bir İhlâsla nefes alabileceklerini bilmektedir. Çünkü kabir o kadar çetin şartlarla iç içedir ki, en küçük bir mânevî yardım dahi onun ruhunu serinletecektir. Bir hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyururlar:

"Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır."6


1- Sözler. S.340
2- Müsned, 5:26
3- İbni Mace Tercemesi, 4:274
4- Beyhaki, 4:56
5- Şualar, s.576
6- Mişkatü’l- Mesabih, 1:723
 
Üst Alt