Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kabirlerin yakınlarında yapılması haram olan bazı hususlar

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
Kabirlerin Yakınlarında


Yapılması Haram Olan Bazı Hususlar



بســـم الله الرحمن الرحيم



ALLAH (C.C.)'TAN BAŞKASI İÇİN KURBAN KESMEK


Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"De ki: "Benim namazım, ibadetlerim (kestiğim kurban), hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben müslümanların ilki olarak bununla emrolundum." (En'am: 6/162-163)

"O. halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes." (Kevser: 108/2)

Ali b. Ebu Talha (r.a.) şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (s.a.v.) bana şu dört hususu bildirdi:
"Allah, kendisinden başkası için kurban kesene, ana babasına lanet edene, suçlu kimseyi koruyana, arazi ve tarlaların sınır işaretlerini değiştirene lanet etmiştir." (Müslim Edahi: 43-45, Nesai Dahaya: 34 Ahmed: 1/108-118.)

Tarık b. Şihab (r.a.)'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Bir sinek yüzünden, adamın biri cennete, diğeri de cehenneme girdi." Sahabeler:

"Bu nasıl oldu, ey Allah'ın Rasulü?" dediler. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"İkisi beraber bir şehre uğradılar. Bu şehir halkının, oradan her geçenin mutlaka kurban takdim etmesi gereken bir putları vardı. Birine:
"Bir kurban takdim et!" dediler. O da:
"Takdim edecek hiçbir şeyim yok ki" dedi. Onlar:
"Hiç değilse bir sinek takdim et!" dediler. O da bir sinek takdim etti, yolunu açıp serbest bıraktılar. Bundan dolayı cehenneme girdi. Diğerine:
"Sen de takdim et!" dediler. O:
"Allah'tan başka hiçbir şeye sinek dahi takdim etmem." dedi. Boynunu vurdular, bu yüzden o da cennete girdi." (Ahmed b. Hanbel Kitabuz-zühd s: 15.)



Kabrin Üzerine bina yapmak.



Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kabrin kireçlenmesini, üzerine bina yapılmasını, üzerine oturulmasını, üzerine yazı yazılmasını ve ayakla basılmasını yasakladı : [Müslim, Cenâiz 94, (970); Ebu Dâvud, Cenâiz 76, (3225, 3226); Tirmizî, Cenâiz 58, (1052); Nesâî, Cenâiz 96, (4, 86, 88).]

Ebu'l-Heyyac el-Esedi'den rivayet edilmiştir. O dedi ki: "Ali b. Ebi Talib bana dedi ki: Rasûlullah (s.a)'ın beni görevli gönderdiği işe seni göndereyim mi? Nerde bir heykel görürsen [bir rivayette bir suret] [bir evde] mutlaka onu dümdüz edeceksin ve ne kadar yüksek bir kabir görürsen, mutlaka onu da dümdüz edeceksin Hadisi Müslim (III, 61), Ebu Davud (II, 70), Nesai (I, 285), Tirmizi (II, 153-154)-hasen olduğunu belirterek-, Hakim (I, 369), Beyhaki (IV, 3), Tayalisi (no: 155), Ahmed (no: 741, 1064), Ebu Vail'in ondan (Ebu'l-Heyyac'dan) rivayeti yoluyla Taberani, el- Mucemu's-Sağir (s. 29), Ebu İshak'ın ondan rivayeti yoluyla rivayet etmişlerdir. Hadisin ayrıca Tayalisi (no: 96), Ahmed (no: 657-658, 683, 889)'da Ali (r.a)'dan gelen iki ayrı rivayet yolu daha vardır.

Şevkâni -yüce Allah'ın rahmeti üzerine olsun- (IV, 72)'de bu hadisi şerhederken şunları söylemektedir: "Bu hadisten çıkartılacak hükümlerden birisi de şudur: Sünnet gereği kabir
yerden fazla yükseltilmez. Bu hususta faziletli kabul edilen ile daha az faziletli olduğu kabul edilen kimse arasında fark yoktur. Açıkça görüldüğü kadarıyla kabirlerin şer'an izin verilen miktardan fazla yükseltilmesi haramdır. Bunu Hambeli mezhebi alimleri ile bir topluluk ile İmam Şafiî ve İmam Malik açıkça ifade etmişlerdir."

Yine Şevkâni şöyle demektedir: "Hadisin kapsamına öncelikle giren kabir yükseltme çeşitlerinden birisi de kabirler üzerinde bina edilmiş kubbeler ve meşhedlerdir. Aynı zamanda bu iş kabirleri mescid edinmek kabilinden de sayılır. Peygamber (s.a) da ileride geleceği üzere bunu yapanlara lanet etmiştir. Kabirler üzerinde bina yükseltip, bu binaları güzel yapmaktan ötürü nice fesadlar ortaya çıkmıştır ki İslam adına bunlara ağlanılır. Bunlar arasında cahil kimselerin bu gibi yerlere kâfirlerin putlar hakkındaki inançlar gibi bir inanç beslemeleridir.

Bu o kadar büyük bir iş haline geldi ki cahiller bu kabirlerin fayda sağlamaya ve zararı önlemeye kadir olduklarını zannedecek hale geldiler. İhtiyaçlarının görülmesini istemek için gidecekleri yer arzularının gerçekleşmesi için sığınacakları yer olarak bellediler. O kabirlerden kulların Rablerinden istediklerini istemeye koyuldular.

Oralara yolculuk yapmak amacıyla yüklerini bağladılar. Kabirlere ellerini sürdüler ve onlardan yalvararak yakararak dileklerde bulundular. Özetle söyleyecek olursak, onlar buralarda cahiliyenin putlara yapıp da yapmadıkları hiçbir şey bırakmadılar. İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Bu korkunç münker ve müthiş küfre rağmen Allah için öfkelenen hanif din için gayrete gelen ne alim, ne öğrenci, ne emir, ne vezir, ne de bir hükümdar görüyoruz. Bize bu hususta o kadar çok haber geliyor ki bu verilecek örneğin gerçekliği hususunda şüphe etmeye imkan kalmıyor. Bu kabirperestlerden çok kimseye ya da onların çoğuna hasımları tarafından Allah adına yemin etmeleri söylenecek olursa, yalan yere yemin edebilir. Bundan hemen sonra ona şeyhin adına yahut inandığın filan veli adına yemin et denilecek olursa, hemen dili tutulur, dolanır, böyle bir yemini kabul etmez ve gerçeği itiraf eder. İşte bu onların şirklerinin haşa yüce Allah ikinin ikincisi, yahut üçün üçüncüsüdür diyenlerin şirklerinden daha ileri dereceye vardığının en açık delillerinden birisidir.

Ey din alimleri! ey müslümanların hükümdarları! İslam adına küfürden daha büyük bir musibet olabilir mi? Bu din için Allah'tan başkasına ibadetten daha büyük bir zarar hangi musibet olabilir? Müslümanların bu musibete denk musibetleri olabilir mi? Eğer böyle bir şirke karşı çıkmak farz değil ise, karşı çıkılması gereken münker hangisidir? "Andolsun eğer hayatta ölen birisine seslenirsen duyurursun Fakat senin seslendiğin kimsenin canı yok Ve eğer bir ateşe üflesen aydınlatır etrafını Fakat sen bir küle üflüyorsun."

Derim ki: Merhum Şevkâni'nin bu hususta faydalı ve güzel bir eseri vardır. Buna: "Şerhu's-Sudur fi Tahrimi Raf'i'l-Kubur" adını vermiş olup, el-Mecmuatu'l-Muniriyye adlı koleksiyon arasında basılmış bulunmaktadır. (I, 62-76)

Kabirlere doğru namaz kılmak. Ebu Mersed el-Ğanevi'den dedi ki: Rasûlullah (s.a)'ı şöyle buyururken dinledim: "Kabirlere doğru namaz kılmayınız, kabirlerin üzerine oturmayınız
Hadisi Müslim (III, 62)'de ve üç Sünen sahibi ile başkaları rivayet etmişlerdir. Bu hadisin İbn Abbas'ın rivayet ettiği bir şahidi daha bulunmaktadır. Bunu da ed- Dıya el-Makdisi, el-Ahadiysu'l-Muhtare'de zikretmiş olup, bu hadisin senedi ile ilgili olarak "Tahric-u Sıfat-i Salâti'n-Nebi" adlı eserde, sonra da "Tahziru's-Sacid" (s. 121)'de gerekli açıklamaları yapmış bulunuyorum.

Bu hadisde müslümanların kabri üzerine oturup, onların üzerinden geçmenin haram olduğuna delil vardır. Şevkâni'nin (IV, 57) ve başkalarının naklettiğine göre ilim adamlarının çoğunluğunun kabul ettiği görüş de budur

"Kabirlere doğru namaz kılmayınız...." hadisi bunu gerektirmektedir. Bu hadiste nehyin açık olması dolayısıyla kabre doğru namaz kılmanın haram olduğuna delil vardır. Nevevi'nin tercih ettiği de budur. el-Munadi, Feydu'l-Kadir adlı
eserinde hadisi şerhederken şunları söylemektedir: "Kabirlere doğru yönelerek (namaz kılmayın) demektir. Çünkü bu şekilde hareket etmek çok ileri derecede bir tazimi ifade ediyor. Çünkü bu mabudun mertebesidir. Böylelikle hadis -tamamıyla- birarada hem tazimi hafife almayı, hem aşırı derecede tazimi yasaklamaktadır."

Daha sonra bir başka yerde şunları söylemektedir: "Böyle bir iş mekruhtur. Bir insan o yerde namaz kılmak ile bereketlenmek isteyecek olursa, dinde Allah'ın izin vermediği bir hususu bid'at olarak ortaya çıkarmış olur. Burda maksad tenzih-i kerahettir. Nevevi şöyle demektedir: Mezhebimize mensub ilim adamları böyle demişlerdir. Eğer hadisin zahiri dolayısıyla haram olduğu söylenecek olsa dahi uzak bir ihtimal değildir. Hadisten kabristanda namaz kılmanın yasaklandığı hükmü çıkarılır. Bu da tahrimi bir kerahet ile mekruhtur."

Şunu bilmek gerekir ki burada sözü edilen tahrim ancak yönelmek ile kabirlerin taziminin kastedilmemesi şartına bağlıdır. Aksi takdirde bu bir şirk olur. Şeyh Aliyyu'l-Kari, el-Birkad (II, 372)'de bu hadisi şerhederken şunları söylemektedir: "Eğer bu tazim gerçek manasıyla kabre ve kabrin sahibine yapılacak olursa, kesinlikle böyle bir tazimi yapan kâfir olur. Böyle bir şeye benzemeye kalkışmak mekruhtur. Bu kerahetin tahrimi kerahet olması gerekir. Ona bırakılmış cenaze de bu hükme tabidir. Hatta ondan da öncelikli olarak bu hükmü alır. Bu ise Mekke ahalisinin karşı karşıya bulundukları bir beladır. Çünkü onlar cenazeyi Kabe'nin yakınında koyuyor, sonra da ona doğru namaz kılıyorlar."

Kabirlere doğru yönelmek sözkonusu olmasa dahi kabirlerin yakınında namaz kılmak.

Enes'den rivayete göre: "Peygamber (s.a) kabirler arasında namaz kılmayı yasaklamıştır Hadisi el-Bezzar (441-442-443)'de Enes'den gelen rivayet yollarıyla zikretmiştir. el-Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (II, 27)'de: "Ravileri sahih hadisin ravileridirler" demektedir. İbnu'l-Arabi bu hadisi Mucem (235/1)'de, Taberani, el-Evsat (I, 280)'de, Dıya el- Makdisi, el-Ahadiysu'l-Muhtare (79/2)'de rivayet etmişler ve: "Cenazeler üzerine..." fazlalığını eklemişlerdir.
 
Üst Alt