Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

K e r a m e t

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Peygamberlik iddiasında bulunmayan, fakat dinin bütün emirleriyle tamamıyla amel eden, yasaklardan titizlikle kaçınan ve Allah'a ibadet ve tâatla, zühd ve takva ile yaklaşan bazı salih kimselerin elerinden çıkan harikalara (olağanüstülük) keramet denir.

İslam’ı eksiksiz yaşayan takva sahibi kimselerin keramet göstermesi, ehl-i sünnete göre haktır. Birçok hikmete binaen, bazı salih mü’minlere verilen bu ilahî lütuf, tâbi oldukları peygamberin mucizelerinin küçük bir yansıması, bir eseri sayılır. Peygamberimiz’in ümmeti içinde keramet göstermek, Rasül-i Ekrem’in dâvâsının doğruluğunun bir alâmeti olarak sayılmıştır. O yüzden klasik akaid kitaplarında, “keramet haktır; evliyanın keramet göstermesi caizdir" diye ifadeler yer alır. Veli, salih kul istediği zaman keramet gösteremez. Allah istediği zaman kerameti verir. Veli kul, veli olduğunu ispat etmek için keramet göstermek zorunda değildir.



Keramete Kur’an’dan Bazı Örnekler

Kur’an-ı Kerim’de; peygamber olmadıkları halde hârikulâde hallere ve güzel nimetlere kavuşan salih kimselerin kıssaları anlatılmıştır. Mesela, Hz. Meryem hakkında şu ayetlere rastlarız: “Bunun üzerine Rabbi onu (Meryem’i) güzel bir şekilde kabul etti ve yetiştirdi. Zekeriyya’yı da ona bakmaya memur etti. Zekeriyya ne zaman (Meryem’in bulunduğu) mihraba girdiyse, onun yanında bir yiyecek buldu: ‘Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?’ dedi. O da, ‘Bu Allah tarafından geliyor. Şüphesiz ki Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır’ dedi.” (Al-i İmran, 37) Burada üzerinde durulması gereken mesele şudur: Bu rızık, normal bir şekilde mi, yoksa hârikulâde bir yolla mı gelmektedir? Fahreddin Razi ve Alusi gibi çoğu müfessirler: “eğer hârikulâde bir yoldan gelmemiş olsaydı, bunun zikredilmesinin bir anlamı olmazdı”diyerek, bunun keramet olduğunu ifade etmişlerdir. “Rızık” kelimesinin ayette nekre olarak zikredilmesinin, rızkı ta’zime delalet ettiğini, yani alışılmışın ve beklenenin dışında bir rızık olduğuna işaret edildiğini belirtmişlerdir.

Hz. Süleyman (a.s.)’ın vezirlerinden birisinin, Saba kraliçesi Belkıs’ın tahtını, Yemen’den Filistin’e, göz açıp kapayıncaya kadar getirmesi hârikulâde bir bir hâdisedir. Neml suresi, 40. ayette anlatılan bu olayda bu vezirin, peygamber olmadığı (yani, olayın mucize ile izah edilemeyeceği) nass’la sabittir.

Yine Kehf suresinde “fetâ (genç yiğitler)” olarak vasıflandırılan ve tâğutî güçlere itaat etmemek için mağaraya sığınan kimselerin de peygamber olmadıkları bellidir. Ashab-ı Kehf olarak zikredilen bu gençlerin, 309 yıl süren uykusunu, ancak keramet ile izah etmek mümkündür. Kur’an’daki bu örneklerden başka, Sahih-i Buhari’de, Peygamberimiz’in haber verdiği bazı kerametler de sözkonusudur. (Bkz. S. Buhari, Kitabü’l- İcâra, 12, K. Enbiya, 48) Hz. Ömer’le ilgili meşhur kıssa da, yine ancak keramet ile izah edilir. Bir gün Hz. Ömer, caminin minberinde cuma hutbesini okurken, birdenbire konuyla alakalı olmayan bir cümle söyler:

-“Ey Sariye dağa tırmanın.”
Cemaat bu cümleden hiçbir şey anlamaz ve namaz kılınarak bitirilir. Hz. Ömer’in hutbe okuduğu sırada, binlerce kilometre ötelerde İranlılarla savaşmakta olan, komutanı Sariye’nin durumunu görmesi ve ona talimatta bulunması ve bu talimat sonunda da ordunun zafere ulaşması (El Acluni, Keşfu’l- Hafâ, c. 2, s. 380-381) Hz. Ömer’in bir kerameti kabul edilir.

Yalnız, kerametle ilgili bu örnekler, bu konunun çokça istismar edilmediği anlayışına götürmemelidir. Tarih boyunca ve günümüzde nice uydurmalar, efsane ve hurafeler, keramet maskesi takılarak ve bir şeyhin faziletine delil olarak zihinleri bulandırmıştır. Bu konuda dikkatli ve uyanık olmalıdır. Dua ile

 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Ârifler demişlerdir ki:



Mürdilerin çoğunun yolda kalmasının sebebi kerametlerle meşgul olmaları ve o kapıda kalmalarıdır. En büyük keramet Hazret-i Muhammed aleyhisselam'ın şeriatını yaşamak ve her biri bir karanlığı aydınlatan yüce sünnetine tâbi olmaktır.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Ârifler demişlerdir ki:



Mürdilerin çoğunun yolda kalmasının sebebi kerametlerle meşgul olmaları ve o kapıda kalmalarıdır. En büyük keramet Hazret-i Muhammed aleyhisselam'ın şeriatını yaşamak ve her biri bir karanlığı aydınlatan yüce sünnetine tâbi olmaktır.


İŞTE SÖYLENMESİ GEREKEN SÖZ Allah razı olsun kardeşim.Dua ile
 
Üst Alt