Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İthaf...! (dilediğinize)

  • Konbuyu başlatan abdirabbih
  • Başlangıç tarihi
A

abdirabbih

Guest
Nerdesin ey DOST !
Bir selamını bekler olduk !
Bir tebessüm edişini gözler olduk !
Bir CAN deyişine hasret kaldık !
Hangi gönüllere kondun ey DOST !
Yüreklere koyduğumuz CAN'ları siler mi olduk !
Yoksa sevgimizden cayar mı olduk !
Var mıydı DOST'un elini bırakıp, uçurumun kenarına koyvermek !
Hüzünlü, mahsun yalnızlığına terketmek !
Var mıydı sadece sevinçleri paylaşmak !
Gel de alıver hüzünlerimi artık ey DOST !
Nerdesin, CAN DOST'larımızı özler olduk...!

alıntıdır.....


sevgili arkadaşlar istedim ki bu bölümde forumda ki sevdiğimiz kardeşlerimize ismen bişeyler ithaf edelim.. bu bir sevgi sözcüğü olur belki.. belki bi şairden şiir yada çok sevdiğimiz bir yazı...
uhuvvetimizi pekiştiecek olan böyle bişeye katılmak ister misiniz?
Ben başlıyorum mesela.....

sevgili Seyfullah abim ve Mücahid abim...
ihlas ve samimiyeti kazanmak için çıktığımız şu yolda bizleri herzaman dualarınızla ve öğrendiğiniz bilgilerle herdaim aydınlattığınız için sizlere teşekkürü bir borç bilirim.Rabbim sizden ebeden razı olsun.. sizi ve sizler gibi kardeşlerimi görünce anlıyorum ki benim samimi ve bir o kadarda hasbi kardeşlere hava kadar su kadar ihtiyacım var.. Rabbim bizleri birbirimizle tamamladı ve çok şükür ki Kendine giden bir yolda yollarımızı birleştirdi.Elhamdülillah....
El- Baki hüve'l BaKi

Rabbe emanet!
 
M

muhik

Guest
Nerdesin, CAN DOST'larımızı özler olduk...!


Zeynep_Hearty kardeşime ithaf etmiş olayım bende.Çünkü forumdaki yoklğ şöyle böyle değil,gerçekten çok hissediliyor.Çok özledim gel artık.
 
A

abdirabbih

Guest
lotus ablama ithafen... seni çok seviyorum cennet esintisi ablam

lotus ablama ithafen... seni çok seviyorum cennet esintisi ablam

anne.jpg


Anne...

Sana her seslenişimde
Bana 'can' diyen sesini duydum.
Odalardan birinden geliyordu, derinden.
Kapalı bir havanın soluk ışığı yansıyordu duvarlara,
Ben çocuktum, kalbim acımıyordu.
...
Şimdi o ana çok uzak bu noktada
Yüreğim öyle sıkışmış ki, sürekli bir sızı var,
Ve sesini duyuyorum boğum boğum;

- anne
- can

Boğazım düğüm düğüm
Acıyan kalbimin yaşları gözlerimde,
Seni görüyorum anne buğulu, siyah beyaz
Üzerinde yatay çizgili gömleğinle
Kolların uzanıyor bana,
Şefkatle gülümsüyorsun yüzüme
O güzel gözlerinle.
Tarık Murat Oltulular
 
A

abdirabbih

Guest
radikalislam abime ithaf olunur

radikalislam abime ithaf olunur




Gurbet içinde gurbet,
Yandım bîhuzûr oldum.
Hasret içinde hasret,
Hem boşaldım, hem doldum. Ben ki, bir baht-ı kâre,
Dolaştım hep âvâre,
Hâlime tam emâre,
Bir yeşerdim, bir soldum..

Kâh çöl gibi kavruldum;
Kâh bulut gibi doldum;
Yağmur olup savruldum,
Düşe düşe göl oldum...

Bahar geldi çiçekler,
Yapraklarda böcekler;
Yol yol gezer emekler,
Ben dururken yoruldum.


M.Fethullah Gülen
 
H

hüma-gül

Guest
Gercekten hakkini ödeyemeyecegim canim kardesim seyfullaha

Senin gercek dostun Allah(cc).O da sana yeter.


 
A

abdirabbih

Guest
ruşen_alp abime ithafen

ruşen_alp abime ithafen

Bu ülke ki gâziler, şehitler diyârıdır,
Bütünüyle bize cedlerin armağanıdır.
Cennetleri andıran bağ ve bahçeleriyle,
Ovası, obası zümrütten tepeleriyle;
Muhteşem geçmişin değerli yâdigârıdır.


Nice firûze sütunlar üstünde kubbeler,
Dört bir yanda şâha kalkmış gibi minâreler;
Hiç eskimeyen bir mânâ ile hâlâ süzgün,
Gökte yıldızlarla mahyalaşan o şanlı dün
Ki sönük bir rüyâdır yanında efsâneler...


Ne şarklı İsfendiyâr, ne garbın İskender’i,
Hayal edememişti bu dünyayı hiçbiri...
Âlem henüz karanlıklar içinde yüzerken,
Ermiştik uhrevî aydınlıklara çok erken;
Seyrediyorduk o gün dünyadan öteleri...


Şimdi hazana yenilmiş bu lâlezârda biz,
Ümit ve inkisârla yutkunuyoruz sessiz..
Hülyâlarımızda bir yeni şafaklar çağı,
Her gün bir kitap gibi okuyarak varlığı;
İhtimal ki bir gün bizler de dirileceğiz...


M.F.Gülen
 
A

abdirabbih

Guest
seyfullah abime

seyfullah abime

Kalk ey yiğit uykudan!.‎
Kalk ki bağrımda nâlân..‎
Sensiz geçen günlerde,‎
Hülyalarım dünlerde,‎
Hep mahzûn ve kederli,‎
Bizleri terk edeli.‎

Yiğidim görün artık!‎
Görün ki çok bunaldık.‎
Canlarımız gırtlakta,‎
Son kelime dudakta;‎
Gülümse milletine!‎
Susadık himmetine...

Kalmadı hiç gücümüz;‎
Bizler bir sürü öksüz,‎
Hep itilip kakıldık,‎
Dört bir yana atıldık;‎
Hicran üstüne hicran,‎
Dahasına yok derman...‎

Her gece hayaldesin,‎
Sözlerde, dillerdesin,‎
Bir ömür boyu böyle..‎
Gel artık bir şey söyle!.‎
Ne olur acı bize!..‎
Yıkılıp geldik dize...‎

Sızıntı, Nisan 1985, Cilt 7, Sayı 75
 
A

abdirabbih

Guest
canım bitanem cennet çiçeğim hannaneme....

canım bitanem cennet çiçeğim hannaneme....

Aşk gönlümüzde ateş, rûhlarımızda ışık,
Hicranla yanar âşık, ümitlerinde bahar..
Sînesinde gam, hüzün; ufku vuslata açık,
Gezer çölden çöle âvâre her zaman zâr zâr...

Feryadı sırrının sesi, sırrı kıpkızıl kor,
Dolaşır, dolaştığı gibi âhû peşinde.
Mest u mahmurdur dudağında bir kızıl fağfur,
Her gece bir visal yaşar Cânân’la düşünde.

Hayâletler gibi sarar rûhunu kuşkular,
Sîmasında fecir sevinci, akşam tasası;
Yer yer meçhullere tâlih bir kapı aralar,
Ümitten rengi, deseni, tülpembe arkası...

Bazen kırılıverir ve onulmaz kırığı,
Bazen ufku ışık, râyiha, renkle tüllenir;
Bazen tâ ötelerde duyulur hıçkırığı,
Yapraklar gibi sararır, mumlar gibi erir.

Çok hazan yaşasa da hiç solmaz çiçekleri,
Dilinde her zaman hasret ü hicran bestesi;
Kederi çoktur ama, köpürür sevinçleri,
Hep aşk heyecanıyla tınlar çelikten sesi.

Gözlerinin içinde bir uhrevî enginlik,
Süzer çevresini, hemen herkese gülümser.
Duygularında sonsuzluk gibi bir zenginlik,
Kâh çaylar gibi coşar, kâh yeller gibi eser.

Ey aşk, artık anladım meğer sen her şeymişsin,
Hem öldüren bir zehir, hem dirilten bir iksir;
Allah’a götüren yollarda altından sesin,
Diriliş üflemekte ölü rûhlara bir bir...

Sızıntı, Temmuz 1994, Cilt 16, Sayı 186
 
A

abdirabbih

Guest
desteğiyle ve dualarıyla yanımızda olan gurbet gülü: hümagül ablaya

desteğiyle ve dualarıyla yanımızda olan gurbet gülü: hümagül ablaya

Gurbet rûhumda poyraz gibi esdiydi bir gün,
Hazan, türküler söylüyordu; yerlerde yaprak..
Sînemde bir inilti hâlâ o hicranlı dün,
Gönlüm, hafakanlarıyla dalgalanan bayrak...

Daldım eski günlerdeki derin melâlime,
Kandan bir lücceydi âdeta gördüğüm yerler.
Ürperdim, bir kere daha acıdım hâlime,
Geçince birer birer hayalimden o günler...

Gerçi yine bir gurbet hüznü var sînelerde,
Poyraz biraz serince okşuyor çiçekleri;
Perde perde neş’enin çağladığı her yerde,
Gamlı bir melodi susturuyor böcekleri.

Ama, o hep kasvetle esip gelen hicranlar,
Artık göç edip gittiler bir başka diyara;
Asırlardan beri gerçeği sarsan hazanlar,
Birer birer savulup yol verdiler bahara...

Şimdi dertli sînemin o eski huysuzluğu,
Yalnızlık, gecelerimde vefâlı arkadaş..
Ve çöllerdekine denk gönlümün susuzluğu;
“Az ağrı, âsân ölüm” ve iman ola yoldaş..!

Sızıntı, Mayıs 1991, Cilt 13, Sayı 148
 
A

abdirabbih

Guest
canım kardeşim Gulya'ma..........

canım kardeşim Gulya'ma..........

Bülbül hep kuytu bahçelerde öter,
Çiçeklerin raksettiği demlerde...
Her nağmesi bir poyraz olur eser,
Gariplerin dolaştığı yerlerde..


Feryâdı sînemdeki âhlara denk..
Ve bayırlarda çığlık çığlık sesi;
Dövünür tâ güneş doğuncaya dek,
Alevden demetler tıpkı nefesi...


El değmedik ağaçların başında,
Bir ömür boyu hiç durmadan inler;
Hüzün çağlar gözlerinin yaşında,
Kim görür, kim anlar ve kimler dinler!?


Sızıntı, Haziran 1986, Cilt 8, Sayı 89
20060428043516_1_mg_gul_resimleri_1.jpg
 
H

hüma-gül

Guest
forumumuzun en hüzünlüsüne abdirabbih

forumumuzun en hüzünlüsüne abdirabbih

imgp00434kljh9.jpg



iyiki varsin!
 
A

abdirabbih

Guest
nuayman abime,yengeme ve yeğenlerime ithafen...

nuayman abime,yengeme ve yeğenlerime ithafen...

her zaman için dualarınızla yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim...
cicekdunyasi.jpg
 
A

abdirabbih

Guest
çok sevdiğim bir hikayeyi sana hediye etmek istedim safinazım

çok sevdiğim bir hikayeyi sana hediye etmek istedim safinazım

Görmesini bilen gözler Hikayesi

Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden
büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle,
pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı.
Ona göre; nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik
yavrusuydu her zaman. Ama ilk okula başlayınca işler
değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta
çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk
önceleri onlara inanmadı çünkü herkes birbirini
kıskanıyordu. Ama bir kaç yılda gerçeklerle yüzleşti.
Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu
bir cilde sahipti. "Badem" dediği gözleri ise şaşıydı.
Vücudu da bir serviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi
onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti.

Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete
dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne
bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen
düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı
konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü
ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven
annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye
karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu
söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları
bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti.
Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla
baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu.
Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı.
Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını
söyleyerek kızı ameliyat ettiler.

Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten
korkuyordu. Fakat kör olmak zordu. En azından kimseye
yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında,
müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı.

Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki
bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan
burnu düzelmis, kepçe kulakları normale dönmüş ve
yaban otlarını andıran saçları, dalga dalga olmuştu.
Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak:
"Sanki yeniden dünyaya geldim!" dedi. "Yüzümde hiçbir
çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?"
Yaşlı doktor: "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!."
diye gülümsedi. Annenin bağışladığı gözleri
taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!."
 

Cengiz254

New member
Katılım
27 Ağu 2007
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Ýstanbul
Sayın Fetullah Gülen Hocaefendimize

Sayın Fetullah Gülen Hocaefendimize

Bülbül hep kuytu bahçelerde öter,
Çiçeklerin raksettiği demlerde...
Her nağmesi bir poyraz olur eser,
Gariplerin dolaştığı yerlerde..

Feryâdı sînemdeki âhlara denk..
Ve bayırlarda çığlık çığlık sesi;
Dövünür tâ güneş doğuncaya dek,
Alevden demetler tıpkı nefesi...


El değmedik ağaçların başında,
Bir ömür boyu hiç durmadan inler;
Hüzün çağlar gözlerinin yaşında,
Kim görür, kim anlar ve kimler dinler!?
 
B

beyaz_ýþýk

Guest
kime ithaf oldugu bellidir

kime ithaf oldugu bellidir














................................
 
M

muhik

Guest
Görmesini bilen gözler Hikayesi

Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden
büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle,
pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı.
Ona göre; nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik
yavrusuydu her zaman. Ama ilk okula başlayınca işler
değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta
çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk
önceleri onlara inanmadı çünkü herkes birbirini
kıskanıyordu. Ama bir kaç yılda gerçeklerle yüzleşti.
Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu
bir cilde sahipti. "Badem" dediği gözleri ise şaşıydı.
Vücudu da bir serviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi
onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti.

Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete
dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne
bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen
düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı
konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü
ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven
annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye
karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu
söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları
bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti.
Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla
baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu.
Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı.
Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını
söyleyerek kızı ameliyat ettiler.

Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten
korkuyordu. Fakat kör olmak zordu. En azından kimseye
yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında,
müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı.

Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki
bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan
burnu düzelmis, kepçe kulakları normale dönmüş ve
yaban otlarını andıran saçları, dalga dalga olmuştu.
Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak:
"Sanki yeniden dünyaya geldim!" dedi. "Yüzümde hiçbir
çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?"
Yaşlı doktor: "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!."
diye gülümsedi. Annenin bağışladığı gözleri

taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!."
Sevdiklerine ithaf et...
 
A

abdirabbih

Guest
senle ilgisi yok... sadece sevdiğim için paylaşmak istedim
saygılar
 
B

beyaz_ýþýk

Guest
hepinize.....

hepinize.....




Hepinizin kalbi guzel..
Kalp guzelliğinize ithaf...

bu kalbi iyi olanlara bir azim ve guctur
olmayanlarada bir cagrıdır....

Bu bir butunluğun,güzelliğin,dogrulugun cagrısıdır...

ve temiz kalplere bir ithaftır

yani sizlere....
 
Üst Alt