Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İstiğfarın Efendisi

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sahih bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
"İstiğfarın efendisi kulun şöyle demesidir:
"Sen benim Rabbimsin. Senden başka ibadete layık hiç bir bir ilâh yoktur. Beni yarattın ve ben de senin kulunum. Gücümün yettiği kadar senin sözün / ahdin ve vaadin üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetini ve günahımı sana itiraf ediyorum, beni bağışla. Çünkü senden başka günahları bağışlayan yoktur."
Her kim bunu uyanık iken / şuurunda olarak sabahladığı zaman okursa ve o gününde ölürse cennete girer, kim de bunu iken/şuurunda olarak gecelediği zamana okursa ve o gecesinde ölürse cennete girer."
Ebû Hüreyre ve Abdullah b. Amr yoluyla Ebû Bekir es-Sıddik hadisinde geçtiği üzere; Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine, sabahladığı zaman, gecelediği zaman ve uzanacağı zaman şöyle söylemesini öğretti:
"Gökleri ve yeri yaratan, gizli ve hazır olanı bilen ve her şeyin Rabbi ve meliki olan Allah'ım! Şahadet ederim ki senden başka ibadete layık hiçbir ilâh yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden ve şirkinden sana sığınırım. Nefsimize kötülük yapmaktan ve onu müslümanlara da bulaştırmaktan sana sığınırım."
"Bunu sabaha çıktığında, akşama girdiğinde ve yatağa girdiğinde oku." (Ahmed (51). İsnadı sahihtir. Hadisin uzun rivayeti için aynı yere bakınız.)
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hutbesinde şöyle derdi:
"Allah'a hamd olsun. Ondan yardım ister Ondan mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden Allah'a sığınırız." (Ahmed (3750). İsnadı zayıftır. Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet etmiştir. Hadisin uzun rivayeti için aynı yere bakınız.)
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)şöyle buyurdu:
"Ben sizi cehennemden uzaklaştırmaya çalışıyorum. Sizlerse kelebekler gibi onun etrafında dönüp dolaşmaktasınız." (Buhârî (6483) ve Müslim (2284) Ebû Hüreyre'den rivayet etmişlerdir.)
Bu hadisi şerifiyle, onları kelebeğe benzetmiştir. Kelebeğin bilgisizliğinden ve hızlı hareketinden dolayı. Bu da nefsin küçüklüğü gibidir. Çünkü bu küçük olan nefis cahildir ve çokça hızlı hareketli bulunmaktadır.
Bir hadis de şöyledir:
" Kalbin misali, boş bir araziye atılan bir tüy gibidir." (Ahmed (19757). İsnadı zayıftır. Ebû Musa el-Eş'ari'den rivayet etmiştir. Hadisin uzun rivayeti için aynı yere bakınız.)
Başka bir hadis ise şöyledir:
"Tencerede kaynama noktasına geldiği zaman bunun (durumu gibi) kalbinde çok şiddetli bir yönlendirmesi bulunur." (Ahmed (23816). İsnadı hasendir. Mikdad b. el-Esved'den rivayet etmiştir. Hadisin uzun rivayeti için aynı yere bakınız.)
Bilindiği üzere tüyün ve tencerenin Cahillikle çok hızlı bir hareketi de söz konusu olur. Bundan dolayı da zaten kendisini saptıran ve yoldan çıkartana:
Ona gözdağı verdi denildiğinde "onu hafif gördü" denilir.
Firavun hakkında ise; "kendisi kavmini küçük ve basit gördüğü için de kavmi ona itaat ettiler." dedi.
Allahu Teâlâ buyurdu ki:
"Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vaadi mutlaka haktır. Sakın imanı sağlam olmayanlar seni hafifliğe sevk etmesinler." (Rum, 60)
 
Üst Alt