Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İsteyin vereyim

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
İSTEYİN VEREYİM



HAYAT …!



İnsan, doğduğu andan itibaren hareket etmeye başlar. Bu hareketler zinciri insanın ölümüne kadar, hiç aksama olmaksızın devam eder.



Kalbimizin her atışı,
Her an nefes almamız
Parmaklarımızın, ayaklarımızın… İnsanın vücudunda bulunan 360 tane eklemle her an hareket edebilmesi,
Göz kırpmamız,
Konuşmamız, dilimizin hareket etmesi,
Görmek,
Duymak
Sıcağı, soğuğu hissetmek
Her an hücrelerimizdeki, faaliyetler, hareketler
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


1 Milyar 1.000.000.000
1 Trilyon 1.000.000.000.000
1 Katrilyon 1.000.000.000.000.000
1 Kentilyon 1.000.000.000.000.000.000
1 Seksilyon 1.000.000.000.000.000.000.000
1 Septilyon 1.000.000.000.000.000.000.000.000
1 Oktilyon 1.000.000.000.000.000.000.000.000.000
1 Nobilyon 1.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000
1 Desilyon 1.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000



Aslında, her hücremizle, konuşmamızla, dilimizin hareketi, eklemlerimizin hareketi, göz kapağımızın bile hareketi …. V.s. Yalnızca 1 gün içerisinde, desilyon üssü desilyon defa hareket yapmakta değil miyiz? Bu şekilde yazabildim ancak. Çünkü insanın yalnızca bir günlük hayatı boyunca, tüm hücre ve organlarıyla meydana getirmiş olduğu her hareketi sayı ile ifade etmek olanaksız.



Hayatımızın her saniyesinde, vücudumuzda, hücrelerimizin her birinde inanılmaz sayıda hareket meydana gelmekte. Bir parmağımızı dahi kımıldatırken, milyonlarca hücreye, elimizde bulunan onlarca ekleme hareket vermekte değil miyiz?



Peki, bütün bu hücrelerimizle, organlarımızla, eklemlerimizle, duyu organlarımızla duyuladıklarımızla, her an meydana gelen hareketleri, faaliyetleri yaratan kimdir. Bizim irademiz dışında olan bile sayısız hareketler meydana gelmekte vücudumuzda. Hücrelerimizin hareketleri, kalbimizin atışı, kanın vücutta dolaşımı …



MÜ’MİNÛN SÛRESİ 12-13-14 Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan ALLÂH, ne yücedir.



Bizler hiç akıl edip, üzerinde düşünmeden, her an için farkında bile olmadan yaşamakta, hareket etmekte iken, bütün bu hareketlerimizin fâili kimdir?



Elbette ki her şeyi yaratan ALLÂH.



Bakara 117 “Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca 'OL' der, o da hemen oluverir.”



Nahl 40 “Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek) sözümüz sadece "Ol" dememizdir. Hemen oluverir.”



ÂLİ İmran 3 “Şüphesiz, ALLÂH katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona 'ol' demesiyle o da hemen oluverdi.”



ÂLİ İmran 47 “Meryem: “Ya Rabbî, bana hiçbir erkek eli değmediği halde nasıl olur da çocuğum olabilir?” deyince, ALLÂH şöyle buyurdu: “Öyle de olsa, ALLÂH dilediğini yaratır. Zira O, bir şeyin var olmasına hüküm verince sadece “ol” der, o da derhal oluverir.”



Yâsin 82 “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: 'Ol' demesidir; o da hemen oluverir.”



KÛN FE YEKÛN = OL DER, ODA OLUR.



Yâsin 67 “Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.”



ÂLİ İmran 5 “Şüphesiz, yerde ve gökte ALLÂH'a hiç bir şey gizli kalmaz.”



En’am 46 “De ki: 'Düşündünüz mü hiç; eğer ALLÂH sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size ALLÂH'tan başka getirebilecek ilah kimdir?' Bak, biz nasıl ayetleri 'çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da' sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar?”





Her şeyi Yaratan ALLÂH. Her şey kelimesinin taşıdığı şu muazzam yükü düşünebilmemiz ne mümkün. Dünyadaki hatta arz’daki her şeyi, her hareketi düşünebilmek ne mümkün. Güneşin, ayın, yıldızların her an hareketlerini yaratan, bizim irademizde olan veya olmayan, hareketlerimizi her an yaratan ALLÂH.



SUBHÂNALLÂH



İrademiz dışında nefes alıyoruz, kalbimiz atıyor, düştüğümüz zaman bir yerimiz kanadığı, yara olduğu zaman, irademiz dışında otomatik olarak vücut tamir etmekte. Ama irademizle olsun veya olmasın, vücudumuzda meydana gelen her hareketin yaratıcısı olan ALLÂH’IN, her hareketimize “OL” demesiyle gerçekleşmekte. Her hareketimizin ve Kâinattaki her hareketin Yaratıcısı “OL” demeden, hiçbir şey kendi kendine var olabilme, hareket edebilme gücüne ve kudretine sahip değildir. Sadece 1 saniye içinde Ne kadar çok “OL” diyerek yerde ve gökte neler neler yaratıldığını düşünebilmek ne mümkün…



Düşünebiliyor musunuz, çay içiyoruz, elimizin, dudaklarımızın hareketini yaratan ALLÂH.

Konuşuyoruz, Dilimizin Hareketini ve konuşma fiilini yaratan ALLÂH.

Yürüyoruz, ayaklarımızın ve bedenimizin hareketlerini yaratan ALLÂH.

Gözümüzle bakıyoruz, görme olayını gerçekleştiren ALLÂH.

Burnumuzla kokluyoruz, koklama olayını, kokuyu yaratan ALLÂH.

Yemek yeme, su içme fiilimizi yaratan ALLÂH.





İnanılmaz güzel değil mi? Biz irademizle her neyi yapmaya karar veriyorsak ALLÂH “OL” diyerek bizim irademizle istemiş olduğumuz şeyi bizim için yaratmakta. Su içmek istiyoruz yaratılıyor, yemek yemek istiyoruz yaratılıyor… Aslında Yaşadığımız her an için, İrademizle bizi serbest bıraktığı ölçüde Rabbim biz ne istersek bizim istediğimizi yaratmakta.



Mü’min 60 “Rabbiniz dedi ki: 'Bana dua edin, size icabet edeyim.”



Bakara 186 : “Kullarım sana, benden sual ederlerse ; (onlara de ki) Muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Beni Dua ile davet edenin (dua ile benden isteyenin) duasına icabet ederim. Öyleyse, onlar da Benim davetime icabet etsinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad olurlar.”



İrşad, Reşit olmak ! ! ! ?





İSTEYİN VEREYİM.



O ALLÂH kî, Her an, her saniye bizim irademizle, isteyerek karar vermiş olduğumuz fiillerimizi, bizim için yaratmakta değil midir? Bizi bir an için bile unutacak olsa, bir an için bile nefes almamızı, kalbimizin atmasını unutacak olsa. . . HÂŞÂ



O UNUTMAKTAN MÜNEZZEHTİR. O SUBHÂNDIR.



O "el-Mü'min" Dir. kullarına olan va'dinde en sadık olandır.



Mülk 2 “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.”

Kimin Kendisine itaat edip, daha iyi yaşayacağını denemek için insanı yarattı ve insana serbest irade verdi. Bu irademizle istemiş olduğumuz her şeyi de bizim için yaratmış, bütün yeryüzünü insanın emrine atamış. Gökten yağmur indirmiş, topraktan rızkımızı bizim için yaratmış. Düşünün ki kullandığımız sahib olduğumuz her şey tabiattan. Giysilerimizden arabamıza, evimizden, tırnak makasımıza kadar. Sahibi olduğumuz hiçbir şey aslında bizim değil, kendi bedenimiz bile.



Her isteyenin, iradesi üzere serbest bıraktığı için, istediğini yaratmakta. Öyle ki, Hırsızlık yapmak isteyen biri için hırsızlık olayını, zina yapmak isteyen kişi için zina olayını yaratmakta. Çünkü ALLÂH ahdine En Sadık Olandır. İnsanlığa ise doğru yolu (Sırat_ı Müstakim) göstermiş, Bu yolda yaşamamız gerektiğini bize öğretmiş.



Hiçbir insan, ALLÂH için yaşamamakta. Yani, yapmış olduğumuz hiçbir şeyin ALLÂH’A bir faydası yok.



Bakara 286 “…Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir...”



Bizden, Kendimiz için istenen şey ;



ALİ İMRAN - 191 – “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken ALLÂH'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler…”



VE



Haşr 18 :”Ey iman edenler, ALLÂH'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. ALLÂH'tan korkun. Hiç şüphesiz ALLÂH, yaptıklarınızdan haberdârdır.”



Haşr 19 “ALLÂH'ı unutup da ALLÂH'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir.”



ALLÂH’I unutacak olursak, bu elbetteki ALLÂH’IN olmadığı anlamına gelmez. Ama biz ALLÂH’I unutup ta, bizim iyiliğimiz için bize bildirdiklerini unutarak yaşar isek, bunun mânâsı, bir bakıma kendimizi unutmak istememiz demektir. Biz kendimizi unutarak yaşamak istersek, ALLÂH’ta bize kendimizi unutturur.



En’âm 152 “Hiç bir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz.”



Bakara 286 “ALLÂH, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez….”



Bilmediğimiz çok şey var. Ama namazı biliyoruz. Hadi kendimizi unutmayalım bugün. Bugün bu ilk adımı atalım kendimiz için. Namaza bizim ihtiyacımız var, ne ALLÂH’A namazımızdan bir fayda dokunur, nede bir başkasına. Ne namaz kılmaz isek ALLÂH’A zararı dokunur, nede bir başkasına.



ALLÂH Rasûlü (S.a.v) buyurur ki : “Müslümanlar tek bir vücut gibidir.” Ve Bakara 286 “…Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir...” İşte, Ezan’da toplumun davet edildiği gibi, Toplumun kurtuluşuna, ıslahına davet edildiği gibi. Namaz kılan bir toplum, kendisi kazanır. Toplumumuz düzelir, suçlar azalır, muhtaç insanlar azalır, Kötülükler azalır… Namaz kılmayan bir toplumda da Kötülükler, bozukluklar çoğalır…



Haydi, Kelime-i Şehadet getirdikten sonra ilk adım namaz, Ramazan Orucu 1 defa emredilirken, 70 defa emredilen namaz. Haydi, hem kendimiz, hem toplumumuzun saadeti için, huzuru için, kazancı için, ıslahı için, huzuru için, mutluluğu için …
 
Üst Alt