İstemediğim halde hizmet verene borçlu muyum?

gozcelik' Alıntı:

Selamın aleyküm,
Bugün arabamla bir kırmızı ışıkta durdum. Birden bir adam camı silmeye başladı. Korna çaldıni el hareketiyle istemediğimi belirttim. Adam sağtarafı bitirip sol tarafa geçti. Yine korna çaldım ve istemiyorum diye belirttim.
Adama sinir de oldum. Çünkü elindeki cam silici -her ne kadar temiz görünüyorduysa da- kirli olabilir, camlarda mikro çiziklere sebep olabilir. Halbuki bir arabaya yapışıp zorla temizlik yapacağına ışıkta bekleyen 10 tane arabaya silmemi istermisiniz diye sorabilir. Böylesi yaptığı işi de meşrulaştırır.
Hem sinir olduğumdan hem de böyle bir hizmet istemediğimden para vermedim ve adama da "istemiyorum demiştim" dedim.
Gelelim sorularıma.
1-Benim bu adama bir borcum oluşmuş mudur? Hakkını yemiş olur muyum?
2-Bu adam bana ah etmiş olsa hakkı var mıdır? Bu olaydan sonra günüm kötü geçti, hiç yoktan bir sürü masraf çıktı karşıma Bu olaya mı bağlasam yoksa denk gelmiştir diyip geçiştirsem mi bilemedim.

Teşekkürler, şimdiden.

Genişletmek için tıkla ...

Hakkını yemek kavramı şöyle izah edilebilir. Ortada bir hak varsa ve bu hak kimin iseonun izni olmadıkça ona el sürmek, ondan faydalanmak, ona zarar vermek gibi şeyler hak ihlalini doğurur.

Yukarıdaki örnekte siz adamın hakkını değil adam sizin hakkınızı yemiş. Çünkü adamın sizin camınızı silip para talep etme diye bir hakkı yok. Sizin hakkınız ise ortada. Araba sizin ve onun camına istemediğiniz birinin dokunması bile yasaktır. Böyle yapmak yerine size sorsaydı elbette doğru olurdu. Bu gibilerin bu arsız tavırları insanların moralini bozmaktan başka bir işe yaramaz.

2. sorunuzun cevabına gelince. Beddua etmekle alakalı şunu söyleyebilirim. Allah mükafatlandırmada cömert, günahın cezasını vermede ise adildir. O kimse size beddua etsede kabul olmaz çünkü ortada bir hak yeme (günah) yok. Yine buna benzer, yol kenarında dilenen bazı kimselere insanlar, arkamdan beddua etmesin diye çıkarıp üç beş kuruş verirler. Buda yanlış. Çünkü sadaka ancak Allah rızası için verildiğinde kabul olur. İstediği kadar beddua etsin kendisine döner. Çünkü bedduada kural budur. Ancak mazlum kişi (zulme uğrayan, hakkı yenen) beddua eder. Onunda ettiği duanın hakettiği kadarı kabuldür.

Umarım izah edebilmişimdir.

2. sorunuzun ikinci kısmını atlamışım kusura bakmayın.

Oda tamamen psikolojik bir durum. Hiç alakası yok yani içiniz rahat olsun.