bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
Sevgili arkadaşlar;
Uzunca bir süredir Sonsuz ilim-özgür irade-ecel konuları üzerinde araştırmalar yaptım..Bu araştırmaları yapmamdaki en büyük sebep, mantığım ile düştüğüm çelişkinin beni imanı yönden zayıflatması ve ibadetlerimi layıkıyle yerine getiremiyor oluşumdu..En çok zihnimi meşgül eden soru şuydu "Eğer benim mantığım bu meseleyi idrak edemeyecekse, neden böyle bir meseleye iman etmek zorundayım?"
Tabiki her meseleyi mutlak anlamda kavranmak zorunda değiliz..Mucizeler Allah'ın sırrıdır ve bu sırlara bizler vakıf olamayız, aynı şekilde evrenin yoktan yaratılışı da bir sırdır ve bu sırrı varlığın alt kümesi olan insan kesinlikle kavrayamaz..Fakat kader meselesi için aynı şeyleri düşünemeyiz..
Öncelikle kader meselesinde anlaşılması gereken tanımları sıralayıp daha sonra bu meseleye getirdiğim açıklamaları irdelemek istiyorum..
Sonsuz ilim : Cenab-ı Allah'ın ilmi sonsuzdur dediğimizde şunu demiş oluyoruz "Allah bilmenin üst sınırıdır, O herşeyi bilir.." Matematikte sonsuzluk tanımı sürekli olarak ilerleyen ve ilerleme ile son bulmayan demektir..Fakat Cenab-ı Allah'ın ilmi için "Sürekli olarak ilerleyen ve ilerleme ile son bulmayan ilim" tanımını yapamayız..Çünkü ilim ilerlerse Allah için yeni birşey biliyor demiş oluruz ki bu düşünülemez..
Zamansızlık : Zaman mahlukattır, boyuttur, izafidir..Allah bütün zamanları aynı anda görür ve gelecekte neyi görür ise onu yazar demek yanlıştır..Bu noktada yapılan çok büyük bir mantık hatası var..Şöyle ki;
-Zamanı yaratan zaten Allah'tır..Allah için "geleceği görüyor" çünkü O Alim'dir demek, zamanın içinden insanı çıkartıp bütün zamanlara aynı anda baktırmakla hiçbir farkı yoktur..Allah bütün zamanları aynı anda görür dediğiniz anda sanki zamanı yaratma ilmi O'na ait değilmiş gibi saçma bir ifadeden bahsetmiş olursunuz..
Ecel : Cenab-ı Allah'ın ölüm anımızı kesin olarak ezelde tayin etmesidir..
Şimdi benim düşündüğüm kader tanımını bu ifadeleri kullanarak anlatmaya çalışacağım..
0 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ecel
Bizler kaderi 0 noktası ile ecel arasındaki kesik çizgiler olarak düşünüyoruz..Yaratıldığımız anda bu kesik çizgileri takip ederek ecelimize varıcaz ve yaptığımız herşeyden sorumlu tutulucaz..Peki bu durumda özgür iradenin bize ait olduğunu nasıl düşünebiliriz??
Şimdi 0 ile Ecel arasındaki kesik çizgilere milyonlarca kesik çizgi daha ekleyin fakat bu kesik çizgilerin kesişeceği nokta yine Ecel olsun..Somut bir örnek verecek olursak güney kutbu ile kuzey kutbu arasındaki meridyenleri düşünün..Hepsi güney kutbundan çıkarlar ve kuzey kutbunda tekrar birleşirler..
0 ile ecel arasında belirlenen fiillerin şimdi de kötü ve iyi seçimlerden oluştuğunu düşünün...Kötü seçimin sonucu öyle bir matematikle hesaplanmış ki iyi seçimin sonucu ile aynı ecel noktasında kesişiyor..Hemen bir örnek verelim;
Camiye gidip namaz kılarken ölmek: Ölüm saati 09:30 (İyilik)
Aynı camiye gidip kasasını boşaltırken ölmek : Ölüm saati 09:30 (Kötülük)
Cenab-ı Allah bu iki seçim için ortak noktada kesişen bir ecel anı hazırlamış olabilir..Çünkü bu şekilde düşünürsek hem özgür irade fiili açığa kavuşuyor, hem ecelin Allah tarafından kesin olarak hazırlandığını anlayabiliyoruz, hem "Allah dilemedikçe siz dilemeyizsiniz" ayetinin içeriğini daha iyi anlıyoruz..
Şimdi benim ortaya koyduğum fikir ile ilgili sorular soralım;
1.Allah benim namaz kılmadan ya da kasayı boşaltmadan önce hangi fiili seçeceğimi bilebilirmi??
- Artık bu noktada " bilebilirmi " şeklinde bir soru sormanın bir anlamı kalmıyor..Çünkü Allah iki fiili de kesin olarak kaderimize yazdı..Biz bu iki fiil içinden tercih yapıyoruz..Allah bize şunu diyor "Ben senin hakkında herşeyi bildim ve iyilik-kötülük seçenekleri ile birlikte ecelini yazdım..Şimdi sana öyle bir ruh üfleyeceğim ki sen bu yazının içinden kendi iradenle seçim yapacaksın fakat bu yaptığın seçimler benim yazımın dışına çıkmaz..Sadece kötülüğü yazmadığım içinde seni zorlamış olmam.."
2.Allah bize bu tercihi nasıl yaptırıyor?
- Bize tercih yaptıran şey "ruhumuz"...Allah bize kendi ruhundan üflüyor..Bu ruh bizlerde farkındalık duygusunu ortaya çıkarıyor ve bizlere sunulan yolları görüp değerlendirip seçim yapıyoruz..Çünkü bilgi ruha işlenecek ki kıyamet gününde sen bunları yaptın denildiği anda "evet yaptım Allah'ım cezama razıyım" deyip hatırlayabilelim..
Uzunca bir süredir Sonsuz ilim-özgür irade-ecel konuları üzerinde araştırmalar yaptım..Bu araştırmaları yapmamdaki en büyük sebep, mantığım ile düştüğüm çelişkinin beni imanı yönden zayıflatması ve ibadetlerimi layıkıyle yerine getiremiyor oluşumdu..En çok zihnimi meşgül eden soru şuydu "Eğer benim mantığım bu meseleyi idrak edemeyecekse, neden böyle bir meseleye iman etmek zorundayım?"
Tabiki her meseleyi mutlak anlamda kavranmak zorunda değiliz..Mucizeler Allah'ın sırrıdır ve bu sırlara bizler vakıf olamayız, aynı şekilde evrenin yoktan yaratılışı da bir sırdır ve bu sırrı varlığın alt kümesi olan insan kesinlikle kavrayamaz..Fakat kader meselesi için aynı şeyleri düşünemeyiz..
Öncelikle kader meselesinde anlaşılması gereken tanımları sıralayıp daha sonra bu meseleye getirdiğim açıklamaları irdelemek istiyorum..
Sonsuz ilim : Cenab-ı Allah'ın ilmi sonsuzdur dediğimizde şunu demiş oluyoruz "Allah bilmenin üst sınırıdır, O herşeyi bilir.." Matematikte sonsuzluk tanımı sürekli olarak ilerleyen ve ilerleme ile son bulmayan demektir..Fakat Cenab-ı Allah'ın ilmi için "Sürekli olarak ilerleyen ve ilerleme ile son bulmayan ilim" tanımını yapamayız..Çünkü ilim ilerlerse Allah için yeni birşey biliyor demiş oluruz ki bu düşünülemez..
Zamansızlık : Zaman mahlukattır, boyuttur, izafidir..Allah bütün zamanları aynı anda görür ve gelecekte neyi görür ise onu yazar demek yanlıştır..Bu noktada yapılan çok büyük bir mantık hatası var..Şöyle ki;
-Zamanı yaratan zaten Allah'tır..Allah için "geleceği görüyor" çünkü O Alim'dir demek, zamanın içinden insanı çıkartıp bütün zamanlara aynı anda baktırmakla hiçbir farkı yoktur..Allah bütün zamanları aynı anda görür dediğiniz anda sanki zamanı yaratma ilmi O'na ait değilmiş gibi saçma bir ifadeden bahsetmiş olursunuz..
Ecel : Cenab-ı Allah'ın ölüm anımızı kesin olarak ezelde tayin etmesidir..
Şimdi benim düşündüğüm kader tanımını bu ifadeleri kullanarak anlatmaya çalışacağım..
0 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ecel
Bizler kaderi 0 noktası ile ecel arasındaki kesik çizgiler olarak düşünüyoruz..Yaratıldığımız anda bu kesik çizgileri takip ederek ecelimize varıcaz ve yaptığımız herşeyden sorumlu tutulucaz..Peki bu durumda özgür iradenin bize ait olduğunu nasıl düşünebiliriz??
Şimdi 0 ile Ecel arasındaki kesik çizgilere milyonlarca kesik çizgi daha ekleyin fakat bu kesik çizgilerin kesişeceği nokta yine Ecel olsun..Somut bir örnek verecek olursak güney kutbu ile kuzey kutbu arasındaki meridyenleri düşünün..Hepsi güney kutbundan çıkarlar ve kuzey kutbunda tekrar birleşirler..
0 ile ecel arasında belirlenen fiillerin şimdi de kötü ve iyi seçimlerden oluştuğunu düşünün...Kötü seçimin sonucu öyle bir matematikle hesaplanmış ki iyi seçimin sonucu ile aynı ecel noktasında kesişiyor..Hemen bir örnek verelim;
Camiye gidip namaz kılarken ölmek: Ölüm saati 09:30 (İyilik)
Aynı camiye gidip kasasını boşaltırken ölmek : Ölüm saati 09:30 (Kötülük)
Cenab-ı Allah bu iki seçim için ortak noktada kesişen bir ecel anı hazırlamış olabilir..Çünkü bu şekilde düşünürsek hem özgür irade fiili açığa kavuşuyor, hem ecelin Allah tarafından kesin olarak hazırlandığını anlayabiliyoruz, hem "Allah dilemedikçe siz dilemeyizsiniz" ayetinin içeriğini daha iyi anlıyoruz..
Şimdi benim ortaya koyduğum fikir ile ilgili sorular soralım;
1.Allah benim namaz kılmadan ya da kasayı boşaltmadan önce hangi fiili seçeceğimi bilebilirmi??
- Artık bu noktada " bilebilirmi " şeklinde bir soru sormanın bir anlamı kalmıyor..Çünkü Allah iki fiili de kesin olarak kaderimize yazdı..Biz bu iki fiil içinden tercih yapıyoruz..Allah bize şunu diyor "Ben senin hakkında herşeyi bildim ve iyilik-kötülük seçenekleri ile birlikte ecelini yazdım..Şimdi sana öyle bir ruh üfleyeceğim ki sen bu yazının içinden kendi iradenle seçim yapacaksın fakat bu yaptığın seçimler benim yazımın dışına çıkmaz..Sadece kötülüğü yazmadığım içinde seni zorlamış olmam.."
2.Allah bize bu tercihi nasıl yaptırıyor?
- Bize tercih yaptıran şey "ruhumuz"...Allah bize kendi ruhundan üflüyor..Bu ruh bizlerde farkındalık duygusunu ortaya çıkarıyor ve bizlere sunulan yolları görüp değerlendirip seçim yapıyoruz..Çünkü bilgi ruha işlenecek ki kıyamet gününde sen bunları yaptın denildiği anda "evet yaptım Allah'ım cezama razıyım" deyip hatırlayabilelim..