emrahyldrm
New member
İSTANBUL
Bir yanda sessiz dua, bir yanda şuh kahkaha,
Bir yanda pula kulluk,diğer yanda Allah’a.
Sanmam koca dünyada eşin bulunsun daha.
EY İSTANBUL, İSTANBUL SENİN İKİ YÜZÜN VAR,
BİR YÜZÜN GÜLÜYORKEN DİĞERİNDE HÜZÜN VAR.
İbadet sessiz sessiz,rezalet gümbürtülü,
Çirkinliğin meydanda, güzelliğin örtülü,
Sararken ufukları gurubun kızıl tülü.
GECELERİN KİM BİLİR NE GÜNAHLARA GEBE?
TAKSİM’DEKİ GÜNAHA EYYÜP’TE BÜYÜK TÖVBE.
Örf, anane, gelenek, yerle bir ahalide,
Padişah mezarında ürperir Laleli’de,
Hayal tacirlerine rağbet Bab-ı âli’de.
BU GİDİŞ HAYRA DEĞİL,KALBİNE TAZE KAN BUL,
KARANLIĞA YÜZ ÇEVİR,GÜNEŞE DÖN İstanbul...
Ne yazık ki;satılır olmuş insan maddeye,
Koyun kasapta satlık, kadın düşmüş caddeye,
Nasıl gelmez İstanbul hırstan çatlar raddeye.
HER HALİ EDASIYLA, İSTANBUL’UM BİR HOŞTUR,
KADİR’DE TAM MÜSLÜMAN, NOEL’DE TAM SARHOŞTUR.
Ve işte ekonomin nasıl gelmiş bu hale,
Bir yanda tefeciler, bir yanda Tahtakale,
Pembe gözlükler ile bakamam istikbale.
SÖZ SENETMİŞ ESKİDEN, ŞİMDİ SENET HİKÂYE,
DOLANDIRMA, ALDATMA OLMUŞ TİCARÎ GAYE.
İşyerinde yabancı kelimeye itibar,
Kafeterya, bonmarşe, butik, şarkuteri, bar,
Beyoğlu’nda Türkçe yok, diğer bütün diller var.
RÜZGÂR BATIDAN ESMİŞ, FATİH’İN RUHU KAYIP.
EY İSTANBUL!... İSTANBUL, SANA YETER BU AYIP.
Ey zaman,zalim zaman, geç saniye, saniye,
Teknikte ilerlerken, manâda çöküş niye?
Çağırırken imana, Fatih, Süleymaniye.
ÇEVİR YÜZÜNÜ ÇEVİR, PİSTEN, KİRDEN, ÇAMURDAN.
KIBLEYE DÖN İstanbul, FEYZAL İLÂHÎ NURDAN.
Karaköy’de günahlar,sarılır kalın sise,
Çan çalarken Taksim’in göbeğinde kilise,
Ayasofya susuyor bu ne garip iş ise?
İSYANIN YERİ YOKTUR,EYYÜP SABRA ÇAĞIRIR.
MEŞHUR ZİNCİRLİKUYU “GEL” DER, KABRE ÇAĞIRIR.
En çok sevdiğim şiirlerden, kadıköy imam hatip yıllığında görmüştüm ilk defa, çok güzel.
Bir yanda sessiz dua, bir yanda şuh kahkaha,
Bir yanda pula kulluk,diğer yanda Allah’a.
Sanmam koca dünyada eşin bulunsun daha.
EY İSTANBUL, İSTANBUL SENİN İKİ YÜZÜN VAR,
BİR YÜZÜN GÜLÜYORKEN DİĞERİNDE HÜZÜN VAR.
İbadet sessiz sessiz,rezalet gümbürtülü,
Çirkinliğin meydanda, güzelliğin örtülü,
Sararken ufukları gurubun kızıl tülü.
GECELERİN KİM BİLİR NE GÜNAHLARA GEBE?
TAKSİM’DEKİ GÜNAHA EYYÜP’TE BÜYÜK TÖVBE.
Örf, anane, gelenek, yerle bir ahalide,
Padişah mezarında ürperir Laleli’de,
Hayal tacirlerine rağbet Bab-ı âli’de.
BU GİDİŞ HAYRA DEĞİL,KALBİNE TAZE KAN BUL,
KARANLIĞA YÜZ ÇEVİR,GÜNEŞE DÖN İstanbul...
Ne yazık ki;satılır olmuş insan maddeye,
Koyun kasapta satlık, kadın düşmüş caddeye,
Nasıl gelmez İstanbul hırstan çatlar raddeye.
HER HALİ EDASIYLA, İSTANBUL’UM BİR HOŞTUR,
KADİR’DE TAM MÜSLÜMAN, NOEL’DE TAM SARHOŞTUR.
Ve işte ekonomin nasıl gelmiş bu hale,
Bir yanda tefeciler, bir yanda Tahtakale,
Pembe gözlükler ile bakamam istikbale.
SÖZ SENETMİŞ ESKİDEN, ŞİMDİ SENET HİKÂYE,
DOLANDIRMA, ALDATMA OLMUŞ TİCARÎ GAYE.
İşyerinde yabancı kelimeye itibar,
Kafeterya, bonmarşe, butik, şarkuteri, bar,
Beyoğlu’nda Türkçe yok, diğer bütün diller var.
RÜZGÂR BATIDAN ESMİŞ, FATİH’İN RUHU KAYIP.
EY İSTANBUL!... İSTANBUL, SANA YETER BU AYIP.
Ey zaman,zalim zaman, geç saniye, saniye,
Teknikte ilerlerken, manâda çöküş niye?
Çağırırken imana, Fatih, Süleymaniye.
ÇEVİR YÜZÜNÜ ÇEVİR, PİSTEN, KİRDEN, ÇAMURDAN.
KIBLEYE DÖN İstanbul, FEYZAL İLÂHÎ NURDAN.
Karaköy’de günahlar,sarılır kalın sise,
Çan çalarken Taksim’in göbeğinde kilise,
Ayasofya susuyor bu ne garip iş ise?
İSYANIN YERİ YOKTUR,EYYÜP SABRA ÇAĞIRIR.
MEŞHUR ZİNCİRLİKUYU “GEL” DER, KABRE ÇAĞIRIR.
En çok sevdiğim şiirlerden, kadıköy imam hatip yıllığında görmüştüm ilk defa, çok güzel.