Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslamın aşılmaz özelliği

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Bismillahirrahmanirrahim.
Bu dinin doğal özelliği apaçık meydandadır; karmaşaya imkan bırakmaz. Sarsılmaz bir niteliktedir; bulanıklık kabul etmez. Bu dini çarpıtmak isteyenler; yapısında varolan bu aşılmaz ve sağlam özelliğiyle karşılaşıyorlar. Onun bu özelliğini bozmada zorluk çekiyorlar. Bundan dolayı da durmadan ve ara vermeden çalışıyorlar, bu dinin aleyhinde. Onu, asıl yönünden saptırabilmek ve doğal özelliğini bozabilmek için her yönteme, her araç ve her tecrübeye başvuruyorlar.

İslâm diriliş öncülerini ve yiğitçe bir direnme gücü veren İslâm dinamizmini gördükleri her yerde ortadan kaldırıyorlar. Bunu da, kendi kurup destek verdikleri güdümlü iktidarlar aracılığıyla gerçekleştiriyorlar. Bu dinin alimlerinden olan satılmış kişileri üzerine saldırtıyorlar. Hak kelimeleri asıl yerlerinden kaydıran, Allah'ın haramlarını helal kılan, şeriatini bulandıran, fuhuş ve hayasızlığı dini isim ve unvanlarla kutsayan satılmış alimleri...

Aldanmış insanları, maddeci uygarlığın batağına atanlar bunlardır, Maddeci yönetim biçimi ve teorilerle İslâm'ı birbirine benzetenler bunlardır. Maddeci teorilerin bayraktarlığını yapıp Batının düşünce, kanun ve metotlarını getirip savunanlar bunlardır. Hayatı yöneten bir din olan İslâm'ı geçmişte kalan tarihsel bir haber olarak anlatanlar bunlardır. İslâm'ın bir daha gelemeyeceğini ve geçmişteki azametinden başka hiç bir şeye bağlanamayacağını söyleyenler bunlardır. Tüm bu yapılanlardan amaç ise, müslümanların hislerini uyuşturmaktır. Bu uyuşturmayı sakladıktan sonra da:

"İslâm'ın bugün,sadece itikat ve ibadetler olarak gönüllerde yasaması gerekir. Bir şeriat ve nizam olarak yaşamasına îmkan kalmamıştır. İslâm'ın geçmişte kalan tarihsel yüceliği hem kendisine, hem de müslümanlara yeterdir," diye söylemektir.

"Bundan dolayı bu dinin çağdaş şartlara uyup insanlığın realitesine uyması gerekir" diye söylemektir Bunu sağladıktan sonra da başlıyorlar İslâm adına sapık düşünce ve kanunlar sunmaya. Bir zamanlar müslüman olan ülkelerde kurulan kafir güdümlü iktidarlar için din ve itikat biçimini alan ilkeler koymaya başlıyorlar. Eski dinîn yerine geçecek yeni bir din ve eski Kur'an'ın yerine geçecek yeni bir Kur'an...

Okunup öğretilen yeni (!) bir Kur'an (hayat yasası)...

Bu dinin tabiatını değiştirmeye kalkışanlar, hidayete elverişli hiç bir kalb bırakmamak için toplumların tabiatını da yozlaştırmaya çalışıyorlar. Bundan dolayı toplumları; seks, fuhuş ve hayasızlık batağına düşmüş, binbir zorluk, çaba ve yorgunlukla bulunabilen bir lokma ekmeğe mahkum olmuş kırpıntı yığınlarına dönüştürüyorlar. Amaçları ekmek lokması peşinde koşturup seks batağına düşen bu insanların ayılmamasıdır. Hidayetin sesini dinlemeyecek ve bir dine sığınamayacak bir hale gelmesidir.

Bu, bir savaştır. Bu dine ve bu dinle doğruyu bulup istikametini bulan bu ümmete karşı başlatılan bir savaş...

"Yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, hakla hidayet bulur ve hakla hükmeder." (el-A'raf: 181)

Bu savaş, her silah'ın hiç bir günah endişesi duyulmadan kullanıldığı bir savaştır. Her tür yöntemin kullanıldığı bir savaştır. Tüm güç, uzmanlık ve beynelmilel yayın kuruluşlarının kullanıldığı bir savaştır. Uluslararası her tür örgüt ve sistemin hizmetine verildiği bir savaştır. Uluslararası garantiler olmadan bir tek gün bile yaşayamayacak güdümlü yönetimlerle sürdürülen bir savaştır. Ama her şeye rağmen, bu dinin açık ve sarsılmaz özelliği; yiğitçe direnişine devam etmektedir. Bu vurucu savaşa karşı hâlâ ayaktadır. Bu hakka bağlı İslâm ümmeti de - tüm azlık ve yetersiz hazırlığına rağmen - ayaktadır. Vahşi sindirme hareketlerine karşı yiğitçe direnişine devam da edecektir. Allah, elbette ki emrinde galiptir.
 
Üst Alt