Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Islami Ahlak öğretisinin Temel Dayanaği Olarak Sünnet

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Günümüzde anarşi ve bunalımların en önemli sebeplerinden biri, hiç şüphesiz ahlâkî dejenerasyondur. Peygamberler bile ahlâken çöküntüye uğramış milletlere gönderilmiştir. Nitekim Hz. Peygamber kendisinin de; "ahlâkî faziletleri tamamlamak için gönderildiğini" (Muvatta, "Hüsnu'l-Huluk" 8; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 381) söylemektedir. Gönderilen Peygamberlere rağmen ahlâksızlık girdabından kurtulamayan milletlerin de, geçmişte ilâhî cezaların en ağırına uğradıklarını Yüce Kitabımızdan öğrenmekteyiz.

İslâm ahlâkı genelde âdil ve dürüst bir kimlik, özelde de bir "Müslüman kimliği" oluşturmak ister. Bu ahlâkın yegâne rehberi de, Allah'ın Rasûlü’dür. Hz. Peygamberin sünnetinin, “Müslüman kimliği”nin oluşmasında önemli bir etken olduğu herhalde inkâr edilemez. Irk ve kültür olarak çok farklı, mekân itibariyle de birbirinden çok uzak olan müslüman milletlerin, genelde aynı ahlâkî değerlere sahip oldukları bilinen bir gerçektir; onların inanç ve davranışlarında, helâl-haram telakkilerinde, örflerinde, olaylara bakışlarında, giyim-kuşamlarında, hatta gülüp eğlenmelerinde bile ciddi bir yakınlık ve aynîlik vardı. Geçmişte olduğu gibi bugün de müslümanlar arasında kendilerine özgü bir değerler manzumesinden ve homojen bir kültürden söz edilebilir. Bugün bile hâkim kültürün sınırsız gücüne ve yerel kültürleri silip süpürme gayretine rağmen müslüman milletlerin kendilerine özgü bazı nitelikleri ayakta kalabilmişse, bunu büyük ölçüde İslâm dinine, özellikle de sünnete borçluyuz. Çünkü farklı ırklara, kültürlere ve coğrafyaya mensup olmalarına rağmen aralarında müşterek bir kimlik oluşmasını sağlayan, asgarî bir kültür ve yaşam biçimi oluşturan büyük ölçüde Rasûlullah'ın sünnetidir. Hz. Peygamber ise, devlet yönetiminden en basit günlük davranışlara varıncaya kadar her konuda yaşayan bir örnektir. İnsanlar da genel prensiplerden ziyade, kendileri gibi yaşayan bir örnekten daha çok etkilenirler. İşte müslümanlar, Kurân’ın da emri gereği bu güzel örneğe uyarak onu kişiliklerinin bir aynası haline getirmeye çalışmışlardır. Sünnet, çöküntü dönemlerinde de müslümanları ayakta tutan ve kendi kimliklerini korumalarını sağlayan en önemli etken olmuştur.

 
Üst Alt