AHMED KILICKAYA
New member
- Katılım
- 18 Eyl 2011
- Mesajlar
- 30
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
İSLAMÎ AÇIDAN
İKTİSADÎ DÜŞÜNME VE ÖNEMİ
1-Tanımı ve Önemi:
İktisad: Kıt kaynakları kullanırken insanın davranışlarını ve faaliyetlerinin alacağı şekilleri incelemektir. diye tarif edildiği gibi şu şekilde de tarif edilmiştir:
İktisad: Kıt kaynakların insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere yönetilmesi bilmidir. Yani ihtiyaçlar ile kaynaklar/imkanlar arasında denge kurma sanatıdır.
İktiasdî sorun; İnsnaların istek ve ihtiyaçları ile bunları karşılamaya elverişli araçlar arasındaki dengesizlikten doğmaktadır. Bu dengesizlik, ihtiyaçların ve araçların niteliklerinden ve yönetimindeki zaafiyetlerden ileri gelmektedir.
Bir toplumu oluşturan insanların ihtiyaçlarını ve bunları karşılamakta kullanılan araçları / kaynakları şöyle incelemk mümkündür:
2-İhtiyaçlar:
İhtiyaç; tatmin edildiğinde haz, tatmin edilmediğinde ise elem ve ızdırap veren duygudur.
İnsanların mal ve hizmetlere duydukları ihtiyaçların doğuşunda şu etkenler yön verici olmaktadır.
a- Fıtri özellikler.
- Uzvi ihtiyaçlar yani biyolojik etkenler,
- İçgüdüsel arzular.
b- İnsanın içinde yaşadığı doğal ve sosyal çevre.
Toplumsal ve kültürel etkenler: gelenekler, görenekler, alışkanlıklar, gösteriş, moda, sosyal statü v.b.
c- Hayata bakış açısı.
Zevk merkezli yada belirli bir akide / inanç merkezli olması.
Bu etkenler insanların mal ve hizmetlere karşı ihtiyaçlarının niteliğini, şiddetini ve hacmini belirlemektedir.
3-Kaynaklar / Mal ve hizmetler:
İhtiyaçları tatmin özelliğine sahip ve bu amaçla kullanılmaya hazır herşeye kaynak yada mal denir. Burada mal kelimesi geniş anlamda kullanılmıştır.
İhtiyaçları tatmine elverişli kaynakların tümü maddi araçlar değildir. Bazıları insan hizmetleri gibi gayri maddidir. Mesela; sağlık, hukuk, siyaset, eğitim, ticaret danışmanlıkları gibi,
Mal ve hizmetler ihtiyaçları tatmin özelliğine sahipseler arzu edilirler. Mal ve hizmetlerdeki ihtiyacı tatmin özelliğine de fayda denir. Mal ve hizmetler faydalarından dolayı elde edilmeye çalışılırlar. Onun için onlara bedel ödenir.
İktisadi malların / kaynakların temel özellikleri:
- Kıt, nisbî kıt olması
- Almaşık / karışık kullanım yerlerinin olması
Bu nedenle ihtiyaçlar ile kaynaklar arasında bir dengesizlik olabilmektedir. İşte bu dengesizliğin bilincinde olarak ihtiyaçlarında tercihler yapmak / öncelikler belirlemek ve kaynakları o tercihler doğrultusunda kullanmayı esas alarak düşünüp karar vermek iktisadî düşünme olmaktadır.
İhtiyaçlarda tercih ve öncelik tespiti neye göre belirlenmelidir?
Bu soruya en sağlıklı ve doğru cevabı Kuran ve Sünnette bulmak mümkündür.
الاقثصاد iktisad kelimesinin türemiş olduğuقصد Kasd kelimesi Kuranda orta, dengeli ve doğru yol anlamında kullanılmıştır. Orta yolu izleyen, dengeli, ölçülü davranan, anlamında da المقتصد muktasıd / iktisadlı kelimesi kullanılır. Şu ayetlerde olduğu gibi:
واقصد فى مشيك واغضض من صوتك Yürüyüşünde dengeli ol, sesini alçalt. (Lokman: 19)
و على الله قصد الســبيل و منها جائر Yolun doğrusu Allaha aittir. Yolun eğrisi de vardır... (Nahl: 9)
فلما نجاهم الى البر فمنهم مقتصد Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı muktesid / iktisadlı olurlar. (Lokman: 32)
فمنهم ظالم لنفســه و منهم مقتصد Onlardan bir kısmı kendisine zulmeder. Bir kısmı da muktesiddir / iktisadlıdır. (Fâtır: 32)
منهم أمة مقتصدة وكثير منهم ساء ما يعملون Onlardan bir muktesid / iktisadlı zümre vardır, fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür! (Maide: 66)
İktisad kelimesi terim anlamıyla Kuranda doğrudan geçmese de Kuran sık sık bizleri, harcama ve tüketim konusunda iktisadlı davranmaya ve sonucu düşünmeden bilinçsizce, bilgisizce harcama yapmaktan kaçınmaya çağırır. Bu çağrıyı; savurganlıktan sakındıran, cimriliği ve israfı yasaklayan, diğer taraftan infaka ve cömertliğe teşvik eden ayetlere bütüncül bakış ile görmek mümkündür. Şöyle ki:
وءات ذاالقربى حقه والمســكين وابن الســبيل ولا تبذر تبذيرا إن المبذرين كانو إخوان الشــياطين الشــيطان لربه كفورا كان و Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Zira saçıp savuranlar şeytanların ihvanıdır / kardeşleridirler / dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbisine çok nankördür. (İsra: 26-27)
ولا تجعل يدك مغلولة الى عنقك ولا تبســطها كل البســط فتقعد ملوما محســورا Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çekersin. (İsra: 29)
والذين إذا انفقوا لم يســرفوا ولم يقتروا وكان بين ذلك قواما Onlar ki, harcadıklarında ne israf ederler ne de cimrilik ederler. İkisi arasında orta bir yol tutarlar. (Furkan: 67)
Bu ayetlerde savurganlıktan sakındırılmıştır. Yani kişinin elindeki imkanlarını, kaynaklarını, potansiyellerini, ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yerinde, verimli bir şekilde kullanmayıp sadece şehvetinin yani arzularının, duygularının, zevklerinin doğrultusunda heder etmesinden sakındırılmıştır. Elbetteki bu durum o kişiyi ihtiyaçlarını karşılaması bazında zor, sıkıntılı ve hatta başkaları tarafından kınanılan bir konuma düşürür. İşte bu konuma düşmekten ancak iktisadî düşünce ile amel ederek kurtulunur.
Cimrilik / pintilik de bu ayetlerde ve başka ayetlerde sakındırılan hussulardandır. Cimrilik, kişinin imkanlarını, kaynaklarını, potansiyellerini ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yerinde ve yeterince kullanmamasıdır. Bu da kişiyi zor ve hatta kınanılan bir duruma sokar.
İsraf da bu ve başka birçok ayette yasaklanmıştır. İsraf eldeki imkanları, kaynakları, potansiyelleri haram alanda harcamaktır, haddi aşmaktır.
Şu halde bu ayetlerde harcamalarda iktisadi düşünme ile amel etmek istenmektedir.
Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin sözlerinde de bazen iktisad bazen kasd kelimesi geçmektedir. Bu iki kelime bilinen terim anlamı ile değil fakat onu da içeren çok daha genel çerçevede iktisad anlamında kullanılmıştır. İbadetten tutun da insanın bütün hareket ve davranışlarında ve mâli harcamalarda aşırı uçlara sapmadan, yerinde, yeterlilik ve süreklilik çizgisinde yürümesi isteniliyor ve bu yola iktisad deniliyor.
Nitekim Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin hadislerinde ibadetler dahil işlerde acelecilik ve ardı gelmeyen çokluk yerine yerindelik, yeterlilik ve devamlılık / süreklilik istenmektedir. İmam Buhari, bu konudaki hadislerini toplayan başlığa باب القصد والمداومة على العمل iktisad ve amelde devamlılık adını vermiştir. Bu başlıkta geçen iktisad; aşırı uca sapmadan orta yolun izlenmesidir; dengeli davranıştır. Zira Resul Sallallahu Aleyhi Vesellemin dünyayı bir tarafa bırakırcasına kendisini ibadete veren insanların bu tavırlarını hiç hoş karşılamamıştır. Bazı insanalrın böylesi bir tavır içine girmesi nedeniyle yaptığı bir konuşmasında:
عَلَيْكُمُ الْقَصْدَ (Ey insanlar) size iktisad gerek diyor ve işin önemine binaen bunu üç kere tekrarlıyordu.[SUP]1[/SUP]
Bir başka rivayette ise şöyle demiştir:
اكْلَفُوا مِنَ الْعَمَلِ مَا تُطِيقُونَ، فَإِنَّ اللَّهَ لا يَمَلُّ، حَتَّى تَمَلُّوا، وَإِنَّ أَحَبَّ الْعَمَلِ إِلَى اللَّهِ أَدْوَمُهُ، وَإِنْ قَلَّ
Gücünüzün yettiği ameli / işi üstlenin. Siz usansanız da Allah usanmaz. Muhakkak ki Allaha en sevimli amel az da olsa devamlı olanıdır.[SUP]2[/SUP]
Bir başka hadiste ise, yaşamın her halinde iktisadlı olmanın yani iktisadî düşünce ile amel etmenin önemine şu şekilde dikkat çekmiştir:
مَا أَحْسَنَ الْقَصْدَ فِي الْغِنَى، وَأَحْسَنَ الْقَصْدَ فِي الْفَقْرِ، وَأَحْسَنَ الْقَصْدَ فِي الْعِبَادَةِ Zenginlikte iktisad ne iyi şeydir! Fakirlikte iktisad ne iyi şeydir! İbadette iktisad ne iyi şeydir![SUP]3[/SUP]
Allaha yaptığı duasında da şöyle demiştir;
وَأَسْأَلُكَ الْقَصْدَ فِي الْفَقْرِ وَالْغِنَى Senden fakirlikte ve zenginlikte iktisadı (nasip etmeni) istiyorum.[SUP]4[/SUP]
Bir başka rivayette şöyle buyurmuştur:
الاقْتِصَادُ فِي النَّفَقَةِ نِصْفُ الْمَعِيشَةِ، وَالتَّوَدُّدُ إِلَى النَّاسِ نِصْفُ الْعَقْلِ، وَحُسْنُ السُّؤَالِ نِصْفُ الْعِلْمِ
Nafakada / harcamada iktisad yapmak geçimin yarısıdır. İnsanlara sevecen yaklaşım aklın yarısıdır. Güzel soru ise ilmin yarısıdır.[SUP]5[/SUP]
الاقْتِصَادُ نِصْفُ الْعَيْشِ İktisad geçimin yarısıdır.[SUP]6[/SUP]
ثَلَاثٌ مُهْلِكَاتٌ: شُحٌّ مُطَاعٌ، وَهَوًى مُتَّبَعٌ، وَإِعْجَابُ الْمَرْءِ بِنَفْسِهِ، وَثَلَاثٌ مُنْجِيَاتٌ: الاقْتِصَادُ فِي الْغِنَى وَالْفَاقَةِ، وَمَخَافَةُ اللَّهِ فِي السِّرِّ وَالْعَلَانِيَةِ , وَالْعَدْلُ فِي الرِّضَى وَالْغَضَبِ Üç şey helak edicidir: Boyun eğilen cimrilik, itaat edilen heva-heves, kişinin kendisiyle övünmesi. Üç şey de kurtarıcıdır: Zenginlikte ve yoksullukta iktisad, gizli ve açıkta Allah korkusu, hoşnutluk ve kızgınlıkta adalet.[SUP]7[/SUP]
مَا عَالَ مَنِ اقْتَصَدَ İktisadlı davranan kişi yoksullaşmaz.[SUP]8[/SUP]
إِنَّ مِنَ السَّرَفِ، أَنْ تَأْكُلَ كُلَّ مَا اشْتَهَيْتَ Her iştah duyduğunu yemen israftandır.[SUP]9[/SUP]
Mugire b. Şube den rivayet edildiğine göre; Resulullah Sallalahu Aleyhi Vesellem malı boş yere harcamaktan şu şekilde nehyetti:
إِنَّ اللَّهَ كَرِهَ لَكُمْ ثَلاَثًا: قِيلَ وَقَالَ، وَإِضَاعَةَ المَالِ، وَكَثْرَةَ السُّؤَالِ Allah size şu üç hususu kerih kıldı; Dedi-kodu, malın zayi edilmesi ve isteğin çoğaltılması.[SUP]10[/SUP][SUP][/SUP]
Mal ve servetleri elde etmekte de iktisadlı olmak istenilmiştir. Nitekim Resul Sallalahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir:
أَجْمِلُوا فِي طَلَبِ الدُّنْيَا، فَإِنَّ كُلًّا مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ Dünyayı istemede güzel davranın. Herşey ne için yaratıldı ise ona kolaylaştırlmıştır.[SUP]11[/SUP]
İbn Mâce bu hadis بَابُ الاقْتِصَادِ فِي طَلَبِ الْمَعِيشَةِ Geçim aramakta iktisad başlığı altında almıştır.
Yani tüketimde olduğu gibi üretimde de iktisadî düşünce ile amel edilmesi istenilmiştir. Üretimde iktisadî düşünce; belirli bir işi mümkün olduuğ kadar az para, emek, mal. zaman harcamak süreti ile mümkün olan en yüksek sonuç yani verim ve kalite ile bitirmeyi hedefleyerek düşünmektir. Ayrıca faydasız şeyleri üretmemektir. Yani sırf tüketim için üretim değildir.