Dini Kaynak Olarak Sünnetin Derecesi:
Sünnet-i seniyye Kur'an'dan sonra gelmekte ve İslâm'ın ikinci kaynağını teşkil etmektedir. Çünkü:
a. Genellikle hadisler Kur'an-ı Kerim'i açıklar mahiyettedir. Bu itibarla bi*rinci kaynak Kur'an-ı Kerim, ikinci kaynak ise onu açıklayan Sünnet'dir.
b. Peygamber efendimiz (sav) Muaz b. Cebel'i Yemen'e gönderdiğinde ara*larında geçen şu karşılıklı konuşma, Sünnet'in ikinci kaynak olduğunu açık*ça ortaya koymaktadır.
Muaz b. Cebel, Resulullahla aralarında şu konuşmanın geçtiğini rivayet eder: Resulullah:
- "Bir mesele ile karşılaştığında ne yaparsın?" buyurdu. Muaz:
- “Allah'ın Kitabında olanlarla hüküm veririm" dedi. Resulullah:
- "Şayet Allah'ın Kitabında bulunmazsa..." Muaz:
- "Allah Rasulünün Sünneti ile..." Resulullah:
- "Allah'ın Rasulünün sünnetinde de bulunmazsa" Muaz:
- "Görüşümle ictihad ederim. Elimden gelen gayreti harcamadan geri kalmam."
Muaz der ki; Resulullah göğsüme vurdu ve şunları söyledi:
"Allah'ın Peygamberinin elçisini Allah ve Rasulünün razı olacağı şeyle*re muvaffak kılan Allah'a hamd olsun." [37]
Sünnette Kur'an-ı Kerim'de Zikredilmeyen Hükümler Var mıdır?
Kur'an-ı Kerim İle karşılaştırıldığında Sünnet'in hükümlerinin üçe ayrıldı*ğı görülür.
1.Kur'an-ı Kerim'de Bulunan Hükümlerin Aynısını İfade Eden Hadis*ler. Bunlar, Kur'andaki hükümleri pekiştirme mahiyetindedir. Namaz, oruç, zekat ve haccın farz olduğunu açıklayan hadisler bu türdendir.
2. Kur'an-ı Kerim'in Getirdiği Hükümleri Açıklar Mahiyetteki Hadisler.
a. mücmel olan âyet-i celileleri açıklayanlar. Namazın şeklini öğreten ameli sünnetler bu kabildendir.
b. Genel olan bir hükmü özelleştiren hadisler. Mesela; "Biz Peygamberler topluluğu miras bırakmayız, bıraktıklarımız sadakadır." [38] hadis-i şe*rifi Nisa Sûresi 11, 12 ve 176. âyetlerde zikredilen miras hükümlerine Peygamberler için bir özellik getirmektedir.
c. Mutlak olan bir hükmü kayıtlayan hadisler: "Vasiyet malın üçte biri için geçerlidir. Üçte biri de çoktur” [39] hadis-i şerifi "Bu paylar ölenin borçları ödenip vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir...” [40] Âyet-i celiledeki mutlak vasiyyete üçte bir kaydını getirmektedir. Böylece te*rekenin üçte birinden fazlasını vasiyyet etmek geçersizdir. Ancak mirasçı ka*bul ederse; üçte birinden fazlasını yerine getirir.
3. Kur'an-ı Kerim'de Bulunmayan Yeni Hükümleri Kapsayan Hadisler. Bu husus âlimler arasında ihtilaflıdır.
A. Bir kısım âlimler; hadis-i şeriflerin Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan ye*ni hükümler getirdiği kanaatindedir. Bunlar, delil olarak şu meseleleri ileri sürmüşlerdir.
a. Vahşi olmayan eşeklerin etinin haram oluşu.
Enes Ona der ki; Peygamber Efendimiz (sav) geceleyin Hayber'e geldi. O, geceleyin bir kavme varınca sabah olmadan savaşı başlatmazdı. Sabaha ka*dar beklerdi. Hayberliler, omuzlarında kürekler olduğu halde evlerinden dı*şarı çıktılar. Resulullah'ı görünce; "İşte Muhammed (sav) ve beşli ordusu" de*diler. Sonra da kalelerina sığındılar. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav) ellerini kaldırarak; "Allahu Ekber, Hayber harab oldu. Biz bir topluluğun mın*tıkasına indiğimizde uyarılanların sabahı ne kötü olur" dedi. Biz eşekler yakaladık, onların etini pişirdik. Peygamber efendimizin bir davetçisi şöyle bağırdı: "Allah ve Rasulü eşek etlerini yemeyi size yasaklıyor" Bunun üze*rine kaplar dökülerek içindekilerle beraber kırıldı." [41]
Hadis-i şerifin ifade ettiği bu hüküm yeni bir hükümdür. Çünkü Kur'an'da eşek etleri ile ilgili herhangi bir hüküm yoktur.
b. Her yırtıcı hayvanın ve leş yiyen pençeli kuşun etinin haram olması hük*mü: Resulullah (sav) "Her köpekdişi olan yırtıcı hayvanın yenilmesini ya*sakladı.” [42] Diğer bir rivayette; "Resulullah (sav) köpekdişi olan her yırtıcı hay*vanın ve leş yiyen pençeli kuşun yenilmesini yasaklamıştır" [43] buyurmuştur. Görüldüğü gibi bunların haram olması, hadis-i şerif ile beyan edilmiştir.
c. Altın ve ipeğin erkeklere haram oluşu:
Hz. Ali (ra.) der ki: Resulullah (sav) sol eli ile İpeği sağ eli ile de altını tut*tu. Ellerini bunlarla birlikte yukarı kaldırdı ve şöyle buyurdu: "Bu iki şey üm*metimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir," [44] Altın ve ipeğin haram olduğuna dair birçok rivayetler mevcuttur. [45]
d. Tek bir şahid ve davacının yemin etmesiyle hüküm verme: Mesela, Al*lah Kur'an-ı Kerimde "Ey iman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirini*ze borçlandığınız zaman onu yazın... Erkeklerinizden iki de şahit tutun" [46] buyuruyor. Sünnet, tek bir şahidin şehadetiyle birlikte yemin etmesi*nin Kur'an-ı Kerim'de zikredilen iki şahidin yerini tutacağını beyan etmiştir.
B. Diğer bir kısım âlimler ise; hadislerin getirdiği her hükmün aslının Kur'an'da mevcut olduğunu söylemişlerdir.
Bunlar, hadislerin getirdikleri ve yeni oldukları zannedilen hükümlerin;
a. Kur'an-ı Kerim'de aslı bulunan hükümlerin neticeleri ve teferruatı ma*hiyetinde olduklarını belirtmişler ve: "Bu teferruatın Kur'an'daki asıl hüküm*lere tabi oldukları gizlidir" demişlerdir. Mesela Kur'an-ı Kerim'de "...Sütan*neleriniz ve süt kızkardeşleriniz size haram kılındı" [47] asıl hüküm zikre*dilmiş, Peygamber efendimiz de bunun detayı mahiyetindeki "soydan dola*yı haram olanlar süt emmeden dolayı da haramdırlar” [48] hadis-i şerifini bu-vurarak evlenmenin haram oluşu bakımından soy, yakınlık derecesiyle süt emme yakınlığı derecesinin aynı olduğunu bizlere bildirmiş ve yukarıda ge*çen âyetteki asıl hükmün teferruatını beyan etmiştir.
b. Yahut, hadislerde zikredilen ve yeni oldukları zannedilen hükümler, Kur'an-ı Kerim'de aslı bulunan iki hükümden birinin kapsamına giren ve gir*diği açıkça belli olmayan hükümlerdir. Mesela Allah Teala: "Peygamber onlara temiz şeyleri helal, murdar şeyleri ise haram kılar" [49] buyurmuş Sünnet İse yabani olmayan eşekleri, yırtıcı hayvanları, leş yiyen pençeli kuşları murdar olan şeylere ilave etmiş, kertenkele ve toy kuşunu da helal şeylere dahil etmiştir.
Devam....
Sünnet-i seniyye Kur'an'dan sonra gelmekte ve İslâm'ın ikinci kaynağını teşkil etmektedir. Çünkü:
a. Genellikle hadisler Kur'an-ı Kerim'i açıklar mahiyettedir. Bu itibarla bi*rinci kaynak Kur'an-ı Kerim, ikinci kaynak ise onu açıklayan Sünnet'dir.
b. Peygamber efendimiz (sav) Muaz b. Cebel'i Yemen'e gönderdiğinde ara*larında geçen şu karşılıklı konuşma, Sünnet'in ikinci kaynak olduğunu açık*ça ortaya koymaktadır.
Muaz b. Cebel, Resulullahla aralarında şu konuşmanın geçtiğini rivayet eder: Resulullah:
- "Bir mesele ile karşılaştığında ne yaparsın?" buyurdu. Muaz:
- “Allah'ın Kitabında olanlarla hüküm veririm" dedi. Resulullah:
- "Şayet Allah'ın Kitabında bulunmazsa..." Muaz:
- "Allah Rasulünün Sünneti ile..." Resulullah:
- "Allah'ın Rasulünün sünnetinde de bulunmazsa" Muaz:
- "Görüşümle ictihad ederim. Elimden gelen gayreti harcamadan geri kalmam."
Muaz der ki; Resulullah göğsüme vurdu ve şunları söyledi:
"Allah'ın Peygamberinin elçisini Allah ve Rasulünün razı olacağı şeyle*re muvaffak kılan Allah'a hamd olsun." [37]
Sünnette Kur'an-ı Kerim'de Zikredilmeyen Hükümler Var mıdır?
Kur'an-ı Kerim İle karşılaştırıldığında Sünnet'in hükümlerinin üçe ayrıldı*ğı görülür.
1.Kur'an-ı Kerim'de Bulunan Hükümlerin Aynısını İfade Eden Hadis*ler. Bunlar, Kur'andaki hükümleri pekiştirme mahiyetindedir. Namaz, oruç, zekat ve haccın farz olduğunu açıklayan hadisler bu türdendir.
2. Kur'an-ı Kerim'in Getirdiği Hükümleri Açıklar Mahiyetteki Hadisler.
a. mücmel olan âyet-i celileleri açıklayanlar. Namazın şeklini öğreten ameli sünnetler bu kabildendir.
b. Genel olan bir hükmü özelleştiren hadisler. Mesela; "Biz Peygamberler topluluğu miras bırakmayız, bıraktıklarımız sadakadır." [38] hadis-i şe*rifi Nisa Sûresi 11, 12 ve 176. âyetlerde zikredilen miras hükümlerine Peygamberler için bir özellik getirmektedir.
c. Mutlak olan bir hükmü kayıtlayan hadisler: "Vasiyet malın üçte biri için geçerlidir. Üçte biri de çoktur” [39] hadis-i şerifi "Bu paylar ölenin borçları ödenip vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir...” [40] Âyet-i celiledeki mutlak vasiyyete üçte bir kaydını getirmektedir. Böylece te*rekenin üçte birinden fazlasını vasiyyet etmek geçersizdir. Ancak mirasçı ka*bul ederse; üçte birinden fazlasını yerine getirir.
3. Kur'an-ı Kerim'de Bulunmayan Yeni Hükümleri Kapsayan Hadisler. Bu husus âlimler arasında ihtilaflıdır.
A. Bir kısım âlimler; hadis-i şeriflerin Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan ye*ni hükümler getirdiği kanaatindedir. Bunlar, delil olarak şu meseleleri ileri sürmüşlerdir.
a. Vahşi olmayan eşeklerin etinin haram oluşu.
Enes Ona der ki; Peygamber Efendimiz (sav) geceleyin Hayber'e geldi. O, geceleyin bir kavme varınca sabah olmadan savaşı başlatmazdı. Sabaha ka*dar beklerdi. Hayberliler, omuzlarında kürekler olduğu halde evlerinden dı*şarı çıktılar. Resulullah'ı görünce; "İşte Muhammed (sav) ve beşli ordusu" de*diler. Sonra da kalelerina sığındılar. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav) ellerini kaldırarak; "Allahu Ekber, Hayber harab oldu. Biz bir topluluğun mın*tıkasına indiğimizde uyarılanların sabahı ne kötü olur" dedi. Biz eşekler yakaladık, onların etini pişirdik. Peygamber efendimizin bir davetçisi şöyle bağırdı: "Allah ve Rasulü eşek etlerini yemeyi size yasaklıyor" Bunun üze*rine kaplar dökülerek içindekilerle beraber kırıldı." [41]
Hadis-i şerifin ifade ettiği bu hüküm yeni bir hükümdür. Çünkü Kur'an'da eşek etleri ile ilgili herhangi bir hüküm yoktur.
b. Her yırtıcı hayvanın ve leş yiyen pençeli kuşun etinin haram olması hük*mü: Resulullah (sav) "Her köpekdişi olan yırtıcı hayvanın yenilmesini ya*sakladı.” [42] Diğer bir rivayette; "Resulullah (sav) köpekdişi olan her yırtıcı hay*vanın ve leş yiyen pençeli kuşun yenilmesini yasaklamıştır" [43] buyurmuştur. Görüldüğü gibi bunların haram olması, hadis-i şerif ile beyan edilmiştir.
c. Altın ve ipeğin erkeklere haram oluşu:
Hz. Ali (ra.) der ki: Resulullah (sav) sol eli ile İpeği sağ eli ile de altını tut*tu. Ellerini bunlarla birlikte yukarı kaldırdı ve şöyle buyurdu: "Bu iki şey üm*metimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir," [44] Altın ve ipeğin haram olduğuna dair birçok rivayetler mevcuttur. [45]
d. Tek bir şahid ve davacının yemin etmesiyle hüküm verme: Mesela, Al*lah Kur'an-ı Kerimde "Ey iman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirini*ze borçlandığınız zaman onu yazın... Erkeklerinizden iki de şahit tutun" [46] buyuruyor. Sünnet, tek bir şahidin şehadetiyle birlikte yemin etmesi*nin Kur'an-ı Kerim'de zikredilen iki şahidin yerini tutacağını beyan etmiştir.
B. Diğer bir kısım âlimler ise; hadislerin getirdiği her hükmün aslının Kur'an'da mevcut olduğunu söylemişlerdir.
Bunlar, hadislerin getirdikleri ve yeni oldukları zannedilen hükümlerin;
a. Kur'an-ı Kerim'de aslı bulunan hükümlerin neticeleri ve teferruatı ma*hiyetinde olduklarını belirtmişler ve: "Bu teferruatın Kur'an'daki asıl hüküm*lere tabi oldukları gizlidir" demişlerdir. Mesela Kur'an-ı Kerim'de "...Sütan*neleriniz ve süt kızkardeşleriniz size haram kılındı" [47] asıl hüküm zikre*dilmiş, Peygamber efendimiz de bunun detayı mahiyetindeki "soydan dola*yı haram olanlar süt emmeden dolayı da haramdırlar” [48] hadis-i şerifini bu-vurarak evlenmenin haram oluşu bakımından soy, yakınlık derecesiyle süt emme yakınlığı derecesinin aynı olduğunu bizlere bildirmiş ve yukarıda ge*çen âyetteki asıl hükmün teferruatını beyan etmiştir.
b. Yahut, hadislerde zikredilen ve yeni oldukları zannedilen hükümler, Kur'an-ı Kerim'de aslı bulunan iki hükümden birinin kapsamına giren ve gir*diği açıkça belli olmayan hükümlerdir. Mesela Allah Teala: "Peygamber onlara temiz şeyleri helal, murdar şeyleri ise haram kılar" [49] buyurmuş Sünnet İse yabani olmayan eşekleri, yırtıcı hayvanları, leş yiyen pençeli kuşları murdar olan şeylere ilave etmiş, kertenkele ve toy kuşunu da helal şeylere dahil etmiştir.
Devam....