İslam ın bilim , teknoloji ,edebiyat vs geride kalması

"malesef 21. yüzyıla doğru düzgün damgasını vuran bir müslüman dahi yok" diyorsunuz, orda dur! İnsanları din kisvesi altında sömürerek insanları kandıran bundan menfaat sağlayan zalimlere ALLAH'ın laneti üzerlerine olsun. Onlara kanan cahillere İslamı ve kuranı öğrenmedikleri için Peygamberin sünnetlerine uymadıkları için yazıklar olsun. Ben Müslümanım ELHAMDÜLİLLAH. Bu yüzyıla damgamızı vurmadık ama Müslümanız ve bu yüzyılda damgasını vuranlarda vardır, onlarında yanındayız. Bu kişiler kimseden menfaat dilenmezler ve sadece ALLAH'ın rızasına ulaşmaktan başka gayeleri yoktur. Ben size örnek vermiyorum, bu kişilere saygısızlık edilmesinden çekiniriz. Kendiniz bakınız ve görünüz. Ülkemizde sömürü politikaları hat safhadadır, nedense bunların faturaları dinci diye Müslümanlara çıkartılır... nedense medyada bir tane Fadime ŞAHİN çıkar, birde günahkar şeyh olduğu söylenen bir densiz bütün Müslümanları böyle biline diye televizyonda gösterilir, nedense insanlara gerçekler gösteriliyor diye kurulu senayolarla medyada Müslümanlara yönelik bir bakış açısı oluşturuluyor, aslında sömürgecilik budur. İnsanların cahilliğinden yararlanan uyanıklar bu ülkede şirket gibi çalışırlar. Kaç türlü oyunlar oynanır, insanları islamdan uzaklaştırmak için, kaç türlü senaryolar kurulur, insanları Hıristiyanlaştırmak için, kaç türlü tezgahlar kurulur insanlarımızı avlamak için. Çıkar diye peşinden gittiğimiz birçok yönelim aslında tuzaklardır. Fark edesiye kadar yaş 40'ı geçer. Eskiden o zamanın kurulu düzenlerinde doğan Sevgili Peygamberimiz (sav) bize yaşadığı hayatla örnek olmuştur. İnsanlara ALLAH'ın emriyle yanlışlarını düzelttirmiştir. Gene o zamandaki çıkar ortamlarının değişik versiyonu bu zamanlarda kuruludur. Melekler bize size bir uyarıcı gelmedi mi dediklerinde evet geldi diyeceğiz. Ama o zaman cehennemde olacağız. ALLAH'ın rızasına ulaşmak için çabalamadan ALLAH'ı sevmeden, onu her an bizi gördüğünü, yaptıklarımızı bildiğini düşünmeden rahat bir şekilde yaşarsak kendimizi ALLAH'tan daha çok seversek ALLAH'ın rızasına nasıl kavuşacağız. Ama şunu unutmayalım her Müslüman mutlaka ehli sünnet imamına tabi olması gerekir. Bu imamlar, tefsiri, fıkıhı, hadis ilmini bilen alimlerdir. Bu yüzyılda aramızda yaşamaktadırlar. Biz Müslümanlarda kuranı kerimi okuyup, Almanya’dan gelen protokolü Antalya’da ayakta alkışladıktan sonra I. dünya savaşında onların yanında yer almak gibi tarihi hatalar yapmayalım. Müslümanlar ekonomik olarak, teknoloji olarak, insan hakları olarak Hıristiyan ve Yahudilerden bir iki adım geriden atıyorsa, biz Müslümanlar olduğumuzu Fenerbahçe, Beşiktaş gibi takım ruhuyla değil, fanatizmin sınırlarından bahsetmiyorum burada, ben insanlığın gereği olan ve bu dünyaya gelmemizin sebebi olan İslam ve imtihandan bahsediyorum. Kuranı kerim okuyalım Cihan Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin yaşantısına bakalım. Hiç bir şey bilmiyorsak ALLAH’a sığınalım. Bir çok şeyi bildiğimizi düşünüyorsak yine ALLAH’a sığınalım. Siyaset ile ilgili İslam adına konuşmak veya İslam karşıtı konuşmakta yanlıştır. Herkesin tercihi vicdan meselesidir. Birisinin vicdanı diğerini bağlamaz. Siyaseten kim kime oy verecekse vicdanına sorar. Siyasetin kurulu olduğu çatı İslam çatısı içerisinde ise bu ülkede camiler, 5 vakit namaz kıldıran imamlar, ve az önce belirttiğimi gibi Ehli Sünnet imamları varsa bu ülkede İslam vardır ve yaşanmaktadır. Tamir edilmesi gereken hususlardan önce kendimizi tamir etmek zorundayız. Toplumu bu yönde bilinçli olmaya davet etmeli. İçimizde kaçımız, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında çocuklarımızı bayramlara gönderiyoruz, kaçımız Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramında bayrama gönderiyoruz, kaçımız dini bayramlarda camileri dolduruyoruz, kaçımız toplum içine çıkıyoruz. Milli kültürümüze ve dini bayramlarda kaçımız bir araya geliyoruz. Büyüklerimizi yakın akrabaya ziyarete gidiyoruz. Tamir edecek çok şey var, herkesin bir yerlerde tamir edilmesi gereken bir tarafı vardır. Kimse hatasız olamaz. Toplum içerisine çıktıkça örnek Müslüman olarak yaşantımızla Peygamberimiz gibi yaşarsak Fenerbahçe’nin peşinden koçan gençlerin sizin peşinizden geldiğini görürsünüz. Müslüman olmak bir özelliktir. ALLAH’ı hoşnut eden bir özelliktir.

O yuzden, hem ahiretligimizi hem de dunyamızı kurtalarım diyoruz ya. Guclu olan her zaman zayıfı ezer. İslam konusuna gelirsek, gorunuse bakarak adanılabilir fakat icten o kadar da vahim durum da degiliz."Öyle bir zaman gelecek ki, sizin yaptıklarınızın 10 da birini yapan cennet ehli olacaktır." buyuruyor Peygamber Efendimiz s.a. Esitlik, sömürülme ve vesairesi hepsi fitnenin gizli olmasından kaynaklı sorunlar, İslam'ın ilk donemlerin de kufur apacık ortaydı, inanmayan acıkca ben kafirim diyebiliyor ve muhatabına sen de olacaksın diyordu. Lakin simdi oyle degil, fil hikayesini yasıyoruz biz; filler hep beraber gezen hayvanlardır, teyze hala anne baba cocuk.. 3 siyahlı adam geliyor bunlara eziyet edip bir cukura dusuruyorlar, sonrasın da gidip, beyaz sarıklarla cubbelerle gelip filleri kurtarıyorlar filler de bunlara minnet borcu sebebiyle yardım ediyor. Turkiye su an hem İslamî hem de guc bakımından onemli bir yer arz ediyor diger ulkeler icin. Soz sahibi gozukuyor. Hep bir cıkar soz konusu ulkeler arası, hani kimse kimseye iyi olsun diye bir sey vermiyor. Libya buna en guzel ornektir. Zor arkadaslar islami yasamak kolay ama su zaman da oylesine zor ki.. Allah cc sonumuzu hayır etsin insallah.

Amin ALLAH sonumuzu hayır etsin inşallah mümin kardeşim. Libya ile Afrika Fildişi Kıyısı Ülkesi arasında pek bir fark yok, oradada iç savaş karışıklıkları var ama nedense sadece ülkeler libya ile ilgileniyor. Acaba bir menfaatlerim var. Bu menfaat çarkın kimler dahil oluyor. Daha durum böyle iken müslümanların üzerlerine çöküyorlarsa biz kendimize bakalım bize ne yapmışlar diye. Sokağa çıkalım görelim

alevi1905' Alıntı:

Evet arkadaslar benim anlamadığım millete ışık tutsun doğru yolu göstersin Allah'ın yasaklarından kacınsın ilim yolunda ilerlesin diye gönderilmedi mi? (

Genişletmek için tıkla ...

Evet dediğin nedenlerden dolayı gönderildi. Fakat, O İslam'ın geldiği günlerdeki müslüman yaşantısı ve ahlakı şuan ihya edilmediği içindir ki, biz müslüman adı ile anılan insanlar geriye düşmüş görünüyoruz. Eğer İslam'ı indiği hali gibi yaşamak istersek ve yaşayabilirsek, senin bilim dediğin şüreka İslam ümmetinin arkasından yine nal toplamaya başlar. Zaten o neden ile müslümanı İslam Dini'nden uzak tutmak için elinden geleni yapmaktadırlar.

Ayrıca; İslam alemi, sadece emeviler ve abbasiler dönemlerinden de oluşmuyor. Biraz araştırın, göreceksiniz ki, eski dönemlerde İslam yaşandıkça başarı kendiliğinden gelmiş. Ne zaman İslami yaşantıdan uzaklaşılmışsa, başarılar da kendiliğinden uzaklaşmıştır.

Bakın, dünya halen Piri Reis zamanında yapılan dünya haritasının esrarını tartışıyor. Amerika denilen bir kıtanın varlığından dahi haberi olmayan insanların yaşadığı bir zaman dilimi yani.

1430 sene önce inen Kur'an'ın alak suresinde bahsettiği embriyonun geçiş dönemlerini, daha geçen yüzyıl başında yeni bir şeymiş gibi keşfeden avrupalının şaşkınlığından bahsetmiyoruz bile...

Demek ki neymiş, o ka ekmek, buka köfte !

İslam yaşandıkça başarı kendiliğinden gelmiş. Ne zaman İslami yaşantıdan uzaklaşılmışsa, başarılar da kendiliğinden uzaklaşmıştır.

Allah (c.c) razı olsun yazan ellerinizie gönlünüze sağlık

gerçek kudret ve azamet sahibi Allah cc adıyla...

gerçek kudret ve azamet sahibi Allah cc adıyla...

Allah ın selamı üzerinize olsun.
Müslümanlar niçin geri kaldılar?Müslümanlar iki sebebetten geri kalmıştır.
Birincisi her topluluk gibi çalışmayan geride, çalışan ise ileride olur.

İkincisi,ahiretlerini dünyalığa tercih etmişlerdir.

Birincisi onların elindedir,ikinci kısım ise dünyaya perestiş etmemek inançları gereğidir.Lakin bu hasen( iyi)isede ahsen (daha iyi) bir yorum değildir..

Çünkü asıl ve ahsen olan dünyaya kalben perestiş etmemekti,onlar ise uzletti yaptı.Uzlet dünya hayatı için kayıp isede ahirette kazandırır.

Şu an müslümanlar uzleti bıraktılar lakin kalbleri dünyanın cazibeleri karşısında Allah'tan uzaklaştı.
Buna en çarpıcı örnek Alevi-islam toplumudur.
Kendi dinlerini hakir ve hor görüyorlar-hatta kabul etmiyenler çoktur.Ama Gerçekte Alevi-bektaşi geleneğinde mürid tam bir uzlettedir.

Hatta o kadar uzlet içindedir ki, gerçek aleviyi gördüğünde bile uzaklığından olsa gerek tanıyamaz.

benim yazıdaki en saçma cümlemi bulup satırlarca gereksiz yazı yazmışsınız

sözüm siyah_ a

gereksiz yazılar yazanlar gereksiz insanlardır. Her zaman bigli kirliliği olmasın diye yazılarıma dikkat diyorum ancak demekki dikkat edememişim. "malesef 21. yüzyıla doğru düzgün damgasını vuran bir müslüman dahi yok" bu cümlenizi kısa ve öz olarak : Biz ALLAH'tan başkasına kulluk etmez ve ondan başkısandan yardım dilenmeyiz. Biz bu zamana imzasını atmış ve damgasını vurmuş müslüman alimleri biliriz ve onlarla birlikte Peygamberimizin (sav) arkasından gideriz.

İnsanların fikir düşünce ve yaşam özgürlüğünü açıkça sağlayan ve güvence altına alan bir din olan İslam insanlar arasında gerginliği anlaşmazlığı birbirlerinin hakkında olumsuz konuşmayı ve hatta olumsuz düşünceyi (zan) dahi engelleyen ve yasaklayan emirler getirmiştir
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur şüphesiz doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır (Bakara Suresi 256) Eğer bir sistem insanları inanca ve ibadete zorlayacak olursa bu durumda insanlar o sistemden korktukları için dindar olurlar Din açısından makbul olan ise vicdanların tamamen serbest bırakıldığı bir ortamda Allah rızası için dinin yaşanmasıdır

sıyah_' Alıntı:

gereksiz yazılar yazanlar gereksiz insanlardır. Her zaman bigli kirliliği olmasın diye yazılarıma dikkat diyorum ancak demekki dikkat edememişim. "malesef 21. yüzyıla doğru düzgün damgasını vuran bir müslüman dahi yok" bu cümlenizi kısa ve öz olarak : Biz ALLAH'tan başkasına kulluk etmez ve ondan başkısandan yardım dilenmeyiz. Biz bu zamana imzasını atmış ve damgasını vurmuş müslüman alimleri biliriz ve onlarla birlikte Peygamberimizin (sav) arkasından gideriz.

Genişletmek için tıkla ...

öyleyse sizden gereksizi yok, zira 2 sayfa yazdığınız yazıyı bidaha okuyun Allah a sığınalım , Peygamberin yolundan gidelimden başka bişey yok bunları bende biliyorum ve diyorum ki madem azımsanmayacak kadar müslüman var ama kafası çalısan kaç tane insan var bunların içinde hepsi cahil ,eğitimsiz ,ezilen hor görülen ben bu sorunu soruyorum

gereksiz olmasak ALLAH (c.c) bizi yaratmazdı. Biz her zaman biz bize müslümanlara gerekliyiz, müslüman olmayanlarıda bu yola davet etmek üzere örnek müslüman olarak yaşamaya çalışan müslümanlarız, gereksizlik kelime itibariyle ilk olarak sizin kaleminizden çıkmış olup, sizin yazdıklarınıza sessiz kalmamış olmak için bu devirde peygamberimizin (sav) arkasından giden müslümanlar vardır bizde onların arkasında gidiyoruz diye karşılıklı saygı ve ölçü çerçevesinde belirtmeme rağmen siz hala beni arenanıza davet ediyorsunuz, hatta şu cümlenizle "madem azımsanmayacak kadar müslüman var ama kafası çalısan kaç tane insan var bunların içinde hepsi cahil ,eğitimsiz ,ezilen hor görülen ben bu sorunu soruyorum" asıl konunuzun bu olduğunu belirtiyorsunuz. Kafası çalışır çalışmaz her kişi ALLAH'ın verdiği imkanlar doğrultusunda ALLAH yolunda yürümeye gayret ediyorsa ve bu insanlar gerçekten varsa bu cümlelere hiç gerek yok, ama madolyonun öbür yüzünde insan dini menfaat üzere kendi çıkarları doğrultusunda algılıyorsa o zaman biz onlara da karşıyız hatta savaş ilan etmiş durumdayız. O zaman cahilleri kandırmak kolaydır. Konu itibariyle dünyada müslümanların güçlü olabilmemesinde senin benimde suçumuz var. O zaman sen niye ben niye alim değiliz niye vurmadık bu aleme damgamızı, önce kendimizde arayalım suçu, sonra başkalarına yakıştıralım cahilliği veya gereksizliği. Sizin namaz kıldığınız veya kılmadığınız, kuran okuduğunuz veya okumadığınız sizin ALLAH (c.c) ile olan kendi aranızdaki sorun, kimse sizden bu konuda hesap soramayacağı gibi sizde önce kendi müslümanlığınız ile ilgili kendiniz ne kadar sorumlusunuz. Bir insanın özgürlüğü diğer insanın özgürlüğüne kadardır. Siz şimdi bu devirde damgasını vuran müslüman yok dediğinizde damgasını vuran müslümanlardan benim şeyhim aklıma geliyor bende tepkimi doğal olarak belli ediyorum. Özet olarak müslümanların birbirinin açığını arıyacağı devirde olmak istemiyoruz, müslümanın müslümana destek olduğu zamanda-devirde olmak istiyoruz. Bizim yolumuz ALLAH yoludur, ben sizinde yolunuzun ALLAH yolunda olduğuna inanıyorum her insan kendisinin bir iki yıl önceki davranışlarına güler kendi kendini eleştirir, her insan hayatını hem tamir hem ilerletme yönündedir. Ben kendim gibi sizinde gerekli olduğunuzu düşünüyorum.

İslam yaşandıkça başarı kendiliğinden gelmiş. Ne zaman İslami yaşantıdan uzaklaşılmışsa, başarılar da kendiliğinden uzaklaşmıştır.

Müslüman kelimesiyle İslam kelimesi günümüzde aynı şeyi ifade etmiyor malesef. Aslında başlıkta şöyle bir kusur var. İslam'ın bilim ve edebiyatta v.s. geri kalması mümkün değildir. İslam bu saydığın fani düzenlerin içinde bulunduğu hayatta rehberimizdir. Yani sorduğun soru İslam'ın değil Müslümanların geri kalmasıdır. Basit bir dil sürçmesi yaptığını düşünüyorum.Soruyu Müslümanlar üzerine sorduğunu ele alarak cevaplıyorum.

Dinimiz bize ilim öğrenmemiz gerektiğimi belirtir. Ki bizim dinimiz ilimsiz düşünülemez.
"Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik." (A'râf : 52)

Fatih Sultan Mehmed'in yaptırdığı toplar, Mimar Sinan'ın taklit edilemez mimarisi, Osmanlı'da ilim adına atılan birçok adım Müslümanların sadece peygamber döneminde ilim öncüsü olmadığını göstermektedir. İslam'ın her zaman dünya üzerinde en güçlü otoriteleri temsil edeceğini düşünemeyiz. Bu durumda kıyameti bile getiremeyiz
Ancak Müslüman olarak kendimizi yargılamamız gerekir. Ben de biz Müslümanların kendimizi sorgulamamız adına birkaç cümle yazdım.

Günümüzde bırakın ilimle uğraşmayı, Kuran-ı Kerim okumaktan, hadis kitabı okumaktan aciz, 'Müslüman olduğunu iddia eden' büyük bir toplum kitlesi vardır.
Araştıran insan değilsek, dini bilgileri Kuran'dan okumak yerine , hocaya Kuran yüzü açmadan sorarsak; dinimiz için bir çaba ve gayretimiz yoksa, zaten tembelliğe şartlanmışız ve alışmışızdır. Yani tembelliğe alışan bünyenin çalışma adına birşeyler sunması beklenemez. Burada İslamı nasıl algılama konusunda ciddi bir sorun vardır.


Allah toplum olarak bilinçlenmeyi nasip etsin, Filistinli kardeşlerimize sahip çıkabilmeyi nasip etsin. Allah Müslümanları birbirine düşürmesin, bizi birbirimizden ayırmasın. Amin.