Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslam, İlim ve Bilim

aczkl

New member
Katılım
7 May 2012
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
hakkamuhtac.blogspot.com
İslam dininin ilime verdiği önem kuşkusuz çok büyük. Günümüzde bazı zihinler yozlaşsa da, orta çağa baktığımızda orta doğudaki ilerleyişi görebiliyoruz.

Ama bir noktadan sonra bilimdeki bu ilerleyiş duruyor. Evrim gibi konular bile şu an insanların "veli" diye saygı duyduğu İslam alimlerinin kitaplarında geçmekte.

Şimdi burda mesele, "bu ilerleyiş nasıl durdu, kim bu gericiliğe sebep oldu" değil. Aklımı karıştıran mesele şu;

Dünya geçici ve Allah'ın müttaki kullarını bekleyen sonsuz bir saadet var. Ordaki ilim burdaki ilimden çok çok daha farklı olacak. Peki bu birikim nasıl oluşacak? Bilimsel birikim...

Gazali gibi alimler de zaten bu tür bilimleri gereksiz olarak görmüşler. İki farklı pencereden bakabiliyorum ben bu duruma. Allah'ın ayetleri sonuçta söz konusu. Doğadaki her türlü olay, yıldızlar, hayvanlar, yaradılış, bu tür şeyler Allah'ın ayetleri. Bilimden korkmak imanda samimiyetsizlik demektir.

Bilime tam olarak güvenmek de ahmaklığa işarettir. Şu anki eğitim sistemi, fizikde hava sürtünmelerini ihmal ettiği gibi, -haşa- Allah'ı ihmal ederek eğitim veriyor. Çözümler bu şekilde üretiliyor. Ve bu üretilen teoriler, çözümler kanıtlanamadan yerini başka kurallara bırakıyorlar.

Bunları geçtim, milletleri kontrol eden dinler korkarlar bilimden, kendilerini çürütecek diye. Misal evrime hrıstiyanlar karşı çıkar. Müslümanlar çok fazla çıkmaz. Ancak işte bir kaç kötü temsilci.


Buraya kadar bilimin bir zararı yok. Fakat başka bi pencereden baktığımda da, Gazali gibi alimleri haklı görüyorum. Bir Müslüman imanında samimiyse, ahirete azık biriktirmez mi? Bilim, araştırma da güzel ameller. Ama Rasulullah'ın kastettiği ilim acaba, yıldızlar, uzay, biyoloji gibi ilimler miydi, yoksa ahirete hazırlık için gereken ilimler miydi? Görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.


Kendi görüşüm, bilimin ortaya koyduğu, keşfettiği her olayın, Allah'ın ayetleri olduğudur. Ama Allah'ı ihmal ederek buna çabalamak nankörlüktür. Gerçi bu insanlara Allah'ı anlatamazsınız, sorun orada başlıyor... Asıl size sormak istediğim, Allah'ın emrettiği ilmin ne olduğu?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Allah (cc) insana faydalı tüm ilimleri kasdetmiştir muhakkak. Hem dünyevi, hem uhrevi diye bilinen ilimler.
 

aczkl

New member
Katılım
7 May 2012
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
hakkamuhtac.blogspot.com
Evrimin, evrenin başlangıcının, modern fiziğin insana herhangi bi' önemli katkısı yok yalnız?

Belki zamanda yolculuk, ışınlanma gibi ekstrem olaylara ancak kapı aralıyor. İnsanlar bunlara muhtaç değil ki?

Hatta sanayileşme bile insana yarardan çok zarar getirmiştir. Artan nüfus belki ancak bu şekilde kalkına bilir ama sonuçta çok gereksiz sektörler gelişmiş bulunmakta. Biz müslümanların çoğunluğu da ne yazık ki kapıldık gidiyoruz. Eğlence sektörü mesela. Bilimle uzaktan da olsa bağlantılılar. Teknolojinin gelişmesiyle, küçük kitleler en fazla eğlence sektörüne odaklandı. Eskiden sadece iletişim aracıyla kullanılan telefon bile, şimdi bir sürü uygulamalarla insanların vaktini öldüren makinalara dönüştü.

Bazı kesimler bu düşündüklerimi gericilik olarak algılayabilir. Hatta ben bile kendi kendime kızarım. Böyle düşünmeme rağmen ben de bu "eğlence sektörü"nün gayet içindeyim. Ben teknolojiye çamur atmıyorum. Ama misal, Allah, Kuran'da bir çok farklı yerde biz insanlar için yarattığı bineklerden bahsederken, insan oğlunun kalkıp kendi bineğini kendi yapması düşündürücü geliyor bana.

Olup biten her şey Allah'ın izninde bunu biliyorum. Fakat bu Allah'ın bir imtihanı da olabilir. Mesela tıptaki ilerleme. Şu an genetik bilimi insanı ölümsüzlüğe ulaştırmaya çalışıyor. Farklı hayvanlardan organ nakilleri gerçekleştirmeye çalışıyor. Benim bunlardan korktuğum, onları öcü gibi gördüğüm anlaşılmasın fakat, insanoğlunun zoru nedir? Domuz gibi bir hayvandan organ nakli yapılacağına imanında samimiyse ölsün gitsin. Ne gerek var bu kadar kasmaya, veya ölümsüzlüğü istemeye?

Kuran, ölümsüzlüğü isteyenlerden de bahseder.

Allah'ın emrettiği, Rasullulah'ın hadislerinde "İlim çinde de olsa gidip alınız" dediği ilim bu olmasa gerek. Gazali'yi okurken, onun felsefeyi o şekilde küçümsemesi biraz düşündürse de, onun dışında çoğu konuda haklı. Allah ayı ve güneşi kullanarak tarihi hesaplamamızı söylüyor. Bu insanlığa faydalı. Ama gidip farklı bi' gezegende, farklı bi' yaşam formu bulmaya çalışmak gereksiz değil midir?
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Hiçbir doktor bir ameliyat ile bir insanın kafasından bir şey çıkaramaz. Hepsini Allah çıkartır. Hiçbir insan, bir başka insanı öldüremez, hepsini Allah öldürür, insanları vesile eder, hastalığı vesile eder. Dolayısı ile bu gerçeği görmedikleri için, başka türlü düşünüyorlar. Mesela kulakta sağırlık; sağırlığı Allah yaratır, işitme cihazını yaratan da Allah’tır. İşitme cihazı çok karmaşıktır, yüzlerce parçadan oluşur, onu da Allah yaratır. Dolayısı ile, birbirlerinden ayrı bir sistem yok. Mesela nezle oluyor, nezleye karşı karmaşık çeşitli ilaçlar var eczanelerde kutular içerisinde. Onu, kutunun paketini yapan Allah’tır.Kutunun içerisindeki ilaç şişesini yaratan Allah’tır, oradaki hapları tek tek yaratan Allah’tır, onu vesile eder. Zaten biz onların dışarıdaki varlığını göremeyiz, simsiyahtır. Onlara renk veren, tat veren Allah’tır. Vücutta hücrelerin onu tanımasını sağlayan O’dur, ilacın etkisini sağlayan O’dur. Hücrelerin eksik olması, aciz olması, güçsüz olması, Allah tarafından özel yaratılır "Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herşeyi bilendir."(Teğabün Suresi, 11)ALLAH herşeyi bir kaderlen yaratmıştır .İnsan, dünyada bulunduğu sürece ahirete yönelik bir sınav yaşamakta ve bu konuda gösterdiği çabayla denenmektedir. İnsan bu süre boyunca düşünmek, Rabbimizi tanımak, O'nun hükümlerine uymak ve O'nun rızasını aramakla sorumludur. Herşeyin Rabbimizden gelen bir deneme olduğunu bilmek gerekir.
 

aczkl

New member
Katılım
7 May 2012
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
hakkamuhtac.blogspot.com
İslamda tefekkür çok büyük bir öneme sahiptir.

Yani kesin hükümler yanında, düşünerek doğruyu yanlışı tespit etmek, şüphelerden uzak durmak insani müttaki bir kul yapar.

Onca hayvan arasından, organları, insanlara en uygun olan hayvanın domuz olması sizce de ilginç bir durum değil midir? Bunu düşünmek, tartmak gerekmez mi, kesin hükümlerden işe geleni cımbızlamaktansa.

Domuz etinin vücutta bir organ olarak kullanılması da bence (!) sakat bir durum. Tam olarak bir bilgim yok ama bana sorsalardı bende kullanmamalarını söylerdim. Domuz etinin haram olması keyfiyeti malum ortada. Domuz pis bir hayvan gerçekten de. Ayrıca sadece otobur değil, aynı zamanda etobur da, hatta önüne geleni yiyen bir hayvan. Bunun dışında bir sürü sebebi vardır. Ama illa da sebep aramak gerekmez, Allah onu haram etmişse o haramdır. Allah faydalıyı emreder, zararı meneder.

Genetiğin ilerleyişinde, domuz organlarının insan organlarına en uygun organlar olması, acayip bi' tefekkür gerektiriyor bence.

Allah bir çok ayetinde yarattığı bineklerinden bahsederken, ve bunlara şükretmemiz gerektiğini söylerken, şimdi insanoğlunun kalkıp kendi bineğini üretmesi (tabii ki Allah istemezse olmaz fakat bu bir imtihan da olabilir bunu düşünün bir de) acayip düşündürücü. Hadi bu da tatmin etmedi sizi, Hz. Nuh'a verilen gemi ve Hz. Süleyman'ın emrine verilen rüzgar... Hz.Nuh'un gemisinde tandır kaynar, Hz. Süleyman'ın ordularını rüzgarlar taşır. Allah yapar bunu. Allah'ın izni olmazsa, o peygamberlerin o mucizelere güçleri yetmez. Günümüzde mucizeler son peygamberle son bulmadı mı? Aslında bilim de bir mucizedir, tüm kainat mucizedir. Ama şimdiki duruma baktığımızda insanların ürettiği gemiler, uçaklar, telefonlar ilginç değil mi? Bu eski mucizelere benzemiyorlar mı? Hz. Nuhun kaynayan tandırı ve buharlı bir gemi. Hz. Süleyman'ın ordusunu acele bir yerden bir yere taşıyan rüzgar ve uçaklar... Hz. Musa, Hz. Harun'un dirilip, kendisini onun öldürmediğini söylemesi için dua eder ve Allah onun o duasını kabul eder. Hz. Harun uyanıp israiloğullarına gerçeği söyler ve geri ölür.

Bu bile modern tıpta imkansız değil. Beynin ölmeden önceki son halini çıkartmak planlanıyor. Son görüntüler gibi...

Hz. İsa'ya da tıp alanında bir çok mucize verilmişti.

Allah'ın mucizeleri, bugüne işaret ediyordu diyenler elbet çıkacaktır. Fakat ben düşündüğümde, insanın -haşa- Allahlaşmaya olan merakından da doğuyor olabilir bu tür gelişmeler. Ve Allah insanları sınamak için bazı yetkileri veriyor bu geliştiricilere.

Konu dışına çıktık farkındayım ama küçük bi' fikrimi de belirtmek isterim. Sanat mesela bir fayda sağlamaz insana. Zahirde en azından. Öbür türlü belki ufku genişletir güzel bir manzara. Kainat Allah'ın sanatıdır. Bir arıyı izlemek hayranlık duygusunu olgunlaştırır. İnce düşünmeyi sağlar. Ama insanların sağlığına bir yararı dokunmaz. Veya bir ülke yönetmek için gereken ilmi vermez. Ya da herhangi bir fıkhi meselede yardımcı olmaz. Bilime bu pencereden de bakılabilir.

Modern Fizik mesela hayranlık duygusunu acayip uyandırıyor. Bu pencereden bakınca da, gereksiz deyip karalamak yanlış geliyor, ama işte, ilimle ilgili ayet ve hadisleri bu ilme yormak ne kadar doğrudur. Sonuçta gece bir müddet ilim meclisinde bulunmanın bile tüm gece kılınan namazdan daha hayırlı olduğu söylenir. Kuran'da ilme verilen önemi görebilirsiniz. Hadislerle ilimin diğer amellere olan üstünlüğü de kendini belli eder. İşte, o "üstün" ilim, hangi ilimdir? İnsanı ahirete hazırlayan ilim midir yoksa dünyevi ilimler midir? Dünyevi ilimlerden deyse, sadece tıp, matematik gibi insanlığın yararına olan ilimlerden midir kasıt, yoksa pozitif bilim, ekstrem olayları inceleyen bilimleri de kapsar mı?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Kuranda eti haram edilen tek hayvan domuzdur. Diğerleri etobur, otobur olup olmadığına bakılmaksızın Allah’ın adına kesilirse rahatlıkla yenilebilir.



selam
aorskaya


Bu iddia İslam'ın, Ehli Sünnet'in itikadına terstir, aykırıdır, sadece yazı sahibinin şahsi görüşüdür.
 

aczkl

New member
Katılım
7 May 2012
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
hakkamuhtac.blogspot.com
Hayvana yedirebilirsin de kardeşim, domuz etinin sana değiyor oluşunda bir sakatlık yok mudur? Domuz yağıyla yağlanmak gibi bir şey bu. Cebinde domuz eti varken namaz kılabilir misin?
 

gozcelik

New member
Katılım
10 Eyl 2011
Mesajlar
100
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Sevgli aczkl kardeşim,
Bilim diyince ben heyecanla atlıyorum konulara. Bilime merakım çoktur çünkü. Meslek gereği belli ölçülerle bilim aleminin de içinde sayılırım.
Öncelikle bilimsel araştırma bir gerekliliktir. Uzayın bilmem neresindeki yaşam formunu bulmak da bir gerekliliktir. Bilim toplumları yükseltir. Eğer siz bilime önem vermezseniz, gavur uzaydaki uydularıyla güle oynaya sizin camilerinizi de evlerinizi de yerle bir edebilir. Sizin (ve tüm müslümanların) İslam'ı gavura karşı savunma yükümlülüğü varsa bilime önem vermek zorundasınız. O önemsiz dediğiniz uzaylı yaşam formunda öyle bir özellik bulursunuz ki sizi tüm toplumların önüne geçiriverir.
Genetik bilim size ölümsüzlüğü veremez belki ama sizi 150 yaşına kadar yaşatsın istemez misiniz? Bunu istemek dünya malından ayrılmayı istememek değildir. Herkes 70 yıl ibadet ederken siz 150 yıl ibadet edip daha fazla sevaba kavuşmayı istersiniz, bir başkası ise 100 yaşına kadar cinselliğini kaybetmemek ister. Önemli olan sizin bilimi hangi amaçla kullanacağınızdır.
Allah bizlere kendi bineğimizi vermiş ama yine Allah'ın daha büyük bir hikmet olarak verdiği beynimizi kullanarak atlardan 10 kat hızlı giden taşıtlar yapmanın nesi yanlış? Keşke arabayı uçağı biz icat etseydik de dünyaya satıyor olsaydık. Oysaki bunları gavurlar icat ettiği için tonlarca para döküp onlardan almamız gerekiyor.
Teknolojinin getirdiği cep telefonlarıyla vakit öldürüyorsan bu senin tercihindir. Telefon icat olmasa da sen bir şekilde o vakti öldüreceksindir mutlaka. Ama ben ezan sesini kaç dakika sonra duyacağımı cep telefonumdan öğrenebiliyorum.

Kısaca kardeşim bilim bir gerekliliktir. Bilimin hoşuna gitmeyen kısımları olabilir ancak bunlar senin yorumlarınla alakalıdır. Siz biraz "Amish People" (bkz: google'dan:)) mantığıyla düşünüyorsunuz sanırım.

Çok değil 17-18 sene önce hubble uzay teleskobu sayesinde tek galaksinin samanyolu olmadığını, katirilyonlarca galaksinin bulunduğunu öğrendik. Bir kısım çıkıp dedi ki: "İşte gördünümüz mü? Hayatın kendi kendine doğması trilyon çarpı trilyonda bir ihtimal diyorsunuz ama evrende bu ihtimalden kat kat fazla gezegen var. Hem tanrı olsa bile sadece dünyadaki insanlar için neden bu kadar gereksiz şey yaratsın?"
Onlar için bilim tanrının var olmadığını kanıtlıyordu. Ancak iman sahibi birisi katirilyonlarca galaksiyi gördüğünde "Allah'ım ne büyüksün. Şüphesiz ki bunca şeyi bir ahenk içerisinde yönetmek sana en ufak bir yük getirmez. Bana yüceliğini ve kudretini her yerde gösterdiğin için şükürler olsun." der. Bu buluş iman sahibi kimsenini imanın güçlendirir.

Bilimsel çalışmalarda tanrının varlığını yok sayıyorlar demişsiniz. Bu doğrudur ve bir açıdan bakarsanız da gereklidir. Bilimde kesin ve tekrarlanabilir kanıtlar esastır. Bilimdeki hiçbir boşluğun bir inanç ile (dini veya kişisel) doldurulması kabul görmez. Böylece bilimin kesinliği arttırılmış olur. Bu bilim adamlarının imansız olduğu anlamına gelmez.
Vakti zamanında kilisenin dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyenleri cezalandırmasını hatırlatırım. Tabii ki İslam farklıdır ama bize göre farklıdır. Global bir bilimsel projede kimsenin kişisel görüşüne(dolayısıyla da dini yorumlara) bakılmaz.
Ancak kişisel çalışmalarda inançtan faydanalındığını da belirteyim. Mesela imanlı bir bilim adamı, bir araştırma yaparken "İslam bunun şöyle olduğunu düşünüyor, ben de araştırmaya buradan başlayayım" diyebilir. Ancak bulgularını her durumda tekrarlanabilir şekilde ispatlamak zorundadır. Çünkü kimse bilim adamının eksik bıraktığı bir noktayı kendi kişisel görşüyle(dini görüşüyle) kabul etmez.

Bilim güç demektir. Kısa bir süre önce Amerikalıların bilgisayar oyunu oynuyor edasıyla Irak'ta müslümanları nasıl öldürdüğünü gördük. Eğer tevekkül varsa, yani eşşeğini sağlam kazığa bağlaman gerekiyorsa, dinini ve kendini korumak için de bilimi geliştirmek zorundasın.

Not: Domuz kalbini alacağına gerçek iman sahibi ölsün daha iyi demişsiniz. Şifayı Allah'ın hangi yolla vereceğini bilebilir miyiz? Belki o hastalığın şifasını bu yolla vermişdir insanlara. Yanlışsam düzeltin ama Domuz, etinin yenmesi haram olan bir hayvan. Ellemesi, dokunması, bakılması, beslenmesi yasak değil. Susamış bir domuz göreseniz de bir kap su verseniz (yabani olduğundan biraz zor tabii ama:)) sevaba girmez misiniz? Allah'ın lanet ettiği bir hayvan mıdır bu? Değil ise o hayvan ile de bize bazı hikmetler göndermiş olamaz mı?
 
Üst Alt