Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Islam´da Ibadetin Hakikati

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
İSLAM´DA İBADETİN HAKİKATI

Allahu teala buyuruyor : “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat :56)
Sözlükte ibadet:
Ubudiyyet, kulluk, yani hudu, tezellül, taat, kişinin istislamı, mukavemet yapmadan, dönmeden, isyan etmeden inkiyad etmek.
Kur’anda ibadet :
01. Hudu(boyun eğmek) ile taat etmek. “ Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz.”(Fatiha :5) “Ey imanedenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O’na kuluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah’a şükredin.”(Bakara : 172)
02. Tanrılaştırmak, tanrı olmak, ilahlaştırmak, kuluk etmek. Kendini ibadete vermek ve kurban kesmek. (Sebe : 41)
03. Birini köle edinmek, köle muamelesi yapmak. (Şuara : 22)
Şeriatta ibadet :
01. Allahın koyduğu şeriatın-kanunun ilkelerine iltizam etmek. Peygamberlerin davet ettiği emir, nehiy, haram ve helalı uygulamak. Zira bu, itaat ve hududun unsurunu temsil eder.
02. Bu iltizamın Allahı seven kişinin kalbinden sudur etmesi gerekir. Çünkü bu emredilen ibadet, muhabbet gayesi ile ALLAH (c.c.) için zelil olma gayesini tazammum eder. Zira bir insan, gadabı ile kul olmaz. Eğer kişi bir şeyi sever, o şeye boyun eğmezse ona kulluk etmiş olmaz.
03. Her amelle, ALLAH (c.c.) rızasını kazanmak ve sevap elde etmek için Allaha teveccüh etmek. Taki adetler ibadetten ayrılsın.
Mesela : Hastalıklardan kurtulmak için bazen yeme ve içmeyi terk etmek ile, inanarak ve sevabını da Allahtan bekliyerek oruç tutmak için yemeyi, içmeyi ve cinsi alakayı kesmek gibi... Bu ikisi arasın daki fark ortada....
04. İBADET : Bir isimdirki, Allahın sevdiği, Allahın razı olduğu zahiri ve batını söz ve fiilleri içinde cem eder.
Örneğin: Namaz, Oruç, Hac, Emri-maruf ve nehyi-anil-münker, kafirlere ve munafıklara karşı cihad etmek gibi....Ve yine Allahı ve Peygamberini sevmek, Allahtan korkmak, Allah´a inabe etmek, dönmek, dini Allaha has kılmak ve benzerleri gibi......

İNSANLARIN İBADETLERDEN YARARLANMASINDA ÜÇE AYRILMASI VE HİKMETLERİ
01. SINIF İNSANLAR : İbadetlerin hikmetini, maksadını ve gayesini ibadten nefyederler. Sebebsiz yere sırf ilahi meşiete arzederler, sırf ALLAH (c.c.) emrettiği için yaparlar. Kendisinde dünya ve ahiret içinde saadet sebebi aramak için... Bunlar ibadetin halevetini ve lezzetini bulmadıkları gibi, istifade bile edemezler. Bundan dolayı ilahi teklifler diye bu ibadetlere isim verirler.
02. SINIF İNSANLAR :İbadetler için bir takım hikmet, illet ve gaye tesbit edrler. Fakat bu tesbit sadece yaratıkların maslahatı ve yararı için olur. Bunlara göre ibadet ancak kulların sevap ve nimetlere nailiyeti için meşru kılınmıştır. Aynen işçinin ücretini talep etmesi gibi......
03. SINIF İNSANLAR : İbadetler ancak nefislerin rıyazatı, ilmi bir anlayış kazanma, ayıplardan arınma gibi şeylerin söz konusu olduğunu zannederler.
04. SINIF İNSANLAR : Ki, bunlar Allah’ı tanıyan, ibadetler de Allah’ın emrini, muşruiyyitini ve yaradılış hikmetini bilen ve arif olan kişilerdir. İbadtlerde ve gayelerinde ehli basiret olan kişilerdir.....
Yukarıda beyan ettiğimiz üç sınıf insanlar, vahyin ve nuru-Muhammediyyenin hidayetinden mahrum, akıları kısa fasit bir takım kurallara saplantı halinde olan, bir takım şüphelerin kalblerini ihate ettiğinden ibadetin hakikatını anlama imkanından mahrum olan insanlardır. Dördüncü sınıf ise, ehli-tevhid taifedirki, Allah’ın dinini en iyi anlamışlar ve ibadetin gayesini ve hakikatının manasını en iyi bilmişlerdir.

EHLİ-TEVHİDİN ANLADIĞI GİBİ İBADETİN HAKİKATI VE GAYASİ01. Biz Allahu tealaya muhtacız. Allaha ibadet edenlerin ibadeti ne fayda verir nede isyankarların isyanı ona zarar verir, nede hamd edenlerin hamdı onun mülkünde zıyadelik getirir ve nede inkar edenlerin inkarı bir şey noksanlaştırır.
Allahu teala buyuruyor : “ Ey insanlar! Sizler Allaha muhtacsınız. ALLAH (c.c.) ise, O zengindir hamd edilmeye layık olan O´ dur.” (Fatır :15)
02. İbadet, kulları üzerine Allahın hakkıdır. “ Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, takva sahibi olasınız.” - “ O sizin için yeryüzünü döşek, gökyüzünü bina (tavan) yaptı. Gökten yağmur indirerek o su ile size rızk olarak meyveler çıkardı. O halde bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.” (Bakara : 21-22) Peygamberimiz buyuruyor : “Ya Muaz!.... Allahın kulları üzerinde hakları nedir?” Muaz cevaben dediki : “ALLAH (c.c.) ve Resulü daha iyi bilir. Peygamberimiz buyurdu : “Hiç bir şeyi şirk koşmadan Allaha ibadet etmektir.” (Buhari-Müslim)
03. ALLAH (c.c.) için yapılan ibadet, hürriyetin ta kendisidir. İbadet insanı, mahlukata köle olmaktan kurtarır, zilletten ve Allahtan gayrısına baş eğmekten kurtarır. Yani muhtelif tanrılardan ve tagutlardan ki, onlar insanların kendilerine kul-köle olmalarını isterler......Bunlara ubudiyyetten kurtarıp özgürlüğe kavuşturur......ibadet....
04. İbadet, ruhun gıdasıdır. İnsanın kalbi, sürekli şuur içinde ve Allaha muhtaçdır. Asıl şuur ve doğru anlayış budur. Bunun boşluğunu hiç bir şey dolduramaz. Ancak Allaha en güzel biçimde bağlılık dodurur. Peygamberimizin beyan ve isimlendirmesiyle “ İmanın tadını almak, ALLAH (c.c.) ile olan ilgi ve alakaya bağlıdır. İbadet eden kişinin namaz ve hac göz nuru ve aydınlığı, kalbinin sevinci, sururu ve nimetlenmesidir. Oruç, Zikir, Kur’an tilaveti, sadaka, Cihad, emri-maruf nehyi-anıl munker Allaha davet..... Bunlar ve benzerleri ruhun gıdasıdır. Bunlardan lezzet almak ve zevk duymak başka bir boyut ki, vasf etmekle, izah etmekle onu anlamak mümkün değil. Bu konuda nasıbı olmayanlar idrak edemezler.....
05. İbadet ilahi ibtila ve imtihandır. Ki, insanı biler ve kamçılar.....
Allahu teala buyuruyor : “ O (öyle Allah) ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk : 2) “ Yoksa ALLAH (c.c.) içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizimi sandınız?” (Ali imran : 42)

İBADET MEFHUMUNU ANLAMAK İÇİN BAZI TEMEL TESBİTLER

01. İbadet yalnız ALLAH (c.c.) için ve Allaha yapılır. “ İşte böyle; kim Allah’ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.” (Hac : 30) “ Allah’ı birleyen (Hanif)ler olarak, O’na (hiç bir) ortak koşmaksızın. Kim Allah’a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir.” (Hac: 31)
02. Şirke götüren yolları kapamak esastır. Örneğin : Kabirleri mescid edinmek, Allah’ın adından başkasının adına yemin etmek, Allah’tan gayrısına nezr etmek, Allah’tan gayrısı adına hayvan kesmek gibi.....
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
03. Bir mekana ibadeti bağlamamak, her yerde ibadet edilme hurriyetini bilmek. Peygamberimiz buyuruyor ki : “ Yer yüzü bana mescid ve temiz kılındı......Her hangi bir kişi, ona namaz vakti yetiştiği zaman, namazını kılsın!....” (Buhari-Müslim)
04. Bir amelin kabulunun esası ihlastır. “ De ki : “ Ben, dini yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet etmekle emrolundum.” (Zümer : 11)
05. Allah’a ibadet, Allah’ın koyduğu ilkelere (Şeriata) göre yapılır. “ İyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? ALLAH, İbrahim’i dost edinmiştir.” (Nisa : 125) “ O’nun arşı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur. Andolsun onlara : “ Gerçekten siz, ölümden sonra yine diriltileceksiniz” dersen, küfre sapanlar mutlaka: “Bu, açıkça bir büyüdür başkası değildir” derler.” (Hud : 7) “ O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemekn için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.” (Mülk : 2) Bu ayatin tefsirinde Fudayl ibni iyad şöyle diyor : ............yani...............demektir. Ona dedilerki, ya eba Ali!....Bunun manası ne demektir?Cevaben dediki, Eğer bir amel ALLAH (c.c.) için olur, Fakat Kur’ana ve sünnete uygun olmazsa, makbul olmaz. Bunun akside böyledir......Yani Kur’an ve sünnete uygun olur, fakat ALLAH (c.c.) rızası için ihlaslı olmazsa, bu ibadette kabul olmaz.
EL-HALAS : ALLAH (c.c.) için olmak.
ES-SEVAB : Sünnet üzere olmak.
Peygamberimiz buyuruyor : “Ben namazı nasıl kılıyorsam, gördüğünüz gibi namazınızı kılın.” (Buhari) “ Haccın amellerini yapılış şeklini benden alın.” (Müslim) “ Bizim emrimizde, bizim emrimiz olmayan şeyi her kim ihdas ederse, o şey merdudtur.” (Buhari-Müslim)
06. İslamda esas olan kolaylıktır, zorlukları kaldırmaktır. Peygamberimiz buyuruyor : “ İyi ve hoş görülü olarak gönderildim.” (İ.Ahmed)

İBADETİN MAKSAT VE ŞEKİLLERİ

İmam Şatibi diyorki : İbadetin iki asıl maksadı vardır. Birde bunlara tabi olan maksatlar vardır.
ASIL MAKSAD :
01. Tek mabud olan Allaha teveccüh etmek.
02. Her halu-karda maksadın O´nun bir olduğunu vurgulamak. Buna tabi olarakta ahirette derecelere nail olmayı, Allahın veli kullarından olmayı kast ederek kulluk yapmak.
EK MAKSAT İSE:
01. Nefsi ıslah etmek için,
02. Faziletleri kazanmak için ibadet etmek.

İBADETİN GÖRÜNTÜLERİ

DİLİN İBADETLERİ01. Kelime-i şehadeti söylemek, Kur’an okumak, Allah’ı zikretmek, emri-maruf ve nehyi-anıl munker yapmak, cahillere talim ve terbiye vermek, sahitliği eda etmek, doğru söz söylemek, bidat ve hurafelere çağrıyı terk etmek. ÖRNEĞİN : İftira, küfür, sövme, gıybet, alay etmek ve yalan......gibi şeyleri terk etmek.
ORGANLARIN İBADETLERİ02. Yani, kulak, göz, eller, ayaklarımız.....ve diğerleri....
KULAK : ALLAH (c.c.) ve Resulu sevdiği için Kur’an dinlemek, yararlı ilim öğrenmek için dinlemek gibi.....Küfür, bidat ve dini bir maslahat olmayan şeyleri dinlemeyi terk etmek gibi.....ve ayrıca çalgı aletlerini, boş şeyleri, oyun ve eğlenceli şeyleri dinlemeyi terk etmek gibi......
GÖZÜN İBADETİ03. Mushafa bakmak, faideli ve ilmi kitaplara bakmak, Allah’ın mahlukatına tefekkür için bakmak, Harama bakmaktan kaçınmak, gibi şeyler.......Elleri, ayakları, tadmak ve koklamak gibi şeyleride buna kıyas et......

SUALLER

SUAL 01: İbni Teymiyyenin dediği gibi, ibdet dinin tümüne şamıldır. Neden ve niçin Kur’an-ı kerimde ibnadeti zikrettikten sonra emir ve nehilerden başkalarını ibadet üzerine atfedildi..? işte Kur’anda bir kaç ayeti kerime- ÖRNEK : “ Allah’a ibadet edin ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ elinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, ALLAH, her büyüklük taslayıp böbürlenenleri sevmez.” (Nisa : 36) “ Andolsun, biz Nuh’u kendi kavmine (toplumuna) gönderdik. Dedi ki : “ Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Doğrusu ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.” (Araf : 59) “ Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki : “Ey kavmim, Allah’a ibadet edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur.Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten ben, sizi bir ‘bolluk ve refah (hayır)’ içinde görüyorum. Doğrusu ben, sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum.” (Hud : 84) “ Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı-adaleti gözeterek-tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp-eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.” (Hud : 85) İşte bu ayetler deki ibadet üzerine atfedilen şeyler, ibadetten başka şeyler olduğuna dalalet ediyor. Çünkü atif mugayereti iktiza eder. Bu bilinen bir gerçektir. Öyle ise, bunun yorumu ve tefsiri nedir ?
CEVAP : Bu, hususi olanın umumi olanın üzerine atfi arab lisanında uygunluğu ifade eder, beliğ ve edip olanların yanında ise, ünsiyet ifade eder. Tek olarak zikredilen hususi olan şeylerin meziyetini ifade için bir tenbihtir. Sanki o, müstakil bir cinstir, bütün efradı ile umumi ifadenin içine dahil olmakla beraber. Bunun akside mümkündür. Yani umumi olanın hususi olana atfı caizdir. ÖRNEK : “ Şüphe yok ALLAH, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.” (Nahl : 90) Yakınlara vermek insanın içine dahil, Fahşanın munkerin içine dahil olmakla beraber aynı atif kullanılmıştır.

SUAL 02: Dinin bütünü ibadet olduğu zaman, niçin fakıhler şer’i hükümleri ibadetler ve muamalat diye taksim ettiler ?
CEVAP : Bu olay, fakıhlerin şer’i ameli hükümleri ibadetler ve muameleler diye taksimatı ancak, Fakıhlerin istılahı bir şeydir ki, bununla hükümlerden her iki nevinin arasını ayırmaktadır.
BAŞKA BİR FAİDE
İbadetlerde asıl olan taabbudiliktir. Manalara ve maksadlara iltifat edilmez. Muamelatta ise, her muamelenin arkasındaki manalara, hikmetlere ve maksatlara iltifat etmek asıl olandır. ÖRNEĞİN : Şari olan ALLAH (c.c.) hedyi-kurbanını kesmeyi emrediyor hacda, bu bir emri taabbudidir, terki caiz degildir, parasını vermek, tasadduk etmek caiz değildir. Çünkü burada ibadeti ibtal vardır. Fakat şari olan ALLAH, at beslemeyi emretmiş savaş için zaman değişti harp aletleride değişti. Tanklar, kimyasal silahlar ve benzerileri.....Şimdi buradaki manayı, hikmetleri ve maksatları iyi anlamak gerek.....İşte ibadetler ve muamelat diye taksımat bunun için önemlidir. Her ne kadarda her şer’i hükümler ibadet olsada, bu taksımat buna zarar vermez....
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
AMEL VE UBUDİYYETTE DÜZELTME VE AYARLAMALARİbni Kayyim diyorki : Bir kul bir emri yapmayı azmettiği zaman, evvela onun Allaha itaat olup-olmadığını bilmesi lazımdır.
01. Eğer taat değilse, onu yapmasın. Ancak taata yardım edecek mubah olması müstesna. O zaman taat ve yahut ibadet olur.
02. Eğer ona açıkca zahir olursaki o taattır. Onun üzerine hiç bir şeyi takdim etmez. Taki ona bakar bunda manalar ve ince hikmetler varmı yokmu ? Eğer böyle bir şey yoksa, onun üzerine bir şey takdim etmez ve kendini zillet içinde sayar. Eğer bir takım manalar varsa bir başka bir bakışla bakar.
03. Her ibadete kendi bölümünden yaklaşmak. Eğer kendi babından-bölümünden gelmezse, o ameli zayı eder, tefrite düşer ve yahut amellerden bir şeyi ifsad eder. Bu üç emir, yani taat, ianet(muavenet) ve hidayet kulun felah ve saadetinin temelidir. Bu Fatihadaki 5. ve 6. ayetlerin manasıdır. İnsanların en mesut ve bahtiyarı hidayeti ve yardımı Allah’tan taleb eden ve Allah’a ibadet eden kişidir. İnsanların en şakisi ise, bu üç şeyi kaybeden kişidir.

İBADETTE MERTEBELER
01. Hususi ibadetler..... Kullar arasında eşit olan umumi ibadetlerden başka kişinin mertebesine göre, hususi ibadetleri yapmak her kişinin üzerine Allah’ın hakkıdır. Alim kişiye has olan ibadetler ki, o da sünneti neşretmek, ilmi yaymak ki bunun için ALLAH (c.c.) Peygamberini göderdi....Burada cahile düşen bir şey yok. Alime lazım olan bu konuda sabretmektir. Hakim-kadı olan kişiye ise, şeriatı ve hakkı hakim ve ikame etmek, yürürlüğe koymak, suçluları ilzam etmek, bu konularda sabretmek, bunun üzerine mucahede etmek. Zengin kişiye ise, mali görevi olan hakları eda ederek ibadet etmek ki, burada fakire bir şey yok. Emri maruf nehyi-anil munkere gücü yeten kişiye ise eliyle ve diliyle bu işi yapma ibadeti vardır. Aciz kişiye ise, böyle bir görev yoktur.
İLİM VE AMEL YÖNÜNDEN MERTEBELER
Bunu mertebeleri ikidir.
01. Allah’ı bilmek.
02. Dinini bilmek.
Allah’ı bilmenin beş mertebesi vardır:
01. Allah’u tealanın zatını bilmek, ki onun zatı mahlukatın zatına benzemez. “ Hiç bir şey onun misli gibi değildir.” (Şura : 11) ve onun zatı hakkında tefekkür caiz değildir.
02. Sıfatlarını bilmek. Kendisini vasıfladığı ve Peygamberlerin hadislerinde beyan ettiği gibi.
03. Allah’ın fiillerini bilmek.
04. Allah’ın isimlerini bilmek.
05. Allah’ın zatına uygun olmayan ve layık olmayan sıfatlardan tenzih etmek.
Dinini bilmenin mertebeleri ise ikidir:
01. Allah’ın emirlerinden, hudutlarından, Farzlarından, haramlarından, kanun olarak koyduğu şeyleri bilmek. Bu en doğru yoldur. Allah’a ulaştıran yoldur. Buda ancak, onun Peygamberine tabi olmakla mümkündür.
02. Her sevap ve günahın karşılığının olacağına itikad etmek. Bu ilmin içine, melekleri, kitapları ve Peygamberleri bilmek dahildir.
AMELİ MERTEBELER İKİDİR
01. Muktesıdın mertebesi. Bu görevleri yerine getirmek, haramları terk etmektir. Bu arada mubah olan şeylerde israf etmek, bazı mekruhlar irtikap etmek ve bazı mustehapları da terk etmek.
02. Sabikun mertebesi. Vacipleri-farzları, mendupları eda etmek, haramları, mekruhları terk etmek, ahirette faidesi olmayanlar hakkında zahid olmak, zararından korkulan şeylerden ictinap etmek. Böyle olan kişiler nezdinde mubahlar taat ve niyetle Allah’a yaklaşmaya inkilap eder. Bu iki mertebe ehline sayısını ancak Allah’ın bildiği dereceler var.
03. Burada işaret edilmeyen, fakat Kur’nı kerimde Fatır suresinin 32. atetinde beyan edilen 3. sınıf bir mertebe varki, oda zalimun li nefsihidir. Bunlar kusurlu ve hatalı kişilerdir, ama müminlerdir.
KURANA GÖRE AMEL-İBADET AÇISINDAN MÜMİLER ÜÇ KISIMDIR
01. Kusurlu müminler.
02. Kur’ana göre davranan müminler.
03. Kur’ana göre uygun davranan ve başkalarını da yönelten müminler.
NETİCE : Her üçünede büyük fazilet verilecek adın cennetlerine girecekler, inci ve altınlardan mamul bileziklerle süslenecekler, orada giyisileri ipekli olacak ve bunlar Allah’ın verdiği nimetlere hamd ve şükredecekler. Netice muttaki ve mühsin müminlerindir. Hamd Allah’a aittir.
 
Üst Alt