Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Irak'ta Amerikan Askerlerine Kök Söktüren Gizemli Mücahid..!!

Z

zeynep_hearty

Guest
amin rabbim yardım etsin inslh.. rabbim razı olsun ..selam ve dua ile..
 

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
Allah yadim etsin güc kuvvet versin bir kiside olsa icimiz biraz ferahliyor.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Kardeşler buraya uymasada ırak başlığı bulmuşken yazayım dedim.
Kurdish authorities have been using Israeli personnel to train security forces in Iraq, the BBC's Newsnight programme has found.

The revelation comes hours after UN chief Kofi Annan warned that Iraq is in danger of sliding into civil war. Mark Urban reports.

FIRST BROADCAST 19 SEP 06

http://www.limk.com/yorumlar.php?cid=102767
http://news.bbc.co.uk/nolavconsole/ifs_news/hi/newsid_5360000/newsid_5362100/nb_wm_5362148.stm

Bi bakın.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Kardeşler buraya uymasada ırak başlığı bulmuşken yazayım dedim.
Kurdish authorities have been using Israeli personnel to train security forces in Iraq, the BBC's Newsnight programme has found.

The revelation comes hours after UN chief Kofi Annan warned that Iraq is in danger of sliding into civil war. Mark Urban reports.

FIRST BROADCAST 19 SEP 06

http://www.limk.com/yorumlar.php?cid=102767
http://news.bbc.co.uk/nolavconsole/ifs_news/hi/newsid_5360000/newsid_5362100/nb_wm_5362148.stm

Bi bakın.



HAYIR HAYIR..!!!KONUYA UYMAMASI GİBİ BİŞEY SÖZ KONUSU BİLE DEĞİL.
KESİNLİKLE BAĞLANTILI.
BUNLAR ZATEN TEK MERKEZDEN YÖNETİLİYOR.
SİYONİZM..
ALLAH BELASINI VERECEK İNŞ. EN KISA ZAMANDA...
ALLAH RAZI OLSUN..
GÖNDERDİĞİN İYİ OLDU..
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Kobra II Irak İşgalinin Perde Arkası (kitap)

Kobra II, Amerika'nın Irak'ı işgalinin gizli tarihçesidir. Bu kitap ABD gizli istihbarat belgelerine, savaş alanındaki en üst rütbeli komutanlarla söyleşilere ve operasyon raporlarına dayanmaktadır.

Kobra II'de, Pentagon'dan Beyaz Saray'a, oradan Irak'taki çatışma noktalarına kadar savaşın nasıl planlandığını ve nasıl yürütüldüğünü, savaşa karşı görünen ülkelerin işgali kolaylaştıran espiyonaj faaliyetlerini, ABD istihbaratının düştüğü trajikomik durumları, Kuzey Irak'taki Kürt-Türkmen çatışmasını, Kürtlerin bölgede mutlak güç olma mücadelesini, bugüne kadar gizli kalmış olay ve kahramanların Türkiye'yi nasıl savaş kıskacına aldığını ayrıntılarıyla bulacaksınız.

Türkiye'nin yanında büyük bir savaş: Irak işgalinin gizli ve gerçek öyküsü...

Michael R. Gordon, New York Times gazetesinin savaş muhabiridir. Gen. Bernard E. Trainor ile birlikte yazdığı The General's War aldı bir kitabı bulunmaktadır. Michael Gordon, Irak Savaşı, Amerika'nın Afganistan'a müdahalesi, Kosova çatışması, Rus-Çeçen savaşı,1991 Körfez Savaşı ve Amerika'nın Panama operasyonunu izlemiş ABD'nin en saygın savaş muhabirlerinden biridir.

Bernard E. Trainor, Deniz Piyade korgeneral rütbesiyle emekli olduktan sonra,1986 ve 1990 yılları arasında savaş muhabiri olarak New York Times gazetesinde çalıştı.1990 ve 1996 yılları arasında Harvard Üniversitesi John F. Kennedy Ulusal Güvenlik Programı müdürü olarak görev yaptı. Trainor, çeşitli gazete ve dergilere yazmakta NBC televizyonunda askerli analizler yapmaktadır.

(Arka Kapak)
Ayrıca prof' a bir cevap daha .
:D
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yukardaki yazı öteki bölümdeki "bu nasıl prof' ada cevaptır".

Amerika ırak tarafından İran’a dayatılan savaşın sırlarının ifşa edilmesinden endişe ediyor

Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinin yetkilileri saddam’ın diktatör rejimi döneminde ırak tarafından İran’a dayatılan sekiz yıllık savaşın sırlarının ifşa edilmesinden sürekli endişe ettiler ve bu yüzden sürekli ülkelerin, yetkililer ve batılı şirketlerin ırak’ın eski diktatörünün muhtelif kitle imha silahlarıyla donatılmasındaki rolünün ifşa edilmesine yol açabilecek her türlü girişimi engellemeye çalıştılar.

Irak adalet bakanı Abdülhüseyin Eşşendil, Amerikalı yetkililerin engel oluşturmasının Iraklı yargıçların ırak eski diktatörünün cinayetleriyle ilgili araştırmalar karşısındaki en önemli engellerden biri olduğunu belirtti. Irakm adalet bakanı ayrıca Saddam’ın İran aleyhindeki savaş ve bir çok konuda muhtemelen ifşaatlarda bulunabileceği konusunun Amerikalı yetkililer ve batıdaki diğer bazı tarafları endişelendirdiğini bu yüzden Saddam’ın yargılanması konusunun ciddi sorunlarla karşılaştığını belirtti.

Bu arada Saddam’ın 1980 ve 1988 yılları arasında İran’a dayattığı savaşın Amerika ve diğer bazı batılı güçlerin koordinasyonuyla İran’a dayatıldığı belirtilmelidir. Amerika’nın bu savaşta Saddam’a destek verilmesi yönündeki siyaseti dolayısıyla Amerika’nın o dönemdeki liderleri 1983 yılında 17 yıl aradan sonra ırak’la resmen ilişki kurdular.

Amerika’nın o dönemdeki başkanı Reagan, Saddam’a Amerika’nın destek ve yardımları konusunda güvence vermek amacıyla halen Amerika savunma bakanı olan donald Ramsfeld’i özel temsilci sıfatıyla ırak’a gönderdi. Ramsfeld, Saddam’la görüşmesinde ırak’ın eski diktatörünü İran aleyhinde muhtelif kimyasal silahları kullanmaya teşvik etti.

Amerika, Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Belçika ve Rusya, Irak’a muhtelif askeri malzemeler ihraç eden ülkelerin başında yer aldı. Bu ülkeler Saddam’ın donatılması yoluyla ırak’ın basçı partisinin ordusunun İran karşısında yenilgiye uğramasını engellemeye çalışıyordu.

Amerika Saddam rejimine muhtelif silahlar ve radar sistemleri göndermesinin yanında ırak’ın eski diktatörüne daha fazla destek verme amacıyla 1985 yılından itibaren Fars körfezi bölgesinde askeri varlığını artırdı ve 1986 yılından itibaren İran’la askeri açıdan askeri çatışmaya başladı. Nitekim Amerikan savaş gemisi vinsens’in 3 temmuz 1988 tarihinde iran yolcu uçağına saldırması sonucu 290 yolcunun hayatlarını kayb etmelerine sebep oldu. Bu olay Amerika’nın ırak’ın diktatör rejimine destek verme amacıyla işlediği insanlık dışı cinayetlerinden biriydi.

Öte yandan 1990 yılında Kuveyt’in ırak tarafından işgalinin de Amerika’nın yeşil ışık yakmasıyla gerçekleştirildiği belirtilmelidir. Zira Kuveyt’in işgali Amerika’nın bölgede askeri varlığını bölgenin enerji kaynaklarını ele geçirme amacıyla artırmasına bahane oluşturdu.

Saddam Hüseyin’in bazı sırları ifşa etmesi Amerika ve diğer bazı batılı devletlerin uluslar arası alanda bir fiyasko ile karşılaşmalarına sebep olacaktır.

Amerikalı yetkililer saddam’ın iktidarının son günlerinde BM teşkilatına sunduğu bir raporun bazı bölümlerine sansür uyguladı, zira o raporda Irak’ın muhtelif kitle imha silahlarıyla donatılmasında rolü bulunan bazı batılı devletler ve şirketlerin adları açıklanmıştı. Dolayısıyla Saddam’ın yargılanması veya ırak’ın eski diktatörünün işlediği cinayetlerin araştırılması Amerikalı yetkililerin ırak’ın eski diktatörünü destekleme amacıyla işledikleri cinayetlerin ifşa edilmesine sebep olacaktır. Bu yüzden Saddam’ın yargılanmasının batı ve özellikle Amerika’nın başını ağrıtacağı söylenebilir.

Alıntıdır. http://turkish.irib.ir/siasi/haziran/27haziran.htm
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Amerika’nın Irak’ın güvensizliğe sürüklenmesindeki rolü
Irak’ta savaş ve çatışmalar, patlamalar ve terör eylemlerinin devam etmesi, bu ülkedeki güvensizliğin sorumlularının Amerika’ya bağlı kaynaklar tarafından yönlendirildiği, silahlandırıldığı ve mali destek aldıkları konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamıştır. Bu arada Amerikalı bir resmi yetkili de Bağdat’ta yaptığı açıklamada, Amerikalı yetkililer ve ıraklı silahlı gruplar arasında görüşmeler yapıldığına itiraf etmiştir.

Amerikalı yetkili, biz bir süre önceden bu yana Iraklı isyancılar ve özellikle şüpheli gruplarla görüşmelerde bulunuyoruz dedi.

Öte yandan Amerika savunma bakanı Ramsfeld, amerikan Faks News televizyonuna verdiği demecinde Amerikalı yetkiler ve ıraklı savaşçılar arasında görüşmeler yapıldığına itiraf etti. Lakin müzakere edenlerin kimler olduğu ve bunun ne zaman gerçekleştirildiği konusuna değinmedi.

Bu arada İngiliz sandi Taymz gazetesi de ıraklı isyancı gruplar ve Amerikalı yetkililerin görüşmesi konusunda bir rapor yayınladı. Tabii artık dünya kamuoyu, ırak’ta yaşananların Washington, pentagon ve CIA tarafından düzenlendiğinin farkındadır.
Irak’ın güvensizlik, kargaşa ve istikrarsızlığa sürüklenmesi, AMERİKA’ nın bu ülkedeki stratejisinin bir parçasıdır, ve şimdiye kadar AMERİKA bu huzursuzluklardan en fazla karı temin etmiştir.
Her geçen gün ırak’ta amerikan şirketlerinin faaliyetleri daha da artıyor ve Amerikalı yetkililer ırak’ta güvenliğin temin edilmediği bahanesiyle bu ülkeden geri çekilme için bir takvim belirlemeden kaçınıyor. Aslında Amerikalı yetkililer ırak’a saldırıdan önce bu ülkede Amerika’nın uzun süre varlığını sürdürmesini planladılar.

Şimdi ise bu programların devamında ve Washington’un amaçlarının gerçekleştirilmesi çerçevesinde, Irak’taki isyancı gruplar Irak’ta fitne, savaş ve kan dökmenin sürdürülmesi için bir araç olarak kullanılıyor. Bu durum hiç şüphesiz Amerika’nın çıkarları doğrultusundadır. Zira beyaz saray liderlerine göre amerikan güçlerinin ırak’taki varlığı bu bahane ile açıklanabilir ve Amerikalı yetkililer de Irak’ın işgalini sürdürerek bu ülke kaynaklarını yağmalayabilir. Lakin diğer taraftan, ırak halkı, Amerika ve dünya kamuoyu, Amerika’nın gayri meşru amaçlarının karşısında yer alarak ırak’ın işgaline son verilmesini istiyor ve Bush’u ırak’taki esef verici durumun sorumlusu olarak görüyor.

Alıntı: http://turkish.irib.ir/siasi/haziran/27haziran.htm
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
İngiltere askerlerini ırak polisinden kurtardı 20-09-2005
bbc.co.uk/turkish
İngiltere Savunma Bakanlığı, Irak'ın Basra kentindeki birliklerin, Irak polisi tarafından gözaltına alınan iki İngiliz askeri kurtarmak için güç kullandıklarını doğruladı.

Sivil kıyafetli İngiliz askerlerin, dur emrine uymadıkları belirtiliyor

İki asker, Irak polisiyle çıkan bir silahlı çatışmanın ardından yakalanmışlardı.

Iraklılar, çatışmada bir polisin yaralandığını söylüyor.

Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili, iki askerin serbest bırakılması için İngiliz yetkililerle Irak polisi arasında görüşmeler yapıldığını, bir anlaşmaya varılmak üzereyken gözaltında askerlerin gizlice kaçırılmaya çalışıldıklarını söyledi.

Bakanlık açıklamasına göre, bu gelişme üzerine binayı kuşatmış olan askerler harekete geçti ve binanın bir duvarı tanklarla yıkıldı.

Irak polisi de taraflar arasında bir anlaşmaya varıldığını belirtiyor. Bir yetkili, BBC'ye yaptığı açıklamada, bu anlaşmaya rağmen, iki asker serbest bırakılmak üzereyken neden tankların binaya saldırdığını anlayamadıklarını söyledi.

Basra Valisi, olayı 'barbarca şiddet' olarak niteledi.

Gelen son haberlere göre, gözaltındaki iki İngiliz askeri daha sonra bir başka binaya nakledildi ancak bunun kimin kontrolünde yapıldığı netlik kazanmadı.

Bölgedeki İngiliz birliklerinin takibi sonrasında ise iki askerin nerede oldukları belirlendi ve serbest bırakılmaları sağlandı.

Basra'da genel durum sakinleşmiş olsa da dün yaşanan olayların İngiliz askerleri, Irak polisi ve Basra halkı arasındaki ilişkilere zarar verdiği açık.

Gözaltına alınan sivil kıyafetler içindeki askerlerin Irak polisine ateş açması ardından olaylar büyümüş, Iraklı siviller İngiliz askerlerine molotof kokteylleriyle saldırmışlardı.

Musul'da saldırı
Irak'taki Amerikalı yetkililer, Musul kentinde bir Amerikan konvoyuna düzenlenen saldırıda dört istihbarat ajanının öldüğünü açıkladılar.

Yapılan açıklamaya göre, istihbarat görevlilerinin, dün sabah patlayıcı yüklü bir aracın konvoya düzenlediği intihar saldırısında öldükleri belirtildi.

Ölenlerden birisinin Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir isatihbarat görevlisi olduğu diğer üç kişinin ise özel güvenlik elemenalrı oldukları belirtildi.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
İngiltere7den ırak'a Dönecek kürtlere 3 Bin Sterlin
KUZEY Irak’taki yerel Kürt yönetiminin İngiltere Temsilcisi Beyan Sami Abdulrahman, İngiltere hükümetinin mülteci statüsünü kazanmayan Kürtler’in ülkelerine dönmeleri için yılbaşına kadar süre verdiğini, dönmeyi kabul edenlere 3’er bin sterlin verileceğini söyledi
Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı internet sitesi ’Peyamner’in haberine göre, yerel Kürt hükümetinin İngiltere temsilcisi Abdulrahman, İngiltere hükümetinin bu yılın sonuna kadar mülteci hakkı alamayan Kürt mültecilerin ülkede kalmalarına izin vereceğini söyledi.

Abdulrahman, İngiltere hükümetinin şimdiye kadar mülteci hakkı kazanamamış Kürt mültecilerin geri gönderilmesi konusunda kararlı olduğunu ve bunun için de bu yılın sonuna kadar bu mültecilere süre tanındığını söyledi. Kendi istekleriyle dönenler için Londra’nın kişi başı 3 bin Sterlin yardım yapacağını kaydeden Abdulrahman, mültecilerin zorla gönderilmesine taraftar olmadıklarını, kaygılarını ilettiklerini, İngiltere hükümetinin tanıdığı sürenin uzatılması için çalışacaklarını söyledi.

İngiltere’de 6 bin Kürt mülteci bulunduğu, bugüne kadar 60’ının Kuzey Irak’a gönderildiği belirtildi.

hürriyet
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
İsrail'in,1982'de Parçalanmasını Planladığı Ülke: Irak


Saddam Hüseyin'in emriyle, Irak'ın Halepçe, Düceyde ve İnap kasabalarına atılan kimyasal bombalarla 5.000 savunmasız sivil feci halde can verdi.Saddam'ın Kürtlere uyguladığı bu katliam, aslında İsrail'in Irak'ın parçalanması stratejisinin ilk basamağını oluşturuyordu.
Irak'ın İsrail'le yaptığı ilk iş birliği, Yahudi Devleti'nin kurulmasının hemen ardından gerçekleşti. İsrail gizli servisleri, nüfus artırma politikası doğrultusunda, dünyanın çeşitli bölgelerinde kiralık liderler yoluyla sahte Yahudi aleyhtarı provokasyonlar düzenliyordu. İçinde önemli sayıda Yahudi nüfusu bulunan Irak da, bu politikanın uygulandığı önemli sahalardan biri oldu.

Mossad'ın İsrail dışındaki Yahudileri İsrail'e göç ettirmekle görevli kolu Aliyah Beth, Iraklı liderleri kullanarak bir göç operasyonu düzenledi.

"Aliyah Beth ajanları liderlerle direkt ilişkiye geçerlerdi. Bunun örneği sadece Irak Başbakanı değildi. Macar politikacılar, İran Şahı ve Ürdün Kralı Abdullah da bunlardandı." (Every Spy A Prince, Dan Raviv-Yossi Melman, sf.36)


Mossad bağlantılı Irak Başbakanı, yalnızca göstermelik Yahudi aleyhtarı propagandasıyla göçü teşvik etmekle kalmıyor, göç eden Yahudilerin ulaşım sorununu da kendi uçak şirketi ile çözüyordu. Tevfik El-Savidi'den sonra gelen Başbakan Nuri As-Said de İsrail'e çalışıyordu:

"Aliyah Beth Enstitüsü 'Sihirli Halı' operasyonu adı altında bir operasyon düzenledi. Near East Air Transport Corporation'ın İsrail hükümetiyle gizli bağları vardı. 1942 ve 1949'da bu şirket Yemen ve Adenli 50 bin Yahudiyi gizlice İsrail'e taşıdı. Irak'ta süren bütün antisemitik propagandaya rağmen 1950 Martı'nda meclisten çıkan yasayla isteyen bütün Iraklı Yahudilerin, Irak'ı terk edip İsrail'e gidebileceği açıklandı. Tek şart, Irak vatandaşlığından vazgeçmeleriydi. Bu sürpriz açıklamanın altında, Yahudilerin Irak Başbakanı Tefik el Savidi'ye İsrail ajanları tarafından verilen rüşvetler yatıyordu. Tevfik el-Savidi aynı zamanda Irak Tur'un Başkanıydı ve bu tur şirketi, Near East Air Transport'un bir acentasıydı. Başbakan yalnız değildi. Daha sonra Başbakan olan Nuri as-Said'e de İsrailli ajanlar tarafından para verilmişti" (Every Spy A Prince, Dan Raviv-Yossi Melman, sf.36)

Bu dönemin ardından gelen Irak liderleri içinde İsrail için en iyi çalışanlardan birisi de, Saddam Hüseyin oldu. 1979'da Şark-ül Kebir Mason Locasının direktifleri ve Mossad'dan aldığı destekle İran'a saldırdı. Bu saldırıda amaç, parçalanması planlanan İran'dan petrol bölgesi Kuzistan'ı koparmaktı.

"İran'ın parçalanması, petrol üretim bölgelerinin işgal yoluyla bu ülkeden koparılmasıyla gerçekleşebilirdi. Mossad, Irak'taki rejimi bu istila konusunda cesaretlendirmişti." (Siyonizmin Gizli Tarihi, Ralph Schoenman, sf.106)

İsrail, operasyonun İran'daki Kuzistan'da yaşayan Arapların Irak'ı desteklemesi ile başarıya ulaşacağını düşünmüştü. Ancak bu sefer hesap tutmadı, bölgedeki Araplar İran'dan yana hareket ettiler ve İran'ın galibiyeti gündeme geldi. Bunun üzerine olayın kontrolden çıkmaması için yeni bir plan yapıldı.


Siryanit, hardal ve sinir gazlarıyla bombalanan Kürt yerleşim bölgelerinde savunmasız insanlar yanarak öldüler.


"Irak'ın saldırısı geri tepti. Arap azınlık bunu kendisine yönelik bir saldırı olarak gördü. İsrail'in politikası şimdi her iki tarafı birden silahlandırıp savaşı elden geldiğince uzatmak, böylece İran'ın zaferini engellemekti" (Siyonizmin Gizli Tarihi, Ralp Schoenman, sf.106)

Bu yeni plana, Ortadoğu'da İsrail kontrolündeki Arap yönetimleri doğal olarak büyük destek verdi: "S. Arabistan Krallığı İran'a karşı bir silah ambargosu oluşturup Irak'a büyük miktarda silah yardımı yaptı. Mısır ile Ürdün de Irak'ı desteklediler." (Siyonizmin Gizli Tarihi, Ralp Schoenman, sf.107)


Saddam Hüseyin

Saddam Hüseyin, İran'la yaptığı bu savaşta Yahudi silah tüccarlarına büyük karlar sağladı. Irak, savaş boyunca Yahudi silah şirketlerinden 80 milyar dolarlık silah satın almış ve 50 yıllık petrolünü 9 yılda harcamıştı. Irak'ın silahlanması İran'la yaptığı savaştan sonra da tüm hızıyla devam etti. Saddam silahlarını işgal için Kuveyt'e yöneltti. Bu da komşularına göre oldukça güçlü olan Irak ordusu için zor olmadı. İşin ilginç yanı, İsrail tarafından tehlikeli derecede büyük bir silahlı gücü olduğu sık sık vurgulanan Irak'a silah satanların yine aynı çevreler olmasıydı.

Ne ilginç ki, Irak'a askeri müdahalenin yapıldığı dönemde dahi, İsrail ile yakın ilişkileri olan bir silah tüccarı başrolü oynuyordu: Gerald Bull. Bull'un tasarladığı ve 'cehennem topu' olarak da bilinen süper topun parçaları her nasılsa, değişik ülkelerden Irak'a doğru giderken birden ortaya çıkarıldı:

"Bilim adamı Gerald Bull'un Baltimore'da, Space Research Co. adında bir şirketi vardı. Bu şirket bilgisayar ve bilgisayar programları için ihracat izinleri alıyordu. Bunlar sonuçta birleşerek Bağdat'ta bulunan 'Süper Silah'ı oluşturdu. Daha önce de denenmiş olan silahta, nükleer, kimyasal ve biyolojik savaş başlıkları da kullanılabiliyordu.

İngiliz gümrüğünde Nisan 1990'da Middlesborough Limanı'nda sekiz parçadan biri yakalandı. BM ambargosu delinerek, Irak'a Kuveyt'i işgal etmeden kısa süre önce silah ve teknoloji gönderildi. Irak'a gizlice finansal yardım da yapıldı." (Spotlight, 15 Şubat 1993)

Alıntı: http://www.acikistihbarat.com/Forum/forum_posts.asp?TID=626&PN=1
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
01 Aralık 2006

Sadr, anti-Amerikan cephe için düğmeye bastı

ABD Başkanı George Bush ve Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Amman'da bir araya gelerek Irak'ta derinleşen krizi ele alırken, görüşmeyi protesto eden Iraklı Şii lider Mukteda el Sadr, mecliste Amerikan karşıtı bir blok kurmak için harekete geçti.


Amman'da bir araya geldi-ği Irak Başba-kanı Maliki'yi, "Güçlü lider, hür ve demokratik bir Irak arzuluyor." diyerek öven Bush, Irak liderine verdiği desteği yineledi.
Irak'ta artan şiddet olayları dolayısıyla baskı altında olan Bush ile Maliki, dün Ürdün'ün başkenti Amman'da görüştü. Görüşme sonrası basına konuşan Bush, Irak'taki askerlerini "görevleri tamamlanana dek ve Bağdat yönetimi kalmalarını istedikçe" bu ülkede tutacaklarını söyledi. Amerikalı yetkililerin daha önce yetersizlikle suçladığı Irak başbakanını, "güçlü lider" sözüyle överek Maliki'ye desteğini gösteren Bush, "Başbakan, ülkesinin, Irak halkının isteği dışında bazılarının istediği şekilde bölünmesinin, sadece mezhepler arasındaki şiddeti artıracağı şeklindeki düşüncesini iletti. Ben de aynı kanıdayım." dedi. Maliki de açıklamasında, İran ile Suriye'nin, Irak'taki şiddetle mücadelede rol alabilmeleri için açık kapı bırakarak, "Hükümetle işbirliği yapmanın gerekliliğine inanan herkesle, özellikle komşularımızla beraber çalışmaya hazırız." diye konuştu.

Maliki ve Bush, Amman'da, Irak'ta hemfikir olduklarını açıklarken, görüşmeyi protesto etmek amacıyla koalisyon hükümeti ve parlamentodan bakanlarını ve vekillerini çeken Şii lider Sadr, anti-Amerikan bir ittifak için düğmeye bastı. Sadr yanlısı milletvekillerinden Salih el Agaili, ABD güçlerinin ülkeden çekilmesini talep etmek üzere kurulacak ittifak için birçok vekille temas halinde olduklarını ve bazı vekillerin yeni oluşuma destek verdiklerini kaydetti. Agaili, "Parlamentoda, işgal karşıtı bir milli cephe kurmak için gayret gösteriyoruz." dedi. Şii vekil ayrıca, hükümetten çekilen 6'sı bakan ve 30 milletvekilinin yeniden hükümete katılması için minimum şartın, Amerikan askerlerinin çekilmesi için bir takvim belirlenmesi olduğunu belirtti.

Zaman
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Irak'ta 3 bin 253 asker ölmüş !
Irak'ta görev yaparken ölen yabancı askerlerin sayısı, çoğu Amerikalı olmak üzere toplam 3 bin 253. 10 Ocak 2007 17:55

ABD önderliğindeki gücün Mart 2003'teki müdahalesinden beri Irak'ta görev yaparken ölen yabancı askerlerin sayısı, çoğu Amerikalı olmak üzere toplam 3 bin 253.
Ölen askerlerin ülkelere göre dağılımı şöyle:

ABD: 3 bin 5 Amerikan askeri öldü.

İngiltere: 128 İngiliz askeri öldü.

İtalya: 32 İtalyan askeri öldü. Son İtalyan askerleri Aralık 2006'da Irak'tan ayrıldı.

Ukrayna: 18 asker öldü, Ukrayna askerlerini 2005'te çekti.

Polonya: 18 asker öldü.

Bulgaristan: 13 asker öldü. Bulgar askerleri Aralık 2005'te çekilmesini tamamladı. Mart 2006'da ise 153 asker "insani görevle" Irak'a gönderildi.

İspanya: Irak'ta 1 Mayıs 2003 ile Mayıs 2004 arasında görev yapan İspanyol askerlerinden 11'i öldü.

Danimarka: 6 asker öldü.

Salvador: 5 asker öldü.

Slovakya: Bir bombalı saldırıda 4 asker öldü. Robert Fico'nın yeni hükümeti askerleri Şubat 2007'de çekme kararı aldı.

Letonya: 3 asker öldü.

Estonya: 2004'te çatışmada 2 asker öldü.

Tayland: Eylül 2004'te Irak'tan çekilmeden önce Tayland 2 askerini kaybetti.

Hollanda: 2 asker 2004'te öldü. Hollanda askerlerinin görevi Mart 2005'te sona erdi.

Çek Cumhuriyeti: Bir asker 2003'te trafik kazasında öldü.

Kazakistan: Bir Kazak askeri hayatını kaybetti.

Avustralya: Bir Avustralyalı asker, Bağdat yakınlarında 2005'te düşen İngiliz uçağında öldü.

Macaristan: Bir Macar askeri Haziran 2004'te bir saldırıda öldü. Macaristan aynı yılın aralık ayında askerlerini çekti.

Yabancı askerler dışında, Mart 2003'ten itibaren Irak'taki sivil Iraklıların kayıpları ise 53 bin 101 ila 58 bin 704 arasında tahmin ediliyor.
Irak kuvvetleri de ağır bir bedel ödedi. Yetkililere göre, 12 bin polis hayatını kaybetti.


Eğer bu yazılanlar doğru ise işin içyüzü belli. ABD' den fazla kayıp yokmuş. Amerika' da yaşayan bir Türk,
"Amerika büyük zayiat veriyor." demişti. Akla ve mantığa uymayan durum. SOYKIRIMMM!!!!! neden? işte,

Irak'taki sivil Iraklıların kayıpları ise 53 bin 101 ila 58 bin 704 arasında tahmin ediliyor. Irak kuvvetleri de ağır bir bedel ödedi. Yetkililere göre, 12 bin polis hayatını kaybetti.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Mesele çoklukta değil, haklılıktadır, ABD haksızdır ve hakkını alarak tarihin çöp tenekesinde yerini alacaktır..
Bu mutlu günü bana da göster Allah'ım..
 

__BODOM

New member
Katılım
25 Kas 2006
Mesajlar
241
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
44
biz burda maç seyreder gibi kim kimi öldürdü diye izliyoruz millet yarın aynı oyunlar bizim ülkemizdede olacak ekonomik olarak bağladılar bizi zaten başka şanslarıda yoktu çünkü biz milliyetçi bir toplumuz ben inanıyorum ki türkiye deki kürt yurttaşlarımız da bizim gibi izin vermez bu sömürüye zaten bunu amerikada biliyor onun için bizi ekonomik açıdan bağımlı yaptı Türkiye de herşey yolundaymış gibi gösteriliyor ama nereye kadar birgün bu düzen yıkılacak fakirden zengine para transferi bitecek inşallah amerikan halkına da yazıklar olsun bu rezili birkez daha seçti
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Talabani: ''İdamlar askıya alınsın''
Sık sık idam cezasına karşı olduğunu söyleyen Talabani, düzenlediği basın toplantısında, infazların ertelenmesi gerektiğini savundu.10 Ocak 2007 14:10

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, cezası infaz edilen devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin'in ile birlikte Duceyl davasında idama mahkum edilen diğer 2 sanığın cezalarının infazının askıya alınmasını önerdi.

Sık sık idam cezasına karşı olduğunu söyleyen Talabani, düzenlediği basın toplantısında, "İnfazlardan önce beklenmesini tavsiye ediyorum, mevcut durum uygun değil" ifadesini kullandı.

30 Aralık 2006'ta şafak vakti asılan Saddam Hüseyin'in üvey kardeşi Barzan El Tikriti ile devrim mahkemelerinin eski başkanı Avad El Bender de, Saddam Hüseyin ile birlikte yargılandıkları Duceyl davasının 5 kasımdaki karar duruşmasında idama mahkum edilmişlerdi.

Tikriti ile Bender'in Saddam Hüseyin ile aynı gün asılması planlanıyordu, ancak son anda idamlar ertelendi. Saddam Hüseyin'in idamını takip eden günlerde asılacağı açıklanan Tikriti ile Bender'in infazlarının, artan uluslararası baskılar yüzünden hala askıda kaldığı belirtiliyor.

http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=194638

"Firavun deniz kapanmaya başladığı zaman secde etti ve inandım dedi."
İnsan psikolojisi, herşey anlaşılacağı zaman yaptıklarından vazgeçmek. Biraz bunların üstüne gidilirse, gerçek suçlular bulunur kanımca. Kim astı?
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bush’un son kumarı !
Ortadoğu uzmanı Robert Fisk: ‘Her çaresiz gibi kumar oynuyor ama başkalarının hayatı pahasına’12 Ocak 2007 14:14


ABD Başkanı Bush’un yeni Irak stratejisine tepkiler gecikmedi. Ortadoğu uzmanı Robert Fisk ‘Her çaresiz gibi kumar oynuyor ama başkalarının hayatı pahasına’ dedi.

ABD Başkanı George Bush’un yeni Irak stratejisiyle ilgili yaptığı açıklama ülkedeki neoconlardan büyük alkış aldı ancak büyük oranda olumsuz tepkiye neden oldu. Demokratlar’la Cumhuriyetçiler’in ortak zemini oluşturduğu Irak Çalışma Grubu’nun dışlanması da Bush’un tek başına iktidar olduğunu göstermek istemesi olarak yorumlandı. Demokratlar yeni stratejide Amerikan halkının ‘hayır’ dediği bir siyasetin uygulanmaya çalışıldığını öne sürdü. Demokratlar’ın başkan adaylarından Senatör Barack Obama ‘İç savaşın bebek bakıcılığını yapacak değiliz’ dedi. Bush’un konuşması basında da ses getirdi. Washington Post gazetesi Bush’un Irak’ı terk etmeme ve çözüm çabalarının olumlu olduğunu ancak bu planın çok riskli olduğunu yazdı. New York Times’taki sert eleştiride ise ‘Irak’ta turist gibi davranan Bush’un savaşı asıl felaket ve zaten hezimetle sonuçlandı’ dendi.

HAÇLI ZİHNİYETİ
Emeklİ büyükelçi Richard Holbrooke ise Bush’un konuşmasının bazı bölümlerini ‘haçlı zihniyeti’ olarak niteledi. Konuşmanın hemen ardından yapılan anketlerde Amerikan halkının yüzde 61’inin asker artırımına karşı çıktığı belirlendi. Bush’un yeni stratejisi İngiliz gazetelerinde ise ‘Bush’un son Irak kumarı’ olarak nitelendi. ‘Çılgınlık yürüyüşüne devam’ başlığını kullanan Independent’ın Ortadoğu muhabiri Robert Fisk ‘Bush Irak mezarlığına 20 bin asker daha gönderiyor. Aptalca akın devam edecek. Her çaresiz adam aptalca kumar oynamaya devam eder, tercihen de başkalarının hayatıyla’ diye yazdı. Guardian ‘Bush başarısızlığa mahkum Irak macerasında son zarlarını atıyor’ dedi. Bush’un konuşmasına siyasi tepkiler de gecikmedi. İran yeni planı kınayarak ‘Bush’un ABD halkına kötü bir yeni yıl hediyesi’ diye niteledi. Suriye ise asker takviyesini ‘yangını körüklemek’ olarak değerlendirdi. Bush’un planı Japonya, Güney Kore ve Avustralya tarafından olumlu karşılandı. Irak’ta ise farklı kesimler farklı tepkiler verdi. Şii Başbakan Nuri el Maliki’nin danışmanı Bassen Rida yeni planın umut vaat ettiğini söyledi ancak yorumcular Şii toplumunun asker takviyesi istemediğini belirtiyor. Şiiler’in saldırılarından korunmak isteyen bazı Sünniler ise daha çok askerin gelmesinden memnun. Sünni İslam Partisi ‘Güvenlik durumunun kötüleşmesi ve durumu kontrol etmedeki yetersizlik yüzünden geçici olarak yeni Amerikan birliklerinin konuşlandırılmasına ihtiyaç duymaktayız’ dedi.

NUH YILMAZ-WASHINGTON
Star
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=195409

SONUÇ OLARAK,
OLAYLARDAN YÖNETİCİLER SORUMLU! HALKIN SUÇU YOK. YALNIZ ŞU MÜNAFIKLAR İÇİN AYET VARDI, BAZI İNSANLARIN TÖVBE ETMESİ GEREKLİ.

Şiiler’in saldırılarından korunmak isteyen bazı Sünniler ise daha çok askerin gelmesinden memnun.

MÜNAFİKUN SURESİ

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla

1- Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin. Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder.
2- Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar.

3- Bu, onların iman etmeleri sonra inkar etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar.

4- Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar.

5- Onlara: "Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin," denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.

6- Senin onlar adına mağfiret dilemen ile mağfiret dilememen onlar için birdir. Allah, onlara kesin olarak mağfiret etmeyecektir. Şüphesiz Allah, fasık bir kavme hidayet vermez.

7- Onlar ki: "Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler," derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.
8- Derler ki, "Andolsun, Medine'ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp-çıkaracaktır." Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resûlü’nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.

9- Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak-alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

10- Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.

11- Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Allah(c.c.) Irak halkına yardım etsin. İnşallah bu tür ayrılıklar biterde huzura kavuşurlar. Bu karmaşadan kurtulmaları için şu mezhep meselesini veya başka şeyleri bırakarak birleşmeleri gerekir. Allah Teala inşallah kalplerindeki ayrılıkları kaldırırda bir araya gelip, gerçek düşmanlarına karşı savaşırlar. :eek:
 
Üst Alt