1. Bunlardan birisi işlediğimiz günahlar sebebiyledir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki:
"Size gelen musibet, işlediğiniz (günahlar) yüzündendir." (Şura, 42/30)
"Sana gelen kötülük, kendindendir, günahların yüzündendir." (Nisa, 4/79)
"Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez." (Rad, 13/11)
2. Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti (affolması) için gelir.
Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
"Her musibet, affedilecek bir günah için gelir." (Ebu Nuaym)
"Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur." (Buhari)
"Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir." (Hakim)
İnsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzelce sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruldu ki:
"Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır." (Bakara, 2/216)
3. Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir.
Bunun için peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
"Nimete kavuşması için insana musibet gelir." (Buhari)
"Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir." (Ebu Nuaym)
"Allahüteâlâ'nın hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır." (Taberani)
"Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi." (İ.Asakir)
"Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur." (Beyhaki)
"Dünya, (Cennetteki nimetlerin yanında) mümine zindandır." (Müslim)
"Allah’ı ve Resulünü seven, belaya (hazırlıklı olsun) zırh giysin!" (Beyhaki)
"En şiddetli bela, peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir." (Tirmizi)
Demek ki belanın en şiddetlisi, Allahüteâlâ'nın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber Efendimiz (asv), kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allahüteâlâ'ya dua ederdi.
Kafirlerin hataları büyük olduğu için onların hesabı ahirette büyük mahkemede görülecek ve büyük ceza yeri olan cehennemde hatalarının cezasını çekecekler. Müslümanların hataları küçük olduğu için bunlar cezalarını kısmen dünyada çekerler. O nedenle musibetler ekseriyetle Müslümanlara gelmektedir. Bu musibetlerde çektikleri sıkıntılar, onların günahlarına keffaret olmaktadır.
Allahuteala insana hakkında hayırlı olanı verir. Bazı zamanlar insan başına gelecek musibeti kaldıramaz ve sabredemeyip isyana yönelebilir. Bu bakımdan musibetin gelmesi hayır olduğu gibi gelmemesi de hayırdır.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki:
"Size gelen musibet, işlediğiniz (günahlar) yüzündendir." (Şura, 42/30)
"Sana gelen kötülük, kendindendir, günahların yüzündendir." (Nisa, 4/79)
"Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez." (Rad, 13/11)
2. Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti (affolması) için gelir.
Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
"Her musibet, affedilecek bir günah için gelir." (Ebu Nuaym)
"Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur." (Buhari)
"Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir." (Hakim)
İnsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzelce sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı Kerim'de mealen buyuruldu ki:
"Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır." (Bakara, 2/216)
3. Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir.
Bunun için peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
"Nimete kavuşması için insana musibet gelir." (Buhari)
"Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir." (Ebu Nuaym)
"Allahüteâlâ'nın hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır." (Taberani)
"Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi." (İ.Asakir)
"Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur." (Beyhaki)
"Dünya, (Cennetteki nimetlerin yanında) mümine zindandır." (Müslim)
"Allah’ı ve Resulünü seven, belaya (hazırlıklı olsun) zırh giysin!" (Beyhaki)
"En şiddetli bela, peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir." (Tirmizi)
Demek ki belanın en şiddetlisi, Allahüteâlâ'nın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber Efendimiz (asv), kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allahüteâlâ'ya dua ederdi.
Kafirlerin hataları büyük olduğu için onların hesabı ahirette büyük mahkemede görülecek ve büyük ceza yeri olan cehennemde hatalarının cezasını çekecekler. Müslümanların hataları küçük olduğu için bunlar cezalarını kısmen dünyada çekerler. O nedenle musibetler ekseriyetle Müslümanlara gelmektedir. Bu musibetlerde çektikleri sıkıntılar, onların günahlarına keffaret olmaktadır.
Allahuteala insana hakkında hayırlı olanı verir. Bazı zamanlar insan başına gelecek musibeti kaldıramaz ve sabredemeyip isyana yönelebilir. Bu bakımdan musibetin gelmesi hayır olduğu gibi gelmemesi de hayırdır.
Son düzenleme: