Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsan

Gül_i Rana

New member
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
181
Tepkime puanı
132
Puanları
0
Bir damla sudan daha yumuşak, bir parça elmastan daha sert. En değişken varlık, insan...
yerel_gazete.jpg



bir nesnenin birden fazla yüzeyi vardır ama hiçbir yüzeyi diğeriyle aynı değildir. Çünkü bir yüzdeki noktalarla diğer yüzdeki noktalar farklıdır. Tıpkı bir çınar ağacının yapraklarına çınar yaprağı deyişimiz gibi, oysa hiçbir yaprak bir diğeriyle aynı değildir. Peki çınar ağacının kaç yüzü vardır?



İnsan kaç yüzlü olabilir peki? Bilmiyorum, belki de bir küre gibidir aslında bir yüzü vardır ama sürekli döner durur, bulunduğu ortama uyar su gibi. Eğer insan su gibiyse yüzü var mıdır? Yüzsüz müdür? Ne kadar zordur bir insanı tanımak, insanın tanınmaktan korkan bir yanı var hep. Gizli birşeyler olmasını ve merak edilmeyi sever her insan. Belki farkında değildir ama o gizli yanlarını ortaya çıkarmak için bazen yem bile atar oltalarla. Her insandan bahsetmiyorum. Bazıları, bilmem, belki de çoğu...



Çelişkilerle doluyuz. Sürekli birşeylerle çelişiyoruz ve o ikilemin bir yarısı da kendimiziz. Birşeye karar vermeden önce önümüzde iki seçenek oluyor, biz birini seçiyoruz. Diğeri? Neyse diğerini geçelim, kararımızın sonucunda başka seçenekler çıkıyor karşımıza ve her iki seçenek birbiriyle çelişiyor. Aslında çelişen seçenekler değil, diğer insanların bize sunduğu ihtimaller ve bizden karar vermemizi istedikleri çelişkiler. Bunlar da onların çelişkileri. Yok yok biz çelişen, sonra iki ihtimali tek ihtimale indirip seçim yapan, karar verdikten sonra bazen pişman olan, pişmanlığın getirdiği yeni seçenekler arasında kimi zaman kararsız kalan çelişkileriz.



Soru sormak en iyi yaptığımız şey. Cevap aramaksa sorularımızı kimse duymadığında ya da umursamadığında yaptığımız son şey galiba. Bence soru sormak yerine cevap arasak, emin olamadığımızda danışsak, biraz mantığımızı kullansak daha kolay varırız sonuca. Yani seçenekleri azaltırız, yani çelişkimizden daha çabuk kurtuluruz. Biraz da tek kişilik bir savaşa benziyor, sürekli ihtimallerle savaşıyoruz. Eğer evet dersem şunlar olur ve sonucu şöyle olur, hayır dersem de şunlar olur. Yapma lütfen, kendini bu kadar zorlama. Zorladığım yok sana öyle geliyor, hadi ya. Kendimizle konuştuğumuz zaman iki yüzlü olmuyor muyuz? Kenimize bile ikinci yüzümüzü göstermekten çekinmiyoruz galoiba.

Sağlığımıza zararlı olan o kadar çok şey yapıyoruz ki, bakın bunu söylerken bile kendiyle çelişiyor insan. Zararlıysa ve yapıyorsa iki yüzlü olmaz mı insan? Yoksa yüzsüz mü olur? Soruları soruyoruz ama cevapları biliyoruz galiba, sadece ne kadar haklı olduğumuzdan emin olmak istiyoruz. Konuşma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor olabilir. Nedense sürekli konuşma ihtiyacındayız. O çiçeğin güzel olduğunu biliyorsak bunu birileriyle paylaşma ihtiyacını neden hissediyoruz. Birine o çiçeğin güzel olduğunu söylesek de söylemesek de o çiçek güzel. Tenyalar gibi...



Sigara içip geliyorum, biliyorum zararlı...



alıntııdırr
__________________
 
Üst Alt