Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İmam Eşari'nin Akidesi

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
İmam Eş'ari'nin Akidesi : El-ibane fi Usüli'd-Diyâne :

El-ibane fi Usüli'd-Diyâne : isimli kitabında ise ki ashabına göre Eş'arî'nin te'lif ettiği son kitap budur ve bu sebeple E ş ' a r î' -ye yapılan itirazları bu kitaba dayanarak cevaplandırırlar- Şöyle der: Biri çıkıp siz Mutezile, Kaderiye, Cehmiye, Harûriye, Râfiza ve Mürcie'nin görüşlerini reddettiniz, peki sizin görüşünüz nedir? Siz neye bağlanıyor ve neyi din ediniyorsunuz? Onu bize bildirin diyecek olursa, ona şöyle cevap verilir:


Bizim görüşümüz ve bağlandığımız din, Rabbimizin kelâmına, Peygamberimizin sünnetine ve Sahabe, Tabiin ve hadis imamlarından nakledilen rivayetlere sarılmaktır. Biz buna bağlıyız ve Ebû Abdillâh Ahmed b. Hanbel'in Allah yüzünü ağartsın, derecesini yükseltsin ve sevabını bol kılsın- söylediklerini söylüyoruz.

Başkaları onun görüşlerine muhalefet edince onun görüşlerine kailiz. Çünkü Allah'ın hakkı kendisiyle beyan ettiği, sapıklığı defettiği, takip edilecek yolu açıkladığı, bid'atçıların bid'atını, sapıklığını ve şüphecilerin şüphesini kendisiyle ortadan kaldırıp çürüttüğü fâzıl imam ve kâmil rehber odur. Allah'ın rahmeti o önden giden büyük imam üzerine olsun.

Özetleyecek olursak: Bizler Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, peygamberlerin Allah'tan getirdiklerine ve güvenilir ravilerin Resûlullah (s.a.v.)'den naklettiklerine inanırız. Bundan hiçbir şeyi reddetmeyiz. Allah'ın bir olduğuna ve kendisinden başka ilâh bulunmadığına, tek ve samed olduğuna; eş edinmediğine ve çocuğu bulunmadığına, Muhammed'in, O'nun kulu ve elçisi olduğuna ve onu hidâyet ve «bütün dinlere üstün kılmak için» hak din ile gönderdiğine, cennet ve cehennemin hak olduklarına, kıyametin kopacağına ve kabirlerden dirilmenin gerçekleşeceğine inanırız.

Yine inanırız ki; «O Rahman Arş'a istiva etmiştir Tâhâ, 5 Maide, 64
âyetinde buyurduğu gibi Arş'a istiva etmiştir. Yalnız Rabbinin, celâl ve ikram sahibi yüzü baki kalacaktır Rahman, 27 âyetinde buyurulduğu gibi yüzü vardır. iki elimle yarattığıma Sâd, 75 âyetinde ve «Hayır, Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi verir»* âyetinde buyurulduğu gibi keyfiyetsiz olarak iki eli vardır. gözlerimizin önünde akıp gidiyordu Kamer, 14 âyetinde buyurulduğu gibi iki gözü vardır. Allah'ın isimlerinin kendisinin gayrı olduğunu söyleyen sapıktır. E ş ' a r î, fırkalarla ilgili eserlerde söylenenleri zikrettikten sonra nihayet şöyle der:


Deriz ki: îslâm, imandan daha geniştir; her islâm iman değildir, Allah'ın insanların kalblerini iki parmağıyla evirip çevirdiğine, Resûlullah (s.a.v.)'den nakledilen sahih bir rivayette belirtildiği gibi gökleri bir parmağının, yerleri de bir parmağının üzerine koyduğuna da inanırız.

İman, hem söz, hem de ameldir; artar ve eksilir, Resûlullah (s. a.v.)'e ulaşıncaya kadar adalet sahibi bir ravinin, yine adalet sahibi bir raviden naklettiği sahih rivayetleri kabul ederiz. Nakil ehlinin isbat ettiği; Allah'ın dünya göğüne inmesi ve «bir dileği olan var mı? dileğini kabul edeyim. Bağışlanmasını dileyen var mı? rivayeti ile diğer rivayetlere inanır, sapıklık ehlinin yaptığı gibi onları reddetmeyiz.

İhtilâf ettiğimiz şeyleri Rabbimizin Kitabına, Peygamberimizin sünnetine, müslümanların icmâı ve bu anlamda olan şeye havale ederiz. Allah'ın izin vermediği bir şeyi bid'at olarak dininde ihdas etmeyiz. Bilmediğimiz bir şeyi Allah hakkında söylemeyiz.

Melekler sıra sıra olduğu halde Rabbin geldiği zaman Fecr, 22 âyetinde buyurulduğu gibi, kıyamet günü Allah'ın geleceğini Biz ona şah damarından daha yakınız ve Sonra yaklaştı, (yere doğru) sarktı. Onunla arasındaki mesafe iki yay kadar, yahut daha az kaldı Necm, 8. 9 âyetlerinde buyurulduğu gibi dilediği şekilde kullarına yaklaştığını kabul ederiz. E ş ' a r î, nihayet şöyle der: Buraya kadar anlattığımız ve ileride anlatacaklarımızı, konu konu hepsinin delillerini zikredeceğiz.


E ş' a r i bu arada kıyamette Allah'ın görüleceğini ve bunun delillerini; Kur'an'ın yaratılmış olmadığını ve bunun delillerini zikreder. Sonra, «Kur'an hakkında ne yaratılmıştır, ne de yaratılmamıştır, derim» diyen kimsenin görüşü üzerinde durur ve bunu da reddeder. Daha sonra ise, istiva konusunu ele alarak şöyle der:

Biri, istiva hakkında ne dersiniz? diye soracak olursa cevap olarak şöyle denir: Allah Arş'a istiva etmiştir. Nitekim O şöyle buyurmaktadır: <O Rahman Arş'a istiva etmiştir Tâhâ, 5 Güzel söz O'na çıkar, iyi amel onu yükseltir Fâtır, 10
Hayır Allah onu (İsa'yı) kendisine yükseltti Nisa, 158 «(Allah, yaratma) işi(ni) gökten yere düzenler. Sonra sizin saydığınız (yıllar)dan bin yıl kadar süren bir günde O'na çıkar Secde, 5


Yüce Allah, Fir'avn'dan şöyle dediğini açıklar: «ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap ki o sebeplere (yollara) erişeyim: (Yani) göklerin yollarına (erişeyim) de Musa'nın tanrısına çıkıp bakayım. Çünkü ben onu yalancı sanıyorum Mü'min, 37 Fir'avn, bunu söylerken, Hz. Musa'nın, Allah'ın göklerin yukarısında olduğuna dair sözünü yalanlıyordu. Yüce Allah yine şöyle buyurmaktadır: «Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz Mülk, 16 ……………..

Göklerin yukarısında Arş vardır Arş göklerin üzerinde olunca da Allah: «Gökte olanın...» buyurmuştur. Çünkü O, göklerin yukarısındaki Arş'a istiva etmiştir

Her yukarıda olan gök (semasıdır. Arş da göklerin (yukarıların) en yukarısıdır. O halde «gökte olanın» buyurulurken bütün gökler kastedilmiyor, göklerin (yukarıların) en yukarıda olanı olan Arş kastediliyor Görmüyor musun, Allah azze ve celle gökleri zikredip, «Ve Ay'ı bunların içinde bir nûr yaptı Nûh, 16
buyururken Ay'ın gökleri doldurduğunu ya da göklerin hepsinde olduğunu kasdetmiyor.

Yine görüyoruz ki; bütün müslümanlar dua ederken ellerini yukarıya doğru kaldırıyorlar. Çünkü Allah, göklerin yukarısında olan Arş'ın üzerindedir. Eğer Allah Arş'ın üzerinde olmasaydı, ellerini Arş'a doğru kaldırmazlardı. Niye yere doğru açmıyorlar?

Eş'ari sonra şöyle demektedir : Mutezile, Cehmiye ve Harûriye «O Rahman Arş'a istiva etmiştir» âyetinde geçen «istiva» nın istilâ, hükmü altına alma ve hakim olma anlamında olduğunu, Allah'ın her yerde olduğunu söylerler. Hak ehlinin görüşü olan Allah'ın Arş üzerinde oluşunu inkâr ederler. Yani «istiva» yı kudretle açıklarlar. Eğer dedikleri gibi olsaydı, Arş ile yedinci yer arasında bir fark olmazdı. Çünkü Allah her şeye ve bu arada yere de kadirdir. Allah yere, çöplüklere ve evrendeki her şeye kadirdir. Eğer Allah'ın Arş'a istivası, istilâ anlamında olsaydı -ki Allah herşeye istilâ etmiştir-, o zaman Arş'a da, yere de, göğe de, çöplüklere ve pisliklere de istiva etmiş olurdu. Çünkü Allah bütün bunlara hakimdir.

Allah herşeye kadir olduğuna ve müslümanlardan hiçbirince: Allah çöplüklere ve pisliklere istiva etmiştir demek caiz olmadığına göre, Arş'a istivanın, herşey hakkında geçerli bulunan istilâ anlamına alınması caiz değildir. O halde istivanın diğer şeyler dışında Arş'a hâs olması zorunlu olmaktadır.

E ş' a r î bu konudaki âyetleri nakleder ve bunları te'vil edenleri o kadar ayrıntılı bir şekilde anlatır ki, sözlerinin hepsini buraya aktarmak geniş bir yer tutar. Meselâ şöyle der: Eğer bize. Allah'ın iki elinin bulunduğunu mu söylüyorsunuz? diye soracak olursa, evet böyle diyoruz, denilir


'Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir Fetih. 10 âyetiyle «...iki elimle yarattığıma Sâd, 75 âyeti buna işaret etmektedir. Peygamber (s.a.v.)'in de şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: * Allah, Âdem'in sırtını eliyle sıvazladı ve zürriyetini ondan çıkardı :

. Adn cennetini eliyle yarattı ve Tevrat'ı da eliyle yazdı». Söz konusu haberde Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediği nakledilmektedir: "Allah, Âdem'i eliyle yarattı. Adn cennetini eliyle yarattı. Tevrat'ı eliyle yazdı. Tûbâ ağacını da eliyle dikti». Arap dilinde ve hitap geleneğinde kişinin: «Ellerimle şunu yaptım» deyip bununla *nimet»i kasdetmesi tutarlı bir ifade üslûbu değildir. Allah, araplara kendi dilleriyle hitapta bulunup onların dil kurallarına ve hitap mantıklarına riayet ettiğine göre ve onlardan fesahat ehlinin, elimle şu işi yaptım deyip bununla nimeti kasdetmesi tutarlı bir ifade olmadığına göre, Allah Teâlâ'nın «kendi ellerimle» sözünden nimeti kasdettiğini söylemek yanlıştır.

İmam Eş'ari El-Mücez, Makalatu'l-İslamiyyin
El-ibane'an Usuli'd-diyane
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
"...O temsiller yok mu işte biz onları insanlar için yapıyoruz, gerek ki tefekkür ederler!" (Haşr : 21)

Arş; mahluktur! Yaratılmıştır! Rabbül Alemin (cc)'nin yarattığına muhtaç olması düşünülemez. Zıddı akideye terstir! Küfr'dür!

El, yüz gibi Kur'an'da Allah (cc) için geçen sözler temsildir, teşbihtir. Mecazi anlamlarda kullanılır. Neden ? Çünkü hepsi yaratılmıştır. Hepsi; insanların ihtiyaçlarına binaen vucuda gelmiştir. Allah'ın (cc) ihtiyacına binaen değil! Bunlardan örnekler verilmesinin nedeni de insanların kolayca anlayıp, tasvirde bulunmaları murad edilmiştir.

Bir kişi : "Falanca kişiyi kendi ellerimle evlendirdim" dediği zaman, bu anlatımı ile; bizzat iki eli ile evlendirmek değil, belki kendi imkan ve gayretlerini murad eder.

Rabbül Alemin (cc) kullarının sıfatları ile sıfatlanmaz, Sübhaniyet vasfına aykırıdır! Çünkü; hiç bir şey O'na (cc) benzeyemez! O (cc)'da yarattığı herhangi bir şeye benzemekten münezzehtir!
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bunlar İmam Eşari nin akidesi değil, sadece ve sadece sizin ondan anladığınızdır...
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
imamın akidesi kuran ve sünnetir kurana ve sünnete aykırı hiçbir davranışta bulunmaz kişiler bazı zaman ehli sünnet imamalarını kötüledigi oluyor ve yapmadıgını yaptı diye de gösteriyor herkesi kitabı okunmaz ve amel edilmez bu hususta dikkat edilmesi sarttır
 
Üst Alt