Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İkinci halife Ömer'in bir bidati daha.

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamun aleyküm ve rahmetullah
Bismillahirrahmanirrahim.


Ezana sokulan bidatlerden bir tanesi sabah ezanında“Es salat’u hayrun minen nevm’ denmesidir.İkinci bidat ise. hayya ala felah ‘tan sonra “Hayya ala hayril amel” cümlesinin kaldırılmasıdır.



Hadis 1: Anlatılanlara göre ezan konusunda Muhammed b. Halid b. Abdullah Vasiti’den, babasından, Abdurrahman b. İshak’tan oda Zuhri’den o da Salim’den ve Salim’inde babasından naklettiğine göre Peygamber namaza çağrı ve ilan için ne söylemesi gerektiğine dair sahabesi ile meşveret yapıyor sahabeler Peygambere borazan çalmayı öneriyorlar, borazan çalmak yahudilerin nişanesi olduğu için Peygamber bunu kabul etmiyor. Bazıları nakuş (çan) çalmayı öneriyorlar. Buda nasranilerin alameti olduğu için Peygamber onu da kabul etmiyor:O akşam Ensar’dan Medine’li bir sahabe ile Ömer b. Hattap rüyalarında bir münadinin ezan okuduğunu görüyorlar. Ensar’dan olan şahıs gece vakti Peygambere gelip rüyasını anlatıyor. Bunun üzerine Peygamberde Bilal’a Ensar’dan olan sahabenin rüyada gördüğü gibi ezan okumasını emrediyor.

Zuhri daha sonra şöyle ekliyor. Bilal sabah ezanında es salat-u hayrun minen nevm kelimesini fazlalaştırdı ve Peygamber’de bunu onayladı
ibn-i Mace bu rivayeti kendi süneninde ezan babında nakletmiştir.

Hadisin zayıflığına dair:Yahya b Muin bu rivayettin ravisi olan Muhammed b. Halid hakkında şöyle diyor O kötü birisidir Merre onun hakkında demiştir ki: o bir şey hesap olunmaz.

İbn-i Adiyy şöyle diyor.Ahmed ve Yahya ‘nın kabul görmeyen en önemli hadisleri onun babasından naklettikleri rivayetlerdir.

Ebu Zer’a onun zayıf bir ravi olduğunu söylemiştir.

Yahya b. Muin şöyle diyor Muhammed b. Halid b. Abdullah yalancıdır. Onu görürsen başını vur. Zehebi’de Mizan’ul itidal’da ondan söz açmış yukarıda zikrettiklerimizi onun hakkında rical alimlerinden nakletmiştir.

Hadis 2: Bu hadisin bir benzeride Ebu Mahzure’den naklolunmuştur. O diyorki Peygamberden bana ezanı öğretmesini istedim Peygamber elini benim alnıma çekerek şöyle buyurdu yüksek bir sesle şöyle diyeceksin Allah’u Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Eşhedu enla ilahe illallah Eşheduenla ilahe illallah. Eşheduenne Muhammeden Resulullah Eşheduenne Muhammeden Resulullah hayya ale’s salah hayya ala’s selah hayya ale felah hayya alel felah eğer ezan sabah namazı içinse şöyle diyorsun Es Salat-u hayrun minen nevm es Salat’u hayrun min’en nevm Allahu Ekber la ilahe illallah

Bu rivayeti Ebu Davud iki tarikle Ebu Mahzure’den nakletmiştir. Onlardan biri Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Mahzure’nin babasından ve ceddinden ettiği rivayettir.

Bu silsilede geçen Muhammed b. Abdulmelik Mizan’ul itidal’da Zehebi’ye göre hadis alimleri tarafından isnad olunmayan birisidir. İkinci tarik ise şudur: Osman b. Said babasından nakletmiştir. Zehebi’ye göre onunda babası meçhul ve menfur ravilerdendir. Bunları ilaveten aynı rivayeti Müslim’de Ebu Mahzure’den nakletmişitr.
Sahih Müslim sıfat’ul Ezan babı
Hadisin zayıflığına dair:Ebu Mahzure hicretin sekizinci yılında Mekke’nin fethinden sonra islam getirmiş ve muelle fel’ul kulub dan hesap olunmuş ve kendisi de zayıf bir imana sahipti, o günlerde Ebu Mahzure nin gözünde Peygamber ve onun emirlerinden başka hiçbir şey aşağılık değildi.O Peygamberin müezini ile alay ediyor ve yüksek sesle onu alaylı bir biçimde taklid ediyordu.

Ama Peygamberin imanı zayıf olan insanları ve İslam’a karşı mücadele etmek isteyen insanları susturmak ve dolayısıyla onları la ilahe illallah çatısı altında bir araya toparlamak için bu tür zihniyetlere bağışladığı hediyeler, Ebu Mahzure ve onun gibi münafıkların islam getirmesine sebeb olmuştur. Ebu Mahzure hayatta olduğu müddetçe Medine’ye gelmedi Allah onun batınından daha iyi haberdardır.

Ebu Mahzure hakkında naklettiklerimiz tarih ve rical alimleri tarafından kabul görmüştür. Bu konuda ibn-i Hacer’in el İsabe’sine müracaat edebilirsiniz

Hadis 3:Ebu Ümeyt b. Enes Ensar’dan olan amcaoğullarından birisinden şöyle rivayet eder. Peygamber insanları namaz için nasıl biraraya toplayacağını düşünüyordu. Birisi şöyle dedi: Bir bayrak asalım ashab onu gördüklerinde birbirlerine namaz vaktinin girdiğini haber versinler Peygamber bunu kabul etmedi Bazıları borozan çalmayı önerdiler Peygamber Bu yahudilerin şiarı’dır dedi. Çan nasıldır diye sordular,o da Nasranilere aittir. diye buyurdu. Peygamber önce çanı istemiyordu. Ama sonradan çan yapılmasını emretti bunun üzerine bir çan yaptılar Bu arada Peygamberin rahatsız olduğunu anlayan Abdullah b. Zeyd ezan ve kameti rüyasında işitti. Ertesi sabah Peygambere gelerek rüyasını anlattı ve şöyle dedi. Ya Resulullah uyku ile uyanıklık ortasında iken bir münadi gelip ezanı bana öğretti Ravi diyorki Ömer b. Hattap’da önceden bu rüyayı görmüştü ama onu yirmi gün saklamıştı Ama sonradan oda meseleyi Peygambere anlattı. Peygamber neden bana haber vermedin diye sordu.Ömer şöyle cevap verdi. Abdullah b. Zeyd benden önce davrandığı için, bende utandım Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdular Ey Bilal kalk ve Abdullah b. Zeyd’in sana söylediklerini yap ve böylece Bilal ezan okudu.
Sünen-i Davud cl s 134 Bab’ül ezan h.498

Hadis 4:Muhammed b. Abdullah b. Zeyd Ensari babasından şöyle nakleder Peygamber insanların namazdan haberdar olup toparlanmaları için çan yapılmasına emrettiğinde ben rüyamda çan elinde olan birisini gördüm Bu çanı satıyormusun?diye sordum. Niçin istediğimi sual etti Onun vesilesi ile insanları namaza toplamak istediğimizi söyledim
Dedi ki sana bundan daha iyi bir şey öğretmemi istemezmisin?Dedimki neden olmasın o nedir?
Şunları bana söylememi istedi Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Eş hedu enla ilahe illallah Eş hedu enla ilahe illallah ,Eşheduenne Muhammeden Resulullah ,Eşheduenne Muhammeden Resulullah, hayye ale’s selah hayye ale’s selah, hayye ale’l felah hayye ale’l felah Allahu Ekber Allahu Ekber la ilahe illallah
Daha sonra bir an benden uzaklaştı ve şöyle dedi: Namaza durduğun zaman şunları söyle (kamet) Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Eş hedu enla ilahe illallah Eş hedu enla ilahe illallah ,Eşheduenne Muhammeden Resulullah ,Eşheduenne Muhammeden Resulullah Hayya ale’s salah Hayya ale’l felah Gad Gamet’is salah Gad Gamet’is salah Allahu Ekber lailahe illallah
Sabah olduğunda Peygamberin yanına geldim ve rüyamı anlattım Peygamber rüyanın gerçek rüya olduğunu buyurdu ve kalkıp onu yüksek bir sesle Bilal’a öğretmemi istedi Bende kalkıp onu cümle cümle Bilal’a öğrettim ve Bilal öğrenerek ezan okudu.

Ömer b. Hattab onu evinden duyunca Peygamberin huzuruna gelerek şöyle dedi. Seni Peygamberliğe mebus eden Allah’a yemin olsun ki bende bu rüyayı gördüm.
Sünen-i Ebi Davud cl s 145 Bab-u Keyf’ul Ezan l 499, Sünen-i Tirmizi cl s 359 Kitab’us salat b. 25 h.189
Malik b. Enes Muvatta’sında bu rivayeti hülasa ederek Yahya b. Said’den şöyle rivayet etmiştir.

Hadis 5:peygamber iki cubuğu birbirine vurmalarını emretti ve dolayısıyla onun sesiyle insanların namaza toplanmasını istiyordu.Ama Abdullah b. Zeyd o iki çubuğu rüyasında görünce şöyle dedi. Peygamberin insanları namaza toplamak için söylediği iki çubuk gibiydi. Ona acaba siz ezan söylemiyor musunuz? diye denildi Sonrasında ezan ona öğretildi. Uyandığında Peygamberin yanında geldi ve uykusunu Peygambere anlattı.Bunun üzerine Peygamberde ezan söylemeleri için emir verdi.

İbn-i Abdulbirr Kurtubi şöyle diyor Ezan hakkındaki Abdullah b. Zeyd’in meselesini bir gurup sahabe farklı lafızlar ve birbirine yakın manalarla nakletmişlerdir. Bunun senetleri mütevatirdir. Ve bu hadis çok iyi hadislerdendir.

Hadislerin zayıflığına dair: Ehl-i Sünnet muhaddisleri Abdullah b. Zeyd’in ezanını islamda ilk olarak ortaya atılan ezan olarak kabullenmişlerdir. Görüldüğü gibi yukarıdaki vasıflarda naklonunan ezanda es salatu hayran minen nevm kelimesi görülmemektedir. Oysa Abdullah B. Zeyd in naklettiği rivayetteki ezanda sabah namazı içindir Hal böyle iken peki es salatu hayrun min en nevm kelimesi nerden ve nasıl çıktı.

Bu hadisler Ehli Beyt mektebi alimlerine göre tamamiyle uydurulmuş ve hiçbir akli delillere ıspatlanmayacak kadarda batıldır.

Birinci Delil:peygamber efendimiz insanların düşüncelerine göre değil vahye göre hareket eder.Nitekim Kuran buyuruyorki:

Ve kendi dileğiyle sözde söylemedi, sözü ancak Vahyedilen şeyden ibarettir.
Necm 3,4

Bilakis lütuf ve ihsana mazhar olmuş kullardır Ondan (Emir olmadan) önce konuşmazlar. Onlar sadece onun emri ile hareket ederler.
Enbiya 26


Allah-u Teala’nın İslam Peygamberi Hatem’ul Enbiya’ya şu buyruğu yeterlidir. Deki ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu Rabbinizden gelen basiretlerdir. İnanan bir kavim için hidayet ve rahmettir.
Araf 203

Deki onu kendiliğinden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben bana vahyolunandan başkasına uymam çünkü Rabbime isyan edersen elbette büyük günün azabından korkarım Yunus 15

Deki ben Peygamberlerin ilki değilim Bana ve size ne yapılacağını bilmem Ben sadece bana vahyedilene uyarım Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Ahkaf 19


İkinci Delil: Peygamberlerin makamına bu tür şeylerin münasip olması mümkün değildir Hatta naklolunanlara göre Peygamber öyle bir şekilde hayrette kalıyorki en sonunda teklifi tayin etmek için millet ile meşveret ediyor ilk önce çanı reddediyor ve daha sonra onu kabulleniyor ve çalınması için yapılmasını emrediyor. Sonrasında ondan yine vazgeçiyor ve Abdullah b. Zeyd’in rüyasına değer vererek ona göre amel ediyor.Binaenaleyh 3 ve 4’üncü hadisler Peygamber efendimizin çan yaptırma emrini verdiğini vurgulamaktadırki,bu Peygamber efendimizin ne risalet göreviyle nede yaşantısıyla bağdaşır. Peygamber efendimizin nasıl oluyorda hem çan için “o da nasranilere aittir” diyor.Demekki Peygamber efendimize göre çan nasranilere ait olduğu için müslümanların çanı kullanarak insanları ibadete çağırmaları doğru değildir.Yani Peygamber efendimize göre doğru olan yani hak olan ,çanın çalınmaması,yanlış yani batıl olan ise çanın çalınmasıdır.Peki bu durumda Peygamber efendimiz nasıl olurda hak olan bir hükmü görmezden gelerek ,daha önce kabul etmediği bir şeyi kabul eder? Beşinci hadistede Peygamber efendimizin iki cubuğu birbirine vurarak halka namazı duyurmaya çalıştığını vurgulamaktadırki, herhalde bu hadisi uyduran müslümanlarla alay etmek için bunu yapmıştır.Zira ne iki cubuğun birbirine vurulduğu taktirde insanları toplayacak bir ses gücü ortaya çıkar,nede böyle bir yöntem insanlık tarihinde uygulanmıştır. Aklı olmayan insanlar dahi böyle bir yöntemi uygulamazlar.

Üçüncü Delil: Bu hadisler arasındaki çelişki ve çakışma hepsinin itibar derecesinden düşmesini icap ettirir Bu tenakuz ve çakışmada Ebu Ömer ve Muhammed b. Abdullah b. Zeyd in hadislerindeki ihtilafı görmek onların itibardan düşmesine kifayet eder. Ayrıca işaret ettiğimiz o iki hadiste rüyanın sadece Abdullah b. Zeyd’in hadislerindeki ihtilafı görmek onların itibardan düşmesine kifayet eder Bunların yanı sıra o iki hadiste rüyanın sadece Abdullah b. Zeyd ve Ömer b.Hattab tarafından görüldüğü söyleniyor.Ama Taberani rüya hadisini Avsat adlı kitabında naklederken şöyle diyor Ebu Bekir de bu rüyayı gördü Bunlara ilaveten Ehli Sünnet’in naklettikleri diğer rivayetlerde açıkca sahabeden on dört kişi tarafından bu rüyanın görüldüğüne dair hadisler nakletmişlerdir. Nitekim bu rivayetler Cubeyli’nin Şerh’ut Tenbih eserinde mevcuttur

Yine rivayet olunmuşturki o akşam o rüyayı ensardan 16 kişi ve Muhacirlerden de sadece Ömer gördü. Rivayette Bilal’in dahi ezanı rüyada işittiği naklolunmuştur, konu hakkında bir çok çelişkili ifadeler vardır.Bu rivayetleri görmek isteyen Sire-i Halebiye 2 cildinin Bid ul Ezan Meşruiyyetuhu babına müracaat edebilir

Dördüncü Delil: Buhari ve Müslim bu rüyayı tamamen terk etmişler ve kendi sahihlerinde ondan söz bile etmemişlerdir. Konu hakkında ne Abdullah b. Zeyd’den ne Ömer b.Hattab’dan ve nede diğerlerinden asla söz etmemişlerdir. Demekki ezan ve kameti içeren rüya rivayetleri Buhari ve Müslim’e göre sıhhat ve itibar derecesinden düşüktür.

Onlar Bid’ul Ezan babında Abdullah b. Ömer den şöyle rivayet ederler “Müslümanlar Medine’ye geldiklerinde namaz kılmak için birbirlerini haberdar ediyorlardı ve hiç kimse onu duyurmuyordu Bir gün bu konuda söz açılınca birisi şöyle dedi Bu iş için nasranilerin çanı gibi bir çan yapın dedi Diğer birisi ise Yahudilerin borazanı daha iyidir diye söyledi Ama Ömer dediki neden namazı duyurması için birisini göndermiyorsunuz? Bunun üzerine Peygamber de buyurdular ki Ey Bilal kalk ve namazın vaktini bildir. Bilal da ezan okudu.

Beşinci delil :Hakim Nişaburi’nin söylemiş olduğu söz rüya hadislerinin batıl ve geçersiz olduğunun göstergesidir. O şöyle diyor Buhari ve Müslim’in Abdullah b. Zeyd in hadisini terk etmelerinin sebebi şudur.Abdullah’ın kendisi bu olaydan önce dünyadan göçmüştür.

Ebu Naim İsfahani Hilyet’ul Evliya adlı kitabında Ömer b. Abdulaziz in hayatını şerh ederken sahih senetle Abdullah b. Umeyr’den şöyle rivayet eder. Abdullah b.Zeyd’in kızı Ömer b. Abdulaziz’e gelerek şöyle dedi Ben Bedir savaşına katılan ve Uhud savaşında öldürülen Abdullah b. Zeyd’in kızıyım. Ömer b. Abdulaziz ona ne istiyorsan söyle dedi ve onun isteklerini öneverdi.

Eğer Abdullah b. Zeyd rüyasında ezanı görmüş olsaydı, onun kızı babasının Bedir’e katıldığını,Uhud’da öldürüldüğünü söylediği gibi, ezan meselesinide dile getirirdi.
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İkinci halife Ömer'in diğer bir bidati daha.

İkinci halife Ömer'in diğer bir bidati daha.

BUHARİ: Künyesi “ Şeyhu’l İslam ve İmâmul-Huffaz Ebû Abdullah Muhammed İbnû İsmail, İbnû İbrahim, İbni’l Muğire, İbni’l-Berdizbe el-Buhâri el-Cu’fi” (H.194-256). Doğum yeri Buhara olup ölüm yeri de Semerkant’ın Hertenk köyüdür. Görüldüğü gibi yaşayıp öldüğü yer Arabistan’ın çok dışındadır. Kendisinden Müslim ve Tirmizi hadis almışlardır. Tirmizi ile Ebû Dâvud (ö.316) talebeleridir. Müslim kendisine “Müsaade et, ayaklarını da öpeyim, ey üstadlar üstadı, ey muhaddislerin seyyidi, İlel’de hadis hadis doktoru” demişti. Sahihinin en meşhur nüshaları Nesefi Nüshası ve Firebri Nüshasıdır. Nüshalar arasında farklılıklar vardır. Bazen “Babun” şeklinde kalıp hiçbir fıkhı hüküm ifade etmeyen başlıkların yer alması, bazen başlık olduğu halde arkadan hadis kaydetmeden bir başka bab başlığına geçmesi. Sonrakiler tarafından bu boşluk doldurulmuştur. Meşhur Çağdaşları, Ahmed İbnu Hanbel, Yahya İbnu Main, Ali İbnu’l Medeni, Salih Cezere, Nesefi, Firebri.
Buhari hadisleri kitabına yazarken sahih olmaları konusunda Allah’a danışmış olduğu garantisini de vermektedir. Bu hususla ilgili olarak şöyle demiştir. “Herhangi bir hadisi Sahih’e dahil etmezden önce yıkanıp iki rekat namaz kılarak, Allah’a istihârede Bulunup manevi bir işaret aramış, ondan sonra hadisin sıhhatine hükmetmiştir”. “Bu şekilde sıhhati nazarımda sübût bulmayan hiçbir hadisi Sahih’e almadım”der. Ayrıca Sahihini 16 yılda altıyüzbin hadisten seçerek tekrarlarıyla birlikte 9082 hadis yazmıştır, iddiası da vardır. Şöyle bir hesap yaparsak bu sözlerin herhangi bir gerçeği ifade etmediği ortaya çıkar. Altıyüzbin hadis için, altıyüzbin defa yıkandığını ve her bir hadis içinde iki rekat namaz kıldığını söylemekle, böylece (600.000.- : 16.- ) : 365 = 103 kere her gün yıkanmıştır. Ayrıca (600.000.- X 2.- ) : (16.- X 365.- ) = 205 rekat namaz kılmıştır. Her rekatı üç dakika da kılsa 3 X 205 = 605 dakika, bu da yaklaşık on saat demektir. Günde 103 kere yıkanıp on saat Namaz kıldığını ve bunu 16 sene devam ettirdiğini iddia etmek ciddiyetten uzak bir iddiadır. Zira değil günde 103 kere yıkanmak hiç uyumasa bile en az saatte dört defa giyinip soyunması demektir.
_________________
ALLAH EHLİ BEYT DÜŞMANLARINA LANET ETSİN.
 

caferi_humeyni

New member
Katılım
13 Şub 2006
Mesajlar
242
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İkinci halife Ömer'in diğer bir bidati daha.

İkinci halife Ömer'in diğer bir bidati daha.

Süfyan b.leyl şöyle diyor.Hasan b. Ali (as) Kufe’den Medine’ye geldikten sonra ben o Hazretin hizmetine gittim O Hazretin huzurunda ezandan söz açılınca bizden birisi ezanın başlangıcının Abdullah b. Zeyd’in rüyasından olduğunu söyledi(Bunu duyan) Hasan b. Ali (as) ona şöyle buyurdu. Ezanın makamı bunlardan yücedir. Cebrail ezanı ikişer ve kameti’de birer birer söyleyerek Peygambere öğretti

Müsedrek-i Hakim c3 s 171 Kitab-u Marifet’is sahabe

Harun b. Sad Seyd’den oda babası imam Seccad’dan o da imam Hüseyin’den ve oda Ali ibni Ebu Talib’den nakleder ki ezanı Peygamber’e Miraca götürüldüğü gece öğrettiler
Kenzul ummal c6 s 277 h.397

Halebi söyle nakleder:” Abdullah b. Ömer ve İmam Zeynul Abidin Ali b Hüseyn ezanda Hayye ale’l felah’tan sonra Heyye ola Hayril amel’ide söylüyorlardı

Sire-i Halebi c2 s 110 Bab-ı Bid’ul Ezan ve Meşruiyyetuhu

Kenzul ummal’da nakledilirdi Ömer kendi müezzinine şöyle dedi. Sabah ezanında Hayye ale’l felah kelimesine geldiğinde “es salatu hayrun minen nevm” cümlesinde söyle
Kenzul Ummal c8 s 355 h.23242 -23243

Ömer b. Hattab’in müezzini onu sabah namazına uyandırmak için geldiğinde onu uykuda buldu ve şöyle seslendi es salat-u hayrun minen nevm Bunun üzerine Ömer o kelimeyi sabah ezanında söylemesine dair emir verdi.

Kenz’ul Ummal c8 s 355 h.23242-23243

Safii el Umm adlı kitabında şöyle diyor Bana göre ezanda ‘es salat-u hayrun min’en nevm’ söylemenin keraheti vardır. Zira Ebu Mahzure onu hadisinde zikretmemiştir.
Delail’us sıdk c3 s 93’ten naklen

Malik Muvatta adlı eserinde konuyu binaen şöyle diyor:Ömer’in müezzini Ömer b. Hattab’ namaza seslenmek için onun yanına geldi ama Ömer’i uykuda gördü (Bunun üzerine )es salat-u hayrun minen nevm (Namaz uydudan hayırlıdır) diye seslendi Ömer’de bunu duyunca bu cümleyi sabah ezanına yerleşti.

El Muvatta h.151

Zerkani, şöyle diyor. Süfyan Muhammed b. Aclan’dan oda Nafi’den, oda Abdullah b. Ömer’den ve o da Ömer’in kendisinden şöyle nakletmiştir ki Ömer kendi müezzinine şöyle dedi. Sabah namazında Hayye alel felah kelimesine geldiğinde şunu da söyle es salat-u hayrun min’en nevm, es salat-u hayrun minen nevm Bu rivayeti ibni Ebi Şeybe’de Hişam b. Urve ‘den nakletmiştir.
Muvatta’ya yazdığı şerhinde bu kelime hakkında 1. cildin ‘Macae fin-Nida lis salat babında

Şefkani şöyle yazıyor:Sahih kanallarla elimize ulaşan hadislere göre Hayya ale hayri’l amel cümlesi Resulullah (sav) zamanında ezanın bir parçası idi ve Ömer’in zamanına kadar ezandan çıkarılmadı.

Neylu’l Evtar c2 s39


Beyhaki kendi senediyle Bilal’den şöyle naklediyor:”O sabah vaktinde ezanın sonunda Hayya ala hayril amel diyordu”

Es Sünen’ül Kubra c1 s425


Muttaki Hindi şöyle yazıyor:Bilal sabah vaktinde Hayya ala hayril amel diyordu”

Muntehab-u Kenz’il Ummal c3 s276


Kuşçi Şerh-i Tecrit’de şöyle yazıyor:”İkinci halife minberde şöyle dedi:Allah Resulünün zamanında üç şey helal idi:ama ben onları yasakladım.ve onları yapanları cezalandıracağım.Kadınlarla muta,hac mutası,ve Hayye ala hayril amel Şerhut Tecrid,Kuşçi s201
 
Üst Alt