Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İki Yol İki Amaç

cihan32

New member
Katılım
8 Nis 2007
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
ANTALYA
Şükretmek mi? Nankörlük mü?

Şükretmek, verilen her türlü nimetten ötürü, dille ve kalple Allah'a olan minnet ve teşekkürünü ifade etmek, bu nimetleri Kuran'da bildirildiği şekilde kullanarak hakkını vermektir. Şükretmeyerek önemli bir ibadeti yerine getirmeyen bir kişi ise nankörlük etmiş olur. Bu, insanları Allah’ın doğru yolundan saptırmak isteyen şeytanın onlara karşı kurduğu çok büyük bir tuzaktır. Unutulmamalıdır ki bu dünyada verilen tüm nimetler, insan şükredecek mi yoksa nankörlük mü edecek ortaya çıkarmak için yaratılmış birer imtihan aracıdır.

“Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.” (İnsan Suresi, 2-3)

Verilen Nimetlere Hakkıyla Şükretmek

Kalben ve dille olmasının yanı sıra şükrün fiilen yapılması da çok önemlidir. Bu da, verilen nimeti Allah yolunda, Allah'ın rızasının en fazla olduğu yönde değerlendirmekle olur. İnsan mal, mülk, zenginlik, makam, mevki, itibar, zeka, sağlık, kuvvet gibi nimetleri Allah yolunda, Allah'ın emrettiği biçimde kullanmazsa verilen nimetin şükrünü hakkıyla yapamamış olur.

“Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetine şükredin.” (Nahl Suresi, 114)

Allah'ın Sevgisini ve Hoşnutluğunu Kazanmanın Yolu

Şükredebilmek, Allah'ın çok büyük bir nimetidir ve ancak Allah'ın lütfu ve dilemesiyle insan şükredebilir. Mümin şükretmekle, Allah'ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanır, O'na daha fazla yakınlaşır. Sahip olduğu herşeyi kendisine Allah'ın lütfettiğini bilir ve şirkten uzaklaşır. Bu üstün ahlakı göstererek, kendisine verilen nimetin maddi lezzetinden kat kat daha fazla olan manevi bir lezzeti tadar. Verilen bu nimetler vesilesiyle Rabbimiz’i yüceltir.

“(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat. " ” (Neml Suresi, 19)

Allah’ın Verdiği Nimetler Şükretmemize Vesiledir

Vicdanlı bir insan etrafına baktığı zaman dört bir yandan Allah'ın nimetleriyle kuşatılmış olduğunu, bunların hiçbirisine kendisinin güç yetiremeyeceğini, yalnızca Allah'ın dilemesiyle bu nimetlere kavuşabildiğini fark eder. Bazı insanların kendisine ait sandığı bedeni, aklı, zekası, duyguları, sağlığı ve kuvveti aslında bu nimetlerin yalnızca birer parçasıdırlar.

“Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Nahl Suresi, 18)

Şeytan Şükretmeyi Engellemek Ister

Şeytanın en büyük çabası insanların şükretmelerine engel olmaktır. İman sahibi olmayan ya da zayıf bir imana sahip kimseler, tarih boyunca şeytanın bu fitnesine uyarak nankörlük edenlerden olmuşlardır:

“... Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler.” (Yunus Suresi, 60)

Nankörlük Edenlerin Karşılığı Allah Katındadır

Kuran’da şeytanın, özellikle şükretme konusunda insanlara yaklaşacağının haber verilmiş olması, bu ibadetin önemini de ortaya koymaktadır. Şüphesiz bu kadar önemli bir ibadeti terk ederek nankörlük yapmanın Allah Katındaki karşılığı da ona göre olacaktır:

“Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir. "” (İbrahim Suresi, 7)

Şikayetçi ve Memnuniyetsiz Tavırlar Allah’a Karşı Nankörlüktür.

Bazı insanların fakirlik, çirkinlik ya da hastalık gibi hoşlarına gitmeyen durumlara karşı isyankar ve şikayetçi bir tutum içinde olmaları Kuran ahlakına uygun değildir. İnsana düşen Allah'ın kendisi için belirlediği kaderin hikmetlerle yaratıldığını unutmayıp, her durumda O’ndan razı olmasıdır. Unutmamak gerekir ki, herhangi bir durumdan şikayetçi ve memnuniyetsiz olan bir insan, aslında Allah'ın kendisi için dilediği bir güzelliğe karşı memnuniyetsiz bir tavır göstermiş olur. Bu ise Allah'a karşı büyük bir nankörlüktür. Çünkü Allah her olayı insanı denemek amacıyla yaratmakta ve onun sonsuz kurtuluşuna bir vesile kılmaktadır.

“De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler."” (Tevbe Suresi, 51)
 
Üst Alt